GÜNDEM - 10 Eylül 2024 Salı 10:47

Yangın mağduru, tekerlekli sandalyesine kavuştu

A
A
A
Yangın mağduru, tekerlekli sandalyesine kavuştu

İzmir Büyükşehir Belediyesi Engelli Çalışmaları Şube Müdürlüğü Tekerlekli Sandalye Bakım Onarım İstasyonu, engelli yurttaşların arızalanan tekerlekli sandalyelerine tıpkı bir hastane gibi tamir ve bakım hizmeti veriyor. Yamanlar yangınında tekerlekli sandalyesi hasar alan Fatma Arslan kısa süre içinde sandalyesine kavuşurken, istasyondan ücretsiz bakım, tamir ve şarj hizmeti alan diğer engelli bireyler İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti.


İzmir Büyükşehir Belediyesi Engelli Çalışmaları Şube Müdürlüğü’nün Konak’ta bulunan Engelli Hizmet Merkezi, engelli yurttaşlara yönelik çok sayıda hizmet veriyor. Ulaşımda zorluk yaşayan engelliler için engelsiz ulaşım araçlarıyla ulaşım desteği veren merkez, akülü tekerlekli sandalye kullanıcıları için şarj istasyonu hizmeti de sağlıyor. Merkezde bulunan Tekerlekli Sandalye Bakım Onarım İstasyonu ise tekerlekli sandalyeleri adeta bir hastane gibi iyileştiriyor. Engelli yurttaşların hayatla en önemli bağlantısı olan tekerlekli sandalyeleri kısa süre içinde tamir edip sahibine teslim eden istasyon, bu hizmetten hiçbir ücret talep etmiyor. Kentte kısa süre önce meydana gelen Yamanlar yangınında Zübeyde Hanım Mahallesi Manolya Apartmanı’ndaki evi yanan ve o sırada yangın merdiveninde bulunan tekerlekli sandalyesi zarar gören Fatma Arslan isimli yurttaş da sandalyesini istasyona gönderdi. Aracı tamir eden istasyon görevlileri, engelsiz ulaşım aracıyla tekerlekli sandalyeyi engelli yurttaşın bulunduğu eve ulaştırdı. Arslan ile istasyondan tamir ve bakım hizmeti alan diğer engelli yurttaşlar, verilen hizmetten çok memnun olduklarını belirtti.



Ücretsiz bakım ve onarım hizmeti


İzmir Büyükşehir Belediyesi Engelli Çalışmaları Şube Müdürlüğü Tekerlekli Sandalye Bakım Onarım İstasyonu Sorumlusu Ozan Albağa, “İstasyonumuzda manuel ya da akülü tekerlekli sandalyelerin arızalanması sebebiyle hareketliliği kısıtlanan engellilere yönelik tekerlekli sandalyelere ücretsiz bakım ve onarım desteği sunuyoruz. Eğer kişi kendisi gelemiyorsa engelsiz ulaşım araçlarımızla sandalyeyi bulunduğu noktadan alıyoruz ve istasyonumuza getiriyoruz. Araca gerekli tamirat yapıldıktan sonra vatandaşımız tekerlekli sandalyesini teslim alıyor. Tekerlekli Sandalye Bakım Onarım İstasyonu olarak kullanılmayan tekerlekli sandalyeleri de talep oluşturan engelli vatandaşlarımızdan alıyoruz ve atölyemizde kullanılabilir bir tekerlekli sandalye haline getiriyoruz. Bu dönüştürülen sandalyeleri de tamir hizmeti alan engeli yurttaşlarımıza tamir süresi bitene kadar temin ediyoruz” bilgisini verdi.



