SPOR - 04 Eylül 2024 Çarşamba 11:04

Narlıdere’deki Ali Artuner Stadyumu harabeye döndü

A
A
A
Narlıdere’deki Ali Artuner Stadyumu harabeye döndü

İzmir’in Narlıdere ilçesindeki Ali Artuner Stadyumu, bakımsızlıktan dolayı adeta harabeye döndü.


Göztepe ve Türk Milli Takımının efsane isimlerinden olan Ali Artuner, 16 Şubat 2001 yılında beynindeki tümör nedeniyle tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. 1968 yılında o zamanki adıyla Avrupa Fuar Şehirleri Kupası‘nda yarı finale yükselen ilk Türk takımı olan Göztepe’nin “efsane kadro” olarak anılan takımının file bekçisi olan Ali Artuner’in ismi ölümsüzleştirilerek Narlıdere’deki antrenman sahasına verildi. Çocukların ve gençlerin spor çalışmaları yaptığı bu saha son zamanlardaki bakımsızlık nedeniyle adeta harabeye döndü. Tuvalet ile lavaboların sağlığı tehdit eden bir hale geldiği görülürken, tel örgü ve direklerin ise insan hayatını tehlikeye soktuğu gözlemlendi. Bu durum üzerine Göztepeli yetkililer, takımlarının efsane ismi olan ve adına sahasına bulunan Narlıdere Ali Artuner Stadyumu için harekete geçti. Fakat belediye yetkililerinin hiçbir şekilde bu davranışa olumlu bir dönüş yapmadığı ve çeşitli engellemelerde bulunduğu öğrenildi.



