KÜLTÜR SANAT - 28 Ekim 2024 Pazartesi 14:59

Yıldız Holding’den ‘Meşhur Hattatlar’ Sergisi

A
A
A

Kayseri’de Yıldız Holding tarafından düzenlenen ‘Tarihin Akışında Meşhur Hattatlar Sergisi’ açıldı. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, “Hat sanatı İslam medeniyetinin en derin anlamlarını yansıtan estetikle manayı harmanlayan bir gelenektir” dedi.

Kayseri Kalesi’nde düzenlenen açılışa; Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, AK Parti Kayseri Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, AK Parti Kayseri Milletvekilleri Murat Cahit Cıngı, Ayşe Böhürler, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç. Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun, Kayserli Kültür ve Turizm İl Müdürü Şükrü Dursun, kamu kurum müdürleri, Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Global Hukuk İşleri Başkanı İbrahim Taşkın ve Yıldız Holding çalışanları katıldı.

"Eserlerimizi sergiler aracılığıyla ülkemizin dört bir yanına taşıyarak, sanatseverlerle buluşturuyoruz"

Sergi açılış konuşmasını yapan Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Global Hukuk İşleri Başkanı İbrahim Taşkın, “Dünyanın en eski yerlerim yerlerinden birisi olan Kayseri’miz, binlerce yıllık geçmişi ile Anadolu medeniyetlerinin beşiği olmuştur. Tarihi İpek Yolu’nun önemli duraklarından birisi olan Kayseri, yüzyıllar boyunca sanayi ve ticaret alanındaki başarılarıyla ekonomik kalkınmaya büyük katkı sağlamış, aynı zamanda kültür ve sanatında merkezi olmuştur. Bizde Yıldız Holding olarak, kuruluşumuzdan bu yana 80 yıldır, ülkemize sağladığımız ekonomik katkıların yanı sıra her vesileyle kültürel mirasımıza sahip çıkıyor, toplumu ortak payda da bir araya getiren sanatsal faaliyetlerle sosyal fayda sağlamayı öncelik sayıyoruz. ‘Mutlu et, mutlu ol’ felsefemizden hareketle sanatı toplumla buluşturmaya vesile olmak bizim için çok ama çok önemli. Bu şiarla ve Murat Ülker Bey’in özel gayretleriyle geleneksel ve çağdaş sanatın en nadide eserlerini içeren ve ne mutlu bize ki yaklaşık 2 bin esere ulaşan Yıldız Holding Sanat Koleksiyonu’nu Çamlıca Kampüsümüzde tüm sanatseverlerle sürekli bir sergiyle buluşturuyoruz. Bununla yetinmeyerek, sanatı daha geniş bir kitleye ulaştırmak amacıyla eserlerimizi sergiler aracılığıyla ülkemizin dört bir yanına taşıyarak, sanatseverlerle buluşturuyoruz” şeklinde konuştu.

"İslam sanatlarının en nadide en güzel eserlerini de Yıldız Holding bünyesinde topluyor"

İslam sanatlarının en nadide en güzel hat eserlerini Yıldız Holding’in bünyesinde topladığını aktaran AK Parti Kayseri Milletvekili Ayşe Böhürler ise, “Hat içerisine yazdığı yazının manasının güzelliği yanında bir sanata dönüştü. Bir hat sanatı ortaya çıktı. İslam sanatlarının en nadide en güzel eserlerini de Yıldız Holding bünyesinde topluyor. Uzun süre bir kesintiye uğradı. Hat sanatçıları eserlerini sergileyemediler. Ancak çeşitli iş adamlarımızın koleksiyonları sayesinde hat sanatı tekrar yerini, değerini, kıymetini buldu. Yeni hattatlar yetişmeye başladı. Daha güçlü bir şekilde temsil edilmeye başlandı” diye konuştu.

"Hat sanatı İslam medeniyetinin en derin anlamlarını yansıtan estetikle manayı harmanlayan bir gelenektir"

Hat sanatının İslam medeniyetinin en derin anlamlarını yansıtan estetikle manayı harmanlayan bir gelenek olduğunu aktaran Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, “İslam’ın kutsal metinlerinin nakış gibi işlenmesiyle ortaya çıkan bu sanat asırlardır hem gönüllerimizi hem de zihinlerimizi beslemektedir. Türk milleti olarak İslam medeniyetine katkılarımızın bir yansıması olan bu sanatın yaşatılması, korunması ve yeni nesillere aktarılması bakanlığımız için bir vazife niteliğindedir. Sergimizde Hafız Osman’dan Kazasker Mustafa İzzet Efendi’ye, Hasan Çelebi’den Ali Toy’a birçok hattatımızın 41 tan eseri mevcut. Bu 41 eserden oluşan değerli sergi hem tarihi bir yolculuk imkanı sunuyor hem de bizleri tefekkür etmeye davet ediyor” ifadelerini kullandı.