Yangında hasar gören sandalyesine kavuştu


İzmir’de meydana gelen orman yangını sonucu Zübeyde Hanım Mahallesi Manolya Apartmanı’ndaki evi yanan 52 yaşındaki Fatma Arslan’ın, tekerlekli sandalyesi de hasar gördü. Bunun üzerine Tekerlekli Sandalye Bakım Onarım İstasyonu’na başvuran Arslan, kısa süre içinde tamir edilen aracına kavuştu. Kemoterapi tedavisi gören ve yangın sırasında Çiğli’de oturan ablasının evinde olduğunu belirten Arslan, “Yangından dolayı binamızda hasar oldu. Sandalyem o sırada yangın merdivenindeydi ve hasar aldı. Biz de onu İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne gönderdik. Arabamın tamiri yapılıp araçla geri getirildi. Çok teşekkür ederim, mutlu oldum. Araçları arızalanan engelli arkadaşlarım İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne başvursun. Biz başvurduk ve hemen geldiler. Tamirden sonra da hemen geri getirildi. Ben 31 yıldır yürüme engelliyim ve 8 aydır kanser tedavisi görüyorum. Sık sık hastaneye gidiyorum. Tekerlekli sandalye benim için çok önemli” diye konuştu.



“Burası benim arabamın hastanesi”


65 yaşındaki engelli vatandaş Ayhan Gülseçer de tekerlekli sandalyesini teslim aldığında sevinç gözyaşları döktü. Felç sebebiyle yürüme güçlüğü çeken tekerlekli sandalye kullanıcısı Gülseçer, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin verdiği akülü sandalye ile her işimi görebiliyorum. Dün Buca Şirinyer’de lastiğim patlayınca aracımı tamir ettirmeye geldim. 5 dakikada işimi hallettiler, çok şükür. Mutlu olmamak elde değil. Bana 10 tane lüks arabayı verseler, kullanamadıktan sonra ne yapayım? Bu sandalye benim ayağım. 5 dakikada tamir edilmiş olması para ile ölçülecek bir iş değil. Burası benim arabamın hastanesi oldu. Sandalyem tamir edilirken bana yedek bir sandalye de verdiler. Yorulmadan işimi halledebildim” dedi. Gülseçer, kentlerin erişilebilirliğiyle ilgili de “Norveç’e gittim, geldim; bence burası daha iyi. Allah razı olsun” yorumunda bulundu.



“Para vermedik”


Tekerlekli sandalyesini bakıma sokan 27 yaşındaki engelli vatandaş Hüseyin Dağlı da “Tekerlekli sandalyemin aküsü çabuk bitiyordu. Aldığımdan bu yana bakım yaptırmamıştım. Bir sorun var mı diye öğrenmek için dün istasyona getirdim. Bana yedek bir sandalye verdiler ve bugün teslim almaya geldim. Aracımın tekerlekleri değişiyor, aküsüne bakılıyor ve temizliği yapılıyor. Belediyemizin bu hizmeti çok güzel. Gerektiğinde yardımcı oluyorlar, gelip bulunduğumuz yerden bizi alıyorlar” sözlerine yer verdi.



