ASAYİŞ - 11 Kasım 2025 Salı 17:48

5 yaşındaki çocuğun cenazesi Adli Tıp Kurumu’na gönderildi

A
A
A
5 yaşındaki çocuğun cenazesi Adli Tıp Kurumu’na gönderildi

Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde cansız bedeni bulunan 5 yaşındaki Osman Helvacı, otopsi yapılmak üzere Ankara Adli Tıp Kurumuna gönderilirken, annesi Huriye Helvacı’yı araziden çıkarma çalışmaları sürüyor.


Bozkurt ilçesi Merkez Mahallesi’ndeki evlerinden 2 Kasım’da ayrıldıktan sonra kendilerinden haber alınamayan anne-oğul için AFAD, jandarma, polis ve gönüllülerden oluşan ekipler, günlerdir süren arama çalışmalarını bugün de sürdürdü. 5 yaşındaki Osman Helvacı’nın cansız bedenine ulaşan ekipler, kısa süre sonra annesi Huriye Helvacı’nın da cansız bedenini, oğlunun bulunduğu bölgeye yaklaşık 50 metre mesafede buldu.


Küçük Osman’ın cansız bedeni, olay yeri incelemesinin ardından otopsi yapılmak üzere Ankara Adli Tıp Kurumuna gönderildi. Huriye Helvacı’nın cenazesi ise araziden çıkartma çalışmaları devam ediyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Esenyurt’ta halk sağlığını tehdit eden işletme mühürlendi: Kaçak ve sağlıksız 1 ton tavuk eti imha edildi Esenyurt Belediyesi zabıta ekipleri, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleriyle birlikte yaptıkları denetimlerde, hijyen ve satış kurallarına aykırı şekilde, kaçak olarak kanatlı et satışı yapan bir işletme tespit edildi. Halk sağlığını tehdit ettiği belirlenen yaklaşık 1 ton kanatlı et ise ekiplerce imha edildi. Esenyurt Belediyesi zabıta ekipleri, halk sağlığını korumaya yönelik denetimlerini aralıksız sürdürüyor. Bu kapsamda İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleriyle birlikte Yunus Emre Mahallesi Mandıra Caddesi’nde gerçekleştirilen denetimlerde, hijyen ve satış kurallarına aykırı şekilde, kaçak olarak kanatlı et satışı yapan bir işletme tespit edildi. Yapılan incelemelerde mevzuata aykırı faaliyet gösterdiği belirlenen işletme, zabıta ekipleri tarafından mühürlendi. Halk sağlığını tehdit ettiği belirlenen yaklaşık 1 ton kanatlı et ise ekiplerce imha edildi. Denetim ve imha anları zabıta ekiplerinin yaka kameralarına yansıdı. "Esenyurt’un sağlığı, temizliği ve güvenliği için çalışıyoruz." Konuya ilişkin açıklama yapan zabıta memuru İsmet Celal Dalkılıç, "Yunus Emre Mahallesi’nde kaçak olarak faaliyet gösteren kanatlı et parçalama tesisini ekiplerimizle birlikte mühürledik. Hijyenik şartlara uymayan etlere el koyarak imhasını gerçekleştirdik. Denetimlerimiz devam ediyor. Esenyurt’un sağlığı, temizliği ve güvenliği için çalışıyoruz. Esenyurt Belediyesi olarak halkımızın sağlığını önemsiyoruz" dedi.
