SAĞLIK - 23 Aralık 2024 Pazartesi 11:02

Rize’de ‘Hastaya kötü davranma’ iddiası

A
A
A

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Eğitim ve Araştırma Hastanesi Onkoloji Yoğun Bakım Servisinde tedavi altına alınan annelerine şiddet uygulandığını iddia eden kadın savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Kanser hastası olarak düzenli tedavi gören Müzeyyen Öksüz, 6 Aralık 2024 Cumartesi akşamı nefes darlığı şikayetiyle hastaneye kaldırıldı. Acilden giriş yaptırılan Öksüz sonrasında 7 Aralık Pazar günü sabaha karşı 04.00 sırlarında RTEÜ Eğitim ve Araştırma Hastanesi Onkoloji Merkezi Yoğun Bakım Servisi’nde tedavi altına alındı. 10 Aralık tarihinde yoğun bakım servisinde gerçekleşen tedavisi biten Müzeyyen Öksüz servise alındığında çocukları gördükleri tablo karşısında şoke oldu. “İçeri bir girdim ki annem, annem değildi” diyerek olayı özetleyen Müzeyyen Öksüz’ün kızı Ayşenur Bal, annelerinin servise çıktığında kolunda tırnak izleri oldu ve morluklar olduğunu, aynı morlukları bacaklarında da gördüklerini ifade ederek yoğun bakım servisi çalışanları hakkında suç duyurusunda bulunduklarını kaydetti.

Annesinin hastaneye kaldırıldıktan sonra yoğun bakıma alındığı ve yoğun bakımdan servise çıkarıldığı süreci anlatan Bal “Aslen kanser hastası olan annem evde akciğer solunum yetmezliğinden dolayı bir anda rahatsızlandı ve ablamlar hastaneye götürdü. Sabah 04.00 sıralarında annemi yoğun bakıma aldılar. Bütün değerleri inanılmaz, kimisi çok yükselmiş, kimisi çok düşmüştü. 7 Aralık’ta yoğun bakıma yatırılan anneme 9 Aralık’ta saat 14.00’da ablam yemeğini yediriyor. Annemin akli dengesi bozuk değil, ağızdan beslenebilen bir insan. 17.00 gibi gidip doktordan rica ediyorum ’Bir çorba daha içirelim’ diye ve bana ‘Gerek yok hasta zaten burundan beslenmeye başladı’ dediler. Biz tabi çok şaşırdık. Ben annemin yanına girmek istedim ‘tamam girebilirsin dediler’ içeri bir girdim ki annem, annem değildi” dedi.

Rize’de ‘Hastaya kötü davranma’ iddiası

“Kolundaki bandajları çıkardık ve gerçekle karşılaştık”

Anneleri Müzeyyen Öksüz’ün yoğun bakımdan çıktıktan sonra kollarında kan akan tırnak izleri, kollarında ve ayaklarında ise morluklar olduğunu sözlerine ekleyen Bal “Annem çok kötü bir durumdaydı. Annemin bana sadece ‘kes, onu kes’ diyor, ben burnundaki hortumu kes diyor zannediyordum. Meğer annemin bir eli bağlı, daha öncesinde de iki eli ve iki ayağı bağlanmış. 2 kişi kollarından, 2 kişide bacaklarından erkeklerden bir kişinin de üstüne çıktığını söylüyor. Sol kolu alçıda. Biz çok itiraz ettik neden böyle oldu diye, o anda doktorlardan kimseyi göremedik orada. Yoğun bakımdan annemi nasıl alabiliriz diye düşündük. Bize ‘Teyzeyi servise alacağız fakat oda boşalmasını bekliyoruz’ dediler. Ertesi gün oda boşaldı annemi oradan hemen aldık. Annemi alınca kolundaki bandajları çıkardık ve gerçekle karşılaştık. Annemin kolları mosmor, tırnak izleri var. Ertesi gün de annemin ayağındaki morluklar ortaya çıktı. Annemi ilk aldığımızda kollarındaki tırnak izlerinden kanlar akıyordu. Biz hemen annemin bakımlarını yaptık” ifadelerini kullandı.

