SAĞLIK - 16 Kasım 2024 Cumartesi 13:54

İl Sağlık Müdürü Dr. Derdiyok: “Diyabetin 2021’de 6,7 milyon kişinin ölümüne neden olduğu tahmin edilmektedir"

A
A
A
İl Sağlık Müdürü Dr. Derdiyok: “Diyabetin 2021’de 6,7 milyon kişinin ölümüne neden olduğu tahmin edilmektedir"

Kastamonu İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Çağdaş Derdiyok, diyabet hastalığının 2021 yılında 6,7 milyon kişinin ölümüne sebep olduğunun tahmin edildiğini belirterek, "Diyabetli olan yaklaşık 2 yetişkinden birine yani yüzde 44’üne tanı konulamamaktadır" dedi.


Kastamonu İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Çağdaş Derdiyok, “Dünya Diyabet Günü” sebebiyle mesaj yayınladı. Diyabet ile ilgili önemli bilgiler veren İl Sağlık Müdürü Derdiyok, dünyadaki diyabet hastası sayısının 2045’te 783 milyona çıkmasının beklendiğini söyledi. "Diyabetli olan yaklaşık 2 yetişkinden birine yani yüzde 44’üne tanı konulamamaktadır" ifadelerine yer veren Derdiyok,"Bu rakam 240 milyondur. Bunların çoğu tip-2 diyabettir. Diyabetli her 4 kişiden 3’ünden fazlası düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşamaktadır. 541 milyon yetişkinin tip 2 diyabete yakalanma riski yüksektir. 1,2 milyondan fazla çocuk ve ergen (0-19 yaş) tip 1 diyabetlidir. Diyabetin 2021’de 6,7 milyon kişinin ölümüne neden olduğu tahmin edilmektedir” dedi.


Dünya Diyabet Günü’nün, 1991 yılında Uluslararası Diyabet Federasyonu ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından oluşturulduğunu belirten Dr. Derdiyok, “Dünya Diyabet Günü’nün 2024-2026’nın teması ‘Diyabet ve Esenlik’tir. Diyabet bakımına uygun erişim ve destek ile diyabetli herkes iyi yaşama şansına sahiptir. Diyabetli kişilerin yüzde 90’ından fazlasında sosyoekonomik, demografik, çevresel ve genetik faktörlerden kaynaklanan tip 2 diyabet vardır. Tip 2 diyabetin artışına katkıda bulunan başlıca faktörler, kentleşme, yaşlanan bir nüfus, azalan fiziksel aktivite seviyeleri, yanlış beslenme alışkanlıkları ve aşırı kilo ve obezite yaygınlığının artmasıdır. Ancak, tip-2 diyabet için önleyici tedbirler alarak ve tüm diyabet tipleri için erken teşhis ve uygun bakım sağlayarak diyabetin etkisini azaltmak mümkündür . Bu önlemler, bu durumla yaşayan kişilerin komplikasyonlardan kaçınmasına veya bunları geciktirmesine yardımcı olabilir. Diyabet ve kalp damar hastalıkları dünya çapında önde gelen ölüm nedenleri arasındadır ve bireyler, sağlık sistemleri ve toplumlar üzerinde büyük bir yük oluşturmaktadır. Avrupa’da 60 milyondan fazla kişi diyabetle yaşamakta olup bunların 32 milyonu Avrupa Birliği’nde bulunmaktadır. Avrupa Birliği’nde 60 milyondan fazla kişi de kalp damar hastalıkları ile yaşamaktadır. Diyabet, kalp damar hastalıkları ve diğer bulaşıcı olmayan hastalıklar önlenmesini iyileştirmek, değiştirilebilir davranışsal risk faktörlerinin yanı sıra hava kirliliği, diğer çevresel stres faktörleri ve inşa edilmiş çevre gibi dış faktörleri ele almak için çapraz ve tüm politikalarda sağlık yaklaşımı gerektirir. Bunların hepsi bulaşıcı olmayan hastalıklarda da ortak risk faktörleridir” diye konuştu.