Narlıdere’deki Ali Artuner Stadyumu harabeye döndü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Toplum Ruh Sağlığı Merkezi ve Sağlıklı Hayat Merkezi açılışa gün sayıyor Konya’nın merkez Selçuklu İlçe Belediyesi sağlık alanındaki yatırımlarına bir yenisini daha eklemeye hazırlanıyor. Selçuklu Belediyesi, Konya İl Sağlık Müdürlüğü ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü işbirliğinde Yazır Mahallesi’nde yapımında sona yaklaşılan Toplum Ruh Sağlığı Merkezi ve Sağlıklı Hayat Merkezi vatandaşların sağlık hizmetine daha modern ve konforlu alanlarda ulaşmasına imkan sağlayacak. Merkez çatısında yer alan 80 KW’lık GES panelleriyle ile de kendi elektrik ihtiyacını kendi karşılayacak. Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, merkezde incelemelerde bulundu ve yetkililerden çalışmalardaki son durum hakkında bilgi aldı. Başkan Pekyatırmacı, Toplum Ruh Sağlığı Merkezi ve Sağlıklı Hayat Merkezi’nin Türkiye’ye örnek olacak nitelikte olduğunu söyledi. “Türkiye’de örnek olabilecek bir sağlık tesisini şehrimize kazandıracak olmanın mutluluğunu yaşıyoruz.” Konya’ya çok önemli bir yatırım ve hizmeti kazandıracak olmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade eden Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, “Konya’da sağlık standartlarının daha da yükselmesi vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerine en hızlı ve en kolay şekilde ulaşabilmeleri, bu hizmetleri en nitelikli, en kaliteli şekilde alabilmeleri noktasında elimizden gelen desteği gösteriyoruz. Bu noktada kurumlar arası işbirliğine büyük önem veriyor, bu işbirliklerinin en güzel örneklerini sergilemeye devam ediyoruz. Konya İl Sağlık Müdürlüğü ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü işbirliğinde Yazır Mahallemizde yapımına başladığımız ve Sağlıklı Hayat Merkezi ve Toplum Ruh Sağlığı Merkezde bunlardan biri. Artık merkezimizde sona doğru geliyoruz. Burada iki farklı bölümümüz var. Sağlıklı Hayat Merkezi’mizden hemşehrilerimiz beslenme, fiziki aktiviteler ve ruh sağlığı konularında hizmet alabilecekler. Burası aynı zamanda önleyici sağlık hizmetlerinin de uygulanabileceği farklı birimlerle önemli bir merkez olacak. Toplum Ruh Sağlığı Merkezimiz de Beyhekim Bölge Hastanemizde bulunan psikiyatri bölümümüzün ihtiyacını karşılayacak şekilde oradaki hastalarımızın rehabilitasyon anlamında ihtiyaçlarını giderebilecekleri, rehabilitasyon hizmetlerinin en sağlıklı bir şekilde verilebileceği bir merkez olacak. Türkiye’de örnek olabilecek bir sağlık tesisini şehrimize kazandıracak olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Toplamda 7 bin 500 metrekarelik alan üzerinde inşa edilen merkezimizin iç teşrifat ve çevre düzenleme çalışmaları devam ediyor. İnşallah en kısa sürede hizmet vermeye başlayacak merkez Konyamıza ve Selçuklu’muza hayırlı olsun” dedi.
İstanbul Doğuşlu akademisyenler “Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları” listesinde Stanford Üniversitesi’nin her yıl hazırladığı “Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları” 2024 listesine Doğuş Üniversitesi’nden iki öğretim üyesi, bilimsel çalışmalarıyla ilk yüzde 2’lik dilimde yer alarak uluslararası arenada büyük bir başarıya imza attı. Doğuş Üniversitesi, iki öğretim üyesinin Stanford Üniversitesi tarafından açıklanan “Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları 2024” listesine girmesiyle bilim dünyasında önemli bir başarıya imza attı. Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Shahram Minaei ve Bilgisayar Mühendisliği ile Temel Bilimler Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kazem Azizi, prestijli listeye layık görüldü. İki kategoride değerlendirildiler Akademisyenlerin nitelikli yayın sayısı, yayınların yer aldığı derginin etkisi, patent sayısı, yapılan atıf sayısı, h-indeks, hm-indeks, makale sayısı, atıf alan makale sayısı ve yayınlandığı derginin etkisi gibi kriterler doğrultusunda hazırlanan liste, bilim insanlarını “kariyer boyu etki” ve “yıllık etki” olmak üzere iki kategoride değerlendiriyor. Prof. Dr. Shahram Minaei hem kariyer boyu hem de yıllık etki kategorisinde sıralamaya girerek, "Elektrik ve Elektronik Mühendisliği" alanında 119 bin 204 bilim insanı arasında 311’inci sırada yer aldı. Bu sıralama ile yüzde 0.26’lık dilimde yer alan Prof. Dr. Minaei, akademik alandaki başarısını bir kez daha kanıtladı. Prof. Dr. Kazem Azizi ise “Nükleer ve Parçacık Fiziği” alanında yıllık etki kategorisinde, 151 bin 105 bilim insanı arasında 1884’inci sırada yer alarak, yüzde 1.24’lük dilime girdi.