“Annem gibi niceleri var orada”

Hukuki yoldan hakkını arayacağını sözlerine ekleyen Bal “Annem yemek yemeğe itiraz ediyor diyorlar. Biz annemin yanına girdiğimizde güzelce annem yemeğini yiyordu. Annemin hapları vardı. Normalde hiç ilaç içmeyi sevmez. Biz de doktordan rica etmiştik ‘İlaç saatinde biz de sizinle beraber gelelim, biz içirelim ilaçlarını’ dedik. Annem öncesinde bir şeylerle karşılaştığı için itiraz ediyormuş. Annem ‘Bana sürekli bağırıyorlar’ dedi. Annemle beraber o gün 4 kişi oradan servise indirildi. O hastalar da aynı şeyi söyleyerek ‘Ellerimiz bağlıydı onlara yalvardık, çok üşüdük üstümüzü örtün dedik ama üstümüzü örtmediler’ dediler. Annem ‘Çok acı çekiyorum kolumdakini biraz bollatın dememe rağmen hiç kimse dönüp bakmadı’ dedi. Ben rektörle görüştüm. Ondan sonra başhekim devreye girdi. Ben başhekimle hiç görüşmedim, kız kardeşim ilgilendi. İkinci gün ‘Başhekim devreye girdi. Başhekime ayıp olmasın o halletmeye çalışıyor’ dediler bana. Ama ben hukuki yoldan bu işin hallolmasını istiyorum. Ben bunu rektöre de söyledim. Anneme yapılan bir gerçek var ortada. Annem gibi niceleri var orada. Hepsi aynı şeyleri söyledi. Bunun devamı hep gelecek. Yine annelerimiz, kardeşlerimiz orada olacak” şeklinde konuştu.

Rize’de ‘Hastaya kötü davranma’ iddiası

“2 gün içinde annemin aklını başından aldılar”

Annesinin şiddet gördüğünü iddia eden Bal çözümün yoğum bakım personelinin değişmesiyle olacağına dikkat çekerek “Savcılığa da suç duyurusunda bulundum. Olayın ardından annemin durumunu gösteren görüntüleri de var elimde. Karakola da gittik karakolda da ifademiz alındı. Adli tıp doktoru geldi annemin ifadesi alındı, resimleri çekildi. Şuan herhangi bir şey çıkmadı. Karakoldan aradılar beni ‘Müzeyyen teyze eve çıkarıldı mı’ diye sordular, ‘Tedavisi evde devam ediyor’ dedim. Henüz bir cevap gelmedi. Şuan bütün hastalar adına konuşuyorum, özellikle yoğun bakımda çalışanların hepsinin değiştirilmesini istiyorum. 1. katta onkolojide yatıyorduk. Özellikle oradaki hemşire ve doktorlardan çok memnunuz. Onları ayrı tutmak istiyorum. Annem onları gördüğü zaman yüzünde güller açıyor. Ve yukarıdakiler hep bize ‘Müzeyyen teyze çok çatık kaşlı duruyor’ diyorlardı. Meğerse annem bir şeyler görmüş orada ama annemin dili dönmemiş. 2 gün içinde annemin aklını başından aldılar ve annem orada şiddet gördü” diye konuştu.

Öte yandan hastane yönetiminin ailenin iddiaları ile ilgili inceleme başlattığı öğrenildi.

