ASAYİŞ - 13 Kasım 2024 Çarşamba 17:04

Kastamonu’da Fiat-Tofaş araç takla attı: 2 yaralı

A
A
A
Kastamonu’da Fiat-Tofaş araç takla attı: 2 yaralı

Kastamonu’nun Ağlı ilçesinde Mercedes marka otomobille çarpışan Fiat-Tofaş marka otomobildeki 2 kişi yaralandı.


Kaza, Kastamonu-İnebolu kara yolunda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Adem Y. (37) idaresindeki 34 Z 2044 plakalı Tofaş-Fiat marka otomobil ile Ahmet B. yönetimindeki 34 BVF 970 plakalı Mercedes marka otomobil Ağlı kavşağında çarpıştı. Takla atarak durabilen Fiat-Tofaş marka otomobil kullanılmaz hale gelirken, sürücü Adem Y. ile yanında bulunan Hayrettin S. (24) yaralandı. Yaralılar, olay yerine çağrılan sağlık ekiplerince Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı.


Kaza ile ilgili inceleme başlatıldı.



Kastamonu’da Fiat-Tofaş araç takla attı: 2 yaralı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Büro Memur-Sen: “Doğum sonrası kadınlara tanınan ücretsiz izin hakkının bir yılı yüzde 50 ücretli olsun” Büro Memurları Sendikası (Büro Memur-Sen), doğum sonrası kamu görevlilerine tanınan ücretsiz izin hakkının ilk bir yılının yüzde 50 ücretli olarak uygulanmasını talep etti. Büro Memur-Sen, doğum sonrası kadın kamu görevlilerine tanınan ücretsiz izin hakkının ilk bir yılının yüzde 50 ücretli olarak uygulanmasını istedi. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Büro Memur-Sen Kadın Komisyonu Başkanı Arife Topçuoğlu, mevcut uygulamayla kadın memurlara çocuğunu emzirmesi için doğum sonrası analık izni verildiğini hatırlatarak, “Asgari 8, azami 13 hafta olan bu izin sonrası da ilk altı ayda günde üç saat, ikinci altı ayda ise günde bir buçuk saat de süt izni verilmektedir. Ayrıca isteğe bağlı olarak iki yıla kadar ücretsiz izin hakkı bulunmaktadır. Ancak doğum sürecindeki toplam üç ay olan ücretli izin sonrası kullanılacak ücretsiz izinler aileleri ekonomik olarak etkilemektedir. Bir anda gelir kaybına uğrayan aileler, ya çocuklarının gelişimine katkı sunamayıp çalışmayı tercih etmekte ya da bu durumu düşünerek çocuk yapmamaktadır” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin geleceğinin bugünün çocukları ve gençlerine emanet olduğunu belirten Topçuoğlu, “Günümüzdeki genç nüfusun azlığı ve azalmaya devam etmesi, üzerinde düşünülmesi ve çalışılması gereken büyük bir konudur. Gençlerin evliliğe ve çocuk yapmaya teşvik edilmesi bu açıdan büyük bir öneme haizdir. Bu yönde devletimizin evliliği teşvik için başlattığı evlilik kredisi uygulamasını takdirle karşılıyoruz. Bu uygulamanın doğum sonrası kullanılacak bir yıllık ücretsiz izin yerine, ilk bir yıllık sürenin yüzde 50 ücretli olarak kullandırılması uygulamasıyla daha da ileri götürülmesi çağrısında bulunuyoruz” dedi. “Talebimiz kazanıma dönüşünceye kadar konunun takipçisi olacağız” İsteklerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na ileteceklerini belirten Topçuoğlu, “Talebimiz kazanıma dönüşünceye kadar konunun takipçisi olacağız. Ailenin huzuru, çalışma verimliliğinin artması çalışan memnuniyetiyle mümkün olmaktadır. Bu talebin karşılanmasıyla inanıyoruz ki kadınlarımızın çalışma hayatına katılımı artacaktır” diye konuştu.