"İslam eserleri bizim özümüz, kendi medeniyetimiz"

Kayseri Valisi Gökmen Çiçek de, “Şehrimizde böylesine İslam eserleri koleksiyonunun en nadide parçalarından olan tarihimizde önemli değerli olan hattatlık eserlerinin şehrimizde sergilenecek olmasından dolayı çok mutlu olduğumu ifade etmek istiyorum. İslam eserleri bizim özümüz, kendi medeniyetimiz. Kendi medeniyetimizin değerlere Yıldız Holding tarafından sahip çıkılmış ve birçoğunun yok olması önlenmiş. Genişledikçe genişletilmiş ve şu anda halkımızın, gençlerimizin görmesi için hizmete sunuluyor. Ben bundan dolayı İbrahim Bey başta olmak üzere Yıldız Holding’in bütün yönetim kadrosuna, ekiplerine teşekkür ediyorum” dedi.

"Seçkin ve saygın medeniyetimizi geliştirmek için atalarımızın neler yaptığını bilmek zorundayız"

Türkiye’nin büyük ve güçlü Türkiye yolunda emin adımlarla ilerlediğini belirten AK Parti Kayseri Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar da, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Türkiye gerçekten büyük ve güçlü Türkiye olmak yolunda emin adımlarla ilerlemeye devam ediyor. Biz biliyoruz ki bizim geçmişimiz; son derece seçkin, saygın. Bizim bir kültürümüz var. Dolayısıyla bu seçkin, saygın medeniyet ve kültüründe eserleri var. Ancak zaman içerisinde bazı mecburiyetlerden dolayı bazı imkansızlıklardan dolayı bunların ortaya çıkarılması pek mümkün olmadı. Fakat bugün Kültür Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy’un hem şahsi hem de Cumhurbaşkanımıza direktifleri doğrultusunda kendi ekibiyle beraber yaptığı çalışmaları sonucunda gerçekten bugüne kadar pek bilinmeyen pek görülmeyen, gölgede kalan birçok yapı, birçok eser şu anda içerisinde bulunduğumuz mekandaki eserler gibi eserlerin ortaya çıkması mümkün olmuştur. Bunu devam ettirmek lazım. Çünkü bir tarafta ülkemizin bekası ve refahı için çalışırken, diğer taraftan da seçkin ve saygın medeniyetimizi geliştirmek için atalarımızın neler yaptığını bilmek zorundayız.”

Konuşmaların ardından dua edilmesi ve kurdelenin kesilmesiyle ‘Tarihin Akışında Meşhur Hattatlar Sergisi’ açıldı.