Kenan Akyüz - Hasan Fehmi Demir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yalova Türkiye Kent Konseyleri Birliği’nde devir teslim töreni Yalova’da düzenlenen Türkiye Kent Konseyleri Birliği 16. Dönem Devir Teslim Töreni’nde Hasan Soygüzel, başkanlığı 15. Dönem Başkanı Sedat Köse’den devraldı. 16. Dönem Devir Teslim Töreni ve Kent Konseyleri Mevzuat Çalıştayı, Yalova Ticaret ve Sanayi Odası’nda gerçekleştirildi. Programın açılış konuşmasını yapan yeni dönem başkanı ve Yalova İl Genel Meclisi Başkanı Hasan Soygüzel, "Kentleriniz hızla büyüyor. Her geçen gün artan, farklılaşan ve çeşitlenen sorunlarla baş etmeye çalışıyoruz. Hiç şüphesiz bu sorunlarla baş edebilme için sadece yerel yönetimlerin görevi üstlenmesi, sorumluluk alması yeterli değil. Yerel yönetimlere destek olabilecek, danışmanlık yapabilecek, projeler üretecek yapılara ihtiyaç var. Kent konseyleri bu anlamda görevlerini zorluklara rağmen yerine getirmeye devam ediyorlar. Birlik olarak da bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kent konseylerimizin yanında olmaya devam edeceğiz" diye konuştu. Eski Başkan Sedat Köse ise kent konseyinin etkisi ve işlevselliğini artırmak için görevi süresince çalışmalar yaptığını söyledi. "Şehirlerimiz çok çirkin" Vali Hülya Kaya ise kent konseylerinin çalışmalarını önemsediğini ifade etti. Türkiye’deki kentlerde çirkin bir yapılaşma olduğuna vurgu yapan Kaya, "Gerçekten şehirlerimiz çok çirkin. Estetik bir anlayış getirilemez mi? Benim bildiğim mimarların buna çalışması gerekiyor. Kent estetiğine kafa yormak lazım" ifadesini kullandı. "Tarım arazilerini peşkeş çekmeye niyetimiz yok" Kaçak yapılaşmanın da başını alıp gittiğini söyleyen Vali Kaya, şöyle konuştu: "Biz köylerimizde çalışma başlattık. Yerden yere vuruyorlar bizi. Aman efendim 7 tane villayı yıkmışız. Buradan sesleniyorum, evet yıkacağız. Gerekirse 10 tane de villa yıkacağız. Çünkü, Yalova’nın tarım arazileri noktasında zaten kısıtlı bir alanı var. Toplamda kullanabileceğimiz yüzde 12’lik bir arazimiz var. Bunu da İstanbul, Kocaeli, Bursa’dan kendisine yazlık yapma hayaliyle buraya gelenlere peşkeş çekmeye niyetimiz yok." "Hiçbir başkanın belediye çiftliği değil" Vali Kaya, belediyelerin aşırı bir borç altında olduğundan yatırım yapamadığına vurgu yaptı. Kaya, bununla ilgili kısıtlamalar yapılması gerektiğini ifade ederek, "Hiçbir başkanın belediye çiftliği değil. Dolayısıyla oraya istediği elemanı alamamalı. Biz İl Özel İdare olarak nasıl alamıyorsak belediyeler de personel alırken kriterleri belli olmalı. Bütçesinin belli bir bölümünü şirketler de dahil olmak üzere bunu geçememeli. Yalova’da ben hizmet alamıyorsam, yatırım bütçesinde para yoksa bu vatandaşa yapılan bir haksızlık. Bunu dile getirmeliyiz. Hiçbir belediye başkanı parkı alıp yerine başka bir şey koyamamalı, bunun engeli olmalı" dedi. Konuşmanın ardından devir teslim töreni gerçekleştirildi. Programa Yalova Belediye Başkanı Mehmet Gürel, Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatı (UCLG-MEWA) Genel Sekreteri Mehmet Duman, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Yasin Yıldırım da katıldı.
