SAĞLIK - 08 Eylül 2024 Pazar 13:09

Akran zorbalığı çocuklarda kötü etki bırakıyor

A
A
A
Akran zorbalığı çocuklarda kötü etki bırakıyor

Kayseri Acıbadem Hastanesi’nden Psikolog Sevim Buzkan Ertuğrul, ilkokul ve ortaokul dönemlerinde akran zorbalığına uğrayan çocukların psikolojik destek almamaları durumunda ileriki yıllarda anksiyete ve depresyon gibi durumları yaşadıklarını söyledi.


Akran zorbalığının bir ya da birden fazla çocuğun bir başka çocuğa uyguladıkları saldırgan davranışlar olduğunu dile getiren Psikolog Sevim Buzkan Ertuğrul, “Bu davranışların saldırgan olması, güç dengesizliğinin olması ve süreğen olması akran zorbalığını oluşturur. Yani biz her davranışa akran zorbalığı demiyoruz. Bu 3 davranışın mutlaka oluşması lazım. Okul öncesi dönemden başlayarak, ilkokulun sonlarına doğru artış gösterir. Ortaokulun sonlarındaki bu artış ciddi manada fazlalaşır ve lise döneminin sonlarında azalmaya başlar. Akran zorbalığının çeşitleri vardır. Bunlar fiziksel, sözel, sosyal, cinsel ve duygusal olarak ayrılır. Bu ayrımlarla birlikte akran zorbalığı çeşitlilikleri görülür. Zorbalık uygulayan çocukların bazı özellikleri vardır. Bunlar öfke kontrol problemleri, dürtüsel davranışlar ve empati yeteneğinden yoksun olmak olarak kendini gösterir. Zorba olan çocukların bazı özellikleri vardır. Bunlar içe dönük yapı, özgüven eksikliği, kendini ifade etmekte güçlükler ve çeşitli sınırda olan duruşlardır. Bunlar kilolu olmak gibi, zayıf olmak gibi özelliklerle kendini göstermektedir” ifadelerini kullandı.


Zorbalığa uğrayan çocuklarda ileriki yıllarda anksiyete bozukluğu ve depresyon gibi durumların sık görüldüğünü aktaran Ertuğrul, “Zorbalığa uğrayan çocukların aileleri öncelikle mutlaka çocuklarıyla konuşmalıdırlar. Çocuklarla iyi bir iletişim kurmalıdırlar. Sosyal ve duygusal anlamda çocuğu desteklemeliyiz. Okulu bu konuda mutlaka bilgilendirmeliyiz ve mutlaka sosyal ve duygusal anlamda destekle birlikte psikolojik anlamda bir uzmandan destek almalarını öneriyoruz. Çünkü bu tarz çocuklarda anksiyete bozukluğu ve depresyon oldukça sık görülmektedir. Zorbalığa uğratan çocukların da mutlaka sosyal ve duygusal anlamda desteklenmeleri lazım. Bu konuda bilinçlendirilmeleri gerekiyor. Yine okulu ve rehberlik servisini bu konuda mutlaka bilgilendirmek gerekiyor. Psikolojik anlamda destek almalarını sağlamakta da fayda var” şeklinde konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali 31. kez yarın start alacak 31. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali yarın başlayıp 29 Eylül günü sona erecek. İlki 1969 yılında yapılan ancak yaşanan ekonomik krizler, deprem ve darbe girişimlerinden dolayı bir çok kez sekteye uğrayan Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali 31, kez yarın başlayacak. 23-29 Eylül 2024 tarihleri arasında yapılacak 31. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nde bir çok sanatçı Adana’ya gelecek. Çok sayıda sanatsal etkinliğin planlandığı festivalde usta sanatçılara da ödüller verilecek. Orhan Kemal Emek Ödülleri, bu yıl; yönetmen, genel koordinatör, yönetmen yardımcısı, senarist, görüntü yardımcısı ve oyuncu yönetmeni Muzaffer Hiçdurmaz’a, oyuncu Güler Ökten’e ve oyuncu, tiyatro yönetmeni ve seslendirme sanatçısı Mazlum Kiper’e verilecek. Üç değerli sinemacıya emek ödülü Festival Yürütme Kurulu’nun yaptığı açıklamada “31. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nin Orhan Kemal Emek Ödülleri’ni üç değerli sinemacıya vermekten büyük bir onur ve mutluluk duyuyoruz” dendi Uluslararası Adana Altın Koza Onur Ödülleri bu yıl Demet Akbağ ve Uğur Polat’a Festivali’nin Onur Ödüllerinin ise festival yürütme kurulunun kararıyla bu yıl; “Neredesin Firuze”, “Organize İşler”, “Vizontele”, “Eyyvah Eyvah”, “O Çocukları”, “Kurtuluş Son Durak”, “Hükümet Kadın”, “Kış Uykusu” filmleriyle tanıdığımız, 40 yılı aşkın süren oyunculuk kariyerinde sinemamızın unutulmaz güçlü kadın karakterlerine incelikle hayat vermiş oyuncu Demet Akbağ’a ve 1988’de “Sis” ile başlayan sinema kariyerinde “Suyun Öte Yanı”, “Cazibe Hanımın Gündüz Düşleri”, “Karşılaşma”, “Salkım Hanımın Taneleri”, “Filler ve Çimen”, “Sis ve Gece”, “Devrim Arabaları” ve “Anadolu Leoparı”nın da aralarında olduğu klasikleşmiş birçok filmdeki tutkulu ve cesur oyunculuğuyla hafızalarımıza kazınmış usta aktör Uğur Polat’a verilecek. 31. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali’nin Onur Ödülleri, 26 Eylül Perşembe akşamı düzenlenecek özel bir gecede Demet Akbağ ve Uğur Polat’a sunulacak. Adana Altın Koza’da yarışacak filmler belli oldu Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda ise 11 film yarışacak. 10’u Türkiye’de ilk kez seyirciyle buluşacak filmlerden, 5’i de dünya prömiyerini festivalde yapacak. 16 kategoride Altın Koza Ödülleri’nin sahiplerini bulacağı Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda yarışacak 11 film, Feride Çiçekoğlu, Janet Barış ve Mehmet Açar’dan oluşan seçici kurulun değerlendirmesi sonucu belirlendi. Bu yıl jüri karşısına, Vuslat Saraçoğlu’nun “Bildiğiniz Gibi Değil”, Erkan Tahhuşoğlu’nun “Döngü”, Türker Süer’in “Gecenin Kıyısı”, Hikmet Kerem Özcan’ın “Hakkı”, Murat Fıratoğlu’nun “Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri”, Burak Çevik’in “Hiçbir Şey Yerinde Değil”, Ceylan Özgün Özçelik’in “On Saniye”, Doğuş Algün’ün “Ölü Mevsim”, Zeynep Köprülü’nün “Su Yüzü”, Orhan İnce’nin “Umut” (Hêvî) ve Gürcan Keltek’in “Yeni Şafak Solarken” adlı filmleri çıkacak ve sinemaseverlere Altın Koza heyecanı yaşatacaklar. Türkiye’de ilk kez Adana’da Eylül’de Venedik Film Festivali’nde dünya prömiyerini yapacak “Gecenin Kıyısı” ve “Hemme’nin Öldüğü Günlerden Biri”, Karlovy Vary Film Festivali’nde gösterilen “Hiçbir Şey Yerinde Değil” ve Locarno Film Festivali’nin Ana Yarışması’nda gösterilen “Yeni Şafak Solarken”, Türkiye’de ilk kez Adana’da izleyici karşısına çıkacak. “Döngü”, “On Saniye”, “Ölü Mevsim”, “Su Yüzü” ve “Umut” (Hêvî) dünya prömiyerlerini Adana Altın Koza Film Festivali’nde yaparken, finalistlerden ayrıca, “Gecenin Kıyısı”, “Ölü Mevsim”, “Su Yüzü” ve “Umut” (Hêvî) da yönetmenlerin ilk uzun filmleri olarak festivalde seyirciyle buluşacak. En İyi Film’e 1,5 milyon TL En İyi Film Ödülü’nün 1 Milyon 500 Bin TL para ödülüyle destekleneceği Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nın Nuri Bilge Ceylan başkanlığındaki jürisinde, oyuncu ve yönetmen Mehmet Aslantuğ, oyuncu Serenay Sarıkaya, yazar ve senarist Nermin Yıldırım, yönetmen ve senarist Mustafa Kara, kurgucu Ayris Alptekin ile film eleştirmeni ve küratör Müge Turan yer alıyor.
