GÜNDEM - 21 Aralık 2025 Pazar 11:33

Ateşle dans eden son ustalar

A
A
A

Anadolu’nun derinliklerinden gelen ve yüzyıllardır yankılanan çekiç sesleri, modern dünyanın seri üretim çarklarına karşı direnmeye devam ediyor. Unutulmaya yüz tutan sıcak demir ustalığının son temsilcileri, bin derecelik ateşin karşısında sadece demiri değil, yok olmaya yüz tutan bir kültürü de dövüyor.

İzmir’in tarihi Kemeraltı Çarşısı, binlerce iş yerini bünyesinde barındıran, kentin kültürel ve ticari belleğinin en önemli duraklarından biri olarak öne çıkıyor. Pek çok eski mesleğin hâlâ yaşatıldığı çarşı, bu yönüyle İzmir’in vazgeçilmezleri arasında yer alıyor. Tarihi çarşı içindeki asırlık demirci dükkanı ise geçmişten günümüze direnen yapısıyla zamana meydan okumaya devam ediyor. Anadolu’nun pek çok noktasında bir zamanlar çarşıların kalbi sayılan demirci dükkanları şimdilerde sessizliğe bürünse de, mesleğin son ustaları her sabah aynı heyecanla dükkanlarını açıyor. Günün ilk ışıklarıyla beraber körüklerin başına geçen ustalar, kızgın ateşin karşısında ter dökerek demire şekil veriyor. ’Demir tavında dövülür’ sözünü hayat felsefesi haline getiren zanaatkar baba Ömer Akdemir ve oğlu Süleyman Akdemir, fabrikasyon ürünlerin piyasayı kuşatmasına rağmen el emeğinden ödün vermiyor ve eserleriyle adeta görsel şölen yaşatıyor.

"Bu iş sabır ve zerafet işi"

Yarım asırdır örs başında çekiç sallayan emektar ustalar baba Ömer Akdemir ve oğlu Süleyman Akdemir, mesleğin zorluklarını anlattı. Mesleğin sadece bir geçim kaynağı değil, aynı zamanda bir karakter terbiyesi olduğunu belirten ustalar, "Bizim işimiz sabır işi. Ateş seni yakar, duman seni yorar ama o kızgın demir örsün üzerinde istediğin şekli almaya başladığında tüm yorgunluğun uçar gider. Şimdiki gençler ’zor’ diyor ama bu zorluğun içinde büyük bir zarafet ve ruh var" ifadelerini kullandı.

Fabrikasyona karşı ’moleküler’ direniş

Hızlı ve ucuz üretim yapan fabrikaların aksine, sıcak demir ustalarının elinden çıkan ürünler yüzyıllara meydan okuyor. Uzmanlar ve ustalar, el dövmesi ürünlerin moleküler yapısının seri üretime göre çok daha dirençli olduğunu vurguluyor. Ayrıca bu kadim meslek, atık metallerin geri dönüştürülerek yeniden hayat bulmasıyla dünyanın en eski ’çevreci’ iş kollarından biri olarak dikkat çekiyor.

Demirci dükkanları sanat atölyesine dönüşüyor

Sönmeye yüz tutan bu ateş, son yıllarda genç sanatçıların ve tasarımcıların ilgisiyle yeniden canlanıyor. Geleneksel tarım aletleri üretiminden ’demir heykeltıraşlığı’ ve ’butik bıçakçılık’ gibi alanlara evrilen zanaat, modern atölyelerde sanatla buluşuyor. İnsan elinin değdiği her eserin makineden daha kıymetli olduğunu kanıtlayan son ustalar, körüğün nefesi ve çekicin ritmiyle bu mirası gelecek nesillere aktarmaya kararlı.