İstanbul Grafik sanatçısı Gürbüz Doğan Ekşioğlu Beylikdüzü halkıyla buluştu Grafik sanatçısı Gürbüz Doğan Ekşioğlu, Beylikdüzü Belediyesi’nin düzenlediği söyleşide ilçe halkıyla bir araya geldi. Sanat serüvenine dair paylaşımlarda bulunan Ekşioğlu, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’ın “Beylikdüzü’nü nasıl bir illüstrasyonla anlatırdınız?” sorusuna, “Karanlıklar içerisinde bir aydınlık yapardım” cevabını verdi. Beylikdüzü Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi’nde “Benim Kedilerim” isimli resim sergisini sanatseverlerin beğenisine sunan usta grafik sanatçısı Gürbüz Doğan Ekşioğlu bu kez de söyleşide ilçe halkıyla bir araya geldi. Sanat yaşamında 40 yılı geride bırakan ve uluslararası birçok ödüle sahip olan Ekşioğlu, sanat yaşamını katılımcılarla paylaştı. Galeri Bedri Rahmi Sergi Salonu’nda gerçekleşen söyleşiye; Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, eşi Zehra Çalık ve sanatseverler katıldı. Söyleşinin sonunda Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’ın “Beylikdüzü’nü nasıl bir illüstrasyonla anlatırdınız?” sorusuna Ekşioğlu, “Karanlıklar içerisinde bir aydınlık yapardım. Beylikdüzü’nü muazzam güzel buldum. Yeşili ve doğasıyla yaşanılır bir alan olarak gördüm” cevabını verdi. Başkan Çalık eşi Zehra Çalık ile birlikte, değerli paylaşımları için usta sanatçıya teşekkür ederek çiçek takdiminde bulundu.
İstanbul Şişli Belediyesi ve DİYAÇEV arasında anlamlı işbirliği: Diyabetli çocuklara sensör desteği verilecek Şişli Belediyesi, halk sağlığı alanında anlamlı bir projeye imza atarak, Diyabetli Çocuklar Vakfı (DİYAÇEV) işbirliğiyle, “Diyabetli Çocuklara Sensör Desteği” programını başlattı. Program kapsamında, Şişli’de yaşayan 18 yaş altındaki Tip 1 diyabet tanısı konmuş tüm çocuklara, 5 bin TL’lik Şeker Ölçüm Cihazı (Sensör) desteği verilecek. Projeyle ilgili konuşan Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, “Bugünden sonra diyabet tedavisinin en önemli unsurlarından biri olan sensörlerle ilgili, 5 bin TL’lik maddi destek sunacağız” dedi. Şişli Belediyesi ve DİYAÇEV arasında imzalanan işbirliği protokolüyle Şişli’de, “Diyabetli Çocuklara Sensör Desteği Programı” hayata geçirildi. Protokol kapsamında Şişli Belediyesi, Tip 1 diyabet hastalığı tanısı almış Şişli’deki tüm diyabetli çocuklara, tedavi sürecinde hayatını kolaylaştıracak Şeker Ölçüm Cihazı (Sensör) desteği kapsamında her ay 5 bin TL’lik ödeme sağlanacak. Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan ile DİYAÇEV Yönetim Kurulu Başkanı ve Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Hatun’un katılımıyla gerçekleşen etkinlikte protokol imzalandı. “Şişli’nin programı özgün bir program” Programda ilk olarak DİYAÇEV Yönetim Kurulu Başkanı ve Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Hatun konuştu. Hatun, diyabet sürecini yönetmenin önemine değinerek, “Bugün 14 Kasım Dünya Diyabet Günü. Bundan tam yüzlerce yıl önce insülin keşfedildi. 104 yıl önce, insülin bulunmadan bütün Tip 1 diyabetliler, hayatlarını kaybediyordu. Kimse yaşamıyordu. Tip 1 diyabetli çocuklar için yıldızın parladığı bir diğer şey ise sensörlerin bulunması. Sevgili Emrah Başkanı tanıyorum. Çok iyi kalpli, akıllı olduğunu biliyorum. İstanbul ve insanları bildiğini biliyorum. Geçenlerde dedi ki; Şükrü Hoca, bununla uğraşalım, bir şey yapalım. Şişli’de bunu yapmak istiyoruz. Ben de dedim ki; yapalım. Ama farklı yapalım. Belirli miktarda maddi destekte bulunalım. Yani tek bir sensöre mahkum etmeyelim onları. Bu doğru değil. Sensörler çeşitli. O da sağ olsun kabul etti. Bu yüzden Şişli’nin programı, özgün bir program” ifadelerini kullandı. “Çocuklarımızın parmakları artık