SPOR - 19 Ocak 2025 Pazar 11:56

’Alpagut’ dünya şampiyonu Nisa Nur’un sıradaki hedefi milli sporcu olmak

A
A
A
’Alpagut’ dünya şampiyonu Nisa Nur’un sıradaki hedefi milli sporcu olmak

Gürcistan’ın Kutaisi kentinde düzenlenen Alpagut Dünya Şampiyonası’nda altın madalya kazanan 16 yaşındaki Nisa Nur Tur, İstiklal Marşı’nı okutmanın gururunu yaşadığını ve ileride milli sporcu olmayı hedeflediğini söyledi.


İzmir’in Konak ilçesinde yaşayan Hürriyet Anadolu Lisesi 12. sınıf öğrencisi Nisa Nur Tur, 5 yıl önce hem ailesinin yönlendirmesi hem de spora olan ilgisiyle bir dövüş kulübüne yazılmaya karar verdi. Kulüpte ’Alpagut’ sporuna yönelmeyi seçen Nisa Nur, orada antrenörü olan Erdoğan Canbek ile tanıştı. İlerleyen süreçte antrenörü ile yarışlara katılan başarılı sporcu, dereceler kazandı.



Türkiye ve dünya şampiyonu oldu


Pes etmeden antrenmanlarını sürdüren Nisa Nur Tur, 2023 yılında Bursa’da katıldığı ’Alpagut’ branşı Türkiye Şampiyonası ’Kachut/Okçuluk’ dalında 1 Türkiye birinciliği, ’Ayça’ dalında ise 1 Türkiye üçüncülüğü elde etti. Nisa Nur, ardından aynı yıl aynı şehirde düzenlenen Dünya Şampiyonası’nda ’Kachut/Sopa’ dalında 1 dünya birinciliği, ’Kachut/Okçuluk’ dalında 1 dünya ikinciliği, ’Ayça’ dalında ise 1 dünya üçüncülüğü derecesi aldı. 2024 yılında Ankara’daki Türkiye Şampiyonasında ’Kachut/Okçuluk’ dalında 1 Türkiye birinciliği, ’Kachut/Sopa’ ile ’Kachut/Bıçak’ dallarında 1’er Türkiye ikinciliği ve ’Ayça’ dalında 1 Türkiye üçüncülüğü derecesine ulaştı. Son olarak 2024 yılında Gürcistan’ın Kutaisi kentindeki Dünya Şampiyonası’nda ’Ayça’ ve Kachut/SKS (Silahsız Kendini Savunma) dalında 1’er dünya birinciliği ve ’Caymaz’ dalında ise 1 dünya ikinciliği başarısına ulaştı. Toplamda 12 madalyası bulunan sporcunun sıradaki hedefi ise milli sporcu olup bu alanda daha fazla başarılar kazanmak.



"İstiklal Marşımızı okutmak çok gurur vericiydi"


İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulunan Nisa Nur Tur, dövüş sporuna hevesinin olduğunu ve ailesinin destekleriyle bu spora başladığını belirterek, "Antrenörüm de beni desteklemişti. Ben de bu sporu çok sevdim. 2023 yılında hem Türkiye hem de dünya şampiyonluğum var. Bu sene de Dünya Şampiyonası’na gittim. Gürcistan’da düzenlenen Alpagut Dünya Kupası’nda Türkiye adına madalyayı almak, İstiklal Marşımızı okutmak çok gurur vericiydi. Antrenmanlara çok sıkı çalışmıştık. Okul olduğu için akşam saatlerinde antrenmanlarımızı artırıyorduk. Ben ilerleyen süreçte antrenör olmak için öğrencilere de eğitim veriyorum. Çok sıkı çalışıyorduk" diye konuştu.



"Hedefim milli sporcu olup, bu spor üzerinden ilerlemek"


Türkiye’ye döndükten sonra hem okul müdürünün hem beden eğitimi öğretmeninin kendisine çok destek olduğunu söyleyen Tur, "Beni kürsüye çıkardılar. Çok güzel karşıladılar, bana desteğini esirgemediler. İlçe Milli Eğitim Müdürümüzü ve Kaymakamımızı da ziyaret ettik. Bundan sonraki hedefim milli sporcu olup bu spor üzerinden ilerlemek" şeklinde konuştu.



