SAĞLIK - 20 Aralık 2024 Cuma 10:19

Çiğli Eğitim ve Araştırma’ya "Anne Dostu Hastane" unvanı

A
A
A
Çiğli Eğitim ve Araştırma’ya "Anne Dostu Hastane" unvanı

İzmir Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi, anne adaylarının ve bebeklerin konforlu ve güvenli bir doğum deneyimi yaşamalarını sağlamak amacıyla Sağlık Bakanlığı tarafından "Anne Dostu Hastane" unvanıyla ödüllendirildi. Bu önemli başarı, hastanenin anne ve bebek sağlığına verdiği değerin bir kanıtı olarak büyük bir gururla karşılandı.


Doğum Üniteleri, annelerin doğum sürecini tamamen kendi tercihlerine göre yaşamalarına olanak tanıyor. Refakatçi desteği, özel tasarlanmış doğum yatakları ve kişisel kullanım alanlarıyla anneler, kendilerini evlerinde gibi hissediyor. Ayrıca, yenidoğan bakımının anne yanında yapılması, anne ve bebek bağını güçlendiren önemli bir detay olarak öne çıkıyor.



Anneler için daha iyi bir deneyim


Hastane Başhekimi Doç. Dr. Adnan Yamanoğlu, alınan bu unvanın hastane için taşıdığı öneme dikkat çekerek şunları söyledi: "Anne Dostu Hastane unvanı, hastanemizin sağlık hizmetlerindeki kararlılığını ve anne-bebek odaklı yaklaşımını ortaya koyuyor. Annelerimizin gebelikten lohusalığa kadar geçen süreçte en iyi deneyimi yaşamalarını sağlamak için var gücümüzle çalışıyoruz. Modern doğum ünitesi odalarımızla onların hem fiziksel hem de duygusal ihtiyaçlarına yanıt veriyoruz. Hastane yönetimi, anne dostu hastane kriterlerine uyum sağlamak için yoğun bir çaba sarf etti. Sağlık çalışanlarının sürekli eğitimlerle donatıldığı ve hizmet kalitesinin düzenli olarak değerlendirildiği bu model, Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ni bölgenin sağlık merkezi haline getiriyor."


Doç. Dr. Yamanoğlu, bu süreçte emeği geçen sağlık personeline teşekkür ederek, "Bu başarı, sadece hastanemizin değil, aynı zamanda bölgedeki tüm ailelerin bir zaferidir," diye ekledi.



Mahremiyet ve konfor bir arada


Hastanenin Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Tuba Zavaroğlu da, anne dostu hizmet anlayışını şu sözlerle vurguladı: "Anne adaylarımızın kendilerini güvende ve rahat hissetmeleri bizim önceliğimiz. Doğum Ünitesi odalarımız, hem modern tıbbi donanımlarla hem de sıcak ve mahremiyet esasına dayalı bir ortamla hizmet veriyor. Doğum sürecini bir aile deneyimi haline getirerek anne ve bebeğin ilk anlardan itibaren bağ kurmasını destekliyoruz. Anne ve bebek odaklı hizmet anlayışı, sadece doğum anını değil, geleceğin sağlıklı nesillerini inşa etme vizyonunu da yansıtıyor. İzmir Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi, bu yaklaşımıyla hem bölge halkına hem de tüm İzmir’e örnek olmaya devam ediyor."


Anneler için yepyeni bir standart belirleyen bu unvan, İzmir Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesinin sağlık hizmetlerinde öncü bir rol üstlendiğini gösteriyor. Her annenin hak ettiği güvenli, konforlu ve saygılı doğum deneyimi için atılan bu adım, gelecekteki başarıların da habercisi niteliğinde.



