POLİTİKA - 02 Kasım 2024 Cumartesi 18:04

Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı: “Güçlü Türkiye’nin yolu güçlü tarımdan geçer”

A
A
A
Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı: “Güçlü Türkiye’nin yolu güçlü tarımdan geçer”

Kastamonu’da konuşan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Güçlü Türkiye’nin yolu güçlü tarımdan geçer. Eğer siz kendi gıdanızı kendiniz temin edemiyorsanız, eğer bunu garanti altına alamıyorsanız, ‘bağımsızız’ demenizin hiçbir manası yoktur” dedi.

 

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, bir dizi programa katılmak için Kastamonu’yu ziyaret etti. AK Parti Seydiler İlçe Teşkilatı Kongresi’ne ve Devrekani ilçesinde yapımı tamamlanan Devrekani Belediyesi Kapalı Pazaryeri’nin açılış törenine katılan Bakan Yumaklı, son olarak Araç ilçesini ziyaret etti. AK Parti Araç İlçe Teşkilatı 8’inci Olağan Kongresi’ne katılan Bakan Yumaklı, partililere seslendi. Millete hizmet etme aşkı ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yol arkadaşlığı yaptıklarını belirten Bakan Yumaklı, “Bizler bu millete hizmetkar olmaya geldik. Onun için bizlerde makam, mevki, unvanın hiçbir önemi yoktur, asla da olmayacak. Hizmet ederken, bunları ister kıskançlık olsun, ister muhalefet düşüncesiyle olsun, her zaman hizmetleri küçümseyen, küçük göstermek isteyen, olması gerektiği gibi algılanmasını, bilinmesini, duyulmasını istemeyen birçok kimse olacak. Biz onları umursamıyoruz. İnşallah sizlerin bizlere olan desteği, duasıyla biz hizmet etmeye devam edeceğiz” dedi.

“Koskoca Birleşmiş Milletler, birkaç açıklamadan öteye gidemiyor”

“101 yıllık Cumhuriyet’in büyük hedeflerle buluşması için çalışıyoruz” ifadelerine yer veren Yumaklı, “Sayın Cumhurbaşkanımız da takip edebileceğimizin çok daha ötesinde, gecesini gündüzünü vatanı, milleti için vakfetmiş, ona harcamış, harcamaya devam eden birisi. O manada rabbim hem kendisine hem bizlere hem de bütün hizmet edenlere güç, kuvvet versin. Bu topraklarda biz bin yıldır bölünmez bir bütün olduk. İstiklalimizden, kardeşliğimizden asla vazgeçmedik. Bunun en önemli göstergesi de 15 Temmuz oldu. Çanakkale’den 15 Temmuz’a kadar bu konuda en ufak bir problem gördüğümüzde hemen birleştik, kenetlendik, omuz omuza verdik ve belayı defettik. Ama her zaman böyle olmayabilir. Hazırlıklı olmak lazım. Görüyorsunuz, şu anda Türkiye’nin etrafı ateş çemberi. Eğer siz güçlü olmazsanız 50 bine yakın kadını, çocuğu, masumları gözünü bile kırpmadan katledenlerin elbet bizler için çok hayırlı düşündüğünü söylemek mümkün olmaz. O yüzden hep beraber olacağız, bir yumruk olacağız, çok güçlü olacağız. TUSAŞ’taki o hain saldırının da basit bir terör eylemi olmadığını da bilerek oradaki kardeşimizin söylediğini bir parola olarak almamız lazım. ’Hainlere inat daha çok çalışacağız, daha çok üreteceğiz’ demişti. Çünkü biz güçlü olmak için böyle yapmak mecburiyetindeyiz. Çünkü başka bir şansımız, çıkar yolumuz yok. Elbette büyük ve güçlü Türkiye’nin önünü kesmek için kendilerince türlü oyunlar oynayacaklar. Bazı uluslararası kuruluşların da bu manada etkisini görmüş olduk. O yüzden Cumhurbaşkanımız ’Dünya 5’ten büyüktür’ diyor. Koskoca Birleşmiş Milletler, birkaç açıklamadan öteye gidemiyor. Ne kanı durdurabildiler ne de başka bir şey. Son olarak yarım yamalak gıda yardımı yapan kuruluşa yasak getirdiler. Bunların hepsi birer göstergedir. Ne yapmamız gerektiğini, nasıl çalışmamız gerektiğini, bir an bile gaflete düşmememiz gerektiğini gösteren çok önemli etkendir. Bize bir şey olmaz, o çok uzakta diye düşünmemek lazım. Dünyanın bu şartlarında her ana hazırlıklı olmak lazım” diye konuştu.