Gaziantep Eşinden öğrendi, dökümü sanat eserine dönüştürüyor Gaziantep’te yaşayan Senem Sevdim, bir yıl önce eşine yardım etmek amacıyla başladığı bronz döküm mesleğinde usta oldu. Bronz dökümü el işçiliği ile sanat eserlerine dönüştüren Sevdim, Türkiye’nin birçok ilinden gelen siparişleri yetiştirmeye çalışıyor. 5 çocuk annesi 47 yaşındaki Senem Sevdim, 54 yaşındaki eşi Abdullah Sevdim’den bronz döküm işlemini öğrenerek kısa süre içerisinde kendini kısa sürede geliştirdi. Zamanla dökümden hayvan ve araç figürleri ile çeşitli figürler üreten Sevdim, kentte bu işi yapan sayılı ustalardan biri haline geldi. Siparişleri yetiştirmekte zorlandığını gördüğü eşine yardımcı olmak için gelmeye başladığı dükkanda eşiyle çalışmaya devam ettiği sırada kendisini geliştiren Sevdim, azim ve kararlığıyla kadınların istediği her işte başarılı olabileceğini ispatlıyor. Eşinin çalıştıracak eleman bulamadığı için başladığı döküm aksesuar işinde usta olan Sevdim, kalıplara dönüştürülen dökümden süs eşyası ve ev aksesuarları yapıyor. İşinde adeta usta olan, bin bir emek ve zahmetle yaptığı ürünleri göz kamaştıran Sevdim, bir yandan eşinin eleman sıkıntısını gidermenin bir yandan da evine birlikte ekmek götürmenin mutluluğunu yaşıyor. Eşiyle birlikte bronz dökümü sanat eserlerine dönüştüren ve yaptığı motiflerle adeta sanatını konuşturan Sevdim, kocasının sağ kolu oldu. Sevdim çiftinin yoğun emek vererek titizlikle işledikleri aksesuarlar, Türkiye’nin birçok ilinden talep görüyor. Çiftin elinden çıkan sanat eseri niteliğindeki aksesuarlar, koleksiyonerlerin ve sanatseverlerin de ilgisiyle karşılaşıyor. Bir yıldır eşiyle çalıştığını, eşine öncelikle basit işlerde yardımcı olmaya başladığını ve daha sonra işi iyice öğrenerek eşinin yükünü hafiflettiğini söyleyen Senem Sevdim, çalışmaktan keyif aldığını ifade etti. Kadın elinin sanata yatkın olduğunu belirten Senem Sevdim, "Eşim 5 yıldır bakır ve alüminyum döküm işi üzerine çalışıyordu. Daha sonra dükkan açtık. Eşim bu işi yapmaya başladı. Elemana ihtiyacı vardı. Ben de eşimle beraber bu işi yapmak istedim. Dikkatimi çektim, merak ettim. Geldim eşimle beraber çalışmaya başladım. Güzel, zevkli bir iş ve çok severek yapıyorum. Eşime yardımcı oluyorum. Birlikte çalışıyoruz. Telleme, taşlama ve zımparalamaları yapıyorum. Telleme, taşlama ve zımparalama gibi farklı aşamalardan sonra ürünlerimizi hazırlıyoruz ve satışa sunuyoruz. Eşimle birlikte çalışmak çok güzel. Ben dükkana öğleye doğru geliyorum. Eşim kaynak işine başlamış oluyor. Daha sonra o kaynak ettiği ürünleri ben alıyorum. Taşlama işinden geçiriyorum. Daha sonra telleme işini yapıyorum. Ondan sonra beraber çalışıyoruz" dedi. Eşine yardım ederken mesleğe ilgi duymaya başladığını belirten Sevdim, "İşi öğrendiğin zaman kolay oldu. Tabi her işin bir zorluğu var. Eşimin işi biraz daha zor oluyor. Çünkü kaynak işini daha çok eşim yapıyor. Kaynak yaparken eli yanıyor, zorluk çekiyor. Zımparalama ve taşlama işini ben yaptığımda ve eldiven kullanmadığım zaman elimde kesikler olabiliyor, yanıklar olabiliyor. Çok dikkatli olmak lazım. Eşimle birlikte çalışmaktan zevk alıyorum. Beraber mutlu bir şekilde çalışıyoruz. Kendi işimiz ve çok zevkli oluyor. Her kadına da eşiyle birlikte çalışmasını tavsiye ediyorum. Bir dükkan açtıkları zaman ve eğer yetenekleri varsa birlikte çalışmaları çok güzel olur. Ben işimi çok zevkle ve severek yapıyorum" şeklinde konuştu. Meslekte ilerlemesinde kocasının yardımının etkili olduğunu vurgulayan Sevdim, "Ben önceleri çok gelmek istemedim. Daha sonra kendim karar verdim ve geldim. İşimiz çok güzel, zevkli ve severek yapıyorum. Kaynak işini daha iyi öğrendiğim zaman inşallah daha da güzel olacak diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı. Eşiyle birlikte çalışmanın güzel bir duygu olduğunu belirten Abdullah Sevdim de, "Eşimden Allah razı olsun, yıllardır beraber çalışıyoruz. Ekmeğimizi beraber bölüşüyoruz. Eleman ihtiyacımız vardı. Eleman bulamadığımız için eşimle beraber çalışmaya karar verdik. Bu yolda bayağı yol kat ettik. İnşallah bundan sonra daha da iyi çalışarak ve hayvan figürleri, at arabası, Rus arabası ve bütün hayvan figürlerini üretmeye devam edeceğiz" diye konuştu.
