EĞİTİM - 08 Kasım 2024 Cuma 14:35

YÖK Başkanı Özvar: “Kurumlarımızın kalite süreçlerini tamamlayarak, akademik standartlarını dünyanın en iyileri arasına taşımayı hedefliyoruz”

A
A
A
YÖK Başkanı Özvar: “Kurumlarımızın kalite süreçlerini tamamlayarak, akademik standartlarını dünyanın en iyileri arasına taşımayı hedefliyoruz”

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, “Kurumlarımızın kalite süreçlerini tamamlayarak, akademik standartlarını dünyanın en iyileri arasına taşımayı hedefliyoruz” dedi.


Erciyes Üniversitesinde (ERÜ) 2024-2025 Akademik Yılı düzenlenen törenle başladı. Programda konuşan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Erciyes Üniversitesi’nin yükseköğretim sisteminde çok önemli bir yeri olduğunu belirterek, “Erciyes Üniversitemiz sadece Kayseri’de değil, Yozgat ve Nevşehir gibi kentlerimizde de yükseköğretim geleneğinin oluşmasına, buralarda yeni üniversitelerin kurulmasına kaynaklık etmiştir. Bu bakımdan, üniversitemiz ülkemizde önemli bir misyonu yerine getirmiş güzide yükseköğretim kurumlarımızdan biridir. Yaklaşık yarım asırlık tecrübesiyle ülkemizin ve Anadolu’nun köklü yükseköğretim kurumlarından biri haline gelen Erciyes Üniversitemiz, tevarüs ettiği tarihsel mirasla yükseköğretim sistemimizde son derece müstesna bir konuma sahiptir. Bu konum, aynı zamanda Erciyes Üniversitemizin omuzlarına çok önemli bir sorumluluk da yüklemektedir. Hepimiz doğal olarak üniversitemizden bütün faaliyetlerinde en yüksek kalite standartlarını karşılamasını bekliyoruz. Erciyes Üniversitemiz bugün çok sayıda akademik birimde öğrenim gören 49 bine yakın öğrencisi, 2 bin 200’ü aşan öğretim elemanı ve yine yaklaşık 4 bin 600 idari personeliyle her anlamda çok büyük kapasiteye sahiptir. Bu büyük kapasitenin en iyi şekilde değerlendirilmesi, ülkemize, bölgemize ve şehrimize çok ciddi bir katma değer sağlaması fevkalade önemlidir. Erciyes Üniversitemizin bunu sağlayabilecek kabiliyete ve tecrübeye sahip olduğuna inanıyorum” dedi.


Özvar, Erciyes Üniversitesi’nin birçok konuda önemli ölçüde yol katettiğini söyleyerek, “Erciyes Üniversitemiz, Araştırma Üniversiteleri Programı’na dahil olan 23 üniversitemiz arasında yer almaktadır. Bu çerçevede üniversitemize ait her türlü performans verisi çok yakından izlenmektedir. Kısa bir süre önce Kurulumuz tarafından ’2024 Yılı Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu’ kamuoyu ile paylaşılmıştır. Büyük bir özenle hazırlanan bu rapor, yükseköğretim sistemimizin bir nevi karnesi olması bakımından son derece ehemmiyetlidir. Sıklıkla müracaat ettiğim raporu, Erciyes Üniversitemizin verilerini gözden geçirmek adına bu program öncesinde bir kez daha dikkatle inceledim. Erciyes Üniversitemizin doktora mezun sayısı, öğrenci ve akademisyenlerin dahil oldukları ulusal ve uluslararası proje sayıları, başvurulan ve kabul edilen patent, faydalı model ve tasarım sayısı, TÜBİTAK ve YÖK bursu alan öğrenci sayısı, sosyal sorumluluk projeleri ve üniversiteye kazandırılan bağış miktarı gibi pek çok başlıkta üst sıralarda yer aldığını memnuniyetle müşahede ettim. Ayrıca Times Higher Education (THE) tarafından açıklanan İklim Eylem Endeksi’nde Erciyes Üniversitesi ülkemizden en üst sırada yer alan üniversite olmuş, dünya sıralamasında ise 100’üncü sırada yer almıştır. Bu fevkalade önemli bir başarıdır. Yine THE tarafından açıklanan Yoksullukla Mücadele ve Sürdürülebilir Yaşam Endekslerinde de üniversitemiz üst sıralarda kendine yer bulmuştur. Bunların dışında GreenMetric Yeşil ve Çevreci Üniversite Endeksi’nde de Erciyes Üniversitemiz tüm üniversitelerimiz arasında 3’ncü sırada yer alarak yine önemli bir başarı elde etmiştir. Bu veriler, özellikle son dönemde üzerinde hassasiyetle durduğumuz sürdürülebilirlik ve çevreye duyarlılık konularında üniversitemizin oldukça büyük bir mesafe katettiğini göstermesi bakımından memnuniyet vericidir” ifadelerini kullandı.



