TEKNOLOJİ - 28 Kasım 2025 Cuma 16:37

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır: "Türkiye bugün artık dünyanın en önemli üretim merkezlerinden biri"

A
A
A
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır: "Türkiye bugün artık dünyanın en önemli üretim merkezlerinden biri"

Kastamonu’da konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye bir önceki asırda hava araçları, uçaklar, helikopterler üreten bir ülke değilken, şimdi havacılıkta, özellikle yeni nesil havacılık platformlarında lider ülke haline geldi. İnsansız hava araçlarında küresel pazarın yüzde 68’ini Türkiye elinde tutuyor" dedi.


Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, bir dizi programa katılmak için Kastamonu’yu ziyaret etti. Bakan Kacır’ın Kastamonu’daki ilk durağı Kastamonu Valiliği oldu. Vali Meftun Dallı’yu makamında ziyaret eden Bakan Kacır, Kastamonu’da devam eden projelerle ilgili bilgi aldı. Bakan Kacır, daha sonra Nasrullah Meydanında esnafı ziyaret etti. Bakan Kacır ziyaretleri kapsamında AK Parti Kastamonu İl Başkanlığında partililerle bir araya geldi.


Partililere seslenen Bakan Kacır, Türkiye’nin dört bir yanında, büyük bir kalkınma seferberliği içerisinde olduklarını belirterek "AK Parti iktidarları Türkiye’nin sanayide, teknolojide, eğitimde, sağlıkta, sporda, gençlikte, turizmde, kültürde her alanda asırlık eserlere, hizmetlere eriştiği, kavuştuğu bir dönem oldu. Çok şükür bizler de bu yolculuğun neferleri olarak taş üstüne taş koymaya, eser siyasetine, proje siyasetine, hizmet siyasetine sahip çıkmaya, omuz vermeye devam ediyoruz. Hamd olsun Türkiye bugün artık dünyanın en önemli üretim merkezlerinden biri. Çin’den sonra Avrupa ortasına kadar uzanan geniş kuşakta en fazla ürün çeşidini en fazla sayıda ülkeye ihraç etme kabiliyetine sahip ülke Türkiye’dir. Bu muazzam kabiliyet elbette hükümetlerimiz döneminde attığımız adımlar kurduğumuz altyapılar sayesinde mümkün oldu. Türkiye’yi baştanbaşa organize sanayi bölgeleriyle donattık. Türkiye’nin OSB’lerini üretim merkezleri haline getirdik. Biz iktidara geldiğimizde Türkiye’de 192 OSB vardı. Şimdi Türkiye’de 371 organize sanayi bölgesi var. Biz iktidara geldiğimizde 11 bin fabrika OSB’lerde üretim yapmaktaydı. Şimdi 61 bine yakın fabrika Türkiye’nin OSB’lerinde üretim yapıyor. Biz iktidara geldiğimizde OSB’lerde 415 bin kişi çalışıyordu. Şimdi 2 milyon 700 bin kardeşimiz alın teri döküyor, organize sanayi bölgelerinde üretime güç veriyor. Türkiye, Avrupa değer zincirlerinin, tedarik zincirlerinin kilit oyuncusu haline geldi. Demir-çelik üretiminde çimento üretiminde, güneş paneli üretiminde, otobüs üretiminde, ticari araç üretiminde Avrupa’da bir numarayız. Artık pek çok alanda Avrupa’da ve dünyada en önemli üretim merkezlerinden biriyiz" dedi.


"Bütün bu başarılar elbette tam bağımsızlığımızı tahkim etmek adına attığımız milli savunma sanayi adımlarıyla taçlandı" ifadelerine yer veren Kacır, "Türkiye bir önceki asırda hava araçları, uçaklar, helikopterler üreten bir ülke değilken, şimdi havacılıkta, özellikle yeni nesil havacılık platformlarında lider ülke haline geldi. İnsansız hava araçlarında küresel pazarın yüzde 68’ini Türkiye elinde tutuyor. Artık, dünyanın dört bir yanından, Türkiye’nin ileri teknoloji sistemlerine teveccüh var. Sadece hava araçlarında değil, kara araçlarında, deniz platformlarında, uydu sistemlerinde tüm savunma sanayi alanlarında Türkiye dünyanın en önemli oyuncularından biri oldu. Bu yıl savunma sanayi ihracatımız 9 milyar doları aşacak. Türkiye’nin toplam ihracatı iktidarlarımız döneminde 36 milyar dolardan 270 milyar dolara yükseldi. Türkiye artık montaj sanayi yapan, düşük katma değerli üretim yapan bir ülke değil. Teknoloji seviyesi yüksek ve orta yüksek düzeyde olan ürünlerin ihracatını AK Parti iktidarları döneminde 10 milyar dolardan 108 milyar dolara, 11 misline çıkardık" diye konuştu.