delinmeyecek” Şişli Belediye Başkanı Şahan ise konuşmasında, diyabetin bir kamu sorumluluğu olduğunu belirterek, “Tip 1 diyabet özellikle çocuklarımızı etkileyen, yaşam boyu süren ve yönetilmesi gereken bir hastalık. Erken yaşlarda başlayan diyabetle mücadele, sadece hastada olan yurttaşlarımızı değil, aileleri, bizleri, kamuyu, hepimizi ilgilendiriyor. Çünkü diyabet, dikkatle yönetilmesi gereken bir süreç. Çocuklarımızı bu kentte eşitlemek mottosuyla yola çıkan bir sosyal demokrat belediye başkanı olarak da bu projeye adım atmak istedik. Tip 1 diyabetli çocuğun bir gününü anlatmak isterim. Dışarıdan enjeksiyonla insülin hormonunu düzenlemek zorunda. Bunları 24 saat boyunca takip etmek zorunda, hepimiz biliyoruz. Her gün kan şekerini ölçmek için defalarca kez parmağını delmek zorunda kalmasını biraz önce videodan da hep beraber izledik. Çocuklarımızın bu konusunu çözdük. Diyabetli çocuklarımızın parmaklarını günde 50-60 kez delinmesi yerine sensörle, günde 288 kez acısız şekilde şeker düzeyini ölçüyor. Çocuklarımızın korkmadan, acı çekmeden tedavilerini sürdürmek artık bu teknolojiyle mümkün. Ancak bu teknolojinin tabii ki bir maliyeti var. Bu sebeple sensörler, sadece belli ailelerin erişebildiği, birçok ailenin ne yazık ki mahrum kaldığı bir teknoloji. Sensörü, bir konfor ve bir lüks değil, diyabetli çocuklarımızın süreci için vazgeçilmez bir ihtiyaç olarak görüyoruz. Onun için de bu projeyi başlatıyoruz. Şişli Belediyesi olarak bugünden sonra diyabet tedavisinin en önemli unsurlarından biri olan sensörlerle ilgili, 5 bin TL’lik maddi destek sunacağız. Şişli’de yaşayan 18 yaş altında tüm diyetli çocuklarımız bu destekten faydalanacak. Bu destekten sonra artık çocuklarımız acı çekmeyecek, parmakları delinmeyecek, aileler çocukları için uykusuz kalmayacak. Diyabet, korkulan bir rüya olmayacak” şeklinde konuştu. “Benim gibi çocukların da sensötü olsun isterim” 1 buçuk yıldır diyabet hastası olduğunu söyleyen Deniz Sansino, "6 buçuk yaşında diyabet Ti 1 oldum. Şu an 8 yaşındayım. Hastane sürecim kolay geçti fakat annemle babam için aynı şeyi söyleyemem çünkü sürekli şekerimi kontrol ediyorlar. Hastaneden çıkmadan birkaç gün önce bana sensör takıldı. Sensörle süreci çok daha kolay yönetebiliyorum. Parmaklarım delik deşik olmuyor. Ben benim gibi başka çocukların da sensör olmasını çok isterim” diye konuştu. Deniz’in annesi Tülay Sansino ise “Diyabet zorlayıcı bir süreç. Özellikle anne babalar için. 24 saat çocuklarının şekerlerini kontrol ediyorlar. Şişli Belediyesi’nin desteği ile artık bu bölgedeki çocuklar sensör kullanarak üçüncü bir göze sahip olacaklar, şekerlerini daha kolay kontrol edecekler hem de anne babalar daha kolay bir süreç yönetecekler” dedi. Başvurular internet sitesinden yapılabilecek Şişli Belediyesi ve DİYAÇEV arasında imzalanan protokol ile hayata geçirilen “Diyabetli Çocuklara Sensör Desteği Programı”na, Şişli’de yaşayan 18 yaş altındaki bütün diyabetli çocuk aileleri başvurabilecek. Başvurular, Şişli Belediyesi web sayfasından (www.sisli.bel.tr) yapılabilecek. Sensörlerin kullanılması için eğitim verilecek Protokol kapsamında, DİYAÇEV tarafından Şeker Ölçüm Cihazı kullanmaya yeni başlayan her aileye, sensörlerin kullanımı ve verilerin değerlendirilmesi konusunda eğitim verilecek. Başvurular tamamlandıktan sonra TİP1 diyabetli çocuklara ve ailelerine yönelik tedavide güncel öneriler ve karbonhidrat sayımı konularını içeren 1 gün süreli eğitim verilecek. Ayrıca programdan yararlanan bütün ailelere, Ragnar Hanas’ın geçen yıl Türkçe’ye çevrilen “Çocuklarda, Ergenlerde ve Genç Erişkinlerde Tip 1 Diyabet: Nasıl Kendi Diyabetinizin Uzmanı Olursunuz?” isimli kitabı hediye edilecek.
