EĞİTİM - 29 Kasım 2025 Cumartesi 13:40

Prof. Dr. Aydın: ’2030 yılına kadar su kaynaklarında yüzde 10 azalma bekleniyor’

A
A
A
Prof. Dr. Aydın: ’2030 yılına kadar su kaynaklarında yüzde 10 azalma bekleniyor’

Kastamonu Üniversitesi’nin düzenlediği programa katılan Prof. Dr. Mehmet Emin Aydın, 2030 yılına kadar su kaynaklarında yüzde 10’luk bir azalma beklendiğini kaydetti.


Kastamonu Üniversitesi, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından yürütülen "Akademi ve Üniversite Konferansları" programı kapsamında bir bilimsel etkinliğe daha ev sahipliği yaptı. TÜBA’nın akademi üyeleri ile üniversite öğrencilerini bir araya getirerek bilimsel bilgi aktarımını desteklemeyi amaçlayan program dizisinin dördüncü konferansı, Merkez Kütüphane Cemil Meriç Salonu’nda gerçekleştirildi.


Konferansa, Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Küçük, Necmettin Erbakan Üniversitesi öğretim üyesi ve TÜBA Asli Üyesi, TÜBA Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Yürütücüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Aydın, akademik personel ve çok sayıda öğrenci katıldı.


Konferansta konuşan Prof. Dr. Aydın, "Su Kaynaklarının Sürdürülebilir Yönetimi" başlıklı sunumunda suyun yaşam için temel bir unsur olduğunu vurgulayarak, sürdürülebilir su kullanımının 1980’li yıllarda uluslararası gündeme taşındığını ifade etti. Prof. Dr. Aydın, su tasarrufunun artırılması, su kullanım verimliliğinin yükseltilmesi, sınır ötesi havzalarda entegre su yönetimi, suya bağlı ekosistemlerin korunması ve restore edilmesi gibi hedeflerin tüm ülkeler için önem taşıdığını söyledi.


Su kaynaklarının evsel, endüstriyel ve tarımsal alanlarda yoğun biçimde kullanıldığını ifade eden Prof. Dr. Aydın, suyun kaynaktan uygun yöntemlerle alınması ve kalitesinin yetersiz olduğu durumlarda mutlaka arıtılması ve evlere dağıtılması gerektiğini vurguladı.


Şehirlerde güçlü altyapı ağlarının su kayıp ve kaçaklarını azaltacağını belirten Aydın, tarımsal sulamada kullanılan altyapıların güçlendirilmesinin, buharlaşma ve sızıntıların önlenmesinin sürdürülebilir su yönetimi açısından büyük önem taşıdığını söyledi. Prof. Dr. Aydın, damlama sulama yöntemlerinde bile yaklaşık yüzde 5 oranında kayıp yaşandığını, diğer sulama yöntemlerinde ise bu oranın yüzde 17 ile yüzde 40 arasında değiştiğini belirtti.


2030 yılına kadar su kaynaklarında yüzde 10’luk bir azalma beklendiğini ifade eden Prof. Dr. Aydın, 2050’de bir kilogram buğday üretimi için yaklaşık bin 500 litre suya ihtiyaç duyulacağını hatırlattı.


Program, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Küçük’ün Prof. Dr. Mehmet Emin Aydın’a teşekkür belgesi takdim etmesiyle sona erdi.



Prof. Dr. Aydın: ’2030 yılına kadar su kaynaklarında yüzde 10 azalma bekleniyor’