Mardin Şehit Cebrail Dündar şehadetinin 1. sene-i devriyesinde kabri başında anıldı Irak’ın kuzeyindeki Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde 24 Aralık 2023 tarihinde çıkan çatışmada şehit olan Piyade Sözleşmeli Er Cebrail Dündar şehadetinin 1. sene-i devriyesi münasebetiyle kabri başında anıldı. Vali Tuncay Akkoyun, şehit babası Yusuf Dündar, şehit ailesi ve beraberindekiler, şehidin kabrini ziyaret ederek dua etti. Şehit Cebrail Dündar için düzenlenen anma programında açıklamalarda bulunan Vali Tuncay Akkoyun, "Terörle mücadele başta olmak üzere huzurun ve güvenin sağlanması noktasında şehitlerimizin bize emanet ettiği bu vatan toprağında inşallah onların emanetine layık bir şekilde gayretimizi sürdürüyoruz. Kardeşimizin, aziz şehidimizin sene-i devriyesinde ailesinin bulunduğu mahallede Mevlit programına katıldık. Şehidimizin kabri başında dualar ettik. Rabbim mekanını ali eylesin. Şehitlerimizin mekanını cennettir ona inanıyoruz. Rabbim cennetinde buluştursun. Devletimiz, huzur ve güvenin sağlanması konusunda dün olduğu gibi bugün de yarın da inşallah kararlı iradesini devam ettiriyor” dedi. Kabirdeki anma töreninden sonra düzenlenen Mevlit programına katılan Vali Akkoyun şehidin ailesi ve vatandaşlarla bir araya geldi. Programa, Kızıltepe Kaymakamı Abdullah Şahin, Vali Yardımcısı Mehmet Naim Akgül, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Tahsin Saruhan, 70’inci Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Ahmet Yaşar Dener, İl Emniyet Müdürü Cebrail Buğday ve vatandaşlar katıldı.
Muş Muş’ta şeker pancarı kampanyasında rekor MUŞ (İHA) –Muş’ta 58 köyde yaşayan bin 711 çiftçi tarafından 520 bin ton şeker pancarı teslim edildi. Muş’ta Şeker Üretim Sanayi A.Ş. tarafından başlatılan ‘43. Şeker Pancar Alım Kampanyası’nda artık sona gelindi. 58 köyde, 85 bin dönüm alanda üretim yapan bin 711 çiftçi, fabrikaya teslim ettiği 520 bin ton şeker pancarı ile rekor kırarken, işlenen şeker pancarı ile kent ekonomisine yaklaşık 2 milyar 500 milyon TL katkı sağlanması bekleniyor. Şeker Üretim Sanayi A.Ş. Genel Müdürü Turgut Kızılkaya bin 711 üreticiyle 85 bin dönüm alanda şeker pancarı ekimi yaptıklarını ifade ederek, “Beklentimiz 450 bin ton pancar bandındaydı. Güzel ve verimli bir sezon geçirdik. Bugün itibariyle 520 bin ton civarı bir pancar alımı gerçekleştirmiş olduk. Ekim ayında çok alımdan kaynaklı çok ciddi bir stok alanımızda bir birikim oldu. Bu da biraz pancarı hırpaladı. Biraz silo kaybına sebebiyet verdiyse de çok şükür çiftçimizde pancar bırakmadık. Son çiftçimiz de 2-3 gün içerisinde taşımasını bitirirse, sezona noktayı koyacağız. Tahminimize göre 520 bin ton bantlarında bir finalle pancar alımı gerçekleştirmiş olacağız” dedi. Yaklaşık 48 bin ton üzerinde bir şeker üretimi gerçekleştirdiklerini ifade eden Kızılkaya, “10-15 gün içerisinde üretim sürecini tamamlayarak kalan şekeri depolara koyduğumuzda, toplamda yaklaşık 55 bin ton civarında bir şeker üretimini tamamlamış olacağız. Bu kampanya sonucunda çiftçilerimize doğrudan ödenecek toplam net pancar bedeli yaklaşık 1 milyar 250 milyon TL’yi bulacak. Bunun yanında, 150 milyon TL’nin üzerinde bir nakliye bedeli de ödenecek ve böylece toplamda 1 milyar 400 milyon TL’lik bir ekonomik katkı sağlanmış olacak. Ayrıca yaklaşık 90 milyon TL değerinde çiftçi istihkakı ödemesi yapılacak. Bu süreçle birlikte, şeker üretimi ve sektöre sağlanan katkıyla birlikte kent ekonomisine yaklaşık 2 milyar 500 milyon TL’lik bir katkı sağlayacak” ifadelerini kullandı.