ÇEVRE - 31 Aralık 2025 Çarşamba 09:57

İzmir’de fillere hayat kurtaran ayak bakımı

A
A
A
İzmir’de fillere hayat kurtaran ayak bakımı

Nesli tükenme tehdidi altındaki birçok canlı türüne ev sahipliği yapan İzmir Doğal Yaşam Parkı’nda bulunan Asya filleri, uzman personel tarafından haftada iki kez ayak bakımına alınıyor. Filler için hayati önem taşıyan uygulama sonrası dev cüsseli filler, ziyaretçileri karşılamaya devam ediyor.


İzmir Büyükşehir Belediyesi Doğal Yaşam Parkı, çevrenin korunması ve biyolojik çeşitliliğin sürdürülebilirliği kapsamında yürüttüğü çalışmalarla dikkat çekiyor. Park, Türkiye’nin tek fil ailesine ev sahipliği yapıyor ve nesli tehdit altındaki Asya fillerinin sağlıklı ve güvenli yaşam sürdürebilmeleri için özel bakım programları uyguluyor. Beş bireyden oluşan Asya fili ailesi; baba Winner, anne Begümcan ve yavruları İzmir, Deniz ve Ege’den oluşuyor. Parkta uygulanan özel bakım programları, özellikle hayati öneme sahip ayak bakımıyla öne çıkıyor.



Haftada iki kez ayak kontrolü


Fillerin sayısı dünya genelinde her geçen gün azalıyor. 100 yıl önce doğal yaşamda yaklaşık 200 bin olan fil sayısı, günümüzde yaklaşık 50 bine düşmüş durumda. Koruma altındaki filler için iyi bakım, hijyen ve beslenme koşullarının sağlanması büyük önem taşıyor. Doğal Yaşam Parkı’ndaki Asya fillerinin ayakları, haftada iki kez düzenli olarak kontrol ediliyor. Ayak tabanındaki küçük çatlaklar, taş, çivi veya benzeri yabancı cisimlerin batması filler için hayati risk oluşturabiliyor. Bu nedenle hijyen ve periyodik bakım vazgeçilmez bir uygulama olarak yürütülüyor. Parkta bulunan 23 yaşındaki erkek fil Winner ve diğer aile üyeleri, yaklaşık 5 tonluk vücut ağırlıkları nedeniyle ayak tabanlarında oluşabilecek çatlaklar ve enfeksiyonlara karşı düzenli olarak bakım görüyor.



Geçmişteki acı deneyim bugünkü bakımın temeli oldu


İzmir’in simge fili Pak Bahadır’ın geçmişte yaşadığı sağlık sorunlarının, bugünkü bakım anlayışının temelini oluşturduğunu ifade eden İzmir Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri Dairesi Başkanlığı Doğal Yaşam Parkı Şube Müdürü Biyolog Serkan Eğrilmez, Pak Bahadır’ın ömrünün yaklaşık 50 yılını beton zemin üzerinde geçirdiğini hatırlattı. O dönem yeterli bilgi ve olanakların bulunmaması nedeniyle ayaklarında oluşan çatlakların zamanla ciddi yaralara dönüştüğünü söyleyen Eğrilmez, bu durumun hayvanın hareket kabiliyetini kısıtladığını ve ölümüne giden süreci başlattığını aktardı. Pak Bahadır’ın kaybından bir yıl sonra, Begümcan’a arkadaş olması amacıyla Winner’ın İzmir Doğal Yaşam Parkı’na getirildiğini belirten Eğrilmez, "Bu deneyim bize filler için ayak bakımının ne kadar hayati olduğunu acı bir şekilde gösterdi. Bakım süreçleri artık bilimsel kriterler doğrultusunda düzenli olarak yürütülüyor. Ayrıca barınak zeminleri doğal yapıya uygun hâle getirildi" diye konuştu.



