ASAYİŞ - 19 Aralık 2024 Perşembe 11:48

Beylik tabancasıyla eşini öldüren polis memuru: "Pişmanım"

A
A
A
Beylik tabancasıyla eşini öldüren polis memuru: "Pişmanım"

Kastamonu’da boşanma aşamasındaki eşini beylik tabancasıyla öldüren polis memurunun yargılanmasına başlandı. Duruşmada savunma yapan sanık, eşinin kendisini defalarca aldatmasından ötürü bu olayın yaşandığını belirterek, pişman olduğunu söyledi.


Olay, 15 Ekim’de Saraçlar Mahallesi Ankara Caddesi’nde meydana geldi. Kastamonu İl Emniyet Müdürlüğü görevli polis memuru E.T., boşanma aşamasındaki eşi Burçin Sevgi Telli’yi çıkan tartışma sırasında beylik tabancasıyla öldürdükten sonra polise teslim oldu. Çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklanan polis memuru E.T. hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde “kadına ve üstsoy veya altsoydan eşe karşı kasten öldürme” suçundan dava açıldı.



“Annesinden özür dilerim”


Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlayan davada sanık ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmada kendisini savunan E.T., “Özür dilerim. Hakkınızı helal edin. Eşimle 2019 yılında tanıştım, severek evlendik. Evlendikten sonra 2,5 yıl kayınvalidemin apartmanında kaldık. Kavgamız, tartışmamız hiç olmadı. Çocuğum o evde doğdu, o evde büyüdü. Ardından yeni bir yere taşındık. Hakkari’ye tayinimiz çıktı. Eşim de yalnız kalmasın diye annesinin yanına taşındı. Annesine taşındıktan sonra her şey kötüye gitmeye başladı. Depremden dolayı Malatya’ya göreve gittim. Eşim beni aradı, ’hemen gel, evden ayrılacağız’ dedi. Malatya’dan dönünce, ev bakmaya başladık. Bu sırada kayınvalidem, ’evden çıkmayın, ben zaten gideceğim, burada oturursunuz’ dedi. Kayınvalidem evden ayrıldı. Kayınvalidem taşınırken evden eşyalarını da alıp gitti. Biz de eşya almak zorunda kaldık. Borca girdik. Babam, çiftçi kredisi çekip bana 200 bin lira gönderdi. Zamanla borcumuzu ödedik ve her şey iyiye gitmeye başladı. Bu sırada araç almıştım. Aldığım aracın bazı parçaları değişmesi gerekiyordu. İnternetten sipariş vermiştim. Eşimin telefonundan bunlara bakarken sosyal medyadan mesajlar geldi. Cinsel içerikli mesajlar geliyordu. Mesajı atanı araştırdığımda evli ve cinsel istismar suçundan ceza aldığını öğrendim. Evden ayrılmak istedim, çocuğumu bana vermediler. Boşanmak istedim. Sonra bir kafede buluştuk ve konuşup barıştık. Ben de eve geri döndüm” dedi.



"Yine barıştık"


Eşininin kendisini aldatmaya devam ettiğini belirten E.T., “Eşime hediye aldım, Anneler Gününü kutladım. Bu sebeple eşimin telefonuna baktım. Yine sosyal medyadan mesajlar geliyordu. Askeri personel, bankacı, emlakçı falan vardı. Kayınvalidemi arayıp ’gelin, kızınızı alın’ dedim. Kavga ettik, ben de 10-15 gün meslektaşımın evinde kaldım. Sonra bu şahıslara ulaşıp konuştum. Eşim kendisini hemşire olarak tanıtıp bunlarla birliktelikleri olmuş. Boşanma davası açtım. Eşim beni bilinmeyen bir numaradan aradı ve görüşmek istediğini, boşanmak istemediğini söyledi. Yine barıştık. Eşimi alıp eve döndüm. Kavgalarımız oldu ama adli bir olayımız olmadı” diye konuştu.