Alpagut’u anlattı


Alpagut’un eski Türklerin dövüş sanatlarını birleştirerek 5 ayrı sisteme ayırdıkları bir spor dalı olduğundan bahseden Nisa Nur Tur, "’Alp’ ismi yiğitlikten ’Gut’ da kutsal dövüşçü anlamına geliyor. Alpagut; Ayça, Caymaz, Batur, Kaçut ve Gurşag’ branşına ayrılıyor. Ayça taekwondo benziyor. Kafaya sadece yumruk atmak yok. Caymaz’da her şey serbest. Gurşag’ta judo gibi güreşiyorlar. Batur’da da yerde dövüş serbest" diye vurguladı.



Seyfi Emrah Güldemedi: "Nisa Nur çok hırslı"


Nisa’nın bu spor branşına gönül verdiğini ifade eden Beden Eğitimi Öğretmeni Seyfi Emrah Güldemedi, şunları kaydetti:


"Düzenli olarak çalışmalarına devam etti. 9. sınıfta bizim öğrencimiz olduğunda ve bize gelip bundan bahsettiğinde, elimizden gelen yardımları sağladık. Nisa gerçekten çok hırslı. Bu branşa gönül vermiş bir gencimiz olarak gerekeni Gürcistan’daki Dünya Kupası’nda birinciliğiyle gerçekleştirdi."


Mesleklerinin gereği olarak, belli bir yeteneğin üzerinde olan öğrencilerini her zaman profesyonel ve amatör spor dallarına yönlendirmesini yaptıklarını belirten Güldemedi, Nisa’nın da bu gençlerden birisi olduğunu söyledi.


Nisa’nın şampiyonluğundan dolayı çok gururlu olduğundan ve Nisa’nın okulunu, İzmir’i ve Türkiye’yi çok güzel bir şekilde temsil ettiğinden bahseden Okul Müdürü Gülşen Salgar, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Alpagut ilk kez duyduğum bir spor oldu. Ben de Nisa’dan öğrendim. Özellikle sosyoekonomik açıdan dezavantajlı kabul edilen okullarda spor ve sanat, öğrencilerimizin bireysel becerilerini keşfetmeye yönelik çalışmalarımız gerçekten çok önem arz ediyor. Çocuklar hayatta mutlu olabilmek için sadece akademik başarılarıyla değil, sanatıyla, sporuyla, kendisini keşfederek yolculuğa devam edecektir. Öğretmenlerimiz, öğrencilerdeki sportif becerileri keşfedip, yönlendirme noktasında çok özel işlere imza attı."



Gülşen Salgar: "Çocuklarımın başarısını vurgulamayı çok istiyorum"


Bu tür başarıları onurlandırmak, aynı zamanda başka öğrencilerde de teşvik oluşturmak gerektiğini düşündüklerini belirten Salgar, "Öğrencilerin sadece takım sporlarında değil bireysel sporlarda ne kadar kendilerini geliştirmekte olduğunu görüştük ve bazı kararlar aldık. Bayrak törenlerinde ben çocuklarımızın başarılarını vurgulamayı çok istiyorum. Pırıl pırıl çocuklarım var. Özellikle ergenlik döneminde şiddete meyil edilebilecek potansiyel enerji, spor yoluyla ne kadar da güzel işlere vesile oluyor. Bizim de örnek olduğumuzu düşünüyorum. Kaymakamımız Gökhan Görgülüarslan ve İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Metin Ender Karabulut da bizlere çok destek verdi" ifadelerini kullandı.


Milli sporcu ve Beden Eğitimi Öğretmeni Osman Akınay da okullarında Nisa gibi çok yetenekli öğrencilerin olduğunu söyledi.


Öte yandan Muay Thai Ege Bölge Şampiyonası’nda aynı okulda eğitim gören 9. sınıf öğrencileri Nisa Nur Tuncer 57 kiloda, Cemre Ovnamak ise 65 kiloda bölge birincisi oldu.