Sivas Sit lideri Sivas, 458 sit alanı bulunuyor Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılına ilişkin "Kültürel Miras İstatistikleri"ni açıkladı. Buna göre birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, bilinen 4 bin yıllık geçmişe sahip Sivas’ta 458 sit alanı bulunuyor. Sit alanlarının 453’ünü arkeolojik sit alanı, 3’ünü tarihi sit alanı, 1’ini kentsel sit alanı, 1’ini ise karma sit alanı oluşturuyor. Sivas Turizm Derneği Başkanı Hakan Bakar ise yaptığı açıklamada bu tür yerlerin bakımlarının tam anlamıyla yapılamadığını ifade ederek, “ Çevre düzenlemesi, restorasyon çalışmaları yapılıyor ama sonraki dönemlerde ne yazık ki mevsimsel olarak bu restorasyonlara çok sahip çıkamıyoruz” dedi. “Birçok tarihi eseri Sivas’ta barındırmaktayız” Sivas Turizm Derneği Başkanı Hakan Bakar, birçok tarihi eserin Sivas’ta bulunduğunu ifade ederek, “Şimdi bildiğiniz üzere Türkiye İstatistik Kurumu geçtiğimiz günlerde Türkiye genelindeki sit alanlarıyla ilgili çeşitli verileri paylaştı. Sivas’ta da 458 tane yanlış bilmiyorsam sit alanının olduğunu, 2023 yılına ait verileri paylaştı. Tabi 2019 yılında ise bu veriler 388 civarındaydı yanlış hatırlamıyorsam. Demek oluyor ki bir ortalama 60-70 tane daha yeni sit alanları eklenmiş. Sivas bildiğiniz üzere geçmişi milattan önceye dayalı bir şehir. Birçok tarihi eseri Sivas’ta barındırmaktayız. Tabi burada yeraltı zenginliklerinin esas önemli olduğunu düşünmemiz lazım. Aslında her şey yerin altında. Araştırmaların daha yoğun yapılmasıyla yeni yeni sit alanları ortaya çıkıyor” dedi. Kaldırımdan kaldırıma tarih değişiyor Bakar, bir kaldırımdan diğer kaldırıma geçince tarihi yapının değiştiğini belirterek, “İnsanlar Sivas’a geldiğinde özellikle tarihi kent meydanı olarak nitelendirdiğimiz Cumhuriyet Meydanı’nda birçok eseri aynı anda görebiliyorlar. Bu da aslında böyle gezen ve gerçekten gittiği şehri bir an evvel her şey elimin altında olsun diyen bir gezginler için çok ideal bir fırsat. Neden? Çünkü çok fazla bir vasıta ihtiyacı olmadan her yeri rahatlıkla görebiliyorlar. Bu alanda Osmanlı eserleri, Selçuklu eserleri, Cumhuriyet Dönemi’ne ait eserler var. Hemen şöyle baktığımız zaman bir tarafımız Kongre binası hemen bu tarafımızda Kale Cami var. Aslında İnönü Bulvarı dediğimiz bu İstasyon Caddesi ile bu aradaki otuz kırk metrelik mesafe arasında tarihi yapıdan yaklaşık bir yedi yüz elli sekiz yüz yıl bir geçiş yapabiliyoruz. Sanki böyle kendimizi Cumhuriyet döneminden işte Selçuklu’ ya veya Osmanlı’ya ışınlama gibi bir söz konusu olabiliyor. Aslında bu da çok önemli bir fırsat. Bir kaldırımdan bir kaldırıma geçince tarihi bir yapının değiştiğini de fark edebiliyoruz. Bu da tabii ecdatlarımızın bize bırakmış olduğu bu şaheserler sayesinde” şeklinde konuştu. “Tabelalarımızda hala bir eksiklik var” Tanıtım tabelalarının eksik olduğunu söyleyen Bakar, “Peki biz bu eserlere düzgün bakabiliyor muyuz? Gerçekten önemli konulardan bir tanesi bu. Çevre düzenlemesi, restorasyon çalışmaları yapılıyor ama ne yazık ki bu restorasyonlara çok sahip çıkamıyoruz. Burada mısırcılar, mısır satmaya çalışıyorlar. Kimileri çocuklara burada araba sürdürüyorlar. Bunlar ilk etap çok güzelmiş gibi görünüyor ama gerçekten çok dağınık ve anlamsız bir şey ortaya çıkıyor. Benim yetkililerden ricam da şu en azından bu çevredeki ticaret veya iş yapan bu küçük büfelerin veya araç sürdüren kişilerin bu eserlerimizin arka tarafında bir boşluk var, o bölgeyi alarak en azından o bölgede hepsinin bir bütün halinde olmaları da bu şehre değer katacaktır. Tabelalarımızda hala bir eksiklik var. Bu varlıklarımızın, eserlerimizin ne anlama geldiği, hangi yıllardan bugüne geldiği yazıyor ama örneğin Buruciye Medresesinin içine giriyorsunuz yan tarafında. Tabelaların insanların sağlıklı görebileceği yerlere koyulması da çok önemli” diye konuştu. Tarihi eserler karanlıkta kalıyor Bazı tarihi eserlerin karanlıkta kaldığına değinen Bakar, “Bir de meydanı en azından tak yapılabilir. Onun altında bir Sivas’a hoş geldiniz. Sivas hatırası şeklinde bir fotoğraf çekileceği alanlar oluşturulması lazım. Geçtiğimiz yıllarda biliyorsunuz tarihi eserlerimizin ışıklandırılması konusunda çalışmalar yapıldı. Bununla ilgili çeşitli mimari ışıklandırma projeleri basınla paylaşıldı. Tabi burada yapılanlar var. Tarihi Jandarma binası, valilik binası ve Kongre binası bunlar ışıklandırıldı. Ama görüyoruz ki Kale Camii olsun hemen Çifte Minare ve Buruciye Medresesinde hala bu ışıklandırmalar gerçekleşmedi. Esas gerçekleşmesi gereken yerler de burası. Neden? Hem çukurda kalıyor hem de gece insanlar burada bir karanlık içerisinde kalıyor. Aydınlatma sayesinde bu bölge daha da kendini göstermiş olacak” ifadelerini kullandı.