Şanlıurfa Gülpınar: "Bazıları konuşur bazıları yapar" Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, bina ömrünü tamamlamış depreme dayanaksız 250 bağımsız birimi kamulaştırarak yıkım işlemlerini başlattı. Yıkım alanını gezen Gülpınar, "Bazıları konuşur, bazıları yapar. Bizim konuşmaya da vaktimiz yok, konuşanların da ne yaptığını geçmişte çok iyi biliyoruz. Yine aynı şeyi söylüyorum bu kadar konuşulana kadar bir şeyler yapılmış olsaydı zaten ben bu koltukta olmazdım" dedi. Haliliye ilçesi Hızmalı ve Atatürk mahallelerini kapsayan 2. Etap Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında hayata geçirilecek büyük dönüşüm alanının ilk uygulama çalışmaları başladı. Kepçeyi kullanarak yıkım çalışmalarını başlatan Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, "Biz artık günü kurtaran değil, şehri geleceğe hazırlayan adımlar atıyoruz" dedi. Gülpınar’ın öncülüğünde, Haliliye ilçesinin çehresini değiştirecek önemli bir dönüşüm projesine start verdi. Şehir merkezinde can ve mal güvenliğini tehdit eden, fiziksel açıdan yıpranmış ve sosyo-ekonomik olarak dönüşüme ihtiyaç duyan bölgelerde hayata geçirilen "2. Etap Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı" kapsamında Hızmalı ve Atatürk mahallelerini kapsayan büyük bir dönüşüm projesi başlatıldı. 85 yapı ve 250 bağımsız birimin kamulaştırıldığı projenin 350 milyon TL’lik bedeli tamamen Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi tarafından karşılanacak. Hızmalı ve Atatürk mahallelerini kapsayan projenin ilk uygulama çalışmalarına, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar, Eyyübiye Belediye Başkan Vekili Necmettin Sağlam, Şanlıurfa İl Afet ve Acil Durum Müdürü Şelal Ufuk Ergeldi, Tarım İl Müdür Vekili İsmail Şeyhanlı meclis üyeleri, muhtarlar ve STK temsilcileri katıldı. Düzenlenen programda konuşan Gülpınar, projenin yalnızca bir park çalışması olmadığını vurgulayarak, "Bu proje, Şanlıurfa’nın geleceğini güven altına alan bir şehirleşme vizyonunun parçasıdır" dedi. Şanlıurfa’ya gönülden bağlı olduklarını belirten Gülpınar, "Şimdi şunu söylemek istiyorum. Burada tamamen belediyenin kendi imkanlarıyla ciddi bir kamulaştırma maliyeti ile de Urfa’ya yeni bir çehre katacak bir proje başlatıyoruz. Mevcut üzerinde bir şeyler yapmak kadar zor bir şey yok. Bakın yıllardır bu binalar bu şekilde bu mahalle bu şekilde şimdi bunu dönüştürmek ona yeni bir şehre kazandırmak mevcutta gerçekten çok zor. Geldiğimiz günden beri hep mevcut giden aksaklıkları bir değişip dönüştürmek adına hem proje üretiyoruz hem buna kafa yoruyoruz hem de yeri zamanı geldiğinde de icraata geçiyoruz. Yani başka türlü bir tedbirata falan başka bir şeye gerek yok. Sadece ben burada icraatı konuşalım istiyorum. Bazıları konuşur, bazıları yapar. Bizim konuşmaya da vaktimiz yok, konuşanların da ne yaptığını da geçmişte çok iyi biliyoruz. Yine aynı şeyi söylüyorum bu kadar konuşulana kadar bir şeyler yapılmış olsaydı zaten ben bu koltukta olmazdım. Bunu hep söyleyeceğim, hep de sonuna kadar da söyleyeceğim bir şeyler üretmek zorundayız. Yaptığınız her en ufak bir şey de bile illaki bir itiraz eden çıkıyor, illaki ama yine söylüyorum mevcut üzerinde bir şey yapmanın başka çaresi yok ya hiçbir şey yapmayacaksınız oturacaksınız eğer istenen arzu edilen buysa bunda da sıkıntı yok. Yani bir şeyler yapmaya kalktığınızda en ufak bir şey de ilk günden beri ben bunu hissediyorum. Hemen bir itiraz hemen bir muhalefet hemen bir eleştiri hemen bir şeyler altında arama en basında Haşimiye Meydanı’nda oradan başladık, bakın Haşimiye Meydanı’nda o yapıdan, o meydan aşağıdaki işte o tuvaletler ilk günden beri inanılmaz bir direnç oldu. Ne oldu bakın şimdi var mı ortada bir şey, şu anda hiçbir sıkıntı yok. Şimdi geldik, divan yoluna aynı şeyler, bittiğinde zaten göreceğiz Allah’ın izniyle, bakalım şimdi onu bekliyoruz. Buraya ne acaba uyduracaklar, buraya ne yapacaklar. Ray döşendi, döşenmedi hikayesi gibi aynı, zaten tarihe geçtik yani aslında bir tarihe geçtik de farkında değiliz ama olumsuz manada tarihe geçtik. İnşallah hayırlı olur, bir an evvel bu proje biter ama çok güzel bir şey çıkacağına Allah’ın izniyle eminim. Burası bittiğinde gerçekten Urfa’ya büyük bir renk getirecek Urfalılar bu projede çok memnun olacak diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı. Açıklama ve incelemelerinin ardından kepçe operatörünün koltuğuna geçen Gülpınar, bina yıkımları için ilk kepçeyi vurarak çalışmaları başlattı.