Eskişehir Vali Aksoy: "Ahilik, üretici ve tüketici ilişkisini etik değerler üzerinden biçimlendiren en eski uygulamalardan biridir" Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, Ahilik Haftası nedeniyle bir mesaj yayımlayarak, "Esnaf ve sanatkârın piri Ahi Evran Veli’nin ’Akıl ve ahlak ile çalışıp bizi geçen bizdendir’ düsturuyla ticaret ahlakı, yardımlaşma ve dayanışma gibi ilkelere dayanan felsefesi günümüzde de esnaf ve sanatkârlarımıza yol göstermekte, ticaret erbabına kılavuzluk etmektedir" dedi. Vali Aksoy, Ahilik Haftası çerçevesinde bir mesaj yayımladı. Aksoy, mesajında, "Ahilik, ticari ve sosyal yaşamı, bireysel ve toplumsal değerlerle bütünleştiren, etik değerleri gündelik yaşamda görülür kılan köklü bir kurumdur. Temelleri 13’üncü yüzyılda Ahi Evran tarafından Anadolu’da atılan Ahilik Teşkilatı, Türk insanının meslek, sanat ve üretim geleneğini işbirliği ve dayanışma ile yüzyıllar boyu sürdürmüştür. Dünya ticaret tarihinde Ahilik, üretici ve tüketici ilişkisini etik değerler üzerinden biçimlendiren en eski uygulamalardan biridir. Esnaf ve sanatkârın piri Ahi Evran Veli’nin ’Akıl ve ahlak ile çalışıp bizi geçen bizdendir’ düsturuyla ticaret ahlakı, yardımlaşma ve dayanışma gibi ilkelere dayanan felsefesi günümüzde de esnaf ve sanatkârlarımıza yol göstermekte, ticaret erbabına kılavuzluk etmektedir. Ahilik Haftası münasebetiyle Ahi Evran-ı Veli’yi rahmet ve minnetle yad ederken, esnaf ve sanatkârlarımız başta olmak üzere bütün vatandaşlarımızın Ahilik Haftası’nı kutluyorum" ifadelerini kullandı.
Eskişehir Doğaseverler, Dünya Temizlik Günü’nde çöp topladı Tepebaşı Belediyesi, temiz bir çevre için sivil çevre hareketlerinden biri olan ‘Let’s Do It Türkiye’ ile tüm dünyada eş zamanlı düzenlenen farkındalık amaçlı çöp toplama etkinliği gerçekleştirdi. Tepebaşı Belediyesi, Dünya Temizlik Günü çerçevesinde tüm dünyada ’Let’s Do It Türkiye’ tarafından eş zamanlı gerçekleştirilen farkındalık amaçlı temizlik etkinliğine katıldı. Her yıl eylül ayının üçüncü cumartesi günü kutlanan Dünya Temizlik Günü için Tepebaşı Belediyesi tarafından çevre temizleme etkinliği gerçekleştirdi. İnsanlarda ‘çöp körlüğü’ denilen kavramı yenmek ve yaşanabilir bir çevre için ‘bir gün değil her gün temizlik’ felsefesini yaygınlaştırmak amacıyla düzenlenen etkinlikte sivil toplum kuruluşları ve doğaseverler çevreyi temizlemek için bir araya geldi. Eti Caddesi’nde bulunan Bağlar Kum Saha Parkı’ndaki çöp toplama etkinliği öncesinde Tepebaşı Belediyesi temizlik işçilerinden oluşan Eko Şov Ritim Grubu konser verdi. Çalınan şarkı ve marşlara katılımcılar da hep bir ağızdan eşlik etti. "Çocuklarımızın daha temiz dünyada yaşaması için hep birlikte çalışacağız" Konserin ardından konuşan Tepebaşı Belediye Başkan Vekili Erdal Şahbaz, “Tüm dünyada ortak bir etkinlik yapılıyor, dünyanın geleceği ile ilgili. Temizlik gününü sadece temizlik kavramıyla sınırlı tutmamak gerekiyor. Çocuklarımızın daha temiz dünyada yaşaması için hep birlikte çalışacağız” dedi. Tepebaşı Belediye Başkan Vekili Erdal Şahbaz’ın yanı sıra, Tepebaşı Sağlıklı Kent Konseyi Başkanı Canan Adlım, Tepebaşı Kırsal Kalkınma Kurulu Başkanı Mehmet Kızılinler, Tepebaşı Sağlıklı Kent Konseyi, Tepebaşı İklim Sözcüleri, Let’s Do It Türkiye, Haydi Yapalım Derneği, TEMA Eskişehir İl Temsilciliği, Türk Kızılay, Türk Kızılay Kadın, Türk Kızılay Genç, Yeşilay, Genç Yeşilay, ESOGÜ Uluslararası Öğrenciler Kulübü, Eskişehir Yazılıkaya Rotaract Kulübü, AIESEC, Haydi Gençlik Platformu, ESOGÜ Türk Dünyası Gençlik Topluluğu, sivil toplum kuruluşları ve çok sayıda doğasever katılım sağladı.
