ÇEVRE - 18 Aralık 2025 Perşembe 10:17

"Çameli pelemiri" bitki literatürüne kazandırıldı

A
A
A
"Çameli pelemiri" bitki literatürüne kazandırıldı

Emekli Fen Bilgisi Öğretmeni Rıfat Özdemir’in doğa yürüyüşü sırasında dikkatini çeken pelemir bitkisinin yeni bir tür olduğu ortaya çıktı. Ege Üniversitesi Botanik Bahçesi ve Herbaryum Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Yıldırım ve ekibinin değerlendirmeleri sonucunda bitkiye, "Cephalaria cameliensis", Türkçe olarak da "Çameli pelemiri" ismi verildi.


Türkiye florası, bilim insanlarının yürüttüğü dikkatli arazi ve laboratuvar çalışmaları sayesinde her yıl yeni türlerle zenginleşmeye devam ediyor. Bu keşiflerin en yenisi, Denizli’nin doğaya saygısıyla bilinen sakin ilçesi Çameli’den geldi. Yaklaşık iki yıldır süren Biyoçeşitlilik Envanteri çalışmaları sırasında fark edilen ve detaylı incelemeleri tamamlanan bitki, Cephalaria cameliensis adıyla bilim dünyasına tanıtıldı.


Bitkinin keşif sürecini anlatan Prof. Dr. Hasan Yıldırım, "Yeni tür ilk olarak, bölgenin doğasını yakından takip eden ve arazi gözlemleriyle çalışmalara değerli katkılar sunan emekli öğretmen Rıfat Özdemir tarafından fark edildi. Ardından Akdeniz Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümünden Prof. Dr. Ramazan Süleyman Göktürk ile birlikte yürüttüğümüz kapsamlı morfolojik değerlendirmeler, bitkinin mevcut türlerle örtüşmediğini ortaya koydu. Türün yakın akrabalarından ayrıldığı noktaları moleküler düzeyde netleştiren ISSR analizleri ise Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Fen Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ergun Kaya tarafından titizlikle gerçekleştirildi. Bilimsel çalışmanın tamamlanmasıyla birlikte türün bilim için tamamen yeni olduğu kanıtlandı ve makale, taksonomi alanının saygın dergilerinden Phytotaxa’da yayımlanarak uluslararası literatüre girdi" dedi.



"Tür, yoğun otlatma baskısı nedeniyle tehlikede"


Prof. Dr. Yıldırım, "Araştırma sonuçlarına göre Cephalaria cameliensis, yalnızca Denizli-Çameli ve Muğla-Fethiye arasında yer alan dar bir coğrafyada, 1350-1850 metre arasındaki habitatlarda yayılış gösteriyor. Türün genel görünümü, yaprak yapısı ve çiçek özellikleri; Cephalaria saldaensis, Cephalaria dirmilensis ve Cephalaria lycica gibi yakın türlerden belirgin farklar taşıyor. Moleküler analizler de bu ayrımı güçlü şekilde destekleyerek türün bağımsız bir takson olduğunu doğruladı. Türün yaşam alanının sınırlı olması ve bölgede gözlenen yoğun otlatma baskısı nedeniyle, Cephalaria cameliensis’in IUCN kriterlerine göre ‘Tehlikede (EN)’ kategorisinde değerlendirilmesini öneriyoruz" diye konuştu.



"Ülkemiz bu bitki için önemli bir merkez"


Türün dünyadaki dağılımına değinen Prof. Dr. Yıldırım, "Cephalaria cinsi dünya genelinde yaklaşık 100 tür ile temsil edilen, Akdeniz Havzası’ndan Orta Asya’ya ve Güney Afrika’nın Cape bölgesine kadar uzanan geniş bir yayılışa sahip bir gruptur. Türkiye ise bu cins için önemli bir çeşitlenme merkezi olup, yakın dönem çalışmalarla birlikte en az 47 türün varlığı kesin olarak ortaya konmuştur; bu türlerin neredeyse yarısı endemiktir. Son tanımlanan Cephalaria cameliensis ve Cephalaria dumanii türlerinin de eklenmesiyle Türkiye’deki toplam Cephalaria tür sayısı 49’a yükselmiş, böylece ülkemizdeki endemik Cephalaria türlerinin sayısı da 25’e ulaşmıştır. Bu artış, Anadolu’nun cins içindeki küresel önemi ve yüksek endemizm oranını daha da belirgin hâle getirmektedir" dedi.