Yalova Yalova’daki termal tesislerde ara tatili yoğunluğu 2024-2025 eğitim-öğretim yılı ara tatili nedeniyle Yalova’daki termal tesislerde yoğunluk yaşanıyor. Roma, Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinin şifa merkezi olan Yalova’nın Termal ilçesindeki turizm tesisleri hareketli günler geçiriyor. Eğitim ve öğretim yılının ara vermesini fırsat bilen aileler bölgedeki turizm tesislerinde tatillerini geçirmeyi tercih ediyor. İlçedeki birçok tesis yüzde 100 dolulukla hizmet veriyor. Sağlık Bakanlığı Yalova Termal Kaplıca İşletmeleri Müdür Yardımcısı Murat Söker, ara tatilin bir kaç hafta öncesinden rezervasyonlarda ciddi artışlar yaşandığını ve tatilin başlamasıyla da yoğunluk yaşadıklarını belirterek, "9 kasım tarihinden itibaren de otelimizde ciddi doluluk oranları yaşadık. Yüzde 90’ın üzerinde bir doluluk oranıyla şu anda misafirlerimize hizmet veriyoruz" dedi. Tarihi kaplıcalarla ilgili de bilgi veren Söker, "Sağlık Bakanlığı Yalova Termal Kaplıca İşletmeleri 2 bin 500, 3 bin yılık bir geçmişi olan bir yer. Bu bölgede Roma dönemi, Helenistik dönem, Doğu Roma ve Bizans dönemlerinden kalan tarihi yapılar var. Çeşitli amaçlarla kullanılan alan burası. Sultan 2. Abdülmecit Döneminde yapılan Valide Sultan hamamımız var. Termal havuzumuz cumhuriyetin ilk yıllarından beri aktif olarak kullanılan bir alan. Cumhuriyetin ilk dönemlerinde yüzme yarışlarının yapıldığı, o dönemde bu yana çeşitli zamanlarda restore edilerek kullanılan bir havuzumuz var. Havuzumuzun suyu termal kaplıca sularıyla destekleniyor. Biz misafirlerimizin suyu hissedebilmeleri bakımından 35-38 derece arasında havuzun suyunun sıcaklığını ayarlıyor ve kullanıma sunuyoruz" ifadesini kullandı.
Ankara Bakan Yerlikaya: “Afrika kıtası ile ticaret hacmimiz 2023 yılında 37 milyar dolara ulaşmıştır” İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, “2003 yılında Afrika kıtası ile 5,4 milyar dolar olan ticaret hacmimiz 2023 yılında 37 milyar dolara ulaşmıştır” dedi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile Kongo Uluslararası İşbirliği ve Kamu-Özel Ortaklığını Teşvik Bakanı Denis Christel Sassou Nguesso Başkanlığında Türkiye-Kongo Karma Ekonomik Komisyonu (KEK) 4. Dönem Toplantısı’na katıldı. Heyetler arası ve İçişleri Bakanlığı konferans salonunda gerçekleştirilen toplantıda Türkiye ve Kongo arasında arazi kullanımı ve toprak etüdü ile haritalama alanında iş birliği ve teknik yardım, Türkiye Cumhuriyeti Kütüphaneler ve Yayınlar Genel Müdürlüğü ile Kongo Cumhuriyeti Milli Kütüphanesi arasında mutabakat zaptı imzalandı. Toplantıda ayrıca, Türkiye ile Kongo arasında Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi, Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması, Eğitim Alanında İş Birliği anlaşmaları ile KOSGEB İLE Kongo Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme Ajansı (ADPME) arasında iş birliği mutabakat zaptı imzalandı. Toplantıların ardından Türkiye ve Kongo arasında 4. Dönem Karma Ekonomik Komisyonu Tutanakları İmza Töreni gerçekleştirildi. Törenin ardından konuşan Bakan Yerlikaya, Kongo