“Eve imam getirip okuttuk”


Eşinin bir anda kendisini telefonla arayıp adliyenin önüne çağırdığını anlatan E.T., “’Anlaşmalı boşanalım’ dedi, evrak verdi. Ben de ‘lanet olsun’ diyerek imzaladım. Birkaç gün görüşmedik. Arayıp ’çocuğumu özledim, görmek istiyorum’ dedim. Çocuğumu alıp ekip otosunda sevip annesine geri veriyordum. Boşanma davası sebebiyle dilekçe vererek şehir değiştirmek istedim. Kayınvalidemi da arayıp sitemde bulundum, ’kavgamız yokken niye böyle oluyor’ dedim. Kayınvalidem de ’ben de anlamadım, bir şey sorduğumuzda ters cevap veriyor, sanki büyü yapmışlar’ dedi. Bunun üzerine biz de bir imamla görüşüp eve getirdik. Okudu, ’bu kıza muska yapılmış, 26 yaşında bu kıza musallat olmuş, muska yazacağım’ dedi. Sonra aramız düzeldi. Hiçbir problemimiz yoktu. Her şey iyiye gidiyordu” şeklinde konuştu.



“Pişmanım, keşke bu olay yaşanmasaydı”


Olay gününe kadar hiçbir problemlerinin olmadığını söyleyen E.T., “Eşim sınava girmişti, sonuçlar açıklanacaktı, ’gel, beraber bakalım’ dedi, tercih yapacaktık. Şubat ayında tayinimizin çıkmasını bekliyorduk, o yüzden ’doğu illerini yazalım’ dedik. Sonra babam aradı, ’sana iyi bir araba alalım’ dedi. Araba ilanlarına bakarken parmağımdaki yüzüğü boşanma davası için satmıştım, ’yeni bir yüzük alalım’ dedi. Telefonu şarjdaydı. O sırada görüntülü bir arama geldi. Sonra Burçin’e, ’kim bu’ diye sordum. ’Tanımıyorum, arayıp sor’ dedi. Ardından görüntülü aradım, ’eşimi neden aradın’ diye sordum. Telefonda 10 dakika görüşmemiz oldu. Bana ‘sen ne biçim adamsın’ diyerek eşimle birliktelik yaşadığını anlattı. Evimde birlikte olmuşlar, otelde birlikte olmuşlar. Erkekliğime, adamlığıma laf etti. Çocuğumu alıp komşumuza bıraktım. Benden sonra Burçin adamla konuşuyordu. ’Neden anlattın, beni öldürecek’ diyordu. Gözümden yaş gelerek silahı doğrulttum, ’bize bunu niye yaptım’ dedim. ’Özür dilerim’ dedi, sonra kaç el ateş ettiğimi bilmiyorum. O sırada kafama sıkacaktım. Çocuk yanıma geldi. Elimden tutunca yapamadım. Sonra ambulansı aradım, kapı çalındı. Çocuğumu komşuya teslim edip ’ben teslim olmaya gidiyorum’ dedim. Ben eşimi öldürmek istemedim, canını yakmak gibi bir düşüncem olmadı” ifadelerini kullandı.



“Kızım, her barışmasında kızının babasız büyümesini istemediği için eşini afetti”


Maktul Burçin Sevgi Telli’nin annesi Y.E. ise, “Benim kızımın aldattığını söylüyor, neden her seferinde kendisi gelip barışmak istiyordu, kızımı alıp götürüyordu. Kızıma tekme attı, evimin tüm kapıları kırık. Kızıma şiddet uyguladı. Kızım dava açtı her seferinde evime gelip sulh oluyorlardı. 3,5 yıllık evliler. Doğru düzgün yaşam tarzları olmadı. Kızıma sürekli hakaret ediyordu. El kaldırdı, darp etti. Kızımı sürekli tehdit ediyordu, ’çocuğu alırım, göstermem’ diyordu. Aldatma olayından sonra kızım mecbur evine geri gitti. En son kızımı darp ettiğinde silahla vurmuş. Dayısı araya girmiş. Kızım şikayetçi oldu. Borçları vardı, borç yüzünden sürekli kavga ediyorlardı. Kızımın altınlarını sattı. Her seferinde kızımı kandırıyordu. T.E. kendi de aldattı. Kızım da bunları yapmış, aldatmış, kızıma sürekli hakaret ediyordu. Şiddet meyilli birisi. Son 1 senedir kızıma yaptığı şiddet arttı. İstemiyorsa kızımla boşanacaktı, hakkımı helal etmiyorum” dedi.


Maktul Burçin Sevgi Telli’nin babası T.Y. de kızı öldüğü için iftira atıldığını, asıl kızının aldatıldığını ve sanıktan davacı olduğunu belirterek, cezalandırılmasını istedi.


Mahkeme heyeti, sanık, tanık, şahit ve avukatları da dinleyerek, yaklaşık 7 saat süren yargılamanın ardından duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Mahkeme heyeti, E.T.’nin tutukluluğunun devamına karar verdi.