Mükremin Kaya

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 2025 Merkezi Yönetim bütçe görüşmeleri Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Biz nükleersiz bu dönüşümü Türkiye’nin arz güvenliğini, Türkiye’nin dışa bağımlılık hikayesini yazma şansımız yok. Elbette ki Türkiye’nin enerjiyi daha verimli kullanması lazım. Enerjisini sanayiden, tarıma, ulaştırmaya, bütün sektörlerde verimli halde kullanması gerekiyor.” Bayraktar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının 2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçe ve 2023 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerinin sorularını cevapladı. Bayraktar, Türkiye’nin enerji talebi artan, büyüyen bir ülke olduğunu söyleyerek, “Son yirmi yılda hem doğal gazla hem elektrikle talep neredeyse üç katına çıktı. Yıllık yaklaşık yüzde dört buçuğun üzerinde bir elektrik talebi artışı var. Dolayısıyla bizim öncelikli görevimiz bu artan talebi karşılayabilmek. Arz güvenliği bizim birinci öncelikli noktamız. İkinci husus elbette ki dışa bağımlılığımız. Burada rakamları ifade etmeme müsaade edin daha detaylı olarak. Türkiye 2022 yılında doğal gaza yaklaşık 44.6 milyar dolar ödedi. Petrol ve petrol ürünlerine 2022 yılında 40.4 milyar dolar para ödedi. Toplamda 2022 yılında LPG, kömür ithalatımızda bu rakam 96.5 milyar dolar oldu. Dolayısıyla bütün stratejimizi aslında ta 2002 yılından beri Türkiye’nin enerjideki dışa bağımlılığını düşürme üzerine kurgulamış durumdayız. Onun için Türkiye artan enerji talebini karşılarken aynı zamanda enerjide bu dışa bağımlılığını mutlaka bitirmesi gerekiyor. Politikalarımız bunun etrafında şekilleniyor. Elbette ki bir üçüncü zorluk hatta belki bütün bu ikisinin daha ilerisinde bir zorluk 2053 yılında üç net sıfır emisyon edip Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu Meclisimizin 2021 yılında Türkiye’yi iklim anlaşmasına taraf yaparak ortaya koyduğum Türkiye’nin iklim değişikliğine mücadele hedefleri” ifadelerini kullandı. Yeniköy Kemerköy termik santrallerinin katkısına ilişkin soruya Bayraktar, “Bunlar 7.9 terawat saat elektrik üretiyor. Ürettiler. Yılda üretiyorlar. Toplam Türkiye’deki üretimin yüzde iki buçuğunu biz bu iki santralden karşılıyoruz. Akbelen ormanları kapsamında sorulan bir soruydu bu. Bu enerjiyi biz doğal gazdan üretsek, ithal kaynaktan üretsek yaklaşık 1.6 milyar metreküplük bir doğal gaz ithal etmemiz gerekiyor. Yerli kaynak yerine işte size bir cari açık kaynağı daha oluşmuş oluyor. Bunun yaklaşık bedeli yıllık 700 milyon dolar oluyor. Dolayısıyla bizim mutlaka yerli kaynaklarımızı çevreyle uyumlu bir şekilde devreye almamız gerekiyor” şeklinde konuştu. Bayraktar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yenilenebilir kaynaklar bizim göz bebeğimiz, en çok ehemmiyet verdiğimiz ve özellikle vurgulamak istediğim nokta bugünün bence çok çok önemli çıktılarından bir tanesi. Türkiye bugün konutlarında kullandığı elektriğin tamamının sadece rüzgar ve güneş enerjisinden üretilir hale gelmiş durumda. Bunu sadece geçtiğimiz 14-15 yılda yaptı. Sıfır olan rüzgar neredeyse sıfır olan rüzgarı tamamen sıfır olan güneşi 2012 güneş kurulu gücümüz sıfır. Geçtiğimiz 10-14 yıl içerisinde 31 bin megavatın üzerine çıkardık. Bu yılda yaklaşık 2 bin 500-2 bin 700 megavatlık bir kurulu güçler. Biz bunu yaparken diyoruz ki mutlaka bu otuz bin megavatı 2035’te 120 bin megavatı götürmeliyiz ki Türkiye iklim hedeflerine, Türkiye dışa bağımlılığını mutlaka bu şekilde azalsın.” Nükleer enerjinin Türkiye’nin 70 yıllık rüyası olduğunu söyleyen Bayraktar, “1955 yılında Türkiye Cumhuriyeti ilk aslında nükleerle ilgili adım atıyor ve Amerika Birleşik Devletleri’yle bir sivil sahada nükleerin kurulmasıyla alakalı bir anlaşma imzalıyor. Resmi gazetede 1956’da bu yayınlanıyor. Türkiye 1956 Atom Enerjisi Komisyonunu kuruyor. Türkiye’de 1957 yılında da Uluslararası Atom Enerjisi üye oluyor. Aynı tarihte Güney Kore’de üye oluyor. 1962 ilk araştırma reaktörü işletmeye alınıyor. 1965 enerji ilk kez beş yıllık kalkınma planımızda yer alıyor. 