Ateşle dans eden son ustalar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Dedelerinden miras kalan 20 geleneksel oyunla kış gecelerini geçiriyorlar Bolu’nun Mudurnu ilçesinde Osmanlı döneminden günümüze miras kalan ve "Birikme Geceleri" olarak adlandırılan geleneksel orta oyunu kültürü, köylülerin yoğun katılımıyla yeniden hayat buldu. İlçeye bağlı Sürmeli köyünde düzenlenen etkinlikte, kış aylarının uzun ve zorlu geçtiği eski dönemlerde sosyal etkileşimi artırmak amacıyla başlatılan "Birikme Geceleri" geleneği sergilendi. Sürmeli ve Delice Bayramlı köyleri başta olmak üzere çevre köylerden gelen gençlerin bir araya geldiği gecede, dedelerinden devraldıkları mirası yaşatan gençler izleyicilere keyifli anlar yaşattı. 20 geleneksel oyun sahnelendi Teknolojinin henüz yaygınlaşmadığı, elektrik ve televizyonun bulunmadığı dönemlerde gaz lambası ve mum ışığında gerçekleştirilen bu eğlenceler, günümüzde de aslına uygun şekilde sahneye taşındı. Etkinlik kapsamında; arı, asenya, daktilo, güvey kuyma, meme, motor tamiri, av, sınır taşı, çift sürme, yüzük, helva satma, semer dikme, sepetçi, karakol, düğün okuma, ateş, tavuk çalma, kabak, masal satma ve hoça gibi yaklaşık 20 farklı geleneksel oyun oynandı. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği ve geç saatlere kadar süren etkinlikte, köylüler hem eğlendi hem de kültürel bağlarını güçlendirdi. "Bu bizim kültürümüzün bir parçası ve yaşatmaya kararlıyız" Birikme geleneğinin, kültürün bir parçası olduğunu vurgulayan Sürmeli Köyü Muhtarı Erkan Akıllı, "3 köyümüzde kış aylarında birlik, beraberlik ve kaynaşmayı sağlamak amacıyla dedelerimizin zamanında yapılan bu geceleri yeniden başlatmak istedik. Eskiden elektrik, televizyon, telefon yoktu. İnsanlar her akşam bir evde toplanır, kendi imkanlarıyla oyunlar üretir, kış gecelerini böyle geçirirdi. Bu bizim kültürümüzün bir parçası ve yaşatmaya kararlıyız" dedi. Komşu Delice Köyü Muhtarı Muzaffer Yalçın ise birikme gecelerinin birlik ve beraberliğin simgesi olduğunu belirterek, "Bu gelenek Mudurnu ilçesi ve köylerinde yıllar önce yaygın olarak yapılırdı. Şimdi yeniden bu kültürü canlandırmak için kolları sıvadık" diye konuştu.
Yozgat Yozgat Şehir Stadyumu, Bakan Osman Aşkın Bak’ın katılımıyla açıldı Yapımı tamamlanan Yozgat Şehir Stadyumu, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın katılımıyla açıldı. Açılışta konuşan Bakan Bak, "Bizler şanslıyız çünkü sporun içerisinden gelen bir Cumhurbaşkanımız var" dedi. Yozgat’ta Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından inşa edilen 8 bin taraftar kapasiteli Yozgat Şehir Stadyumu, bugün düzenlenen törenle hizmete açıldı. Açılış törenine Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak da katıldı. Bak, burada yaptığı konuşmasında sporun içerisinden gelen bir cumhurbaşkanına sahip oldukları için şanslı olduklarını dile getirerek, "Yozgatspor varken İstanbul Büyükşehir Belediye Spor Kulübü’nden buraya bir sporcu göndermiştik. Yozgatspor o dönem güzel işler yapmıştı. Büyük kulüpleri burada mağlup etmişti. Yozgat’ta bir spor ve futbol kültürü var. Güreş ve futbol kültürü var. Bugün yiğitlerin harman olduğu Yozgat’ta güzel bir spor tesisinin açılışındayız, güzel bir eserin açılışındayız. Bizler şanslıyız çünkü sporun içerisinden gelen bir Cumhurbaşkanımız var. Spora değer veren, gençlere değer veren, spor yatırımlarını destekleyen, Türkiye’nin dört bir yanında modern stadyumların yapılmasını sağlayan. Bugüne kadar UEFA ve FİFA standartlarında 41 stadyum yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Pek çok kapalı spor salonu, olimpik yüzme havuzları, atletizm pistleri. Türkiye’de bir spor tesisleri devrimi var" dedi. Ankara stadyumu 2026 ortasında hizmete açılacak Bakan Bak, Türkiye’nin 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası’na ev sahipliği yapacağını hatırlatarak yatırımların hızla sürdüğünü ifade etti. Bu çerçevede Ankara’da yapımı süren stadyumun 2026 yılı ortalarında hizmete açılacağının müjdesini veren Bak, "Cumhurbaşkanımızın bize talimatı var. ’Gençlere spor yapacakları alanlar yapın, amatör sporlara destek olun’ şeklinde. Sporun içerisinden gelmiş, geçmişte futbol oynamış bir cumhurbaşkanımız var. Yapılan bu tesislerin neticesini görüyoruz. Türkiye, 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası’nı İtalya’yla birlikte organize edecek. Bunun için de yatırımlarımız devam ediyor. Ankara’da yapılan stadyum bitmek üzere. Teknik özellikleriyle dünyada üçüncü olacak. İnşallah 2026 yılının ortalarında onu da hizmete açacağız" ifadelerini kullandı. Açılış sonrası Bakan Bak, sahayı gezerek top sektirdi. Bozokspor Kulüp Başkanı Alparslan Akyüz, Bakan Osman Aşkın Bak’a 66 numaralı Bozokspor forması hediye etti. Ardından açılışı yapılan sahada oynanan 3. Lig Bozokspor-Sebat Gençlikspor müsabakası seyredildi.