Ankara Bakan Yumaklı’dan, Bursa’ya tarımsal sulama müjdesi Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Bursa’nın Karacabey ilçesinde inşa edilen Yeşildere Barajı’nın tamamlandığını ve su tutma işleminin gerçekleştirildiğini bildirdi. Yumaklı, yaptığı açıklamada, Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesindeki Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü’nün tarımda modern sulamayı yaygınlaştırmak, toplulaştırma çalışmalarıyla tarım arazilerinden en yüksek faydayı sağlamak, musluklara sağlıklı su ulaştırmak ve yerleşim yerleri ile tarım arazilerini taşkın risklerine karşı korumak için tüm gücüyle çalıştığını belirtti. Kurumun sürdürülebilir su yönetimi anlayışıyla da suyun her damlasına sahip çıktığını vurgulayan Yumaklı, bu amaçla inşa edilen barajların bir bir hizmete açıldığına dikkati çekti. Bakan Yumaklı, DSİ Genel Müdürlüğü tarafından son 21 yılda bin 367 baraj inşa edildiğine dikkati çekerek, son olarak Bursa ili Karacabey İlçesine bağlı Yeşildere köyünde yer alan Yeşildere Barajı inşaatının tamamlandığını müjdeledi. Barajda su tutma işleminin gerçekleştirildiğini dile getiren Yumaklı, tesiste sulama hattında çalışmaların hızla devam ettiği bilgisini verdi. Tarımsal ürün yelpazesi genişleyecek Yeşildere Barajı’nda depolanacak 16 milyon metreküp su ile 38 bin 850 dekara arazinin suya kavuşacağını aktaran Yumaklı, şu ifadeleri kullandı: “Baraj sayesinde Yeşildere, Yeni Yenice, Çavuşköy, Dağkadı, Okçular, Danişment, Emre ve Mahbubeler mahallelerine ait tarım arazileri can suyuna kavuşacak. Bölgede 2024 yılı verilerine göre dekar başı 7 bin 500 lira gelir artışı sağlanacaktır. Sulu tarıma geçilmesiyle birlikte yöre halkı modern sulama ile tanışacak, arazilerden alınan verim artışı yanında buğday, bezelye, soğan, mısır, bostan, domates, zeytin, şeker pancarı, kırmızıbiber ve fasulye gibi birçok ürün yetiştirilerek ürün yelpazesi genişleyecektir. Sulama projesinin tamamlanmasıyla birlikte 2024 yılı birim fiyatları ile milli ekonomiye yıllık 295 milyon lira katkı sağlanacaktır. Bursa’ya ve tüm bölgeye hayırlı olsun.” “Su depolama kapasitemizi 183 milyar metreküpe çıkardık” Bakan Yumaklı, küresel ısınmayla birlikte yaşanan mevsim değişikliğinin suyun önemini daha da artırdığına işaret ederek, “Yeni normal dediğimiz bu dönemde su depolaması da daha kıymetli hale gelmiştir. Bölgeler arasındaki yağış dengesizliklerini dikkate kattığımızda bu konu daha da ön plana çıkıyor. DSİ Genel Müdürlüğümüz de ülkemize armağan ettiği baraj ve göletlerle su depolama kapasitemizi her geçen gün artırıyor. Böylece ülkemizin kuraklıktan minimum seviyede etkilenmesini sağladık. Depolama kapasitesini 133 milyar metreküpten 183 milyar metreküpe çıkardık. Önümüzdeki 5 yıllık süreçte depolama kapasitesi miktarını 9,9 milyar metreküp daha arttırmayı planlıyoruz. Aziz milletimize hizmet yolunda çalışmaya devam edeceğiz” dedi. Kaya dolgu tekniği Temelden 67 metrelik yüksekliğe sahip olup, ön yüzü beton kaplı kaya dolgu tekniğiyle inşa edilen Yeşildere Barajı, depolayacağı 16 milyon metreküp su kapasitesiyle bölgeye büyük bir su kaynağı sağlayacak.