Yangın mağduru, tekerlekli sandalyesine kavuştu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Sırt üstü yatmak ve burun karıştırmak Alzheimer’ı tetikleyebilir Biruni Üniversite Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Abdullah Özkardeş, sırt üstü yatma, burun karıştırma gibi basit alışkanlıkların Alzheimer riskini artırabildiğini söyledi. Tüm dünyada 44 milyon insan Alzheimer hastalığından muzdarip. Türkiye’de yaklaşık 700 bin Alzheimer hastası bulunuyor. Çoğunlukla 65 yaş üstü kişilerde görülen Alzheimer nedeniyle hem hastalar hem de yakınları zorlu süreçlerden geçiyor. 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü’nde konuşan Doç. Dr. Abdullah Özkardeş, önemsiz zannedilen sırt üstü yatma, burun karıştırma gibi basit alışkanlıkların bile Alzheimer riskini arttırdığına dikkat çekti. Alzheimer hastalığının unutkanlıkla başladığını aktaran Doç. Dr. Abdullah Özkardeş, hastaların ilerleyen seviyelerde soyunma, giyinme, yemek yeme, tuvalet ihtiyacı gibi günlük yaşam aktivitelerinin bile yardım gerektirebileceğini söyledi. Burundaki enfeksiyon Alzheimer’ı tetikliyor Yapılan araştırmalara göre burun karıştırmanın da Alzheimer riskini artırdığını belirten Doç. Dr. Özkardeş, “Bazı insanlar burunlarını çok karıştırıyorlar. Bu kişilerde de Alzheimer riskinin daha fazla olduğu görülmüş. Buna şöyle bir açıklama getirilmiş: Burnunu çok fazla karıştıran insanlarda burunda enfeksiyon oluşma riski artıyor ve burundaki beyne giden sinirler aracılığıyla bu mikroplar beyne ulaşıyor. Alzheimer hastalığının kökeninde, beyinde amiloid plak dediğimiz bir bozukluk oluşuyor. Amiloid plakların burun karıştıran insanlarda daha fazla olduğu görülmüş. O yüzden burun hijyeni de çok önemli bir konu” diyerek uyarıda bulundu. Sırt üstü yatanlar risk grubunda Bazı basit alışkanlıkların Alzheimer riskini arttırdığını vurgulayan Doç. Dr. Özkardeş, şu ifadeleri kullandı: “Yapılan çalışmalar gösterdi ki aslında hiç aklımıza gelmeyen şeyler de Alzheimer olma ihtimalini artırabiliyor. Örneğin sürekli sırt üstü yatan insanlarda bu risk artıyor. Sırt üstü uyuyanlarda uyku apnesi çok oluyor. Uyku apnesinin kısa dönem etkileri olduğu gibi uzun dönemde de etkileri var. Beynin kanlanması bozuluyor ve buna bağlı olarak Alzheimer gelişme riski artıyor. İşitme kaybı olan insanlarda da Alzheimer riski daha yüksek. İşitmeyi aynı zamanda bir beyin uyaranı gibi düşünebiliriz. Kişi, bu uyaranı kaybettiğinde yarı unutkan oluyor.” Sosyal insanlarda daha az görülüyor Alzheimer hastalığının nedenlerine değinen Doç. Dr. Özkardeş, “Alzheimer’da en önemli faktör yaş faktörü, belli yaşın altında bu hastalığa çok rastlanmıyor. Çok genç yaşlarda görülürse genetik bir neden aramak gerekiyor. Onun dışında hastanın entelektüel düzeyi çok önemli. Entelektüel, hayatı dolu dolu yaşamış insanlarda Alzheimer olsa bile geç oluyor ve hafif seyrediyor. Beslenme alışkanlıkları, fiziksel aktiviteler, hipertansiyon, diyabet, kolesterol gibi rahatsızlıklar da önemli faktörler” dedi. Sebze ve beyaz et koruyor Beyni aktif kılmanın ve fiziksel hareketliliğin Alzheimer’dan korunmada önemli faktörler olduğunun altını çizen Doç. Dr. Özkardeş, “Entelektüel yaşamak lazım, fiziksel olarak hareketli olmak, günlük yürüyüşler yapmak lazım. Kolesterolü, şekeri, tansiyonu arttıran olaylardan kaçınmak, buna göre beslenmek önemli. Alzheimer’a iyi gelebilecek bazı besinler var. Lahana, pırasa, pazı gibi damarlı yeşil sebzeleri tüketmek, günde birkaç ceviz, birkaç fındık almak lazım. Beyaz et her halükarda faydalı. Kırmızı etten, hamur işlerinden ise uzak durmak gerekir. Ayçiçek yağı yerine saf zeytinyağı tüketmek önemli” diyerek sözlerini noktaladı.
