DÜNYA - 19 Aralık 2025 Cuma 20:17 | Son Güncelleme : 19 Aralık 2025 Cuma 20:41

Putin: "Batı, bize karşı saygılı olursa askeri operasyonlara gerek kalmaz"

A
A
A

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, "Batı, bize karşı saygılı olursa yeni özel askeri operasyonlara gerek kalmaz. Biz de gelecek yıl askeri çatışmalardan uzak, barış içinde yaşamayı çok isteriz. Ukrayna’nın seçim güvenliğinin nasıl sağlanabileceğini değerlendirmeye hazırız" dedi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, her yıl geleneksel olarak düzenlediği yılsonu basın toplantısında 2025 yılını değerlendirdi. Rusya’nın iç politikalarından Rusya-Ukrayna Savaşı’na kadar birçok konuda soruya yanıt veren Putin, ayrıca batılı ülkeler ile yaşadıkları gerilime dair de mesajlar verdi. Rus lider, yaklaşık 4 buçuk saat süren basın toplantısında gazetecilerin yanı sıra Rus halkının da sorularına yanıt verdi. Rus ordusunun Ukrayna’da sürdürdüğü özel askeri operasyonlarda NATO ve batılı ülkeleri sorumlu tutan Putin, "Doğuya doğru tek bir santim bile NATO genişlemesi olmayacağını söylemişlerdi. Batılı siyasetçiler durumu bu hale kendi elleriyle getirdiler. Gerilimi artırmaya devam ediyorlar. NATO’nun doğuya doğru genişlemesinde yaptığınız gibi bizi aldatmazsanız ve bize karşı saygılı olursanız yeni özel askeri operasyonlar olmaz" ifadelerini kullandı.

Batılı hükümetlerin kendi hatalarını örtbas etmek için Rusya’yı "düşman" göstermeye çalıştığını da savunan Putin, "Bizim Avrupa’ya saldırmayı planladığımız saçmalık. Bu kendi iç politik nedenlerle düşman imajı yapılmak için yapılıyor. Batılı hükümetler yıllardır sistematik olarak hem ekonomik hem de sosyal politikalarındaki hatalarını örtbas etmek için Rusya'yı düşman olarak göstermeye çalışıyor" diye konuştu. Rusya’nın batılı ülkelerle birlikte çalışmaya hazır olduğunu da ekleyen Putin, "Avrupa, İngiltere ve ABD ile çalışmaya hazırız. Ancak eşit şartlarda" ifadelerini kullandı.

Putin:

"Avrupa’nın Rus varlıklarını ele geçirme çabaları hırsızlıktır"

Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin Rus varlıklarını Ukrayna tarafına aktarılması yönünde karar alma sürecini "hırsızlık" olarak değerlendiren Putin, "Hırsızlık uygun bir terim değil. Hırsızlık mülkün gizlice ele geçirilmesidir. Ancak ülkemizde bunu açıkça yapmaya çalışıyorlar. Bu, gün ışığında yapılan bir soygun. Bu soygun neden gerçekleştirilemiyor? Çünkü sonuçları soyguncular için çok ağır olabilir" ifadelerini kullandı.

AB’nin bu kararını "darbe" olarak yorumlayan ve gelecekte birçok ülkenin böyle bir sorunla karşılaşabileceğine de dikkat çeken Putin, "Bu sadece imajlarına bir darbe değil, euro bölgesine olan güvenin sarsılması ve Rusya’nın yanı sıra başta petrol üreten ülkeler olmak üzere birçok ülkenin altın ve döviz rezervlerini euro bölgesinde saklaması gerçeğinin de zedelenmesidir. Bu bir kez başladığında, çeşitli bahanelerle tekrarlanabilir" şeklinde konuştu.
Putin, bu süreçte kendilerinin haklarını korumaya devam edeceğini vurgulayarak, "Ne çalarlarsa çalsınlar ve bunu nasıl yaparlarsa yapsınlar, eninde sonunda geri vermek zorunda kalacaklar. Ama her şeyden önce, öncelikle mahkemelerde çıkarlarımızı savunacağız. Siyasi kararlardan bağımsız bir yargı yetkisi bulmaya çalışacağız" dedi.

