GÜNDEM - 13 Ocak 2025 Pazartesi 09:42

İstanbul’dan kaçtı, köyünde yaptığı hayvancılıkla huzuru buldu: "Şehir hayatı açık cezaevi gibi"

A
A
A

İstanbul’da geçen 10 yılının ardından memleketi Kırıkkale’ye dönen Kazım Bozkurt, yerleştiği köyde küçükbaş hayvancılıkla 22 yıllık bir ömür geçirdi. Şehir hayatını "açık cezaevi" olarak tanımlayan Bozkurt, tek tek isim verdiği hayvanlarıyla kurduğu sevgi bağının mutluluğunu yaşıyor.

Kırıkkale’den geçen Kızılırmak Nehri’nin beslediği Kapulukaya Barajı kıyısında yer alan Karaahmetli köyü, doğanın huzurunu ve sükunetini sunuyor. Kış mevsimi dolayısıyla yoğun sisin kapladığı köyde, doğal güzellikler eşliğinde sakin bir yaşam hüküm sürüyor. İstanbul’da 10 yıl çamaşır makinesi fabrikasında çalışan Kazım Bozkurt, şehir yaşamını geride bırakıp huzur dolu köyüne yerleşerek doğa ile iç içe bir hayat sürüyor. 22 yıldır köyde ikamet eden Bozkurt’un 100 küçükbaş hayvanı bulunuyor. Hayvanlarına isim vererek onlarla bir bağ kuran Bozkurt, her birine sevgiyle yaklaşıyor. Kazım Bozkurt’un hikayesi, şehir hayatının monotonluğundan kaçarak doğanın iç içe olduğu köyünde kendine yeni bir düzen kurmanın güzelliğini gözler önüne seriyor. Onun yaşamı, köy hayatının sağladığı özgürlük ve mutluluğun bir örneği olarak ilham veriyor.

İstanbul’dan kaçtı, köyünde yaptığı hayvancılıkla huzuru buldu:

"Onlarla ilgilenmek beni mutlu ediyor"

Bozkurt, koyun ve keçilerine "Ak Kız", "Kara Kız" gibi isimler verdiğini söyleyerek, "İnsanlar nasıl arkadaş olur, hayvanlarla da aynı şekilde bağ kuruyorum. Bu işi severek yapıyorum ve hayatımdan memnunum" dedi. Hayvanların beslenmesinden otlatılmasına kadar tüm işleri kendisinin yaptığını belirten Bozkurt, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, hayvanlarla vakit geçirmenin insana huzur verdiğini ifade etti. Bozkurt, "Sabah hayvanlarımızı besleyip dışarı çıkarıyoruz. Ayakları güçlensin diye doğada iki saat güdüyoruz. Onlarla ilgilenmek beni mutlu ediyor" ifadelerini kullandı.

İstanbul’dan kaçtı, köyünde yaptığı hayvancılıkla huzuru buldu:

"Köydeki yaşam şehirden iyidir"

Şehirde geçen yıllarını "açık cezaevi gibi" şeklinde tanımlayan Bozkurt, köydeki yaşamın şehir hayatına göre daha özgür ve huzurlu olduğunu söyledi. Bozkurt, "Çamaşır makinesi fabrikasında çalıştım. Orada belli bir saat var, mesai var. Gidersin, gelirsin. Yeri gelir 12 saat, yeri gelir 14 saat çalışırsın. Eve gelirsin, yemeğini yemeye vaktin olmaz. Yatarsın, sabah kalkarsın, bakmışsın ki iş saati gelmiş. Burada öyle bir şey yok. Burada hayvanlarını yemlersin, kafana göre gezersin. Hayvanlarla çıkarsın doğaya. Hayvan olmasa da köydeki yaşam şehirden iyidir. Şehir hayatını yaşamış bir insanım. 10 yıl İstanbul’da kaldım. Ama memleketime, köyüme döndüm" diye konuştu.

İstanbul’dan kaçtı, köyünde yaptığı hayvancılıkla huzuru buldu:

Hasan Ay

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara SGK: “SGK, keyfi uygulamalarla değil, kanunlar ve diğer mevzuat çerçevesinde yönetilmektedir” Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin iddialarına ilişkin, “SGK, keyfi uygulamalarla değil, kanunlar ve diğer mevzuat çerçevesinde yönetilmektedir” açıklamasını yaptı. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun resmi X hesabından yapılan paylaşımda, “SGK, keyfi uygulamalarla değil, kanunlar ve diğer mevzuat çerçevesinde yönetilmektedir. Bu doğrultuda SGK’nın üzerinde haciz, şerh veya ipotek bulunan bir gayrimenkulü devralması mevzuat gereği ’satış kabiliyeti olmadığı için’ mümkün değildir. Bu konu, kamu yararı gözetmek adına büyük bir hassasiyetle uygulanmaktadır. SGK’nın uygulamalarında herhangi bir ayrımcılık veya keyfi işlem yapmadığını açıkça ortaya koymak adına ifade etmek isteriz ki bugüne kadar, SGK’ya birçok farklı siyasi partiye mensup belediyelerden bin 200’den fazla gayrimenkul devri gerçekleştirilmiştir ve bu devirlerin hiçbirinde haciz, şerh veya ipotek bulunmamaktadır. Üzerinde haciz, şerh ve ipotek bulunan taşınmazların SGK’ya devri için teklif edilmesi, ya sürece dair bilgi eksikliğinden ya da teklif edenin kamuoyunu aldatma çabasından kaynaklanmaktadır. Her iki durumda da bu yaklaşım, devlet ciddiyeti ile bağdaşmamaktadır. Üzerinde haciz, ipotek ve şerh olmayan satış kabiliyetine sahip gayrimenkul teklif ettiklerinde ne kadar şeffaf bir süreç yönetildiğine tüm belediyeler şahittir. Meseleyi siyasi bir zemine çekerek üzerinde tartışma oluşturmak yerine gerçekten borçlarını kapatmak isteyen belediyelere SGK olarak her türlü konuda yol gösterilmiştir ve bundan sonra da gösterilmeye devam edilecektir” ifadelerine yer verildi.