SAĞLIK - 04 Ekim 2025 Cumartesi 12:39

PUADER Kastamonu Pediatri Günleri sempozyumu başladı

A
A
A
PUADER Kastamonu Pediatri Günleri sempozyumu başladı

Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, çocukların sağlığına yapılan her yatırımın, aslında geleceğe yapılan bir yatırım olduğunu belirterek, "Çocukların gülümsemeleri, neşeleri ve sağlıklı bir hayat sürmeleri, bizler için önemli bir motivasyon kaynağıdır" dedi.


Kastamonu Üniversitesi ile Pediatri Uzmanlık Akademisi Derneği tarafından düzenlenen "PUADER Kastamonu Pediatri Günleri" sempozyumu Kastamonu Üniversitesi Hoca Ahmet Yesevi Kültür Merkezi’nde başladı.


Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan programın açılışında konuşan Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, "Her bir çocuğun sağlıklı büyümesi, gelişmesi ve potansiyeline ulaşması, sadece onların değil, tüm insanlığın geleceği için hayati öneme sahiptir. Biliyoruz ki çocuklarımızın sağlığına yapılan her yatırım, aslında geleceğimize yapılan bir yatırımdır. Onların gülümsemeleri, neşeleri ve sağlıklı bir hayat sürmeleri, bizler için önemli bir motivasyon kaynağı. Siz çocuk hekimlerinin bu bilinçle özveri ve sorumlulukla çalıştıklarını görüyor ve gayretlerinize birer ebeveyn olarak yakinen şahit oluyoruz. Teknolojinin hızla ilerlediği, bilimsel bilginin sürekli yenilendiği bir çağda yaşıyoruz. Tüm alanlarda olduğu gibi Pediatri alanı da bu değişimden nasibini alıyor. Genetikten beslenmeye, aşılamadan kronik hastalıklara kadar geniş bir yelpazede, çocuklarımızın sağlığını daha iyi korumak ve iyileştirmek için sürekli yeni yollar araştırılmakta. Alanında uzman konuşmacılarımızın sunumları, vaka tartışmaları ile bilgi ve tecrübelerini paylaşma fırsatı bulacağı bu platformun, faydalı bir öğrenme ve iş birliği ortamı olacağına yürekten inanıyorum" dedi.



"Anadolu’nun biraz sahipsiz kaldığını hissettik"


Pediatri Uzmanlık Akademisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Bumin Dündar ise, "Yaklaşık 2,5 yıl önce derneğe geldiğimizde, ‘acaba farklı bir şeyler yapabilir miyiz?’ düşüncesiyle yola çıktık. Çünkü aynı şeyleri tekrarlamak ya da başkalarının yaptığını yapmak bize uygun değildi. Bu sebeple Anadolu’nun biraz sahipsiz kaldığını hissettik. Anadolu’daki ateşi yeniden yakmayı kendimize görev bildik. Bu doğrultuda bölgesel toplantılar ve kongrelerimizi ‘Anadolu Şehir Kongreleri’ formatında yapmaya başladık. Şu ana kadar sayısız kongre ve toplantı düzenledik. Hakikaten talep çok fazla, biz de bunları karşılamaya çalışıyoruz. Amacımız, genç arkadaşlarımıza sahip çıkmak ve Anadolu’daki meslektaşlarımızın yalnız olmadıklarını hissettirmektir. Ben de 9 yıl Isparta’da çalıştım. Şu anda İzmir’den geliyorum ama Türkiye sadece üç büyük şehirden ibaret değil. Anadolu’da çok fedakar çalışan, büyük işler yapan meslektaşlarımız var. Ancak seslerini duyurmakta bazı sıkıntılar yaşayabiliyorlar. Biz de bu konuda yardımcı olmaya gayret ediyoruz. Bu nedenle bu tür toplantılar çok önemlidir" diye konuştu.



"Hem bilimsel açıdan hem sosyal açıdan zengin bir program olacak"


Bu yıl Bursa’da kongre yapma planlarının olduğunu söyleyen Dernek Başkanı Prof. Dr. Dündar, "Hem bilimsel açıdan hem sosyal açıdan zengin bir program olacak. Herkesi Bursa’ya bekliyoruz. Bunların dışında çocuk sağlığı kliniğimiz var. Buna da destek vermenizi istiyoruz. Pandemi döneminde bu fikir ortaya çıktı, fakat sadece pandemiyle sınırlı değil. Pandemide özellikle Anadolu’daki ve Türkiye’nin her yerindeki pediatri uzmanlarımıza, çocuk sağlığı yönetimlerine çok faydalı oldu. Bu nedenle eğitim toplantılarımızı da buradan yapıyoruz ve sürdürmeye çalışıyoruz" şeklinde konuştu.