ile ikili ilişkilerin her düzeyde giderek arttığını belirterek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Kongolu mevkidaşı ile BRICS zirvesi vesilesiyle bir görüşme gerçekleştirdiğini hatırlattı. Toplantıda birçok konuyu ele alma fırsatımız bulduklarını aktaran Bakan Yerlikaya, ticaret, yatırım, müteahhitlik, enerji ve madencilik, eğitim, sanayi, standardizasyon, bilim ve teknoloji, tarım, hayvancılık, ormancılık ve ulaştırma gibi birçok alanda hayata geçirilmeyi bekleyen iş birliğinin somut göstergesi olacağını kaydetti. Dış politikadaki çok boyutluluğun bir gereği olarak, 2003 yılında “Afrika Ülkeleriyle Ticari ve Ekonomik İlişkilerin Geliştirilmesi Stratejisi” benimsendiğini dile getiren Bakan Yerlikaya, şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’nin oluşturduğu olumlu etki ticaret rakamlarında da kendini göstermektedir. 2003 yılında Afrika kıtası ile 5,4 milyar dolar olan ticaret hacmimiz 2023 yılında 37 milyar dolara ulaşmıştır. Bu dönem zarfında ihracatımız 2,1 milyar dolardan 22 milyar dolara; ithalatımız ise 3,3 milyar dolardan 15 milyar dolara ulaşmıştır. Afrika kıtasında ticaret faaliyetlerine ek olarak, müteahhitlik ve yatırım faaliyetlerimiz de bulunmaktadır. Bu çerçevede, Afrika’daki Türk yatırımlarının piyasa değeri 10 milyar dolara ulaşmış, müteahhitlik firmalarımız kıtada bugüne dek yaklaşık 92 milyar dolar değerinde 2 bine yakın proje üstlenmişlerdir. Şu an itibari ile kıtada 44 ülkede Büyükelçiliğimiz, 31 ülkede Ticaret Müşavirliğimiz bulunmaktadır. (15 Afrika ülkesinde İçişleri Müşavirimiz bulunmaktadır.) Milli havayolu şirketimiz THY kıtada 62 noktaya sefer düzenlemektedir. DEİK tarafından Afrika ülkeleri ile kurulan İş Konseylerinin sayısı ise 48’e ulaşmıştır. Afrika ile ilişkilerimizin günden güne gelişmesi için çaba harcamaya devam edeceğiz. Dost ve kardeş Kongo ile de ikili ticaret hacmimiz geçtiğimiz yıl önemli bir artışla 163 milyon dolar olmuş, bu hacmin yaklaşık 149 milyon dolarını ihracatımız oluştururken 14 milyon doları ise ithalatımızdan kaynaklanmıştır. İkili ilişkilerimizde ticaret hacmimizi daha da yükseğe taşıyabilecek potansiyele sahip olduğumuza inanıyorum.” Ekonomik faaliyetlere ek olarak son 23 yılda, 151 Kongolu öğrenci Türkiye bursları ile Türkiye’de eğitim gördüğünü belirten Bakan Yelrikaya, “Halen 53 Kongolu öğrenci, Türkiye Bursları kapsamında Türkiye’de eğitimine devam etmektedir. Bu yıl 18 Kongolu öğrenci Türkiye Bursları’ndan faydalanmaya hak kazanmıştır. Öte yandan, Maarif Vakfımızın Kongo’da; 1 okul öncesi, 1 ilkokul, 1 ortaokul ve 1 lise olmak üzere toplam 4 okulu bulunmaktadır. Bu okullarda toplam 320 öğrenciye eğitim verilmektedir. Bakanlığımız bünyesinde ise Polis Akademisi Başkanlığından 25 Kongolu öğrenci mezun olmuştur. Polis Amirleri Eğitim Merkezinde (PAEM) 4, İç Güvenlik Fakültesinde (İGF) ise 2 Kongolu öğrenci eğitime devam etmektedir. Görev alanımıza giren güvenlik, afetlerle mücadele, göç yönetimi gibi her türlü konuda da iş birliğine açık olduğumuzu da bu vesileyle tekrar belirtmek isterim” diye konuştu.