İstanbul ARF Bio halka arz oluyor Yeni nesil yeşil dönüşüm şirketi ARF Bio halka arz oluyor. 25-26 Aralık tarihleri arasında talep toplanacak. Hayvansal ve tarımsal organik atıklardan elektrik enerjisi ve gübre üretimi yapan yeni nesil yeşil dönüşüm şirketi ARF Bio’nun halka arzı Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından onaylandı. 25 ve 26 Aralık 2025 tarihlerinde talep toplama yöntemiyle yapılacak halka arzın büyüklüğü 916,5 milyon TL olacak. ARF Bio’nun çıkarılmış sermayesinin 147.337.401 TL’den 182.837.401 TL’ye yükseltilmesi nedeniyle artırılacak 35,5 milyon TL nominal değerli paylar ile mevcut ortaklardan RePie Portföy Yönetimi A.Ş. Arf Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’nun sahip olduğu 11,5 milyon TL nominal değerli paylar olmak üzere toplam 47 milyon TL nominal değerli paylar halka arz edilecek. Şirketin halka açıklık oranı yüzde 25,71 olacak. İzmir Ödemiş’te yer alan modern ve entegre üretim modeliyle çalışan tesislerinde hayvansal ve tarımsal organik atıklardan yenilenebilir enerji ve organik/organomineral gübre üreten şirket, halka arzdan sağlayacağı gelirle mevcut entegre üretim tesisini biyokimya sanayi için çok değerli olan mikro alg üretimini de içerecek şekilde genişletmeyi, ilerleyen dönemlerde sera yatırımıyla daha da çeşitlendirmeyi hedefliyor. Şirket bu projelerle, hayvansal ve tarımsal organik atıklardan çok çeşitli ürünler elde etmeyi planlıyor. Şirket, üretim gerçekleştirirken doğaya zararlı atıkların oluşmasının önüne geçerek yeşil dönüşüme büyük katkı sağlayarak, elde ettiği karbon kredileriyle gelire dönüştürüyor. Önemi giderek kritikleşen yeşil dönüşüme dikkat çeken ARF Bio Yönetim Kurulu Başkan Vekili Melih Arslan, "İklim değişikliğinin getirdiği riskler, Paris İklim Anlaşması çerçevesinde belirlenen hedefler, yaygınlaşmaya devam eden zorunlu karbon vergileri ve uluslararası fonların yeşil yatırım arayışları başta olmak üzere, günümüzde uluslararası siyasi ve ekonomik düzlemde öne çıkan gündemlerden birisi yeşil dönüşümdür" tespitini yaptı. "Bizler bu konularda uzun süren araştırmalarımız sonucunda İzmir’in Ödemiş ilçesinde hayvansal ve tarımsal atıkların en verimli şekilde bertaraf edildiği, bu atıklardan yenilenebilir enerji, organik, organomineral gübre üretimi, negatif karbon süreçleriyle başta havayolu şirketleri, ulaştırma, ve madencilik gibi enerji yoğun çalışan sektörler olmak üzere birçok kuruluşun hem gönüllü hem zorunlu karbon kredisi ihtiyaçlarına cevap vermek üzere projemizi tamamladık ve yatırımımızı gerçekleştirdik" ifadelerini kullanan Arslan, "Yatırımlarımızı çok büyük ölçüde tamamlamış olduğumuz bu tesiste, hayvansal ve tarımsal atıkların fermantasyonu sonucu hem doğaya zararlı olan metan gazını bertaraf ediyoruz hem katı ve sıvı organik organomineral gübre üretiyoruz hem de doğayı temizlediğimiz için birçok enerji yoğun sektörün ihtiyaç duyduğu karbon kredilerini üretiyoruz" açıklamasını yaptı. Sera, mikroalg ve güneş enerjisi yatırımı Tesisin kendi üretiminden doğan kaynakların yeniden üretime kazandırıldığı tam döngüsel bir modeli hayata geçirdiklerinin altını çizen Arslan şunları söyledi: "Tesisimizi tasarlarken her bir organik çıktının geri kazanımı bizim temel hedefimizdi. Bu amaçla mevcut tesisimize biyokimya alanında çok kıymetli olan mikro alg yatırımımızı ve sera yatırımımızı da eklemeyi planlıyoruz. Çünkü mevcut