KÜLTÜR SANAT - 29 Aralık 2025 Pazartesi 12:18

TDK Başkanı Prof. Dr. Mert: "Bu yıl birinci gelen kavram 300 bin oyla ’dijital vicdan’ oldu"

A
A
A
TDK Başkanı Prof. Dr. Mert: "Bu yıl birinci gelen kavram 300 bin oyla ’dijital vicdan’ oldu"

Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof. Dr. Osman Mert, "Halk oylaması sonuçlandı ve yaklaşık 300 bin oyla yılın kelimesi belli oldu. Bu yıl birinci gelen kavram ’dijital vicdan’ oldu" dedi.


Türk Dil Kurumu (TDK), 2025 yılının kelimesi/kavramını ’dijital vicdan’ olarak açıkladı. Ankara Üniversitesi İletişim Araştırmaları ve Uygulama Merkezi (İLAUM) iş birliğiyle yürütülen çalışmada, halktan gelen öneriler ve uzman kurul değerlendirmesi sonucu belirlenen kavram seçimi tamamlandı. Çalışma kapsamında Değerlendirme Kurulunun belirlediği "dijital vicdan", "vicdani körlük", "çorak", "eylemsiz merhamet" ve "tek tipleşme" kelime ve kavramları TDK’nin genel ağ sayfasında halk oylamasına sunuldu. Oylama sonucunda yaklaşık 300 bin kişi, bu yılın kelimesinin ’dijital vicdan’ olması gerektiği yönünde oy kullandı.


TDK’den yapılan açıklamada, vicdanın TDK sözlüğünde ’kişiyi kendi davranışları hakkında bir yargıda bulunmaya iten, kişinin kendi ahlak değerleri üzerine düşünmesini sağlayan duygu’ olarak tanımlandığı, dijital çağda bu olgunun farklı bir boyut kazandığı ifade edildi. Sosyal medya ortamında yapılan beğeni, paylaşım ve yorumların bireyde geçici bir vicdani rahatlama oluşturabildiği, bu durumun ise toplumsal-sosyal sorumluluklardan uzaklaştırdığı aktarıldı.



"300 bin oyla yılın kelimesi belli oldu"


TDK Başkanı Prof. Dr. Osman Mert ise Kahramanmaraş’ta ’dijital vicdan’ kelimesini değerlendirerek açıklamada bulundu. Prof.Dr. Mert, "Türk Dil Kurumu olarak iki yıldır ’Yılın Kelimesi Kavramı’ uygulamasını halkımızla birlikte belirleme ve paylaşma programını sürdürüyoruz. Aslında bu, batı dünyasında 90’lı yılların sonundan beri karşılaştığımız bir uygulamaydı. Buradaki amacımız, dilimiz konusunda halkımızı düşündürmek, kurumumuzla vatandaşlarımız arasında bir bağ kurmak ve dil, kültür, kimlik konularındaki farkındalık düzeyini artırmak. Bu yıl da, dünyada yaşananları dikkate alarak, ’2025’i tek bir kelime ya da kavramla ifade etseniz bu ne olurdu?’ sorusunu halkımıza yönelttik. Bu kapsamda bize 41 bin 800 teklif ulaştı. Yaklaşık 8 bin civarında farklı öneri içeren bu kelimeleri, her kesimden alanında temayüz etmiş kişilerden oluşan 23 kişilik jürimiz değerlendirmeye tabi tuttu ve bu öneriler arasından 5 kelimeyi belirledik. Sonrasında ise bu 5 kelimeyi halkımızın oyuna sunduk. Dün akşam saat 17.30 itibarıyla halk oylaması sonuçlandı ve yaklaşık 300 bin oyla yılın kelimesi belli oldu. Bu yıl birinci gelen kavram "dijital vicdan" oldu. Dijital vicdan, özellikle son yıllarda dijitalleşmenin dünyayı etkisi altına aldığı bir dönemde, küreselleşmeyle birlikte artık küçük ekranlara sıkıştığımız, dijital dünyada yoğunlaştığımız bir süreci anlatıyor. Bugün, dünyada pek çok insani dram yaşanırken örneğin Filistin’de binaların yüzde 98’i yok edilmiş durumda, Doğu Türkistan ve Myanmar gibi coğrafyalarda insani trajediler yaşanıyor. Ancak biz çoğu zaman bu olayları sosyal medyada yalnızca bir beğeniyle geçiştiriyor, somut acılara soyut tepkiler vererek kendimizi tatmin etmeye çalışıyoruz. İşte bu nedenlerle halkımızın tercih ettiği ’dijital vicdan’ kavramı, içinde bulunduğumuz çağın duyarlılık sorununu ifade eden en güçlü kelime olarak öne çıktı" diye konuştu