"Doğu Avrupa ülkeleri Kaliningrad’ı kuşattı"

Putin, Doğu Avrupa ülkelerinin, Rusya’nın ana sınırlarıyla bağlantısı olmayan Kaliningrad kentini kuşattığını savunarak, "Kaliningrad bölgesi ablukaya alma girişimi, çatışmayı benzeri görülmemiş bir seviyeye, büyük ölçekli bir askeri çatışmaya dönüştürür. Eğer bize karşı tehdit oluştururlarsa, bu tehditler ortadan kaldırırız. Herkes bunu anlamalı" dedi.

"Gelecek yıl barış içinde yaşamayı çok isteriz"

Son dönemlerde Ukrayna ile barış görüşmeleri yapılması konusunda gösterilen çabalara da değinen Putin, Rusya olarak barışa istekli olduklarını belirtti. Putin, "Biz de gelecek yıl askeri çatışmalardan uzak, barış içinde yaşamayı çok isteriz. Ayrıca tekrarlamak isterim, tartışmalı konuları müzakere yoluyla çözmeyi istiyoruz ve bunun için çaba sarf ediyoruz" dedi.

Kendilerinin uzun vadeli bir barış anlaşması yapmak için de çabaladığını ekleyen Putin, "Çatışmanın temel nedenlerini ortadan kaldırmak gerekiyor. Böyle bir şeyin tekrarlanmaması, barışın uzun ömürlü ve sürdürülebilmesi için çabalayacağız" şeklinde konuştu.

Bu süreçte Ukrayna tarafının henüz barışa hazır olmadığını gördüklerini vurgulayan Putin, "Şu ana kadar Ukrayna'dan barış görüşmelerine yönelik böyle bir hazırlık görmüyoruz. Ancak yine de Kiev rejimi de dahil olmak üzere bazı sinyaller görüyoruz ki, bir tür diyaloğa girmeye hazırlar. Söylemek istediğim tek şey şu: Her zaman dile getirdiğimiz gibi, bu çatışmayı barışçıl bir şekilde, Rusya Dışişleri Bakanlığı'nda belirttiğim ilkeler temelinde ve bu krize yol açan temel nedenleri ele alarak sona erdirmeye hazırız ve istekliyiz" ifadelerini kullandı.

"Ukrayna'da seçim güvenliğini sağlama konusu üzerinde düşünmeye hazırız"

Rusya’nın, Ukrayna’daki Donbas bölgesinde ele geçirdiği bazı bölgelerde seçimler yaptığını ve Ukrayna tarafının da bunu yapabileceğine işaret eden Putin, "Bence Kiev temsilcileri de bunu yapabilir. Ancak seçimleri sadece Rus ordusunu durdurmak için yaparlarsa bu hata olur. Ukrayna’nın seçim güvenliğinin nasıl sağlanabileceğini değerlendirmeye hazırız. Fakat karşılığında Ukraynalılardan Rusya’daki Ukrayna vatandaşlarının Rusya topraklarında özgürce oy kullanmalarına izin vermelerini talep etme hakkımız var" dedi. Putin ayrıca demokratik seçimler yapılmadan mevcut Ukrayna hükümetinin meşru hükümet olmayacağını belirtti.

"Karadeniz’deki tanker saldırılarına karşılık verilecek"

Son günlerde Ukrayna ile Rusya arasında Karadeniz’de artan tanker saldırılarına da değinen Putin, "Rus tankerlerine yapılan saldırılar tedarik zincirine zarar vermiyor. Bu saldırılar, sigorta primlerini yükseltmek amacıyla gerçekleştiriliyor. Bu saldırılara her zaman karşılık verilecek" dedi.

"Zelenskiy, yetenekli bir sanatçı"

Rus lider, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin geçtiğimiz günlerde Kupyansk bölgesindeki bir sınır tabelası önünden görüntülü yayın gerçekleştirerek bölgenin hala Ukrayna ordusu kontrolünde olduğunu duyurmasını eleştirdi. Putin, "Zelenskiy yetenekli bir sanatçı; bunu hiçbir ironi yapmadan söylüyorum. Bunu, eski dönemlerde çektiği filmlerinden biliyoruz. Çektiği görüntülerdeki tabela kasabaya bir kilometre uzaklıkta. Neden bir tabelanın önünde kendinizi çekiyorsunuz? Sahte haber yayınlatıyor. Bari şehre inip gezip görüp kendi haberini çekseydi de yalan söylemeseydi. Zelenskiy'nin bunu yapması çok komik ve ucuza kaçıyor" şeklinde konuştu.