Prof. Dr. Yıldırım, "Çameli, doğasını korumayı bilen, misafirperver insanlarıyla her zaman yanımızda olan özel bir ilçe. Bu keşif, hem Anadolu’nun eşsiz ekolojik mirasını hem de yerel halkın duyarlılığının bilime nasıl katkı sağlayabileceğini bir kez daha gösterdi. Çalışmamızın gerçekleşmesinde sundukları desteklerden ötürü Çameli Belediyesine ve Belediye Başkanı Cengiz Arslan’a teşekkür ediyoruz. Doğanın saklı güzelliklerini gün yüzüne çıkaran bu tür keşiflerin artması, Anadolu biyotasının henüz keşfedilmeyi bekleyen zenginliğini gözler önüne seriyor" diye konuştu.



"Çameli pelemiri" bitki literatürüne kazandırıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ziraat Türkiye Kupası: Galatasaray: 1 - RAMS Başakşehir: 0 (İlk yarı) Ziraat Türkiye Kupası A Grubu ilk hafta maçında Galatasaray, sahasında RAMS Başakşehir ile karşı karşıya geliyor. Müsabakanın ilk yarısı sarı-kırmızılı ekibin 1-0’lık üstünlüğüyle sona erdi. Maçtan dakikalar (İlk yarı) 9. dakikada Sallai’nin ceza yayı önünden yaptığı sert vuruşta kaleci Muhammed sağına uzanarak topu kornere çeldi. 14. dakikada Ahmed Kutucu’nun ceza sahası dışı sol çaprazından sert şutunda savunma araya girerek topu kornere gönderdi. 22. dakikada Sane’nin pasında ceza sahası dışı sol çaprazında topu alan Ahmed Kutucu, savunmayı çalımlayarak ceza sahasına girdi. Bu oyuncunun ceza sahası içi sol çaprazından vuruşunda top ağlarla buluştu. 1-0 29. dakikada Bertuğ Yıldırım’ın ceza sahası içinden pasında topla buluşan Shomurodov, kale önünde müsait pozisyonda yaptığı vuruşta meşin yuvarlağı yandan auta attı. Stat: RAMS Park Hakemler: Halil Umut Meler, Mehmet Emin Tuğral, Esat Sancaktar Galatasaray: Günay Güvenç, Sallai, Arda Ünyay, Abdülkerim Bardakcı, Kazımcan Karataş, İlkay Gündoğan, Sara, Sane, Gökdeniz Gürpüz, Ahmed Kutucu, Icardi Yedekler: Batuhan Şen, Sanchez, Yunus Akgün, Yusuf Demir, Torreira, Barış Alper Yılmaz, Necati Yançel, Yusuf Kahraman, Ege Araç, Cihan Akgün Teknik Direktör: Okan Buruk RAMS Başakşehir: Muhammed Şengezer, Onur Bulut, Opoku, Hamza Güreler, Ömer Ali Şahiner, Berat Özdemir, Kaluzinski, Brnic, Shomurodov, Da Costa, Bertuğ Yıldırım Yedekler: Doğan Alemdar, Onur Ergün, Duarte, Selke, Fayzullayev, Ömer Faruk Beyaz, Umut Güneş, Harit, Ba, Ebosele Teknik Direktör: Nuri Şahin Gol: Ahmed Kutucu (dk. 22) (Galatasaray) Sarı kartlar: Sallai, Ahmed Kutucu (Galatasaray)
Kocaeli Hekimsen’den "sağlık harcamaları" ve "muayene süreleri" açıklaması Hekimsen Genel Başkanı Uzm. Dr. Adil Kurban, Türkiye’deki sağlık harcamalarının ve tetkik sayılarının yüksekliğinin, hekimlere tanınan muayene sürelerinin yetersizliğinden kaynaklandığını söyledi. Hekimsen Genel Başkanı Kurban, Aile Hekimliği Yönetmeliği, muayene süreleri ve sağlık çalışanlarının sorunlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Dr. Adil Kurban, Türkiye’de antibiyotik ve ilaç yazılma oranlarının sanılanın aksine yüksek olmadığını belirterek, "OECD verilerine göre Türkiye, ilaç kullanımında en düşük orana sahip ülkelerden biridir. Amerika ile bizi kıyas etmeyin. Amerika’da sağlık sistemi yok, kişiler kendi ilaçlarını kendileri alıyorlar. Bunlar kayıt altına tam zorlukla alınabilir. Satılan bir ilaç vardır ama kimin kullandığı, kaç kişinin kullandığı, ne zaman kullanıldığı, bunlarla alakadar doğru bilgi çıkarılamaz çünkü özel bir sağlık sistemi var, tamamen özel. Burada ise öyle bir şey yok, herkes kayıt altındadır" dedi. "Hekim