“Kurumlarımızın kalite süreçlerini tamamlayarak, akademik standartlarını dünyanın en iyileri arasına taşımayı hedefliyoruz”


Prof. Dr. Özvar, kurumların kalite süreçlerini tamamlayıp, dünyanın en iyileri arasına taşımayı hedeflediklerini söyleyerek, sözlerine şöyle devam etti:


“Erciyes Üniversitemizin bütün bu başlıklardaki performansını büyük bir dikkatle ele alması, geliştirmeye açık başlıkları tespit etmesi ve bunlar üzerinde hassasiyetle çalışması fevkalade önem arz etmektedir. Bu şekilde önümüzdeki dönemde çok daha iyi sonuçlar elde edilebilmesi mümkün olacaktır. Sadece bir örnek olarak Erciyes Üniversitemizin uluslararası üniversite sıralamalarında daha üst sıralarda kendine yer bulacak bir potansiyele sahip olduğunu düşünüyorum. Önümüzdeki yıllarda bu konuda daha iyi neticeler alacağımıza inanıyorum. Yükseköğretimde erişilebilir ve kapsayıcılık başlığı altında ele aldığımız ilk stratejik hedefimizin özünü; ülkemizin tüm kesimleri için nitelikli yükseköğretime adil erişimi sağlama anlayışı oluşturmaktadır. Mevcut durumda her yıl 1 milyonu aşan üniversite kontenjanıyla yeni öğrencilerimiz için yükseköğrenim imkânı sunuyoruz. Ayrıca şehit-gazi yakınları, depremzedeler ve 34 yaş üstü kadınlar için genel kontenjanlar dışında fazladan kontenjan tahsis ediyor, engelli vatandaşlarımız için üniversite hayatını kolaylaştırıcı önemli tedbirleri hayata geçiriyoruz. İkinci stratejik hedefimiz yükseköğretimde araştırma ve yenilikçiliğe ilişkindir. Burada hedefimiz Türkiye’yi küresel etkiye sahip bir araştırma ve yenilik merkezi haline getirmektir. Araştırma Üniversiteleri Programı dahil ihtisaslaşma ve misyon farklılaşması odaklı programlarımız ve uyguladığımız destek programları bu amaca hizmet etmektedir. Yükseköğretim sistemimiz için belirlediğimiz üçüncü bir stratejik hedef; yükseköğretimde kalite, üretkenlik ve mükemmelliğin sağlanmasına ilişkindir. Bununla ilgili olarak yükseköğretim kurumlarımızın kalite süreçlerini tamamlamayı, akademik standartlarını ve çıktılarını dünyanın en iyileri arasına taşımayı hedefliyoruz. Kurumsal akreditasyonların yanında üniversitelerimizde program akreditasyonlarını güçlü bir şekilde teşvik ediyor ve destekliyoruz. Bu anlayışımızın bir tezahürü olarak doktora programı açmak üzere başvuran üniversitelerimize akredite programa sahip olma şartı getirmiş bulunuyoruz. Benzer şekilde önümüzdeki dönemde fakülte, yüksekokul, enstitü, araştırma ve uygulama merkezi gibi birimlerin kurulmasını da akreditasyon şartına bağlamak üzere Kurulumuzca bir çalışma yürütülmektedir. Yükseköğretim sistemimizde belirlediğimiz 4’ncü stratejik hedef uluslararasılaşmadır. Türk yükseköğretimini bölgesel ve küresel ölçekte akademik ve öğrenim hareketliliğinin ve etkileşiminin odaklarından biri haline getirmek, uluslararasılaşma hedefimizin temelini oluşturmaktadır. Bugün ülkemizde yaklaşık 340 bin uluslararası öğrenci öğrenim görmektedir. Bu bakımdan Türkiye en fazla uluslararası öğrenciye sahip olma bakımından dünyada ilk 10 ülke arasında yer almaktadır. Bu sayıyı 2024-2028 stratejik hedeflerimiz dahilinde 500 bine çıkarmayı hedefliyoruz. Bu noktada Kayseri’nin ve Erciyes Üniversitemizin de çok ciddi bir potansiyele sahip olduğuna inanıyorum. Son dönemde uluslararasılaşma bağlamında attığımız önemli adımlardan biri de üniversite iş birliklerini sınır ötesi ortaklıklara varacak şekilde genişletmek olmuştur. Bu yıl Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi öğretime başlamış bulunuyor. Türk üniversitelerinin güçlü oldukları alanlarda yurt dışında program açması esasına dayanan bu projeye çok büyük önem atfediyoruz. Yine kısa bir süre önce Kazakistan’la yaptığımız bir anlaşmayla Pedagoji Üniversitesinde Gazi Üniversitemizin bir program açması kararını aldık. Bu hafta Mısır’a gerçekleştirdiğimiz ziyarette de bir Türkiye-Mısır Üniversitesinin kurulmasına yönelik mutabakata varmış bulunuyoruz. Çok sayıda ülkeyle benzeri projeler üzerinde çalışıyoruz. Kısa süre içinde bunların somut neticelerini inşallah hep beraber göreceğiz. Bütün bu çabalar yükseköğretim sistemimizin uluslararası alandaki görünürlüğünü ve etkisini önemli ölçüde artıracak kıymetli girişimlerdir.”