Güvene dayalı sabır gerektiren bir süreç


Fillerin sosyal ve zeki hayvanlar olduğuna dikkat çeken Eğrilmez, bakım sürecinin güven ilişkisi üzerine kurulu olduğunu vurguladı. Veteriner hekimler, teknikerler ve bakıcıların fillere şefkatle yaklaştığını belirten Eğrilmez, "Filler şartlandırılarak ayaklarını bakım penceresinden uzatıyor. Koku, ses ve görsel temasla bakıcılarına güveniyorlar. Bu süreç sabır, deneyim ve süreklilik gerektiriyor" dedi. Bakım eğitiminin aile içinde de yayıldığını ifade eden Eğrilmez, "Begümcan ve Winner ile başlattığımız bu süreci gören İzmir, kendi isteğiyle ayağını uzatmaya başladı. Ardından kardeşi Deniz’e de bunu öğretti. Bu, filler arasında abladan kardeşe; bizim tarafımızda ise usta-çırak ilişkisiyle devam eden bir süreç" dedi.



İzmir’de fillere hayat kurtaran ayak bakımı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara İletişim Başkanı Duran: "’Türkiye Yüzyılı’ vizyonunu hayata geçirirken, ’Terörsüz Türkiye’ hedefi doğrultusunda güven ve istikrar iklimini daha da güçlendireceğiz" Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, "2026 yılında Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, birlik ve beraberlik içinde ’Türkiye Yüzyılı’ vizyonunu hayata geçirirken, ’Terörsüz Türkiye’ hedefi doğrultusunda güven ve istikrar iklimini daha da güçlendireceğiz" dedi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, yeni yıl dolayısıyla bir mesaj yayımladı. 2026 yılına girerken, her bir ferde sağlık, huzur, mutluluk ve esenlik dileyen Duran, 2026 yılının, dış politika ve diplomasi açısından Türkiye için tarihî bir yıl olacağına inandığını belirtti. "Konut, köy evi ve iş yeri olmak üzere toplamda 455 bin 357 bağımsız bölüm tamamlanarak hak sahiplerine teslim edildi" Asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin yaralarının 2025 yılı içerisinde de sarılmaya devam edildiğini belirten Duran, "Geride bıraktığımız yıl, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü ve vizyoner liderliğinde; ülkemizin her alanda kararlılıkla ilerlediği, uluslararası alanda etkinliğini daha da artırdığı bir dönem olmuştur. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, asrın felaketinin ardından yürütülen yeniden imar ve ihya çalışmalarında büyük bir başarı kaydedilmiş; devletimizin kriz yönetme kapasitesi açıkça ortaya konmuştur. Konut, köy evi ve iş yeri olmak üzere toplamda 455 bin 357 bağımsız bölüm tamamlanarak hak sahiplerine teslim edilmiş; devletimizin kararlılığı ve milletimizin dayanışmasıyla şehirlerimiz daha güvenli ve dirençli bir hâle getirilmiştir. Bu çalışmalar, Türkiye’nin afet yönetimindeki gücünü ve devlet-millet el ele anlayışını bir kez daha göstermiştir" açıklamasında bulundu. "Türkiye, bundan sonra da mazlum Filistin halkının davasını savunmayı, adaletin ve insanlığın sesi olmayı sürdürecektir" Dünyanın birçok bölgesinde çatışmaların ve insani dramların yaşandığına dikkati çeken Burhanettin Duran, "Özellikle Gazze’de süregelen trajedi hepimizin vicdanında derin bir yara açmıştır. Uluslararası toplumun sorumluluklarını yerine getirmekte yetersiz kaldığı bu tablo, küresel ölçekte adalet ve vicdan ihtiyacını bir kez daha gözler önüne sermiştir. Türkiye, insani diplomasi ve çok taraflı girişimleriyle adil ve kalıcı bir çözüm için uluslararası platformlarda yoğun çaba göstermiştir. Bu süreçte vicdanın ve adaletin safında yer alan Türkiye, bundan sonra da mazlum Filistin halkının davasını savunmayı, adaletin ve insanlığın sesi olmayı sürdürecektir" ifadelerine yer verdi. "2026 yılının, dış politika