Çiğli Eğitim ve Araştırma’ya "Anne Dostu Hastane" unvanı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Denizlililer hafta sonu sanata doydu Denizli Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde hafta sonu gerçekleşen, Ankara Ekin Tiyatrosu tarafından oynanan müzikli güldürü tiyatrosu “Memleketin Kısmeti” ve Antalya Devlet Operası ve Balesi tarafından sahnelenen “7 Kocalı Hürmüz” müzikali binlerce Denizlili ile buluştu. Denizli Büyükşehir Belediyesi, sanatın ve sanatçının destekçisi olmaya devam ediyor. Son olarak Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi iki önemli oyuna ev sahipliği yaptı. Seyirci ile buluşan ve Haluk Işık tarafından yazılan, Aziz Nesin’in hayatından kesitlerin anlatıldığı ve Ankara Ekin Tiyatrosu tarafından sahnelenen “Memleket’in Kısmeti” adlı müzikli güldürü tiyatrosu Fatma Yıldız Salonu’nda seyirciyle buluştu. Türkiye çağdaşlaşma tarihinin önemli isimlerinden olan Aziz Nesin’in 100. Yılı anısına bir vefa ve minnet borcu niteliğinde sahnelenen oyunda, Nesin’in öykülerinden yapılmış bir uyarlamadan öte, eğer Aziz Nesin bugün hayatta olsa, kendi gözünden memleketin bugünkü durumuna dair düşünceleri ve duyguları izleyici ile paylaşıldı. 7 Kocalı Hürmüz göz doldurdu 22 Aralık Pazar günü ise Sadık Şendil’in yazdığı, Antalya Devlet Operası ve Balesi tarafından sahnelenen “7 Kocalı Hürmüz” müzikali Özay Gönlüm Salonu’nda oynandı. Müzik, dans ve tiyatronun ahenkli birlikteliğiyle bestelenmiş ve kaleme alınmış bir eser olan “7 Kocalı Hürmüz” müzikali, ataerkil bir dünyada kıvrak zekâsı ve iş bitiriciliği ile birbirinin varlığından haberi bile olmayan altı kocasıyla, kendine açtığı alanda yaşam mücadelesi veren Hürmüz’ün dünyası sanatseverlerle buluştu. İki oyuna da binlerce Denizlili akın ederken sanat dolu bir hafta sonu yaşandı.
Ankara TİKA ve MATÜSİTEB’den Balkanlarda Türk Dili için ortak sempozyum Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Makedonya Türk Sivil Toplum Teşkilatları Birliği (MATÜSİTEB) iş birliğiyle, Kuzey Makedonya’nın başkenti Üsküp’te 21 Aralık Türkçe Eğitim Bayramı kutlamaları kapsamında, "Balkanlarda Türk Dili ve Kültürü" sempozyumu düzenlendi. TİKA ve MATÜSİTEB iş birliğiyle, Kuzey Makedonya’nın başkenti Üsküp’te 21 Aralık Türkçe Eğitim Bayramı kutlamaları kapsamında, "Balkanlarda Türk Dili ve Kültürü" sempozyumu düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde, TİKA ve MATÜSİTEB tarafından düzenlenen sempozyuma, Türkiye Cumhuriyeti Üsküp Büyükelçisi Fatih Ulusoy, TİKA Başkan Yardımcısı Mahmut Çevik, MATÜSİTEB Başkanı Tahsin İbrahim, ülkedeki Türk siyasi parti, kurum ve kuruluşları temsilcileri ile Kuzey Makedonya, Türkiye, Kosova, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Irak ve Romanya’dan şairler, akademisyenler ve gazeteciler katıldı. Sempozyumun açılışında konuşan Büyükelçi Ulusoy, Balkanlar’da Türk dili ve kültürünün korunması ve yaşatılması için bilgi ve tecrübe paylaşımının önemine dikkat çekti. Dilin öğrenilip, öğretildiğinde benliğin ve kültürün de korunabileceğini aktaran Ulusoy, Balkanlar’daki Türkoloji bölümlerinin Türk dilinin ve kültürünün doğru tanınmasına katkı sağladığını kaydetti. “Türkçe ve Türk kültürü, sanat ve edebiyatıyla Balkan halklarının gelenek ve göreneklerine önemli bir tesir bırakmıştır” TİKA Başkan Yardımcısı Çevik de Türklerin Balkanlarla olan ilişkilerinin erken Orta Çağ’dan itibaren başladığını ve Avarlar, Peçenekler, Kumanlar ile Moğol istilası sonrası Sarı Saltuk ve Türkmen aşiretleriyle devam eden bu bağların Osmanlı döneminde kalıcı hale geldiğini ifade etti. 20. yüzyılda süren etkileşim ve ilişkilerin günümüzde de canlılığını koruduğunu belirten Çevik, "Kuşaktan kuşağa aktarılan kültürel unsurlar, Balkanlar ile Türkiye arasındaki yakınlığın derinliğini gözler önüne seriyor. Türkçe ve Türk kültürü, sanat ve edebiyatıyla Balkan halklarının yaşam biçimlerine, gelenek ve göreneklerine önemli bir tesir bırakmıştır" dedi. MATÜSİTEB Başkanı İbrahim ise Balkanlar’da Türkçenin varlığını korumak ve Türkçeyi günlük yaşamın bir parçası haline getirmenin, gelecek nesillere aktarmanın büyük bir özveri, kararlılık ve sevda gerektirdiğini söyledi. Oturumlarda, Türk dili ve kültürünün Balkanlar’daki tarihi, gelişimi ve önemi gibi konular ele alındı. Oturum sonlarında konuşmacı akademisyenlere katılım belgeleri takdim edildi.