"İklim Dostu Kampüs Projesi ile karbon ayak izini azaltmayı hedefliyoruz"


20 üniversitede yapay zeka ve dijital tabanlı 73 program açtıklarını söyleyen Özvar, “Yükseköğretimimize ilişkin 5’inci başlık ’istihdama duyarlılık ve hayat boyu öğrenme’ olarak belirlenmiştir. Buradaki hedefimizin özünü yükseköğretim programlarına istihdama duyarlı ve sektörle sürekli etkileşimli bir biçim vermek; sürekli öğrenme ve uyum kültürünü geliştirmek ve yaymak oluşturmaktadır. Yükseköğretimde istihdamla ilişkisi azalan programları kademeli olarak sistem dışına çıkarırken, ülkemizin her alanda ihtiyaç duyduğu nitelikli insan kaynağını yetiştirecek programlara ağırlık veriyoruz. Bu anlayışın bir yansıması olarak, bu yıl 20 üniversitemizde yapay zekâ ve dijital tabanlı 73 yeni program açmış bulunuyoruz. Yine sektörlerin ihtiyaçlarına cevap vermek ve istihdam odaklı bir eğitim imkanı sunmak adına OSB-MYO programımızı genişletiyoruz. Bu çabalarımız önümüzdeki dönemde artarak devam edecektir. Yükseköğretim Kurulu olarak son dönemde üzerinde en fazla durduğumuz başlıklar arasında ’yeşil ve dijital beceriler’ yer almaktadır. Yeşil beceriler konusunda bilinçli bir gençlik yetiştirmek, üniversitelerimizin daha yeşil, daha verimli ve daha fazla sosyal sorumluk üstlenen kampüslere sahip olmasını desteklemek adına Sürdürülebilir ve İklim Dostu Kampüs Projesi’ni hayata geçirmiş bulunuyoruz. İlk etapta 11 üniversite kampüsümüz bu projede yer almıştır. Bu projeyle kampüslerimizde enerji verimliliğini artırmayı, su kaynaklarını korunmayı, atık idaresini optimize etmeyi ve karbon ayak izini azaltmayı hedefliyoruz. Bu hedefleri gerçekleştirmek için kaynakların etkin kullanımını, maliyetleri düşürmeyi ve yenilenebilir enerji kaynaklarını çeşitlendirmeyi öne çıkarıyoruz. Sözlerime son verirken, nazik davetleri ve misafirperverlikleri için Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun hocamıza teşekkür eder, 2024-2025 Akademik Yılı’nın öğrencilerimize, akademisyenlerimize ve idari personelimize hayırlı olmasını dilerim” dedi.


ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun da, “Bizler burada bir araya gelerek birçok farklı proje ve fikirlerde istişare ediyoruz. Ben bunun da ülkemizin gelişimi için, üniversitemizin daha iyi noktalara gitmesi için önemli katkılar sağladığını düşünüyorum. Belediye başkanlarımız gerçekten ne zaman bir ihtiyacımız olsa her daim yanımızdalar. Bu da üniversitenin marka değerini her geçen gün arttırarak devam ettirmektedir. Ben üniversitemizin açılış programına teşriflerinizden dolayı çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.


Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç ise, “Gerçekten adeta bu şehre hizmet etmek için herkes üzerine düşenden fazlasını yapıyor ve yarışıyor. O anlamda da çok şükür bir cazibe merkezi olmaya devam ediyor. Bu dayanışma içerisinde diyoruz ki gelin Kayseri’mizi görün. Ben her birinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum” dedi.


Kayseri Valisi Gökmen Çiçek de, “Bugün YÖK Başkanımızın ziyaretinde de gördük ki Erciyes Üniversitesi ve Kayseri’ye karşı çok farklı bir sevgisi ve ilgisi var. Bizim anlatacağımız şeyleri bizden çok önce kendisi biliyordu. Ben YÖK Başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Kayseri sizi seviyor başkanım. Bu duygularla herkese saygılarımı sunuyorum, teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.


Program plaket takdimi ile sona erdi. Programa Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, AK Parti Kayseri Milletvekili Murat Cahid Cıngı, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun, protokol üyeleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.