çaresiz sizi tetkik ve tahlile yönlendirmektedir" Sağlık Bakanlığı’nın 2024 yılı sağlık harcamalarını 2,3 trilyon lira olarak açıkladığını hatırlatan Kurban, bu rakamın içinde 17 milyon bilgisayarlı tomografi ve 16 milyon MR çekiminin yer aldığına dikkati çekti. Kurban, sözlerine şöyle devam etti: "Sağlık harcamaları neden bu kadar yüksek ve nasıl azaltılabilir? Çok basit. Bu, hekime bırakılan muayene süresinin yetmezliğinden kaynaklanıyor. Mesela çok basit bir örnek vereceğim. Bir ortopedist hangi bağın hasar gördüğünü ve ameliyat gerektirebileceğini rahatlıkla muayenesinde tespit eder. Ameliyat gerekeceklerden MR isteyecekken, herkesten istemek zorundaysa bilin ki 95 hastadan 90’ından eğer MR isteniyorsa burada bir problem vardır. Çünkü hekime muayene süresi yok demektir. Hekim sizi dinleyemez. Düşünün, giriş çıkış süreniz zaten 5 dakika varsa; dizinizi mi açacaksınız, derdinizi mi anlatacaksınız, hekim sizi muayene mi edecek, tedavi mi verecek? Ne yapacak bir düşünün. Dolayısıyla çaresiz sizi tetkik ve tahlile yönlendirmektedir. Bu şekilde yönlendirmelerde de maalesef özür dilerim ama kim kazanır kim kaybeder lütfen düşünün. Devlet mi kazanır? Hayır. Sadece belirli bir kesim. Kim kaybeder? Hasta sağlığından doktor ise gelirinden kaybeder." "Siyaset üstü bir duruş sergiledik" Kurban, sendika olarak siyaset üstü bir duruş sergilediklerini ve "ALKON" konfederasyonunun kurulmasına öncülük ettiklerini dile getirdi. Emeklilerin maaş artış oranlarıyla ilgili yaptıkları çalışmalara da değinen Kurban, memur emeklilerinin hak kayıplarına dikkati çekerek, "Biz dolap çevirmedik, hiçbir zaman yanlış yapmadık, dik durduk. Bunu takip eden herkes bilir. Bize ne iftiralar atıldı, vazgeçmedik. ALKON adında bir konfederasyonun kurulmasına da vesile olduk" diye konuştu. "İnşallah güzel sonuçlara yol açar, ümitliyiz" Aile Hekimliği Yönetmeliği’ne yönelik eleştirilerine rağmen hükümet kanadından olumlu dönüşler aldıklarını da aktaran Kurban, "Cumartesi günü İstanbul’da düzenlenecek bir toplantıya çağrıldık. Toplantıya çok sayıda aile hekimi de çağrıldı. AK Parti’nin sağlık politikalarından sorumlu önemli bir hocamız başkanlığında aile hekiminin sorunları derlenecek. Bakın bu çok güzel bir şey. İnşallah güzel sonuçlara yol açar, ümitliyiz" şeklinde konuştu. "İnşallah gelecekte tıbbımızı daha ileriler seviyelere götüreceğiz" Ayrıca, cuma günü Ankara’da düzenleyecekleri törenle 5 akademisyene "Bilim Ödülü" vereceklerini de bildiren Kurban, "Şöyle ki Hekimsen camiası artık aynı zamanda şirket, dernek ve kooperatif. Aynı zamanda ALKON bünyesine girmesi nedeniyle bir konfederasyon çatısı altındadır. İşte bu büyük çatının verdiği ikinci ödül olacak. Bu ödüllerden biri GETAT (Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp) alanındaki çalışmalara verilecek. İnşallah gelecekte tıbbımızı daha ileri seviyelere götüreceğiz" ifadelerini kullandı.
Kocaeli Hekimsen’den "sağlık harcamaları" ve "muayene süreleri" açıklaması Hekimsen Genel Başkanı Uzm. Dr. Adil Kurban, Türkiye’deki sağlık harcamalarının ve tetkik sayılarının yüksekliğinin, hekimlere tanınan muayene sürelerinin yetersizliğinden kaynaklandığını söyledi. Hekimsen Genel Başkanı Kurban, Aile Hekimliği Yönetmeliği, muayene süreleri ve sağlık çalışanlarının sorunlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Dr. Adil Kurban, Türkiye’de antibiyotik ve ilaç yazılma oranlarının sanılanın aksine