"Rus ordusu, yıl sonuna kadar cephede daha fazla başarı elde edecek"

Rus ordusunun Donbas bölgesindeki çatışmalarını sürdürdüğünü ve bazı bölgelerde de ilerlediğini savunan Putin, "Donetsk’e bağlı Dimitrov (Myrnohrad) kenti tamamen kuşatma altında. Krasnyi Lyman çok yakın gelecekte ele geçirilecek. Kostiantynivka'da çatışmalar devam ediyor ve şehrin yüzde 50'sinden fazlası Rus kontrolü altında. Ordunun burayı da ele geçireceğinden hiç şüphem yok. Rus ordusu, yıl sonuna kadar cephe hattında daha fazla başarı elde edecek, buna eminim" diye konuştu.

"Ukrayna’da 700 bin Rus askeri savaşıyor"

Rus ordusunun Ukrayna’daki savaşta askeri gücünden de bahseden Putin, "Özel operasyon bölgesinde 700 bin asker bulunuyor ve bunun büyük çoğunluğu gençlerden oluşuyor. Cephede gönüllü olarak çarpışmak isteyenlerin oranı da fazla. 2025 yılında 400 binden fazla kişi Rusya Silahlı Kuvvetleri ile sözleşme imzaladı" ifadelerini kullandı.

Rus gençlerin özellikle insansız hava araçları (İHA) alanında Rus ordusuna çok sayıda başvuru yaptığını da savunan Putin, "Rusya Savunma Bakanlığı yarış organize ederek seçim yapmak zorunda kalıyor" dedi.

Putin:

"Avrupa’nın siyasi elitleri Amerikan seçimlerine müdahale etti"

Putin, daha önce Rusya’nın ABD seçimlerine müdahale ettiği yönündeki iddiaları gündeme getirirken Avrupa ülkelerinin 2024 yılındaki ABD seçimlerinde Demokrat başkan adayı Kamala Harris’i desteklediğini hatırlattı. Bu desteği Avrupa’nın ABD seçimlerine müdahalesi olarak yorumlayan Putin, "ABD Başkanı Donald Trump daha önce Rusya’nın Amerikan seçimlerine müdahale ettiği iddiasıyla suçlanmıştı. O dönem hiçbir Rus desteği ve müdahalesi olmadı. Ancak Avrupa’nın siyasi elitleri bariz bir şekilde doğrudan seçimlere müdahale etti. Bu apaçık ortada. Trump ile Avrupalıların yaşadığı gerilime gelince, her şey çok açık. Bunun için bir uzman olmaya gerek yok. Avrupa siyasi elitleri ABD başkanlık seçimlerinde Demokratları (Kamala Harris’i) destekledi" dedi. Putin, Avrupalıların Harris’e olan desteğini "arsızlık" olarak yorumladı.

Basın toplantısı sırasında evlilik teklifi

Toplantıda ayrıca ilginç bir an yaşandı. Rusya’nın Ural bölgesinden basın toplantısına katılan gazeteci Kirill Bazhanov, toplantı sırasında söz hakkı alarak elinde bulunan bir kağıtla ile kameraların karşısında kız arkadaşına evlenme teklifinde bulundu. Rus gazeteci ayrıca Putin’i düğününe davet ettikten sonra Rus lidere ülkedeki genç aileler için maddi destek sağlanması hakkında sorular yöneltti. Düğün davetine yanıt vermeyen Putin, para toplama kampanyası düzenlemeyi teklif etti. Rus lider, "Kirill sadece genç ailelerin maddi koşullarını soruyordu. Haklısınız, erkek evin geçimini sağlamalı. Şimdi para toplayıp en azından düğün için yeterli miktarda para toplayacağız" dedi.

Basın toplantısı organizatörleri, Bazhanov’un teklifinin ardından yaklaşık bir saat sonra gazetecinin kız arkadaşının evlilik teklifini kabul ettiğini bildirdi.