Bursa (Özel) Fıtık için gittiği hastanede tek böbrekli olduğunu öğrendi İzmir’de ikamet eden 35 yaşındaki Nurcan Avcı, bel fıtığı sebebiyle MR çektirmeye gittiğinde doğuştan tek böbrek olduğunu öğrendi. Sağlam böbreğinde ise büyüyen kitle için gitmediği doktor kalmayan Avcı, herkesin diyalize girmesi böbreğinin alınabileceği ihtimaline hazır olması gerektiğini söylemesiyle yıkıldı. Bursa’da kapalı yöntemle böbreği kitleden temizlenen Avcı, emeği geçenlere teşekkür etti. İzmir’de güvenlik görevlisi olarak çalışan 2 çocuk annesi Nurcan Avcı, 2012 yılında fıtık teşhisinden dolayı doktorunun isteğiyle MR çektirdi. MR sonuçlarını inceleyen doktor, hastada fıtık dışında bir böbreğinin çok küçük olduğu için doğuştan itibaren tek böbrekle hayatını idame ettirdiğini söyledi. Yıllar sonra tekrar MR çektiren hastanın tek böbreğinde bu sefer bir kitle olduğu görüldü. Kitlenin iyi huylu olduğu söylenmesi üzerine iki sefer embolizasyona işlemi yapıldı. Fakat kitle büyümeye devam etti. Bunun üzerine doktorlar bu böbreğin alınması gerektiğini söyledi. Tek böbreğinin alınmasını ve diyalize bağlanmayı istemeyen Avcı sağlığına kavuşabilmek için doktor doktor gezmeye başladı. Gitmediği doktor kalmayan Avcı, Bursa Medicana Hastanesi Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Şahan tarafından 2 saatlik kapalı bir operasyonla sağlığına kavuştu. “Tesadüfen Ahmet hocayla tanıştık ve İzmir’den Bursa’ya geldik” Böbreğindeki hastalıktan dolayı başından geçen süreci aktaran Nurcan Avcı, “Ben tek böbrekli olduğumu 2012 yılında, böbreğimdeki hastalığı da 2016 yılında öğrendim. Girişimsel radyolojiye yönlendirildim 2 defa embolizasyon işlemi yapıldı. Daha sonrasında iyi huylu bu kitle büyümeye tekrar devam etti. Gittiğim doktorlar böbreğimin alınması gerektiğini ve riskli olduğundan dolayı açık ameliyatla böbreğimin tamamının alınması gerektiğini söylediler. Tesadüfen Ahmet hocayla tanıştık ve İzmir’den Bursa’ya geldik. Bize ameliyatın risklerini söyledi ama Allah’ın izniyle bu ameliyatı yapabileceğini söyledi ve biz de ona güvendik. Ameliyatımı oldum sağlıklı bir şekilde hayatıma devam ediyorum” ifadelerini kullandı. MR çektirdiğinde gerçeklerle yüzleşti Avcı, “Fıtığım olduğu için hastaneye gittim. MR çektirince tesadüfen tek böbrekli olduğumu öğrendim. Yıllar sonra tekrar çektirmem gereken bir MR olduğunda ise bu sefer sağlam böbreğimde iyi huylu bir kitle olduğunu öğrendim” dedi. Tek böbrekli hastayı diyalizden kurtarıp sağlığına kavuşturdu Zorlu bir ameliyatı başarıyla tamamlayan Bursa Medicana Hastanesi Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Şahan, hastanın durumunun şuan iyi olduğunu belirterek, “Nurcan Hanım 35 yaşında bize İzmir’den geldi. Doğuştan tek böbrekli bir böbreği küçük olduğu için işlevsiz durumda. Sağlam böbreğinde ise 2016’da tanısı konmuş giderek büyüyen iyi huylu "anjiomyolipomu" denilen 12 santimetre boyutunda bir kitlesi var. Bu kitle artık böbreğin damarlarını içerisine almış komplike bir kitle durumunda. Hastaya iki kez anjioembolizasyon tedavisi uygulanmış fakat başarısız olduğu için kitle büyümeye devam etmiş. Kadınlarda 4 santimetreden büyük anjiomyolipomular kendiliğinden kanayarak yaşamı tehlike altına attığı için bu kitlelerin alınması gerekiyor. Tek böbrekli olunan durumlarda böbreğin tamamen alınması durumu da söz konusu olabiliyor. Bu riske girmemek için çoğu merkez de embolizasyona başvurmuş. Hasta bize geldiğinde bu işi yapabileceğimizi söyledik. 