"47 milyar lira yatırımın ve 15 binden fazla istihdamın yatırım teşviklerimizde önünü açtık"


Kastamonu’ya yapılan yatırımlara da değinen Kacır, "Seydiler ve Taşköprü organize sanayi bölgelerini kurduk ve 4 organize sanayi bölgesini de üretimle buluşturduk. Bugün Kastamonu’nun organize sanayi bölgelerinde 98 üretim yerinde 5 bin 200’ye yakın kardeşimiz istihdam ediliyor. Bu süreçte organize sanayi bölgelerinin altyapılarını Bakanlık olarak inşa ettik. Bir milyar liranın üzerinde bir kaynağı organize sanayi bölgelerimizin altyapılarını harcadık. Üniversitemizi Teknopark’ta tanıştırdık. Artık Kastamonu’da, üniversitemizde araştırma, geliştirme faaliyetleri sürdürülüyor. KOBİ’lerimizi hiçbir zaman yalnız bırakmadık. Biz iktidara geldiğimizde şehirlerimizdeki KOSGEB desteklerinden yararlanan KOBİ’lerin sayısı iki elin parmağını geçmiyordu. Bizim iktidarlarımız döneminde, 23 yılda Kastamonu’da KOSGEP eliyle 921 milyon liranın üzerinde KOBİ desteği verdik. 47 milyar lira yatırımın ve 15 binden fazla istihdamın yatırım teşviklerimizde önünü açtık. Şimdi yatırım teşviklerinde daha ileri adımlar atıyoruz. Kastamonu’daki organize sanayi bölgelerinde hayata geçen yatırımlarda 8 yıl boyunca sigorta primi işveren payını yarısını Bakanlık olarak biz karşılıyoruz. Yine hayata geçen her bir yatırıma 24 milyon liraya kadar kredisinin 10 puanlı düzeyinde finansman desteği sağlıyoruz. Özellikle entegre besi ve et ürünleri işleme tesisleri, çapraz lamina ahşap panel üretim tesisleri, modüler mobilya üretim tesislerini Kastamonu’ya kazandırarak yerel kalkınmayı hızlandırmayı amaçlıyoruz. Bugüne kadar Kalkınma Ajansı’nız hediye ile Kastamonu’da Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nız eliyle 212 projeye 777 milyon lira destek verdik. Üretimden istihdama kültürel mirastan yeşil enerjiye kadar pek çok alanda şehrimizin imkan ve kabiliyetlerini bu projelerde hayata geçirdik, harekete geçirdik" şeklinde konuştu.



"Kastamonu’yu ülkemizin önde gelen doğa turizmi destinasyonlarından biri haline getirmiş olacağız"


Kastamonu’da doğa turizmin gelişmesi için yapılan projeye değinen Bakan Kacır, "Horma Kanyonu ve Güney Karadeniz Jeopark etaplarını tamamladığımız doğa turizminin geliştirmesi projesiyle Kastamonu’yu ülkemizin önde gelen doğa turizmi destinasyonlarından biri haline getirmiş olacağız. İnşallah yine bugün açılışını gerçekleştireceğimiz üniversitemizde özellikle Kastamonulu genç kardeşlerimizin Teknofest yolculuğuna, hayallerini araştırma, geliştirmeye, projelerini teknoloji girişimlerine dönüştürme yolculuğuna ev sahipliği yapmasını ümit ettiğimiz Milli Teknoloji Atölyemizde Kastamonumuza ayrı bir değer katacaktır" ifadelerini kullandı.



Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır: "Türkiye bugün artık dünyanın en önemli üretim merkezlerinden biri"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Kastamonu Üniversitesi araştırma görevlisinin filmine 4 ödül Kastamonu Üniversitesi Araştırma Görevlisi Mehmet Oğuz Yıldırım’ın yönetmenliğini üstlendiği "Kudret" filmine, Uluslararası İpekyolu Film Festivali’nde 4 ödüle layık görüldü. Bu yıl 13’üncüsü düzenlenen Uluslararası İpekyolu Film Festivali’nde ödüller sahiplerini buldu. Kastamonu Üniversitesi İletişim Fakültesi Araştırma Görevlisi Mehmet Oğuz Yıldırım, yönetmenliğini üstlendiği "Kudret" filmiyle En İyi Film ve En İyi Yönetmen ödüllerine layık görüldü. İpekyolu Kültür, Sanat ve Eğitim Vakfı tarafından; Sinema ve Televizyon Eseri Sahipleri Meslek Birliği (SETEM) öncülüğünde, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün destekleriyle düzenlenen festivalin ödül töreni, Atlas 1948 Sineması’nda gerçekleştirildi. Geceye, Yönetmen Mesut Uçakan’a verilen SETEM Emek Ödülü ile "Kudret" filminin elde ettiği başarılar damga vurdu. Ulusal Kurmaca Film Kategorisi’nde "Kudret" filmiyle Mehmet Oğuz Yıldırım, En İyi Film ve En İyi Yönetmen ödüllerini kazandı. Aynı filmle Nusret Emre Bilgin En İyi Görüntü Yönetmeni, Fırat Kaymak ise En İyi Erkek Oyuncu ödülüne değer görüldü. Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, Uluslararası İpekyolu Film Festivali’nde En İyi Film ve En İyi Yönetmen ödüllerine layık görülen Araştırma Görevlisi Mehmet Oğuz Yıldırım’ın elde ettiği başarının Kastamonu Üniversitesi adına memnuniyet verici olduğunu ifade etti. Başarılarından dolayı Araştırma Görevlisi Yıldırım’ı tebrik eden Rektör Topal, sinema alanında ortaya konulan bu başarının öğrencilere ilham kaynağı olacağını vurgulayarak, emeği geçen tüm ekip üyelerini de tebrik etti. Ödüllerin ardından değerlendirmede bulunan Mehmet Oğuz Yıldırım ise, "Kudret" filminin Uluslararası İpekyolu Film Festivali’nde ödüle layık görülmesinden büyük mutluluk duyduğunu belirterek, bu başarının bir ekip çalışmasının ürünü olduğunu ifade etti. Yıldırım, Rektör Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal başta olmak üzere Kastamonu Üniversitesi yönetimine ve festivale katkı sunan herkese teşekkür etti.
Çorum Çorum’da manav ve marketlere sıkı denetim: 105 işetme denetlendi Çorum Belediyesi, halk sağlığını korumak ve kayıt dışı ticaretin önüne geçmek amacıyla şehir genelindeki manav ve marketlerde denetimlerini sıkılaştırdı. 1,5 ayda 105 işletmeyi denetleyen ekipler, mevzuata uymayan 30 esnafı uyardı. Çorum Belediyesi Hal Müdürlüğü, sebze ve meyvelerin üretim bölgesinden tüketiciye ulaşana kadar geçen tüm süreçte denetimlerini aralıksız sürdürüyor. Hem halk sağlığının korunması hem de kayıt dışı ticaretin önlenmesi amacıyla kapsamlı kontroller yapan ekipler, son bir buçuk ayda 105 işletmeyi denetledi. Çorum Belediyesi’nden yapılan açıklamada, ürünlerin ilk yüklendiği araç bilgileri, hale giriş-çıkış kayıtları, market, manav ve pazar esnafına ait bildirim, künye ve faturaların 5957 Sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında titizlikle incelendiği vurgulandı. Ayrıca tezgâhlardaki ürünlerin genel kalite kontrollerinin de yapıldığı ifade edildi. Açıklamada, 1 Kasım-15 Aralık tarihleri arasında Çorum mücavir alan sınırları içerisinde sebze ve meyve ticareti yapan market ve manavlara yönelik denetimlerin tamamlandığı bildirildi. Bu kapsamda toplam 105 adet manav ve marketin tamamı kontrol edildi. Yapılan incelemelerde eksiklikleri bulunan veya yasal düzenlemeler hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığı tespit edilen 30 esnaf, uyarılarak bilgilendirildi ve yeniden ziyaret edilerek faaliyetlerini mevzuata uygun şekilde sürdürmeleri sağlandı. Uyarılara rağmen yasalara aykırı faaliyetine devam ettiği tespit edilen işletmelere ise gerekli yasal işlemlerin uygulandığı açıklandı.