Erhan Altıparmak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Avukat Ali Alper Alpoğlu’ndan Başkan Saran açıklaması İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sadettin Saran’ın ifadeye çağrılmasıyla ilgili kulübün eski yönetim kurulu üyelerinden Avukat Ali Alper Alpoğlu yaptığı açıklamada, "Haberdar olmasının ardından ülkemize dönüş sürecini başlatmış olup temin edilecek ilk uçuşla Türkiye’ye giriş yapacaktır. Konu ile ilgili gerekli bilgilendirmeler tarafımca yapılmaya devam edilecektir" dedi. Avukat Ali Alper Alpoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında ifadeye çağırılan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sadettin Saran ile ilgili yazılı açıklama yaptı. Saran’ın ilk uçakla Türkiye’ye giriş yapacağını belirten Alpoğlu, "Başkanımız Sadettin Saran hakkında basına yansıyan haberler dolayısıyla kendisinin talebi üzerine tarafımca aşağıdaki bilgilendirmeyi yapma ihtiyacı hasıl olmuştur. Başkanımız Sayın Sadettin Saran, dün akşam oynanan Olimpia Milano-Fenerbahçe Beko karşılaşması ve birtakım transfer görüşmelerini yapmak üzere, yurt dışında gitmiş bulunmaktadır. Kamuoyuna yansıyan adli süreçle ilgili olarak kendisi bilgilendirilmiştir. Haberdar olmasının ardından ülkemize dönüş sürecini başlatmış olup temin edilecek ilk uçuşla Türkiye’ye giriş yapacaktır. Konu ile ilgili gerekli bilgilendirmeler tarafımca yapılmaya devam edilecektir" ifadelerine yer verdi.
İstanbul İş Bankası ve OSBÜK’ten İstanbul’da ikiz dönüşüm buluşması Türkiye İş Bankası ile Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) iş birliğinde hayata geçirilen "OSB’lerde İkiz Dönüşüm Buluşmaları"nın 5.’si İstanbul’da gerçekleştirildi. Etkinlikte, organize sanayi bölgelerinde ihracat ve istihdam odaklı üretim yapan firmalar bir araya gelirken, "100 KOBİ’nin İkiz Dönüşüm Yolculuğu" projesine ilişkin içgörü raporunun sonuçları da kamuoyuyla paylaşıldı. İş Bankası’nın 2024 yılında MEXT iş birliğiyle başlattığı "100 KOBİ’nin İkiz Dönüşüm Yolculuğu Projesi", dijital ve yeşil dönüşümün Türkiye genelindeki OSB’lere yaygınlaştırılmasını hedefliyor. Bu kapsamda İş Bankası ile OSBÜK arasında geçtiğimiz yıl imzalanan protokol sonrası başlatılan "OSB’lerde İkiz Dönüşüm Buluşmaları", Konya, Gaziantep, İzmir ve Ankara’nın ardından İstanbul’da düzenlendi. Etkinlikte paylaşılan içgörü raporu, Türkiye genelinde 24 ilde yerleşik, imalat, ulaşım, ileri imalat, kimya, tekstil, metal-maden, elektronik, hızlı tüketim ürünleri, ilaç-sağlık, enerji, kağıt ve biyoenerji olmak üzere 12 farklı sektörde faaliyet gösteren firmaların bir yıllık dönüşüm süreçlerinin izlenmesiyle hazırlandı. Dijitalleşme ile faaliyet karında yüzde 20-30 artış potansiyeli Rapora göre, Türkiye’de sektörlerin hacimleri ve gider kalemleri incelendiğinde dijitalleşme sayesinde faaliyet kârında ortalama yüzde 20 ile 30 arasında artış potansiyeli bulunuyor. Sürdürülebilirlik kriterlerine uyum sağlayan işletmeler ise piyasa ortalamasına kıyasla yaklaşık yüzde 10 daha düşük maliyetle finansmana erişebiliyor. Projeye dahil edilen 100 KOBİ’nin başlangıçta küresel ortalamanın altında bir dijital olgunluk seviyesinde olduğu, buna rağmen özellikle "teknolojik olgunluk" ile "organizasyon yapısı ve yetenek hazırlığı" alanlarında yüksek gelişim potansiyeline sahip oldukları tespit edildi. Sürdürülebilirlik tarafında ise firmalar için stratejik netlik, kaynak planlaması, veri altyapısı ve liderlik sahiplenmesinin güçlendirilmesi öncelikli alanlar olarak öne çıktı. "Verimlilikte yüzde 10-20 artış sağlandı" Etkinlikte konuşan İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, Cumhuriyet’in 100. yılında başlattıkları proje kapsamında seçilen firmalara yol