1976’da Akkuyu nükleer saha olarak tespit ediliyor. İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından. Biz Akkuyu’yu nükleer saha tespit ettiğimiz yıl Güney Kore ilk nükleer reaktörünü devreye alıyor. 2015’te uçak krizi, ondan sonraki yaşanan süreçler darbe gelişimleri. 2018 yılına geldiğimizde Akkuyu’ya biz ilk lisansı verdik ve orada çalışmalar başladı. Şu anda ilk reaktörün çalışmaları da devam ediyor. Birinci üretenin kubbesi de kapatılmış durumda. Ama nükleersiz Türkiye’nin kalıcı uzun soluklu temiz enerjiye erişme şansı yok. Bunu sadece biz söylemiyoruz. Biraz önce ifade ettiğimiz o 31 ülke yani Birleşmiş Milletler iklim değişikliğiyle mücadele anlamındaki en önemli toplantıda ortaya konan deklarasyon geçen sene Dubai, bu sene Bakü’de. Bakın bunların arasında öyle çok kaydedilen ülkeler yok diye ifade edildi. Ben size ifade edeyim. Kanada, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Finlandiya, Fransa, Macaristan, Japonya, Kore, Hollanda, Polonya, Slovakya, İsveç, Birleşik Arap Emirlikleri, Birleşik Krallık İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri. Bu ülkelerden bazıları. Dolayısıyla bütün bu ülkeler ülke mutlaka küresel ısınmayla mücadelede bizim nükleersiz bu işi başaramayacağımızı ifade ediyorlar. Dolayısıyla biz de Türkiye olarak diyoruz ki biz Akkuyu’nun yanında Sinop’ta, Trakya’da üç tane konvansiyonel büyük santrale ihtiyacımız var. Yaklaşık on iki reaktöre ihtiyacımız var. Küçük modüle reaktörleri, SMR’lara da ihtiyaç var. Bugün özellikle dünyada gelişen trendler, yapay zeka, büyük data, büyük bir elektrik ihtiyacını beraberinde getiriyor. Bakın son dönemdeki gelişmeler. Google, SMR geliştirici bir şirkette elektrik satın alma anlaşması yaptığına çıkıyor. Microsoft yine bir anlaşma yapıyor Amerika’da. Three Mile Island ki burada 1979 beri kapalı olan bir kaza nedeniyle kapalı olan bir reaktördeki nükleer santral tekrar devriye alınıyor ve oradan yirmi yıllık bir alım anlaşması yapılıyor. Dolayısıyla biz nükleersiz bu dönüşümü Türkiye’nin arz güvenliğini, Türkiye’nin dışa bağımlılık hikayesini yazma şansımız yok. Elbette ki Türkiye’nin enerjiyi daha verimli kullanması lazım. Enerjisini sanayiden, tarıma, ulaştırmaya, bütün sektörlerde verimli halde kullanması gerekiyor.” BOTAŞ’ın ödenmemiş faturası olmadığını belirten Bakan Bayraktar, “BOTAŞ’ı özelleştirmeyi düşünmüyoruz” ifadelerini kullandı.
İstanbul Afrika Uluslar Kupası elemelerinde Fas’tan gövde gösterisi Fas Milli Takımı, 2025 Afrika Uluslar Kupası Elemeleri’nde Lesotho’yu 7-0 mağlup ederek grubu 6’da 6 yaparak tamamladı. Fenerbahçe’nin forveti Youssef En-Nesyri de sonradan girdiği mücadelede 1 gol kaydetti. 2025 Afrika Uluslar Kupası Elemeleri B Grubu’nda lider Fas, grubun son maçında Lesotho’yu konuk etti. Fas’ta Fenerbahçeli futbolculardan Sofyan Amrabat ilk 11’de sahaya çıkarken, Youssef En-Nesyri ise yedek başladı. Ev sahibi 5. dakikada Brahim Diaz ile 1-0 öne geçerken oyun üstünlüğünü tamamen eline aldı. Fas, müsabakanın ilk yarısını Brahim Diaz’ın 3, Soufiane Rahimi’nin 2 golüyle 5-0 üstün tamamladı. Maçta hat-trick yaparak yıldızlaşan Brahim Diaz, 62. dakikada yerini Ayoub El Kaabi’ye bıraktı. Youssef En-Nesyri ise Soufiane Rahimi’nin yerine girdi. En-Nesyri oyuna girdikten 5 dakika sonra şık bir kafa golüyle farkı 6’ya çıkardı. 70. dakikada ise Sofyan Amrabat’ın uzun pasında Ismael Saibari skoru 7-0’a getiren golü kaydetti. Karşılaşmanın kalan bölümünde başka gol olmadı ve Fas 7-0’lık galibiyet elde etti. Walid Regragui’nin öğrencileri grubun 6. karşılaşmasında da sahadan galibiyetle ayrılarak puanını 18’e yükseltti. Elemelerin en golcü takımı B Grubu’nda Gabon, Lesotho ve Orta Afrika Cumhuriyeti ile mücadele eden Fas, rakip filelere 26 gol gönderirken kalesinde sadece 2 gol gördü. Kırmızı-yeşillilerde gol yükünü Real Madridli futbolcu Brahim Diaz çekti. Diaz forma giydiği 4 maçta da gol sevinci yaşarken, ülkesi adına 7 gol kaydetti. Fenerbahçe’nin forveti Youssef En-Nesyri ile Soufiane Rahimi 3’er gollük katkı sağlarken, Galatasaraylı Hakim Ziyech ile Ismael Saibari 2’şer gole imza attı. 2025 Afrika Uluslar Kupası 21 Aralık 2025 – 18 Ocak 2026 tarihleri arasında Fas’ın ev sahipliğinde düzenlenecek.