ve diplomasi açısından ülkemiz için tarihî bir yıl olacağına inanıyorum" Yeni yılda Türkiye’nin hedeflerinden ve vizyonundan bahseden Duran, "2026 yılının, dış politika ve diplomasi açısından ülkemiz için tarihî bir yıl olacağına inanıyorum. Türkiye; NATO Liderler Zirvesi, Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi ve COP31 gibi küresel ölçekte önem taşıyan toplantılara ev sahipliği yapacaktır. Küresel diplomasinin kalbinin atacağı bu zirveler, ülkemizin uluslararası alandaki etkin rolünü pekiştirecek; bölgesel barış, küresel dayanışma ve ortak refah vizyonumuza güçlü katkılar sağlayacaktır" ifadelerini kullandı. Türkiye’nin, üretim gücü, stratejik konumu ve güven veren ekonomisiyle hem yerli hem de yabancı yatırımcılar için cazibe merkezi olmaya devam edeceğini aktaran Duran, önümüzdeki dönemde de istikrarlı büyüme hedefleri doğrultusunda yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odaklı politikaların hayata geçirileceğini; sağlık, eğitim, ulaşım, altyapı ve savunma sanayii gibi her alanda mega projeleri milletin hizmetine sunacaklarını vurguladı. "Terörsüz Türkiye hedefi doğrultusunda güven ve istikrar iklimini daha da güçlendireceğiz" Terörsüz Türkiye süreci hakkında da açıklama yapan Duran, "2026 yılında Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, birlik ve beraberlik içinde Türkiye Yüzyılı vizyonunu hayata geçirirken, Terörsüz Türkiye hedefi doğrultusunda güven ve istikrar iklimini daha da güçlendireceğiz. Bu anlayışla; demokrasimizi tahkim eden, kalkınmamızı hızlandıran ve toplumsal huzuru pekiştiren adımları atacağız. Milletimizin ortak iradesi ve güçlü devlet geleneğimizle hedeflerimize emin adımlarla ilerleyeceğiz" dedi. Türkiye’nin iletişim alanında, Türk dünyasından Afrika’ya, Balkanlar’dan Latin Amerika’ya uzanan geniş bir coğrafyada dostluk, iş birliği ve gönül köprüleri kurduğunu ifade eden Duran, mesajına şu şekilde devam etti: "Doğru bilgiyi merkeze alan, barış ve dayanışma eksenli iletişim vizyonumuzu tüm dünyaya taşımaya devam edeceğiz. 2026 yılında da, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ifadeleriyle; ‘Vatandaşımızı ve dünyayı güvenilir kaynaklar aracılığıyla doğru ve zamanında bilgilendirecek altyapıyı güçlendirmeyi, dezenformasyona karşı etkili tedbirler almayı sürdüreceğiz.’ Bizler de bu vizyon doğrultusunda Türkiye’nin uluslararası alandaki itibarını ve etkisini daha da pekiştiren iletişim faaliyetlerini küresel ölçekte yürüteceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle, 2026 yılının ülkemiz için birlik ve beraberlik içinde başarılarla dolu bir yıl olmasını; dünyada barışın, huzurun ve istikrarın hâkim olduğu bir geleceğe vesile olmasını diliyor; tüm insanlığa hayırlar getirmesini temenni ediyorum."
Şanlıurfa Bazı yollar yoğun kar yağışı nedeniyle trafiğe kapatıldı Şanlıurfa’da sabah saatlerinden itibaren etkili olan yoğun kar yağışı hayatı olumsuz etkilerken, kar yağışı ve buzlanma riski nedeniyle bazı karayolları tedbir amaçlı geçici olarak trafiğe kapatıldı. Şanlıurfa’da yoğun kar yağışı hayatı olumsuz etkilemeye devam ediyor. Şanlıurfa Valisi Hasan Şıldak, yoğun kar yağışı ve buzlanma nedeniyle ulaşımda yaşanan olumsuzluklar göz önüne alınarak trafik güvenliğini sağlamak amacıyla bazı yolların geçici olarak trafiğe kapatıldığını açıkladı. Yoğun kar yağışı ve tipi nedeniyle trafik güvenliği yönünden geçici olarak; Viranşehir-Diyarbakır yolu Demirci Mevkii 0-68’inci kilometreleri arası, Güneybatı çevre yolu, Alım-Satım Kavşağı - Akçakale Kavşağı 31-40’ıncı kilometreleri