haritaları oluşturduklarını ve dönüşüm adımlarının hayata geçirilmesi için finansman paketi sunduklarını belirterek şu ifadeleri kullandı: "Ne mutlu bize ki bugün bu işletmelerimizde yüzde 10 ile 20 arasında bir verimlilik artışı olduğunu görüyoruz. Yüzde 12’den başlayıp yüzde 50’ye kadar çıkan kapasite artışlarına tanıklık ettik. Üretim süreçlerinde yüzde 8 ile 35 arasında hata azaltımı mümkün oldu. Dijital kanallardan yapılan satışlarda yüzde 10 ile 20 arasında artış gerçekleşti." Aran, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik tarafında da önemli kazanımlar elde edildiğini belirterek, "Avrupa Birliği’ne ihracatta sınırda karbon düzenlemesinden etkilenmeden üretime devam edebilme noktasında yüzde 14-20 arasında enerji maliyeti tasarrufu, yüzde 5’ten yüzde 18’e varan atık azaltımı, yüzde 12’ye varan su tüketimi düşüşü, yüzde 9-11 arasında Kapsam 1 ve 2 emisyon azaltımı sağlandı. Ayrıca yüzde 10-15 arasında kaynak verimliliği artışı gerçekleşti" dedi. 41 milyar liralık kredi desteği OSBÜK ile Haziran 2024’te imzalanan protokole de değinen Aran, projeye dahil edilen KOBİ sayısının önemli ölçüde artırıldığını vurgulayarak, "100 KOBİ’ye ilave olarak 2 bin 356 KOBİ’yi daha kapsama aldık. Bu süreçte kullandırdığımız 2,9 milyar lira krediye ek olarak, OSBÜK’le yapılan anlaşma kapsamında 20 milyar lirası nakdi olmak üzere toplam 41 milyar liralık kredi desteği sağladık" diye konuştu. Aran, bu rakamların büyük ölçekli yatırımlar olmadan da dönüşümün mümkün olduğunu gösterdiğini belirterek, doğru teknoloji, doğru yöntem ve doğru finansmanla küresel rekabet gücünün artırılabileceğini söyledi. "OSB’ler Türkiye sanayisinin omurgası" OSBÜK Başkanı Memiş Kütükcü ise organize sanayi bölgelerinin Türkiye’nin sanayi haritasını şekillendirdiğini vurgulayarak, "68 bin fabrikamızda 2 milyon 700 bin kişiye doğrudan istihdam sağlıyoruz. Türkiye’nin toplam sanayi üretiminin yarısını organize sanayi bölgelerimiz gerçekleştiriyor" dedi. Küresel ve ulusal ölçekte yaşanan ekonomik zorlukların üretimi etkilediğini ancak OSB’lerin üretimden vazgeçmediğini ifade eden Kütükcü, "Bugün dünya ekonomisinde rüzgarlar sert esiyor. Finansmana erişimde yaşanan zorluklar işletmelerimizi doğrudan etkiliyor. Ancak biz bu zorlukları aşacağız. Ne olursa olsun üreteceğiz, ihracat yapacağız ve Türkiye’yi daha ileriye taşıyacağız" ifadelerini kullandı. Türkiye’nin OSB altyapısının Avrupa’nın en büyük üretim ağlarından biri olduğuna dikkat çeken Kütükcü, "Yeşil OSB Sertifikası alan organize sanayi bölgesi sayımız 27’ye ulaştı. OSB’lerde daha dijital, daha yeşil, daha verimli ve daha rekabetçi bir üretim ekonomisi inşa edeceğiz" dedi. Yatırımlar 2,5 yılda geri dönebiliyor Bain & Company katkılarıyla hazırlanan içgörü raporuna göre, ikiz dönüşüm yatırımlarının verimlilik, enerji tasarrufu ve kaynak yönetimi sayesinde ortalama 2,5 yıl gibi kısa bir sürede geri dönüş sağlayabileceği öngörülüyor. Raporda, yıllık cirosu yaklaşık 10 milyon dolar olan bir işletmenin, ikiz dönüşüm sayesinde yılda 320 bin ila 550 bin dolar arasında maliyet tasarrufu ve kâr artışı potansiyeline sahip olduğu belirtildi. Ayrıca AB Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) kapsamında özellikle çimento, demir-çelik ve metal sektörlerinde kârın yüzde 60’ından fazlasının risk altında olduğu, emisyon azaltımı ve enerji verimliliği yatırımlarının bu riski azaltmada kritik rol oynadığı vurgulandı. Raporda yenilenebilir enerji yatırımlarının da önemine dikkat çekilerek, projede yer alan bir KOBİ’nin yaklaşık 630 bin dolar maliyetle kurduğu 1 MW’lık çatı GES yatırımının yıllık 140 bin dolar elektrik tasarrufu sağladığı ve 5 yıldan kısa sürede geri dönüş beklendiği ifade edildi.