"Geleceğimiz hem beden hem de ruh sağlığı açısından ne kadar sağlıklı olursa, geleceğimiz de o kadar sağlıklı olur"


Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Avcı da, "Çocuklar bizim için çok kıymetli ve çok önemlidir. Geleceğimiz hem beden hem de ruh sağlığı açısından ne kadar sağlıklı olursa, geleceğimiz de o kadar sağlıklı olur. Bunun bilincindeyiz. Ancak bizlere çok büyük görevler düşüyor. Ben kardiyoloji uzmanıyım. İhtisasa başladığım dönemde kardiyoloji, çocuk sağlığı ve hastalıkları en çok tercih edilen, herkesin girmek istediği branşlardı. Fakat geldiğimiz noktada bazı sıkıntılar olduğunu görüyoruz. Oysa bu alanlar çok önemli ve kesinlikle ihmal edilemez. Hepimizin çocukları ve geleceği var. Bu açıdan çocuk sağlığı ve hastalıkları alanındaki gelişmeleri ve ihtiyaçları her yönüyle meslektaşlarımıza, öğrencilerimize aktarmamız, bu branşın tekrar değerli olduğu yere gelmesini sağlamamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.



"Çocuk sağlığı, yalnızca tıbbın bir dalı değil, toplumun geleceğine yapılan en değerli yatırımdır"


Sempozyum Eş Başkanı aynı zamanda Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Eren Yıldız ise "Burada çocuk sağlığı ve hastalıkları alanında güncel gelişmeleri paylaşmak ve mesleki deneyimlerimizi aktarmak için bir aradayız. Etkinliğimizin Kastamonu’da düzenleniyor olması bizim için ayrı bir gurur kaynağıdır. Ülkemizin birçok noktasından değerli meslektaşlarımızın katılımı, bu sempozyumu ulusal ölçekte önemli bir bilimsel buluşma haline getirmektedir. Üstelik bu şehirde bugüne kadar bu büyüklükte bir tıp sempozyumu yapılmamış olması, bu sempozyumu Kastamonu için tarihi bir adım ve anlamlı bir başlangıç haline getirmektedir. Çocuk sağlığı, yalnızca tıbbın bir dalı değil, toplumun geleceğine yapılan en değerli yatırımdır. Sağlıklı büyüyen çocuklar; güçlü, üretken ve umut dolu bir toplumun teminatıdır. Bu nedenle çocukların sağlığını korumak ve geliştirmek, hepimizin en temel sorumluluğudur. Bilimsel sempozyumlar da bu sorumluluğu yerine getirmemizde bizlere yol gösteren en önemli platformlardır" dedi.


Kastamonu Üniversitesi’nin bilimsel etkinliklere verdiği güçlü desteğin çok değerli olduğunu söyleyen Yıldız, "2019 yılında Kastamonu’ya uzman doktor olarak atandım. Hep aklımı kurcalayan bir hayalim vardı, Kastamonu’da bir sempozyum planlamak. 2 ay gibi kısa bir sürede temelleri atılıp büyüyen bir organizasyon oldu. 15-20 kişilik bir toplantı yapalım düşüncesi ile çıktığımız bu yolda 250 kişiyi bu salonda toplamış olmak bizim için ayrı bir gurur kaynağı oldu" diye konuştu.


Konuşmaların ardından panele geçildi. Panelde konunun uzmanları tarafından katılımcılara bilgiler aktarıldı.