Adana İYİ Parti’den 5 ilçe başkanı istifa etti Adana’da İYİ Parti’nin İl Başkanlığı seçimlerine ve seçim sonrası oluşan yönetime tepki gösteren 5 ilçe başkanı, yönetim kurulu üyeleriyle birlikte görevlerini bıraktıklarını açıkladı. 30 Kasım’da İYİ Parti Adana İl Başkanlığı 4. Olağan İl Kongresi’nde İl Başkanlığını Batur Eroğlu kazandı. Seçimin ardından il başkanlığında oluşan yönetimi bazı ilçe başkanları protesto etti. Bu kapsamda Ceyhan İlçe Başkanı Ahmet Akar, Yumurtalık İlçe Başkanı Saltuk Buğra Tülü, Feke İlçe Başkanı Mustafa Avcı, Tufanbeyli İlçe Başkanı Fevzi Çapanoğlu ve Karaisalı İlçe Başkanı Babacan Öveç, yönetimleriyle birlikte görevlerinden istifa ettiklerini açıkladı. "Müdahaleler, parti içi tarafsızlık ilkesini ağır biçimde ihlal etmiştir" Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlenen toplantıda ortak bildiriyi okuyan Ceyhan İlçe Başkanı Ahmet Akar, "İYİ Parti Adana İl Başkanlığı seçimlerinde yaşananlar, partimizin demokratik değerleriyle ve siyasi etiğiyle uzlaşmayan ciddi sorunlara işaret ettiği için bu açıklamayı yapma zorunluluğu doğmuştur. Tarafsız kalması gereken bir milletvekilinin seçim sürecine doğrudan müdahil olması, teşkilat iradesine gölge düşürmüş ve seçimlerin adil seyrini bozmuştur. Bu müdahale sadece sonucu etkilememiş, teşkilat mensupları üzerinde açık bir baskı oluşturmuş, parti içi tarafsızlık ilkesini ağır biçimde ihlal etmiştir" ifadelerini kullandı. Sadece yönetimdeki görevlerini bıraktıklarını ifade eden Akar, daha sonra şunları söyledi: "Üyelik ve delegelik haklarımızın dokunulmazlığı çerçevesinde, bu haklarımızdan asla vazgeçmediğimizi özellikle vurguluyorum. Ben partimin üyesiyim, delegesiyim ve kalmaya da devam ediyorum. İstifa ettiğimiz tek makam, yalnızca ilçe başkanlığı yönetim kurulu üyelerimle birlikte yönetim görevimizdir."
İstanbul Garanti BBVA’dan otoyolu projesi için ‘Sürdürülebilirlikle Bağlantılı’ finansman Garanti BBVA, Antalya-Alanya Otoyolu Projesi için sağlanan 1,7 milyar euro tutarındaki finansmanda kredi vadesi boyunca ‘Sürdürülebilirlik Koordinatörü’ olarak görev alarak, Türkiye’de kurumsal bir şirkete sağlanmış en büyük sürdürülebilirlikle bağlantılı kredi işlemlerinden birini gerçekleştirdi. Garanti BBVA, Antalya-Alanya Otoyolu Projesi için sağlanan 1,7 milyar euroluk sürdürülebilirlikle bağlantılı finansmanda kredi vadesi boyunca ‘Sürdürülebilirlik Koordinatörü’ olarak görev aldı. Türkiye’nin en önemli altyapı projelerinden birine sağlanan bu finansman, Türkiye’de kurumsal bir şirkete sağlanmış en büyük sürdürülebilirlikle bağlantılı kredi işlemlerinden biri olma özelliğini taşıyor. Proje kapsamında Garanti BBVA, aynı zamanda kendi portföyünde bir ilki gerçekleştirerek ilk sürdürülebilirlikle bağlantılı IRS (faiz swap) işlemini de hayata geçirdi. Türk bankalarının yanı sıra uluslararası bankalar ve kalkınma finansmanı kuruluşları dahil olmak üzere toplam 14 finansal kuruluşun yer aldığı yapı, sürdürülebilir finansal mimarinin gelişimi açısından örnek bir iş birliği modeli oluşturuyor. Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Sinem Edige, "İmza attığımız bu finansman modeli, Türkiye’de sürdürülebilir altyapı yatırımları için yeni bir ölçüt oluşturma özelliğine sahip. Bağımsız Ekonomik Etki Değerlendirme Raporu’na göre bu proje; doğrudan harcamalar, tedarik zinciri bağlantıları ve çalışan gelirlerindeki artış yoluyla bölgenin ekonomik katma değerini belirgin şekilde artıracak. Banka olarak hem çevresel hem ekonomik etki oluşturan bu projenin kredi vadesi boyunca sürdürülebilirlik koordinasyonunu üstlenmekten gurur duyuyoruz" dedi. Sürdürülebilirlik hedeflerine paralel kurgulandı Yapılan açıklamaya göre Garanti BBVA, sürdürülebilir finansman alanındaki öncülüğünü, altyapı projelerinde sürdürülebilirlik odaklı yeni nesil finansman modelleriyle güçlendirmeye devam ediyor. İmza atılan bu Antalya-Alanya Otoyolu Projesi finansmanı, güçlü bir sürdürülebilirlik çerçevesi doğrultusunda kurgulandı. Bu kapsamda; sürdürülebilir inşaat uygulamaları, yenilenebilir enerji kullanımı, EV şarj altyapısının oluşturulması ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin desteklenmesi gibi alanlar projenin öncelikli sürdürülebilirlik hedeflerini oluşturuyor. Ayrıca proje, IFC Performans Standartları ve Ekvator Prensipleri gerekliliklerini referans alarak uluslararası sürdürülebilirlik kriterlerine örnek teşkil ediyor. Otoyol tamamlandığında Antalya-Alanya arasındaki yolculuk süresi 2,5-4 saatten 36 dakikaya inecek; turizm, ticaret ve bölgesel hareketlilik açısından güçlü bir ekonomik etki oluşturması bekleniyor.