YÖK Başkanı Özvar: “Kurumlarımızın kalite süreçlerini tamamlayarak, akademik standartlarını dünyanın en iyileri arasına taşımayı hedefliyoruz”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Aldattığını iddia ettiği eşini kemerle boğarak öldüren şahıs tutuklandı Bursa’nın İnegöl ilçesinde aldattığını iddia ettiği eşini kemerle boğarak öldüren şahıs, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, saat 07.30 sıralarında Orhaniye Mahallesi Bülbüller Sokak’ta bulunan 3 katlı binanın meydana geldi. İddiaya göre, Hakan B., boşanma aşamasında olduğu iddia edilen eşi Özlem B. ile evde tartışmaya başladı. Tartışmada öfkelenen adam, eşini kemerle boğarak öldürdü. Şahıs eşini öldürdükten sonra intihar için 3 katlı apartmanın çatısına çıktı. Olay yerine polis, sağlık ve itfaiye arama kurtarma ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekipleri, apartmanın önüne hava yatağı açtı. İnegöl Emniyet Müdürü Okan Şen ve Emniyet Müdür Yardımcısı Halil İbrahim Kançu, çatıya çıkarak şahsı ikna etme çalıştı. Cinayet şüphelisi 2,5 saat süren çalışma sonucu ikna edilip çatıdan indirilerek gözaltına alındı. Şüphelinin gözyaşı döktüğü görüldü. Eşini öldüren şüpheli sorgulamasının ardından adliyeye sevk edildi. Hakan B.’nin ifadesinde, "Sabah uyandım, eşimin telefonuna baktığımda başka bir erkeğin mesajlarını gördüm. Beni aldattığını düşününce çok sinirlendim. Bir anlık sinirle öldürdüm. Çok pişman olduğum için çatıya çıkıp intihar etmek istedim. Beni polisler ikna etti. Bir daha böyle bir durumla karşı karşıya kalsam öldürmezdim" dediği öğrenildi. Şahıs mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Bayburt Belediye Başkanı ve yardımcılarının adlarını kullanarak vatandaşları dolandırmaya çalıştılar Bayburt’ta dolandırıcılar, Belediye Başkanı Mete Memiş ve yardımcılarının isimlerini kullanarak vatandaşları dolandırmak istediler. Dolandırıcıların yeni yöntemine Bayburt Belediyesi alet edildi. Bayburt Belediyesinden aradıklarını söyleyerek engelli vatandaşlar için tekerlekli sandalye alacaklarını söyleyen dolandırıcılar, verdikleri hesaba para yatırılmasını istediler. Bu ve benzeri yöntemlerle iki kişiyi dolandırdıkları öğrenilen şahısların tezgahı ise Bayburt Belediyesi’nde çalışan bir kişiyi aramalarıyla ortaya çıktı. Kendisini Bayburt Belediye başkan yardımcısı olarak tanıtarak belediye personelini arayan şahıs, tekerlekli sandalye için bağış talep etti. Dolandırıcıların hedefindeki belediye personeli durumu anlayarak "Başkanım sesiniz değişmiş" deyince, dolandırıcıdan "Grip oldum ondandır" yanıtını aldı. Dolandırılmaya çalışılan belediye personelinin telefonu kapatarak hemen belediye özel kalem müdürlüğüne bilgi vermesinin ardından araştırma yapan Bayburt Belediyesi, 2 kişinin benzer yöntemlerle dolandırıldığını öğrendi ve bir açıklama yaparak vatandaşları uyardı. Konuyla ilgi Bayburt Belediyesi’nden yapılan açıklamada vatandaşların dikkatli olmaları istenilerek, şu ifadelere yer verildi: “Telefonla arayarak belediyemizin kurumsal kimliğini, başkanımızın ve başkan yardımcılarımızın ismini kullanarak sizlerden para talebinde bulunan veya herhangi bir ürün satmaya çalışanlara itibar etmeyiniz. Böyle bir durumla karşılaştığınız zaman durumu hemen kolluk kuvvetlerine bildiriniz."