Sağlık Bakanlığı bünyesinde, önceki yıllarda da diyabetle programlı bir şekilde mücadele yaklaşımıyla çalışmalar yürütüldüğünü ifade eden İl Sağlık Müdürü Derdiyok, “DSÖ Avrupa Bölge Ofisi ve Uluslararası Diyabet Federasyonu’nun girişimi ile hazırlanan ve 1989 yılında ilan edilen ‘St.Vincent Bildirisi’ ülkemiz adına 1992 yılında imzalanmıştır. 1994 yılında Sağlık Bakanlığı önderliğinde ‘Ulusal Diyabet Programı’ adı ile geliştirilen program uygulamaya konulmuş ve halen Türkiye Diyabet Programı olarak yürütülmektedir. Programda diyabetle etkin mücadele edilebilmesi için ulaşılması gereken 5 amaç belirlenmiştir. Bu amaçlar etkin diyabet yönetimi için politika geliştirmek ve uygulamak, diyabetin önlenmesini ve erken tanı konmasını sağlamak, diyabet ve komplikasyonlarının etkin tedavisini sağlamak, çocukluk çağında diyabet bakım ve tedavisini geliştirmek, Tip 2 diyabet ve obeziteyi önlemek ve diyabet ve diyabet programını etkin izlemek ve değerlendirmektir. Her bir amacın hedefine ulaşması için stratejiler ve somut eylemler önerilmiştir” şeklinde konuştu.


Derdiyok, “Türkiye Diyabet Programı, diyabetin en önemli risk faktörü olan obezitenin önlenmesi amacıyla yürütülen ‘Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı’ ile de desteklenmektedir. Programlarımız Bakanlığımız ve ilgili paydaşlar ile birlikte kararlılıkla yürütülmektedir” ifadelerini kullandı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Rize Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Işıkhan: "Hala, ’Biz kirleteceğiz, siz temizleyeceksiniz’ diyen sözde halk partilerinin aymazlığına bir çare bulamadık" Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan, "Yapılamaz denilen, imkansız olarak görülen ne varsa yaptık, çözülemez denilen her sorunu er ya da geç çözüme kavuşturduk. Ancak hala, ’Biz kirleteceğiz, siz temizleyeceksiniz’ diyen sözde halk partilerinin aymazlığına bir çare bulamadık maalesef" dedi. Bir dizi ziyaret ve program kapsamında Rize’ye gelen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan, AK Parti’nin Merkez İlçe Başkanlığı kongresine katıldı. Gençlik Spor İl Müdürlüğü Spor Salonu’nda gerçekleşen kongrede konuşan Işıkhan, SGK’ye borcu olan belediyelere değinerek, "Vurgun ve borç siyasetiyle günü kurtarma derdinde olan belediyelerin yönetemediği şehirlerimiz dahi bu yatırımlardan nasibini aldı, almaya devam ediyor. AK Parti olarak Türkiye’de çeyrek asırda çok büyük başarılara imza attık. Yapılamaz denilen, imkansız olarak görülen ne varsa yaptık, çözülemez denilen her sorunu er ya da geç çözüme kavuşturduk. Ancak hala, ’Biz kirleteceğiz, siz temizleyeceksiniz’ diyen sözde halk partilerinin aymazlığına bir çare bulamadık maalesef. Vatandaşlarımızın hayat garantisi olan SGK’ye milyarlarca borcu olmasına rağmen, milli servetimizi şuursuzca çarçur eden, konserler aracılığıyla kaynak transferi yapan zihniyete hala çare bulamadık. Halkın yararına herhangi bir faaliyet şöyle dursun, vatan, millet düşmanlığını siyaset sanan muhalefet anlayışına hala bir çözüm bulamadık maalesef" dedi. "Terör ve terör destekçilerine inat daha fazla çalışmaya, daha fazla üretmeye devam edeceğiz" diyerek sözlerine devam eden Işıkhan, “Biz her gün yeni bir eserle, yeni bir icraatle, ülkemize hakkı olan itibarı geri kazandırma çabası içerisindeyken, birileri terörle, kaosla ülkemizin hedeflerine emin adımlarla yürüyüşünü yavaşlatma derdinde. Şunu herkes çok iyi bilmeli ki Türkiye’nin bu tür gündemlerle kaybedecek vakti yoktur. Birileri engel olmaya çalışsa da Türkiye’nin önümüzdeki yüzyılı inşa edecek büyük hedefleri, yürünecek uzun bir yolu var. Teröre ve terör destekçilerine inat daha fazla çalışmaya, daha fazla üretmeye devam edeceğiz. Ekonomi başta olmak üzere, sağlıktan sosyal güvenliğe, milli savunmadan teknolojiye varana kadar her alanda, bugüne kadar attığımız sağlam temelleri yükseltmeye devam edeceğiz. Kalkınma yerelden başlar anlayışıyla bir taraftan şehirlerimizi daha fazla yatırımla büyütürken diğer yandan da yerel ve genel hizmetlerin koordinasyonunu artırarak her bir şehrimizi dünya standartlarının da üstüne çıkartacağız" ifadelerini kullandı.