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Kastamonu Üniversitesi araştırma görevlisinin filmine 4 ödül Kastamonu Üniversitesi Araştırma Görevlisi Mehmet Oğuz Yıldırım’ın yönetmenliğini üstlendiği "Kudret" filmine, Uluslararası İpekyolu Film Festivali’nde 4 ödüle layık görüldü. Bu yıl 13’üncüsü düzenlenen Uluslararası İpekyolu Film Festivali’nde ödüller sahiplerini buldu. Kastamonu Üniversitesi İletişim Fakültesi Araştırma Görevlisi Mehmet Oğuz Yıldırım, yönetmenliğini üstlendiği "Kudret" filmiyle En İyi Film ve En İyi Yönetmen ödüllerine layık görüldü. İpekyolu Kültür, Sanat ve Eğitim Vakfı tarafından; Sinema ve Televizyon Eseri Sahipleri Meslek Birliği (SETEM) öncülüğünde, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün destekleriyle düzenlenen festivalin ödül töreni, Atlas 1948 Sineması’nda gerçekleştirildi. Geceye, Yönetmen Mesut Uçakan’a verilen SETEM Emek Ödülü ile "Kudret" filminin elde ettiği başarılar damga vurdu. Ulusal Kurmaca Film Kategorisi’nde "Kudret" filmiyle Mehmet Oğuz Yıldırım, En İyi Film ve En İyi Yönetmen ödüllerini kazandı. Aynı filmle Nusret Emre Bilgin En İyi Görüntü Yönetmeni, Fırat Kaymak ise En İyi Erkek Oyuncu ödülüne değer görüldü. Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, Uluslararası İpekyolu Film Festivali’nde En İyi Film ve En İyi Yönetmen ödüllerine layık görülen Araştırma Görevlisi Mehmet Oğuz Yıldırım’ın elde ettiği başarının Kastamonu Üniversitesi adına memnuniyet verici olduğunu ifade etti. Başarılarından dolayı Araştırma Görevlisi Yıldırım’ı tebrik eden Rektör Topal, sinema alanında ortaya konulan bu başarının öğrencilere ilham kaynağı olacağını vurgulayarak, emeği geçen tüm ekip üyelerini de tebrik etti. Ödüllerin ardından değerlendirmede bulunan Mehmet Oğuz Yıldırım ise, "Kudret" filminin Uluslararası İpekyolu Film Festivali’nde ödüle layık görülmesinden büyük mutluluk duyduğunu belirterek, bu başarının bir ekip çalışmasının ürünü olduğunu ifade etti. Yıldırım, Rektör Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal başta olmak üzere Kastamonu Üniversitesi yönetimine ve festivale katkı sunan herkese teşekkür etti.
Çorum Çorum’da manav ve marketlere sıkı denetim: 105 işetme denetlendi Çorum Belediyesi, halk sağlığını korumak ve kayıt dışı ticaretin önüne geçmek amacıyla şehir genelindeki manav ve marketlerde denetimlerini sıkılaştırdı. 1,5 ayda 105 işletmeyi denetleyen ekipler, mevzuata uymayan 30 esnafı uyardı. Çorum Belediyesi Hal Müdürlüğü, sebze ve meyvelerin üretim bölgesinden tüketiciye ulaşana kadar geçen tüm süreçte denetimlerini aralıksız sürdürüyor. Hem halk sağlığının korunması hem de kayıt dışı ticaretin önlenmesi amacıyla kapsamlı kontroller yapan ekipler, son bir buçuk ayda 105 işletmeyi denetledi. Çorum Belediyesi’nden yapılan açıklamada, ürünlerin ilk yüklendiği araç bilgileri, hale giriş-çıkış kayıtları, market, manav ve pazar esnafına ait bildirim, künye ve faturaların 5957 Sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında titizlikle incelendiği vurgulandı. Ayrıca tezgâhlardaki ürünlerin genel kalite kontrollerinin de yapıldığı ifade edildi. Açıklamada, 1 Kasım-15 Aralık tarihleri arasında Çorum mücavir alan sınırları içerisinde sebze ve meyve ticareti yapan market ve manavlara yönelik denetimlerin tamamlandığı bildirildi. Bu kapsamda toplam 105 adet manav ve marketin tamamı kontrol edildi. Yapılan incelemelerde eksiklikleri bulunan veya yasal düzenlemeler hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığı tespit edilen 30 esnaf, uyarılarak bilgilendirildi ve yeniden ziyaret edilerek faaliyetlerini mevzuata uygun şekilde sürdürmeleri sağlandı. Uyarılara rağmen yasalara aykırı faaliyetine devam ettiği tespit edilen işletmelere ise gerekli yasal işlemlerin uygulandığı açıklandı.