Beylik tabancasıyla eşini öldüren polis memuru: "Pişmanım"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul Boğazı’nda bu da oldu: Balık tutarken tilki yakaladılar Beşiktaş’ta dün gece balık avlamak için arkadaşlarıyla tekneyle denize açılan Özay Yıldız, denizde yüzen tilkiyi fark etti. Tilkiyi kurtaran Yıldız, “Ben hayvanı ensesinden tuttum yukarıya çıkardım. Hayvan zaten bayağı üşümüş ve su yutmuştu. Muhtemelen bu hayvan 2-3 saat suyun içerisinde kaldı” dedi. İstanbul Beşiktaş’ta dün gece Özay Yıldız, arkadaşlarıyla birlikte balık tutmak için tekneyle denize açıldı. Balık tutmaya başladıkları esnada Yıldız, denizde bir tilkinin olduğunu fark etti. Durumu arkadaşlarına haber veren Yıldız, daha sonra suya atlayarak tilkiyi tekneye çıkardı. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ekiplerini arayan Özay Yıldız, tilkiyi teslim etti. Kendi imkanlarıyla hayvanı denizden çıkardığını belirten Özay Yıldız, “Bu hayvan muhtemelen Beykoz ya da Sarıyer açıklarında köpeklerin kovaladığı esnada denize düştü. Biz arkadaşlarla balık tutuyorduk. O esnada denizde bir şey gördük. Ben baktım, bu tilki dedim. Hayvan yüzmeye çalışıyor, adeta beni kurtarın diye yalvarıyordu. İlk başta biz köpek zannettik, daha doğrusu su samuru sandık. Hayvan bizim 2 metre açığımızda olduğu için gece saat 04.00, karanlık. Yani biraz bulanık görünüyordu. En son ben hayvanı çağırınca hayvan dibimize kadar geldi. Gece 04.00’te de kimseye ulaşamadık. En çok çekpas yardımıyla hayvanı yukarı kaldırarak su yutmamasını engelledim. Yabani hayvan olduğu için arkadaşlar da ısırır diye pek yanaşamadı. Ben sonra ne olacaksa olsun en fazla beni bir kere ısırır dedim. Ben hayvanı ensesinden tuttum yukarıya çıkardım. Hayvan zaten bayağı üşümüş ve su yutmuştu. Muhtemelen bu hayvan 2-3 saat suyun içerisinde kaldı" dedi.
Konya Beyşehir ve Hüyük’te gıda güvenliğine yönelik denetimler yıl sonunda da hız kesmedi Konya’nın Beyşehir ve Hüyük ilçelerinde gıda üretim ve satışı yapan işletmelere yönelik denetimler yeni yıl öncesinde de devam ediyor. Beyşehir İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü bünyesindeki gıda kontrol görevlileri, Beyşehir genelinde denetimlerde bulundu. İlçe Müdürü Hüseyin Özver’in de eşlik ettiği denetimlerde, işletmelerin hijyen şartları, ürün ve malzemeleri saklama şartları, satışı yapılan ürünlerin son kullanma tarihleri, satış ve sunumda kullanılan alet ve ekipmanların uygunluğu kontrol edildi. Konuya ilişkin olarak yapılan açıklamada, yürütülen denetimlerde çalışan personel ve işletme sahiplerine ilgili gıda mevzuatı kapsamında gerekli bilgilendirme ve uyarıların yapıldığı vurgulanarak, “Tüketicilerimizin sağlığı ile menfaatlerinin korunması ve firmalar arasında haksız rekabetin önlenmesi amacıyla denetimlerimiz aralıksız olarak devam edecektir. Vatandaşlarımız gerek toplu tüketim yerlerinde gerek alışveriş yaptığı noktalarda karşılaştıkları herhangi bir problemle ilgili Tarım ve Orman Bakanlığımıza ait 174 Alo Gıda Hattını arayabilirler” denildi. Hüyük’te bebek ve küçük çocuklara yönelik gıdalar denetlendi Hüyük ilçesinde, Hüyük Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından da ilçede faaliyet gösteren marketlerde denetim gerçekleştirildi. Denetimde bebek ve küçük çocuklara yönelik gıdaların resmi kontrollerinin gerçekleştiği belirtilerek, “Gıda zincirinin tüm aşamalarında güvenilir gıda arzının sağlanması amacıyla denetimlerimiz aralıksız devam edecektir” ifadelerine yer verildi.