“Bağımsız Türkiye’nin vizyonu neyse onun gereğini yapmaya devam edeceğiz”

Bağımsız Türkiye vizyonu için gereken her şeyin yapılacağını vurgulayan Bakan Yumaklı, “Biz parti olarak daha adaletli bir dünya için milli, insani ve evrensel değerler etrafında siyaset yapıyoruz. Güncel olaylarda, sandalye kavgalarında AK Parti hiçbir zaman olmadı, olmayacaktır. Bir hatırlayın, 6’lı, 7’li, 8’li masada hepsi bir aradaydı. Onları bir arada tutan şey, tamamen ulaşmak istediği makam, mevki hırsıydı. O bitti, kavgaları bitti, şimdi tespih taneleri gibi dağılmış durumdalar. Çünkü memlekete dair, bu millete dair zerre kadar gelecek tahayyülleri yoktu. Çünkü biz ’ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz’ diyoruz, 7 gün 24 saat çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz. AK Parti’nin gücü milletten gelir. 85 milyonun bize vermiş olduğu o şerefli emaneti. Taşımak, daha da yukarı çıkartmak için gayret sarf ediyoruz. AK Parti’nin samimi politikaları bu yüzden milletimizin teveccühüne mazhar oluyor. En zor zamanlarda milletimiz bir bütün anlayışı da AK Parti anlayışıdır. O yüzden Sayın Cumhurbaşkanımızın söylediği söz itibarıyla AK Parti’de ’ben ve bencilliğe yer yoktur’, biz vardır, beraberlik, bir olmak vardır, iri olmak, diri olmak vardır, hep birlikte Türkiye olmak vardır. Çünkü AK Parti Türkiye’nin geleceğidir. Bizler sadece bugünü değil, Türkiye Yüzyılı diyerek bu memleketin, bu vatanın gelecek yüzyılını inşa etmek üzere bu görevlere talip olduk. Sadece içeride değil, dış politikada da Türkiye’nin mücadelesini verdiği gibi teröre ve terör destekçilerine karşı kararlı politikalar yürütmeye devam edeceğiz. Bağımsız Türkiye’nin vizyonu neyse onun gereğini yapmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

“Terörü bitirmemiz, büyük Türkiye’yi inşa etmemizin olmazsa olmazlarındandır”

Terörün bitirilmesi gerektiğini söyleyen Yumaklı, “Orta Doğu’daki bu konjonktür itibarıyla terör karşısında koşulsuz bir mutabakat gerekir. Terörü bitirmemiz, büyük Türkiye’yi inşa etmemizin olmazsa olmazlarındandır. Bu konudaki son dönemlerdeki gayreti, çabayı siz yakından takip ediyorsunuz” ifadelerini kullandı.

“Memleketin tarım veya gıda ihtiyacı konusunda herhangi bir problemi yoktur”

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın çalışmaları ile ilgili de konuşan Yumaklı, “Güçlü Türkiye’nin yolu güçlü tarımdan geçer. Eğer siz kendi gıdanızı kendiniz temin edemiyorsanız, eğer bunu garanti altına alamıyorsanız, ’bağımsızız’ demenizin hiçbir manası yoktur. Hepimiz hatırlayalım, pandemi zamanında koca koca ülkeler başka ülkelerin maskelerine hava alanlarında el koydu. Bazı şeyleri paranız olsa da alamıyorsunuz. Dolayısıyla bu memleketin tarım veya gıda ihtiyacı konusunda herhangi bir problemi yoktur, bunun sürdürülebilir olması, daha da üretimi arttırıp, sadece kendi vatandaşımızın değil, buna muhtaç olanların da ihtiyacını gidermek üzere ihracata dönük üretimlerimize devam edeceğiz” dedi.