Adana İYİ Parti’den 5 ilçe başkanı istifa etti Adana’da İYİ Parti’nin İl Başkanlığı seçimlerine ve seçim sonrası oluşan yönetime tepki gösteren 5 ilçe başkanı, yönetim kurulu üyeleriyle birlikte görevlerini bıraktıklarını açıkladı. 30 Kasım’da İYİ Parti Adana İl Başkanlığı 4. Olağan İl Kongresi’nde İl Başkanlığını Batur Eroğlu kazandı. Seçimin ardından il başkanlığında oluşan yönetimi bazı ilçe başkanları protesto etti. Bu kapsamda Ceyhan İlçe Başkanı Ahmet Akar, Yumurtalık İlçe Başkanı Saltuk Buğra Tülü, Feke İlçe Başkanı Mustafa Avcı, Tufanbeyli İlçe Başkanı Fevzi Çapanoğlu ve Karaisalı İlçe Başkanı Babacan Öveç, yönetimleriyle birlikte görevlerinden istifa ettiklerini açıkladı. "Müdahaleler, parti içi tarafsızlık ilkesini ağır biçimde ihlal etmiştir" Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’nde düzenlenen toplantıda ortak bildiriyi okuyan Ceyhan İlçe Başkanı Ahmet Akar, "İYİ Parti Adana İl Başkanlığı seçimlerinde yaşananlar, partimizin demokratik değerleriyle ve siyasi etiğiyle uzlaşmayan ciddi sorunlara işaret ettiği için bu açıklamayı yapma zorunluluğu doğmuştur. Tarafsız kalması gereken bir milletvekilinin seçim sürecine doğrudan müdahil olması, teşkilat iradesine gölge düşürmüş ve seçimlerin adil seyrini bozmuştur. Bu müdahale sadece sonucu etkilememiş, teşkilat mensupları üzerinde açık bir baskı oluşturmuş, parti içi tarafsızlık ilkesini ağır biçimde ihlal etmiştir" ifadelerini kullandı. Sadece yönetimdeki görevlerini bıraktıklarını ifade eden Akar, daha sonra şunları söyledi: "Üyelik ve delegelik haklarımızın dokunulmazlığı çerçevesinde, bu haklarımızdan asla vazgeçmediğimizi özellikle vurguluyorum. Ben partimin üyesiyim, delegesiyim ve kalmaya da devam ediyorum. İstifa ettiğimiz tek makam, yalnızca ilçe başkanlığı yönetim kurulu üyelerimle birlikte yönetim görevimizdir."
İstanbul Garanti BBVA’dan otoyolu projesi için ‘Sürdürülebilirlikle Bağlantılı’ finansman Garanti BBVA, Antalya-Alanya Otoyolu Projesi için sağlanan 1,7 milyar euro tutarındaki finansmanda kredi vadesi boyunca ‘Sürdürülebilirlik Koordinatörü’ olarak görev alarak, Türkiye’de kurumsal bir şirkete sağlanmış en büyük sürdürülebilirlikle bağlantılı kredi işlemlerinden birini gerçekleştirdi. Garanti BBVA, Antalya-Alanya Otoyolu Projesi için sağlanan 1,7 milyar euroluk sürdürülebilirlikle bağlantılı finansmanda kredi vadesi boyunca ‘Sürdürülebilirlik Koordinatörü’ olarak görev aldı. Türkiye’nin en önemli altyapı projelerinden birine sağlanan bu finansman, Türkiye’de kurumsal bir şirkete sağlanmış en büyük sürdürülebilirlikle bağlantılı kredi işlemlerinden biri olma özelliğini taşıyor. Proje kapsamında Garanti BBVA, aynı zamanda kendi portföyünde bir ilki gerçekleştirerek ilk sürdürülebilirlikle bağlantılı IRS (faiz swap) işlemini de hayata geçirdi. Türk bankalarının yanı sıra uluslararası bankalar ve kalkınma finansmanı kuruluşları dahil olmak üzere toplam 14 finansal kuruluşun yer aldığı yapı, sürdürülebilir finansal mimarinin gelişimi açısından örnek bir iş birliği modeli oluşturuyor. Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Sinem Edige, "İmza attığımız bu finansman modeli, Türkiye’de sürdürülebilir altyapı yatırımları için yeni bir ölçüt oluşturma özelliğine sahip. Bağımsız Ekonomik Etki Değerlendirme Raporu’na göre bu proje; doğrudan harcamalar, tedarik zinciri bağlantıları ve çalışan gelirlerindeki artış yoluyla bölgenin ekonomik katma değerini belirgin şekilde artıracak. Banka olarak hem çevresel hem ekonomik etki oluşturan bu projenin kredi vadesi boyunca sürdürülebilirlik koordinasyonunu üstlenmekten gurur duyuyoruz" dedi. Sürdürülebilirlik hedeflerine paralel kurgulandı Yapılan açıklamaya göre Garanti BBVA, sürdürülebilir finansman alanındaki öncülüğünü, altyapı projelerinde sürdürülebilirlik odaklı yeni nesil finansman modelleriyle güçlendirmeye devam ediyor. İmza atılan bu Antalya-Alanya Otoyolu Projesi finansmanı, güçlü bir sürdürülebilirlik çerçevesi doğrultusunda kurgulandı. Bu kapsamda; sürdürülebilir inşaat uygulamaları, yenilenebilir enerji kullanımı, EV şarj altyapısının oluşturulması ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin desteklenmesi gibi alanlar projenin öncelikli sürdürülebilirlik hedeflerini oluşturuyor. Ayrıca proje, IFC Performans Standartları ve Ekvator Prensipleri gerekliliklerini referans alarak uluslararası sürdürülebilirlik kriterlerine örnek teşkil ediyor. Otoyol tamamlandığında Antalya-Alanya arasındaki yolculuk süresi 2,5-4 saatten 36 dakikaya inecek; turizm, ticaret ve bölgesel hareketlilik açısından güçlü bir ekonomik etki oluşturması bekleniyor.