yüksek olmadığını belirterek, "OECD verilerine göre Türkiye, ilaç kullanımında en düşük orana sahip ülkelerden biridir. Amerika ile bizi kıyas etmeyin. Amerika’da sağlık sistemi yok, kişiler kendi ilaçlarını kendileri alıyorlar. Bunlar kayıt altına tam zorlukla alınabilir. Satılan bir ilaç vardır ama kimin kullandığı, kaç kişinin kullandığı, ne zaman kullanıldığı, bunlarla alakadar doğru bilgi çıkarılamaz çünkü özel bir sağlık sistemi var, tamamen özel. Burada ise öyle bir şey yok, herkes kayıt altındadır" dedi. "Hekim çaresiz sizi tetkik ve tahlile yönlendirmektedir" Sağlık Bakanlığı’nın 2024 yılı sağlık harcamalarını 2,3 trilyon lira olarak açıkladığını hatırlatan Kurban, bu rakamın içinde 17 milyon bilgisayarlı tomografi ve 16 milyon MR çekiminin yer aldığına dikkati çekti. Kurban, sözlerine şöyle devam etti: "Sağlık harcamaları neden bu kadar yüksek ve nasıl azaltılabilir? Çok basit. Bu, hekime bırakılan muayene süresinin yetmezliğinden kaynaklanıyor. Mesela çok basit bir örnek vereceğim. Bir ortopedist hangi bağın hasar gördüğünü ve ameliyat gerektirebileceğini rahatlıkla muayenesinde tespit eder. Ameliyat gerekeceklerden MR isteyecekken, herkesten istemek zorundaysa bilin ki 95 hastadan 90’ından eğer MR isteniyorsa burada bir problem vardır. Çünkü hekime muayene süresi yok demektir. Hekim sizi dinleyemez. Düşünün, giriş çıkış süreniz zaten 5 dakika varsa; dizinizi mi açacaksınız, derdinizi mi anlatacaksınız, hekim sizi muayene mi edecek, tedavi mi verecek? Ne yapacak bir düşünün. Dolayısıyla çaresiz sizi tetkik ve tahlile yönlendirmektedir. Bu şekilde yönlendirmelerde de maalesef özür dilerim ama kim kazanır kim kaybeder lütfen düşünün. Devlet mi kazanır? Hayır. Sadece belirli bir kesim. Kim kaybeder? Hasta sağlığından doktor ise gelirinden kaybeder." "Siyaset üstü bir duruş sergiledik" Kurban, sendika olarak siyaset üstü bir duruş sergilediklerini ve "ALKON" konfederasyonunun kurulmasına öncülük ettiklerini dile getirdi. Emeklilerin maaş artış oranlarıyla ilgili yaptıkları çalışmalara da değinen Kurban, memur emeklilerinin hak kayıplarına dikkati çekerek, "Biz dolap çevirmedik, hiçbir zaman yanlış yapmadık, dik durduk. Bunu takip eden herkes bilir. Bize ne iftiralar atıldı, vazgeçmedik. ALKON adında bir konfederasyonun kurulmasına da vesile olduk" diye konuştu. "İnşallah güzel sonuçlara yol açar, ümitliyiz" Aile Hekimliği Yönetmeliği’ne yönelik eleştirilerine rağmen hükümet kanadından olumlu dönüşler aldıklarını da aktaran Kurban, "Cumartesi günü İstanbul’da düzenlenecek bir toplantıya çağrıldık. Toplantıya çok sayıda aile hekimi de çağrıldı. AK Parti’nin sağlık politikalarından sorumlu önemli bir hocamız başkanlığında aile hekiminin sorunları derlenecek. Bakın bu çok güzel bir şey. İnşallah güzel sonuçlara yol açar, ümitliyiz" şeklinde konuştu. "İnşallah gelecekte tıbbımızı daha ileriler seviyelere götüreceğiz" Ayrıca, cuma günü Ankara’da düzenleyecekleri törenle 5 akademisyene "Bilim Ödülü" vereceklerini de bildiren Kurban, "Şöyle ki Hekimsen camiası artık aynı zamanda şirket, dernek ve kooperatif. Aynı zamanda ALKON bünyesine girmesi nedeniyle bir konfederasyon çatısı altındadır. İşte bu büyük çatının verdiği ikinci ödül olacak. Bu ödüllerden biri GETAT (Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp) alanındaki çalışmalara verilecek. İnşallah gelecekte tıbbımızı daha ileri seviyelere götüreceğiz" ifadelerini kullandı.