Mardin Mardin’de 5 Iraklının öldürülmesi davasında 2 sanığa 5’er kez ağırlaştırılmış müebbet Mardin’de Irak uyruklu 5 kişinin silahla öldürülmesine ilişkin görülen davada tutuklu sanık Abdullah Kaplan ile Faris Akseven’e 5’er kez ağırlaştırılmış müebbet ile 16 yıl 6’şar ay hapis cezası verildi. Mardin 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 7’nci duruşmasında maktullerin yakınları ile avukatları mahkeme salonunda hazır bulunurken, tutuklu sanıklar da tutuldukları cezaevinden SEGBİS üzerinde katıldı. Kimlik tespitinin ardından başlayan duruşmada savcılık, daha önce sunduğu mütalaasını tekrar ederek, Abdullah Kaplan ve Faris Akseven hakkında ’Bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme’, ’Gece vakti yağma, birden fazla kişi tarafından silahla yağma’ suçlarından ayrı ayrı 5’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini talep etti. Mütalaada, tutuksuz yargılanan Çiğdem B. hakkında ’Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’, İbrahim D. hakkında ’İzinsiz olarak ateşli silah ve mermileri ülkeye sokma, imal etme, nakletme, satma’ suçundan cezalandırılması istendi. Olayda kullanılan aracın sahibi olan ve kiralama işi yapan Murat Y. hakkında ise ’Bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme’ ve ’Gece vakti yağma, birden fazla kişi tarafından silahla yağma’ suçlarından beraati istendi. Duruşmada yapılan savunmaların ardından avukatlar, sanıkların cezalandırılması talebinde bulundu. Sanık avukatlarının savunmalarının ardından 10 dakika ara veren mahkeme heyeti, kararını açıkladı. Mahkeme heyeti Abdullah Kaplan ve Faris Akseven hakkında ’Bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme’ suçundan 5’er defa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, ’Gece vakti yağma, birden fazla kişi tarafından silahla yağma’ suçundan 15 yıl, ’Ateşli silah bulundurma’ suçundan da 1 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Tutuksuz yargılanan İbrahim D.’nin ise ’Seri muhakemeye tutulduğu’ gerekçesiyle dosyasının ayrılmasına, Murat Y.’nin beraatine karar verildi. Çiğdem B. hakkında da ’Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’ suçundan 6 ay 20 gün hapis cezası verilmesi kararı verildi. Mahkeme sonrası açıklamalarda bulunan Avukat Şeyhmus Akat, 20 ay önce başlayan yargılamanın bugün son günü olduğunu, söz konusu yargılama neticesinde her 2 sanığa da 5’er kez ağırlaştırılmış müebbet verilmek suretiyle bir karar verildiğini söyledi. Aynı zamanda her 2 sanık içinde yağmadan dolayı 15 yıl üst sınırdan ceza verildiğini belirten Akat, "Silahtan dolayı da ayrıca ceza verdi. Fakat ailenin yüreğindeki ateş sönmedi. Sönmemesinin nedeni, söz konusu olayın vahşeti tarif edilemez boyutta. 5 masum insan katledildi. Bu 5 kişi içinde 75 yaşında bir kadın da var. Yürümekte dahi zorluk çeken bir kadın, eşi ve kızıyla beraber katledildi. Bir de anne ve oğlu katledildi. Olay, o kadar vahim ki aile ister istemez kafasındaki soru işaretleri ve kuşkuları vardı. Mahkeme, bugüne kadar birçok araştırma yaptı. Telefon ve banka birçok incelemede bulundu. Fakat neticede somut anlamda bir yere ulaşamadı. Ulaşamadığından dolayı mahkeme bugün bu şekilde karar vermek zorunda kaldı. Türk Ceza kanununda adamı öldürmenin nitelikli kanunları var. Bunlardan bir tanesi suç delillerini gizlemek amacıyla kişiyi öldürmek olduğu zaman bu nitelikli bir haldir. Öldürülenlerin arasında üç tane kadın vardı. Türk Ceza kanunundan kadına karşı da cinayet fiilinin işlenmesi nitelikli bir haldir. 5’şer kez ağırlaştırmış müebbet verildi fakat ayrıca kadına karşı olduğunu vurgulaması bizim için önemliydi" dedi. Mardin’de 19 Ocak 2023’te Artuklu-Nusaybin Karayolu’nun Yeniköy mevkiinde Irak plakalı cip durdurulmuş, düzenlenen silahlı saldırıda araçta bulunan Hındreen Abdullah Salih (39), Waheda Haedar Jasim (63), Abdullah Saleh Mustafa (69) olay yerinde hayatını kaybetmiş, yaralanan Chiman Shaheen Khalid (75) ve Ahmed Jalaladeen İbrahim (45) kaldırıldığı hastanede müdahaleye rağmen kurtarılamamıştı.