2 saat süren kapalı bir ameliyatla kitleyi tamamen çıkardık ve hastamızı 3 gün içerisinde taburcu ettik. Hastamızın değerli şuan iyi durumda. Hastamızı diyalizden kurtarıp kapalı bir ameliyatla sağlığına kavuşturabildiğimiz için çok mutluyuz” dedi.
Çanakkale Bisiklet sürerken sucuklu yumurta yaptı, o görüntüler milyonlarca izlendi Sosyal medyada bisiklet sürerek içerik üreten Tugay Çerezci, bisiklet sürerken sucuklu yumurta yaptığı video milyonlarca izlenmeye ulaştı. Bisiklet sürerken farklı yemekler de yapmayı deneyeceğini söyleyen Çerezci, çıtayı her seferinde daha da yükselteceğini ifade etti. Sosyal medyada “soulofguts” ismi ile ünlenen Tugay Çerezci, bisiklet üzerinde yemek yaparken çektiği videolarla milyonlarca izlenmeye ulaştı. Ellerini kullanmayarak bisiklet süren Çerezci, bisikletini sürdüğü esnada kahve demleyerek o anları kaydetti. Videonun altına gelen yorumlarla içeriğin sevildiğini fark etmesinin ardından bisiklet sürerken hazır makarna yaparak bir video daha paylaştı. Gelen yorumlarda sucuklu yumurta yapmasını isteyen takipçilerinin olduğunu söyleyen genç sporcu bu kez de bisiklet üzerinde sucuklu yumurta yaparak milyonlarca izlenmeye ulaştı. Çektiği her videoda çıtayı daha da yukarı çıkaracağını söyleyen Çerezci, ileride birçok farklı yemek yapmayı deneyeceğini ifade etti. Bel ağrısı nedeniyle ellerini kullanmadan bisiklet sürmeyi öğrendi Bel ağrıları nedeniyle ellerini kullanmadan bisiklet sürmeye alıştığını aktaran Tugay Çerezci, “2017 yılında Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde Spor Yöneticiliği bölümünü okumaya başladım. BESYO okuduğum için de sporun çeşitli dallarıyla da ilgileniyorum, bisiklet de bunlardan birisi. 2018-2019 yılları arasında birçok yarışlara da katıldım. Antrenman olarak günde 100 kilometre bisiklet sürdüğüm zamanlar da oldu. Başlarda dağ bisikleti kullanıyordum, sonrasında yol bisikletine geçme ihtiyacı duydum. Yol bisikletine geçtiğimde geometrisi farklı olmasından dolayı çok fazla eğilmem gerekiyordu ve o zamanlar daha kiloluydum, belime ağrı yapıyordu. Bel ağrısından dolayı ellerimi bırakarak sürmeye başladım bu şekilde dengem oturdu” şeklinde konuştu. “Çıtayı daha da yükselteceğim” Her seferinde farklı yemekler yapmayı denemek istediğini söyleyen Çerezci, “Sosyal medyada içerik üretmeyi çocukluğumdan beri istiyordum. Aklıma böyle bir içerik fikri geldi. Hibrit bir sporcu olarak sosyal medyada yer almaya çalışıyorum. Bisikletin üzerinde ilk başta kahve yaparak başladım. Daha sonrasında hazır makarna yaptım. Gelen yorumlar üzerinden bu işi geliştirmeye devam ettim ve sucuklu yumurta yaptım ve ileride daha da farklı yemekler yapacağım. İlgi çeken yorumları dikkate alarak yemek yapmaya çalışıyorum. Videolarım 1 milyonun üzerinde izleniyor. Yeni başlamış olmama rağmen bu izlenmeleri görmek beni mutlu ediyor. Çevremden de çok güzel tepkiler alıyorum. Kuymak yapmamı isteyen var, mangal isteyen var. Tüm önerileri dikkate alıp çıtayı her seferinde yükseltmeyi planlıyorum” dedi.