üretimimiz bu ürünleri de çok düşük maliyetlerde elde etmemize imkân veriyor. Bu geliştirmelere uygun olarak tasarlanan tesisimizde mevcut biyogaz kapasitesinin büyüklüğüyle eş değer güneş enerjisi santrallerini de kurmayı hedefliyoruz. Tüm planlamamız tamamen yenilenebilir enerji ve yeşil dönüşümü tamamlayıcı şekilde olacak. Halka arzımızla birlikte öncelikle mevcut gübre üretim tesisinde üretim ve satış hacmimizin artırılması için işletme sermayesi ihtiyaçlarımızı karşılayacağız. Halka arzdan elde edilecek gelirin yüzde 55’i iş hacmimizin büyütülmesi için kullanılacak. Bunun yanında öncelikli yatırım olarak mikro alg tesisi kuracağız. Halka arz gelirimizin yüzde 15’ini bu yatırım için ayırdık." Sürdürülebilirlik temelli modelle stratejik üstünlük Sıfır atık belgeli olarak faaliyet gösteren şirket, her yıl yüz binlerce tonun üzerinde karbondioksit salımını engelleyerek önemli bir çevresel sorumluluk da üstleniyor. Şirketin sürdürülebilir kalkınmayı destekleyen modeline değinen Arslan, şirketin ESG (çevre, sosyal, yönetişim) yetkinliğini şu sözlerle vurguladı: "ARF Bio olarak, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma hedeflerini esas alarak, BIST Sürdürülebilirlik Endeksi ve SPK Sürdürülebilirlik İlkeleri doğrultusunda ESG (Çevresel, Sosyal ve Yönetişim) yaklaşımını kurumsal stratejimize entegre ettik. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri arasında yer alan toplumsal kapsayıcılık, temiz ve erişilebilir enerji, nitelikli istihdam ve ekonomik büyüme, yenilikçi ve dayanıklı sanayi yapıları, kaynak verimliği ve döngüsel üretim ile iklim değişikliğiyle mücadele alanlarında etkin sonuçlar elde eden bir modelle faaliyet gösteriyoruz. Bu sayede yatırımcılar açısından daha düşük risk profiline ve uluslararası fonlara erişimde daha yüksek cazibeye sahip olurken, regülasyonlara uyum ve marka itibarı noktasında önemli bir stratejik üstünlük elde ediyoruz." Karbon satışı ile gelirlerini çeşitlendiriyor Global karbon piyasaları, emisyon azaltımı karşılığında kazanılan karbon kredilerinin el değiştirmesini sağlayan önemli bir pazar haline dönüştü. ARF Bio’nun sahip olduğu sertifikalar sayesinde karbon kredisi satış hakkı bulunduğunun altını çizen Arslan, "Bu sertifikalar sayesinde ürettiğimiz yenilenebilir enerji ve engellediğimiz karbon salınımı oranında karbon kredisi satışı yapıyoruz. Bu da gelirlerimizin çeşitliliğini sağlarken, iklim değişikliğiyle mücadeleye de destek veriyoruz. Sadece elektrik veya gübre üreten değil, eksi karbon bir şirket olarak büyümeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. "Yarının ve gelecek kuşakların yatırımlarını yapan şirket" Arslan, "Karbon kredisi satışlarımız ve organomineral gübre üretimimizle gelirlerimizde çeşitlilik elde ettik. Gerçekleştireceğimiz mikroalg ve sera yatırımları ile bu çeşitliliği artırmayı planlıyoruz. Bu yapımızın ülkemizin enerji, tarım ve iklim eylemleri açısından örnek nitelikte olduğuna inanıyoruz" açıklamasını yaptı. Arslan sözlerini şöyle tamamladı: "Son yıllarda yüksek enerji fiyatları, elektrik üretimimiz açısından bize avantaj sağlıyor. Öte yandan, sürdürülebilir tarım, gıda güvenliği ve iklim merkezli yaklaşımlar dünya genelinde giderek daha fazla önem kazanıyor. ARF Bio olarak biz de yalnızca bugünü değil, yarını da gözeten, gelecek kuşakları hesaba katan yatırımlarla sektördeki öncülüğümüzü sürdürmeye kararlıyız."