arası, Siverek-Kahta yolu 0-38’inci kilometreleri arası, Şanlıurfa-Adıyaman karayolu, Siverek-Çermik yolu 0-57’nci kilometreleri arası geçici olarak araç trafiğine kapatıldı. Ayrıca bütün otoyol, bağlantı yolları tır ve kamyon geçişine kapatıldı. Öte yandan, Viranşehir-Diyarbakır yolu, Siverek-Viranşehir ve Siverek-Karacadağ yolları da güvenlik gerekçesiyle geçici olarak trafiğe kapatılmıştı. Kış lastiği bulunmayan araçların il merkezi, bütün ilçe merkezleri ve bütün karayollarında ikinci bir duyuruya kadar trafiğe çıkmaları da yasaklanmıştı.
Bursa BUÜ’de 2024 yılı kalite ödülleri sahiplerini buldu Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) bünyesinde 2024 yılı boyunca yürütülen kalite odaklı çalışmalar, düzenlenen kapsamlı bir törenle ödüllendirildi. Altı farklı kategoride verilen ödüller; fakülte, meslek yüksekokulu, birim, akademisyen, idari personel ve öğrencilere takdim edildi. BUÜ Kalite Koordinatörlüğü tarafından organize edilen törende; Akreditasyon Ödülü, Birim Kalite Ödülü, Öğrenci Memnuniyet Anketi Ödülü, Mezunlarla Etkileşim Ödülü, Toplumsal Katkı Ödülü, Kalite Gönüllüsü Ödülü başlıkları altında toplam 33 ödül verildi. Törene BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu ve Prof. Dr. Cafer Çiftci, akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrenci katıldı. Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, üniversitenin "Araştırma Üniversitesi" kimliğini koruma ve geliştirme kararlılığına vurgu yaparak, bu süreçte kalitenin belirleyici bir parametre olduğunu ifade etti. Akademik performansın sadece rakamlardan ibaret olmadığını, kalite süreçleriyle taçlandırılan bir eğitim ve araştırma kültürünün kalıcılık sağladığını belirten Yılmaz, üniversiteler arası rekabetin artık çok daha sert bir hal aldığını hatırlattı. BUÜ’nün program akreditasyonlarında önemli bir ivme yakaladığını ve hedef gruplardaki ortalamaları yakaladığını kaydeden Rektör Yılmaz, elde edilen başarıların kurumsal bir motivasyon kaynağı olduğunu dile getirerek sürece katkı sunan tüm gönüllülere teşekkürlerini sundu. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, kalitenin sonu olmayan bir iyileştirme yolculuğu olduğunu belirterek, BUÜ bünyesinde bu bilincin tüm birimlerce duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Özellikle fen ve sağlık bilimlerinin yanı sıra sosyal bilimler alanında da kalite çalışmalarının hız kazanmasının sevindirici olduğunu ifade eden Kırıştıoğlu; mezunlarla etkileşim ve toplumsal katkı gibi alanlarda kat etmeleri gereken mesafeler olsa da kurumsal olgunluğun her geçen gün arttığını vurguladı. Akreditasyon belgelerinin süreli olduğunu hatırlatan Kırıştıoğlu, başarının sürdürülebilir kılınması için dinamizmin korunması gerektiğini söyleyerek kalite gönüllüsü öğrencilere ve koordinatörlük ekibine özel olarak teşekkür etti. Kalite Koordinatörü Öğr. Gör. Yasemin Özdemir ise BUÜ’nün inşa ettiği kalite güvence sisteminin sadece formlar ve denetimlerden ibaret olmadığını, bunun yaşayan bir kültür olduğunu belirtti. Üniversitenin YÖKAK tarafından verilen 5 yıllık tam kurumsal akreditasyona sahip seçkin kurumlar arasında yer almasının ve ISO 9001 2015 belgesinin yenilenmesinin bu başarının somut kanıtları olduğunu söyleyen Özdemir, ulaşılan 29 program akreditasyonu ve 25 TYÇ etiketinin uluslararası standartlarla tam uyumu simgelediğini ifade etti. Bu tablonun disiplinli bir çalışmanın ürünü olduğunu dile getiren Özdemir, desteklerinden dolayı üniversite yönetimine ve tüm paydaşlara şükranlarını sunarak ödül alanları tebrik etti.