TDK Başkanı Prof. Dr. Mert: "Bu yıl birinci gelen kavram 300 bin oyla ’dijital vicdan’ oldu"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Iğdır Iğdır’da dağcılıkta tarihi adım Doğunun Çukurova’sı olarak bilinen Iğdır, sahip olduğu doğal zenginlikler ve özellikle sınırında yer alan Ağrı Dağı ile dağcılık ve doğa sporları alanında dikkat çekmeye devam ediyor. Türkiye’nin en yüksek zirvesi olan 5 bin 137 metre rakımlı Ağrı Dağı, her yıl yerli ve yabancı çok sayıda dağcıyı bölgeye çekiyor. Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük dağı olan Ağrı Dağı’na sınırdaki il olarak ev sahipliği yapan Iğdır’da, dağcılık alanında önemli bir gelişme yaşandı. Yıllardır dağcılıkla ilgilenen Muhammet Akkuş, federasyon bünyesinde aldığı eğitimleri tamamlayarak birinci kademe dağcılık antrenörü oldu. Akkuş, bu unvanla Iğdır tarihinin ilk ve şu an için tek dağcılık antrenörü olma özelliğini taşıyor. Iğdır’ın coğrafi yapısına dikkat çeken Muhammet Akkuş, bölgenin bugüne kadar yeterince değerlendirilemediğini ifade etti. Akkuş, "Iğdır tarihine baktığımızda, dağlarla çevrili, yeşil ve çok güzel bir ovada yaşadığımızı görüyoruz. Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük dağına sahibiz ama bugüne kadar bu bölgede dağcılık anlamında eğitim almış, bu işi profesyonel olarak yapıp Iğdır’ı temsil eden kimse olmamıştı" ifadelerini kullandı. Yıllardır dağcılık sporu ile ilgilendiğini dile getiren Muhammet Akkuş, bu sporu daha bilinçli ve profesyonel bir noktaya taşımak için federasyon eğitimlerine başladığını vurguladı. Akkuş, "Dağcılığı daha profesyonel yapmak istedim. Federasyon bünyesinde eğitimlere başladım, geçen yıl eğitimleri tamamladım ve antrenörlük sınavlarını kazandım. Bu yıl itibarıyla birinci kademe antrenör oldum. Şu an Iğdır’ın ilk ve tek dağcılık antrenörüyüm" dedi. Bu sürecin sadece Iğdır’la sınırlı olmadığını aktaran Akkuş, kendisiyle birlikte bu spora başlayan Alpay Korkmaz’ın da Kars ve Ardahan bölgelerinde antrenörlük görevini üstlendiğini söyleyerek, "Bölgemiz için bu çok önemli bir gelişme. Alpay Korkmaz arkadaşımız da Kars ve Ardahan’ın antrenörü oldu. Böylece bölgede iki antrenör olarak çalışmalara başladık. Bu sene Allahuekber Dağları’nda şehitlerimiz için yapılan tırmanışta Alpay arkadaşımız federasyon bünyesinde dağcılarla birlikte liderlik yaptı. Buradan tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum" şeklinde konuştu. Hedeflerinin yalnızca eğitim vermek olmadığını sözlerine ekleyen Antrenör Akkuş, Ağrı Dağı’nı ve bölgeyi ulusal ve uluslararası alanda daha görünür hale getirmek istediklerini belirterek, "Iğdır sınırında bulunan Ağrı Dağı ile artık dünyaya bu alanda hizmet vermek istiyoruz. Özellikle kuzey rotalarını daha aktif hale getirmeyi hedefliyoruz. Antrenörlüğün yanında tanıtım çalışmalarına da ağırlık vereceğiz. Burası sadece dağcılık için değil; yamaç paraşütü, buzul tırmanışı ve kayak sporları için de çok uygun. Şelalelerimiz, buzullarımız var. Coğrafya inanılmaz zengin. İnşallah Alpay Korkmaz’la birlikte bu bölgede lokomotif oluruz. Gençlerimize örnek oluruz. Eğitimler, tırmanışlar ve uçuşlar yaparak hem ülkemizi hem de memleketimizi uluslararası alanda temsil edecek sporcular yetiştirmek istiyoruz. Kısacası bu bölgeyi tırmanış, uçuş ve kayak sporlarıyla kalkındırmayı hedefliyoruz" diye konuştu.