Kastamonu ve Araç ilçesine yapılan yatırımlarla ilgili bilgi veren Yumaklı, “Kastamonu’ya son 22 yılda sadece benim bakanlığımdan yapılan yatırımların yaklaşık tutarı 34,2 milyar lira. Bunun 22 milyar lirası 128 tane su ve sulama tesisinden oluşuyor. Devam eden projelerimizin açılışlarını da yapmak mümkün olacak. Araç ilçemizde de 2.1 milyar liralık yatırımla 10 tane tesis hizmete alınmış durumda. Ayrıca, Filyos-Araç Barajı’nın 3 bin 226 hektarı sulama projesi de 2025 yatırım programına alınması da bakanlığımızca teklif edildi. İnşallah bu projenin hem Araç’a hem de etrafındaki ilçelere, illere önemli katkısı olacak” diye konuştu.

Vedat Yunus İkizoğlu



 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Çobanların en güvendiği dostları: Çoban köpekleri Erzincan’ın Başpınar köyünde çobanlık yapan Celal Gül, çoban köpeklerinin hayvanlarını koruma ve güvenliğini sağlama konusundaki önemini vurguladı. Çoban köpeklerinin zorlu arazilerde gösterdiği başarıları ve köpeklerin koyun sürüleri için ne kadar önemli olduğuna dikkat çekti. Başpınar köyünde çobanlık yapan Celal Gül (37) isimli üretici, yıllardır sürülerini koruyan çoban köpeklerinin kendileri için vazgeçilmez birer dost ve güvenlik aracı olduğunu kaydetti. Gül, "Köpeklerimiz hayvanlarımızın can güvenliğini sağlıyor. Onlar olmazsa, sürülerimizi kurtlara karşı korumamız imkânsız" diyerek köpeklerinin, zorlu arazi şartlarında bile sürülerini nasıl başarıyla koruduklarına dikkat çekti. "Köpeklerimiz olmadan hayvanlarımızı kurtlara karşı koruyamayız" Çobanlık yapan Celal Gül, 25 yılı aşkın bir süredir sürülerinin güvenliğini çoban köpeklerine emanet ettiğini belirtti. Gül, köpeklerin sürülerini korumadaki rolüne şu sözlerle değindi: “Eğer köpeklerimiz olmasaydı, hayvanlarımızın yarısı kurtların avı olurdu. Yaylada ve merada en büyük güvencemiz köpeklerimiz. Onlar bize her türlü tehlikeye karşı koruma sağlıyor.” Çoban köpeklerinin sadece sürüleri korumakla kalmadığını, aynı zamanda çobanların da dinlenebilmesi için bir güvenlik sağladığını belirten Gül, "Yaylada çok yoruluyoruz ve köpeklerimize güvenerek biraz dinlenebiliyoruz. Onlar olmasa, koyunları koruyabilmemiz mümkün olmaz" dedi. Çoban köpekleri ve kangal köpekleri arasındaki fark Celal Gül, çoban köpeklerinin kangal köpeklerinden daha üstün olduğunu belirterek, "Kangal köpekleri büyük ve güçlü olsa da, taşlık arazilerde kurdun peşinden koşamayabilirler. Çoban köpeklerimiz ise zorlu arazilerde çok hızlıdır ve bu yüzden sürüyü korumada çok etkilidirler" şeklinde konuştu. Zorlu arazilerde tehlike Çoban köpekleri, sadece koyunları korumakla kalmıyor, aynı zamanda kurtlarla mücadele sırasında hayati risklerle de karşılaşıyor. Gül, köpeklerinin boğazlarına kurt tüylerinin kaçtığını ve bu yüzden hastalanabildiklerini söyledi. Celal Gül, köpeklerin sürülerinin güvenliğini sağlamak ve çobanlık yapmak için en önemli yardımcıları olduğunu belirterek, "Köpeksiz çoban, çobansız da köpek olmaz. Köpeklerimiz bizim gözümüz, kulağımız ve en önemli güvenliğimizdir" diyerek çoban köpeklerinin hayvanlar için ne kadar kritik bir rol oynadığını vurguladı. 12 yaşındaki Berat Topal ise, ara tatilde babasına yardım etmek amacıyla köpeğiyle birlikte koyunları otlatmaya geldiklerini söyledi. "Köpeğim benim için çok önemli. Onu ben büyüttüm, hastalandığında iyileştirdim. Köpeğimiz olmazsa koyunlarımız büyük tehlike altında kalır" diyen Berat Topal, köpeğiyle olan özel bağını da vurguladı. Başpınar köyünde hayvancılıkla uğraşan çobanlar, sürülerini korumanın zorluklarıyla başa çıkarken, en büyük destekçileri olarak gördükleri çoban köpeklerine olan minnettarlıklarını her fırsatta belirtiyorlar.