PUADER Kastamonu Pediatri Günleri sempozyumu başladı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Fethiye’de "Yastıklı" infazın iddianamesi hazır Muğla’nın Fethiye ilçesinde uyuduğu sırada av tüfeğiyle vurularak öldürülen İbrahim Solak (23) cinayetiyle ilgili soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede, cinayetin Solak’ın yanındaki sevgilisi tarafından organize edildiği, ses çıkmaması için maktulün yüzüne yastık bastırıldığı iddia edildi. Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığı, 18 Mayıs 2025’te Esenköy Mahallesi’nde meydana gelen olayla ilgili iddianamesini tamamladı. Savcılık; Sefer K., Murat K., R.G. ile Yağmur A., Emine T. ve Hüseyin K. hakkında "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis talep etti, ayrıca "konut dokunulmazlığını ihlal" suçundan da ek cezalar istendi. Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan iddianameye göre, Sefer K. eski kız arkadaşı Yağmur A.’yı "kurtarma" bahanesiyle Denizli’den yola çıkarken, yanına Murat K., Hüseyin K. ve Emine T.’yi alıp Ortaca’dan evi tanıyan 15 yaşındaki Rabia G.’yi de araca aldı. Olay günü evin yakınında şüphelilerden Hüseyin K. ve Emine T. araçta beklerken, Sefer K., Murat K. ve Rabia G. eve yöneldi. Anahtar bulunamayınca Rabia G. ikinci kattaki balkona tırmanarak içeri girdi ve kapıyı içeriden açtı. İddianamede, savcılık değerlendirmesine göre, maktul uyuduğu sırada Yağmur A.’nın yüzüne yastık bastırdığı, Sefer K.’nın da av tüfeğini yastığa dayayıp ateşlediği belirtildi. Adli tıp/kriminal raporlarında atışın bitişik atış olduğu, kafatasında plastik tapa ve yastığa ait elyaf parçaları tespit edildiği bilgileri yer aldı. Olay sonrası şüphelilerin araçla kaçtığı, Akhisar civarında yakalandıkları belirtildi. Yağmur A. ifadesinde olayın kaza olduğunu öne sürerken, telefon incelemesinde "Eldeki barut izi nasıl geçer" şeklinde arama görüldüğü iddianamede yer aldı. Sefer K. ifadesinde; Rabia G.’nin kendisine İbrahim’in Yağmur’u zorla tuttuğunu söylediğini, Yağmur’u "kurtarmak" için Fethiye’ye geldiklerini, Rabia’nın eve girip kapıyı açmasıyla Murat’la içeri girdiklerini anlattı. Tüfeğin kazayla ateş aldığını iddia ederek "isteyerek olmadığını" savundu. Yağmur A. ise Sefer’in takıntılı olduğunu, silahı almaya çalıştığı sırada ateş aldığını ileri sürdü, delik olan yastığın kendisine ait olduğunu söyledi ve olayla ilgisi olmadığını savundu. Diğer şüpheliler de olayın cinayetle sonuçlanacağını bilmediklerini, suçsuz olduklarını iddia ettiler. Savcılık, Sefer K., Yağmur A., Murat K. ve suça sürüklenen çocuk Rabia G. hakkında "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis talep etti. Hüseyin K. ve Emine T. için ise gözcülük/iştirak iddiasıyla cezalandırılmaları istendi. Şüphelilerin yargılanmasına önümüzdeki günlerde Fethiye 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlanacak.
Bolu Bolu Belediyesi’ne AB’den 700 bin euroluk iklim hibesi Bolu Belediyesi, Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye tarafından finanse edilen hibe programı kapsamında hazırladığı ‘Bolu GreenCycle’ projesi ile 700 bin euro hibe almaya hak kazandı. Bolu Belediyesi, Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) tarafından finanse edilen, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) desteğiyle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen AB-TR İklim Değişikliği Hibe Programı (AB-TR CCGP) kapsamında 700 bin euro hibe almaya hak kazandı. İklime duyarlı, düşük karbonlu ve kaynak verimli kentsel hizmet yaklaşımını esas alan proje için hibe sözleşmesi, dün Ankara’da Bakanlıkta düzenlenen programda imzalandı. Bolu Belediyesi Araştırma, Proje ve Koordinasyon Birimi tarafından hazırlanan "Bolu GreenCycle: Turning Waste into Resilient and Sustainable Futures" başlıklı proje, hibe desteği almaya hak kazanan projeler arasında yer aldı. Yaklaşık 36 milyon Türk lirası tutarındaki hibe kapsamında Bolu Belediyesi, Park ve Bahçeler Müdürlüğü bünyesinde pilot bir organik atık yönetim sistemi kurmayı ve geliştirmeyi hedefliyor. Akıllı sistemlerle organik atık yönetimi Proje kapsamında sensör tabanlı akıllı konteynerler, EcoTrack dijital izleme platformu kullanılarak organik atıklar gerçek zamanlı olarak izlenecek, toplama süreçleri optimize edilecek ve bilimsel kompostlama yöntemleriyle işlenecek. Pilot uygulama, Düzce Üniversitesi’nin akademik ve teknik desteğiyle yürütülecek. Projenin, sera gazı emisyonlarının azaltılmasına ve kentsel atık yönetiminde verimliliğin artırılmasına doğrudan katkı sağlaması hedefleniyor. Kompost ürünler kamusal alanlarda kullanılacak Pilot uygulama sonucunda elde edilecek kompost ve toprak iyileştirici ürünler; parklar, yeşil alanlar, refüjler ve diğer kamusal peyzaj alanlarında kullanılacak. Böylece organik atıkların yerinde değerlendirilmesiyle depolamaya giden atık miktarı azaltılacak, sera gazı emisyonlarında somut düşüş sağlanarak kentin iklim dayanıklılığı güçlendirilecek. Proje; belediye personeli, çiftçiler, kooperatifler ve vatandaşlara yönelik kapasite geliştirme ve farkındalık çalışmalarıyla desteklenecek. Bu sayede Bolu için örnek ve çoğaltılabilir döngüsel bir organik atık yönetim modeli oluşturulması hedefleniyor.