Kütahya Kütahya’da ’Türkiye-Macaristan Kültür Yılı’ kapsamında sergi ve sempozyum düzenlendi Kütahya Dumlupınar Üniversitesi, 2024 Türkiye-Macaristan Kültür Yılı etkinlikleri kapsamında Türk-Macar Sanatçıların Eserleri Sergisi ve Türk-Macar İlişkileri 100. Yıl Uluslararası Sempozyumu’na ev sahipliği yaptı. DPÜ Rektörlüğü ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikler, Fuaye Alanı’nda açılan Türk-Macar Sanatçıların Eserleri başlıklı sergi ile başladı. Çeşitli eserlerinin yer aldığı sergiye Macaristan’ın Ankara Büyükelçisi Viktor Matis, Rektör Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Özer Aydın ve Prof. Dr. Ayhan Kahraman, Kütahya İl Emniyet Müdürü Osman Elbir, Kütahya İl Jandarma Komutanı Albay Vedat Kültür, Macaristan’ın Kütahya Fahri Konsolosu İsmet Güral, il protokol üyeleri, akademik ile idari personeli ile davetliler katıldı. Serginin açılışının ardından Kırmızı Salon’da başlayan Türk-Macar İlişkileri 100. Yıl Uluslararası Sempozyumu, saygı duruşu, İstiklal Marşı ve Macaristan milli marşının okunmasıyla başladı. Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, Türk ve Macar halklarının dostluğunun tarihteki dönüm noktalarından bahsettiği konuşmasında Tökeli İmre’ye Ferenc Rakoczi’ye ve Lajos Kossuth’un Kütahya’da kaldığı sürede yürüttüğü çalışmalar ve Türk diline sunduğu katkılara özel bir yer ayırdı. "Bizler, Türk-Macar dostluğunu yaşatırsak dünyaya barışı getirebiliriz" Macaristan’ın cumhuriyetin ilk yıllarında sunduğu katkılardan da söz eden Prof. Dr. Kızıltoprak, "Bugün konuk ettiğimiz Sayın Viktor Mtis de dahil olmak üzere Macaristan’ın tüm Ankara büyükelçileri Türk-Macar dostluğuna büyük katkılar sunmuştur. Bizler, Türk-Macar dostluğunu yaşatırsak dünyaya barışı getirebiliriz" dedi. Rektör konuşmasının sonunda sempozyumun düzenlenmesine katkı sunan Macaristan Ankara Büyükelçiliğine, Macaristan Fahri Büyükelçisi İsmet Güral’a, Türk Tarih Kurumuna ve TİKA’ya teşekkür etti. İsmet Güral ise, Türk ve Macar halklarının geçmişte beraber yaşayan halklarken, Türklerin Anadolu’ya kaydığını hatırlattıktan sonra, DPÜ ile Pecs Üniversitesinin kardeş üniversite olma sürecini anlattı. Büyükelçi Viktor Matis de, "Kütahya’ya 3. kez gelmekten çok mutluyum. Bu şehir, Macarların hatıralarının yaşadığı çok güzel bir şehir" diyerek konuşmasına başladı.Lajos Kossuth’un Kütahya’da bulunduğu sürede tüm dünyada özgürlüğün sembolü olduğunu kaydeden Matis, "Onun hatıralarının yaşatılması biz Macarlar için çok önemli. Kütahya’nın bugüne kadar bizim hatıralarımızı koruması ve sahip çıkmasından büyük bir mutluluk duyuyoruz. 2024 Türkiye Macaristan Kültür Yılı kapsamında Kasım ayının ortasına kadar 130 etkinlik düzenlendi. Bu da haftada 2-3 etkinlik anlamına geliyor" dedi. "Sergiden ve sempozyum konularından çok etkilendim" Konuşmasında DPÜ’ye de özellikle değinen Büyükelçi Matis, "Kütahya Dumlupınar Üniversitesi, bizim için çok önemli. Sadece Pécs Üniversitesi ile kardeş olması değil. Bu üniversitenin öğrencileri ve akademisyenleri, Macaristan’a karşı büyük bir sempati duyuyor. Biz de bundan büyük mutluluk duyuyoruz" ifadeleri kullandı. "Sergiden ve sempozyum konularından çok etkilendim. Çok ilginç çalışmalar var. Katkı sunan tüm akademisyenlere teşekkür ediyorum" diyen Mtis, konuşmasını sempozyum ve serginin düzenlenmesine katkı sunan Rektör Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak’a ve Macaristan Kütahya Fahri Konsolosu İsmet Güral’a teşekkür ederek tamamladı. İki ülkenin ezgilerinden izler taşıyan müzik dinletisinin gerçekleştirildiği sempozyumun Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak moderatörlüğünde başlayan açılış oturumunda Prof. Dr. Eva Csaki, "Macar Halk Edebiyatında Türk İzleri", Dr. Szabolcs Hadngay, "Osmanlı’nın Erdel Seferi", Gaspar Katko, "Erdel Prensliği ve Kantemir Mirza, Prof. Dr. Emine Dingeç ise Osmanlı Padişahlarının Cihan Devleti Anlayışının Görsel Sembollerine Kutsal Macar Tacının Yansıması" başlıklı bildirileri sundular.