’Alpagut’ dünya şampiyonu Nisa Nur’un sıradaki hedefi milli sporcu olmak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kent söyleşilerinde söz kadın gazetecilerde Maltepe Belediyesi tarafından düzenlenen “Kent Söyleşileri”nin üçüncüsü, Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Elif Akkaya’nın moderatörlüğünde gerçekleştirilen söyleşiye ev hapsi cezası nedeniyle evinden çevrim içi olarak gazeteci-yazar Özlem Gürses ile yine gazeteci-yazarlar Çiğdem Toker ve Filiz Gazi katıldı. Söyleşiye bağlanan Özlem Gürses dakikalarca alkışlandı. İçinde bulunduğu durumdan bahseden ve haksız yere ev hapsinde olduğunu savunan Özlem Gürses, “Salonu dolduran değerli misafirlerimize kocaman kalpler gönderiyorum. Herkesi sevgiyle kucaklıyorum. Kelepçe ayağımıza takılıyor; aklımıza, fikrimize, düşüncemize, gazeteciliğimize insanlığımıza takılamıyor. O yüzden bugün değerli bir kadın başkanın ev sahipliğinde, yine kadın dayanışması içerisinde meslektaşlarımla olacağım için hepinize çok teşekkür ediyorum. Bu süreçte yanımda olan çiçek gönderen, çorba gönderen, beni ziyaret edip yalnız bırakmayan herkese minnettarım. Bir süredir yayınlarımı evden yapıyorum, evim bir stüdyoya dönüştü. Hakkımdaki iddianame halen yazılmış değil, bu ev hapsi ne kadar sürecek o da belli değil. Ancak mücadelemizi sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı. "Karşı mahallede ve karşı mahallenin medyasında konuşmanın" ve tüm vatandaşlara bir şekilde ulaşıp gerçekleri anlatmanın önemli olduğuna değinen Gürses, kutuplaşma ikliminden en çok iktidarın yararlandığını iddia etti. Filiz Gazi: “Türkiye’de iyiye giden bir şey var mı?" Filiz Gazi ise, Türkiye’de iyiye giden herhangi bir kurum veya şeyin olup olmadığını sordu. Gazi, “23 yılda kız çocuklarının hayatlarının nasıl söndürüldüğüne tanık olduk. Medya eliyle iktidar kendi meşruiyetini sağlıyor" dedi. Toker: "Hepsini sormamız, sorgulamamız gerekiyor" Son olarak sözü gazeteci-yazar Çiğdem Toker aldı. "Birçok medya kuruluşunun tekelleştirildiğini, yandaş gruplara satıldığını ve şehir hastanelerinde oluşacak kadro için birçok köklü hastanenin kapatıldığını" iddia eden Toker, “Beşli çete benim kitabımla söylenmeye başladı. İşte kamudan ihale alan bu kuruluşları, yapıları iyi incelemek, analiz etmek gerekiyor. Kamu-özel ortaklığı denilerek yapılan birçok yapı aslında devletin içinde olmadığı, tamamen zarara uğradığımız durumların yaşandığı bir düzene işaret ediyor. Şimşek programı ekonomiyi düzeltmek bir yana emekliler başta olmak üzere insanlarımızın hayatını zorlaştırıyor. Sağlık ve ulaştırma alanında inanılmaz rakamlar dönüyor. Bunların hepsini sormamız, sorgulamamız gerekiyor” diye konuştu. Başkan Köymen’den teşekkür konuşması Söyleşi sonrası sahneye çıkarak katılımcılara çiçek veren ev sahibi Belediye Başkanı Esin Köymen, “Ben öncelikle bu dört cesaretli kadına teşekkür ediyorum. Hepiniz adına çok teşekkür ediyorum. Kadınlar adına çok teşekkür ediyorum. Moralinizin yüksek olması inanılmaz bir cesaret veriyor aslında herkese. O anlamda sevgili Özlem’e de çok teşekkür ediyorum. Çünkü tam da morallerimizin bozulmaya çalışıldığı, hele şimdi sadece gazeteciler değil, yerel yönetimler üzerinde de bu kadar baskıların yoğunlaştığı bir ortamda bu kadar cesaretli kadınların yanında olmak bana da güç veriyor. Bütün bu baskıların karşısında yan yana durabilmenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. İşte gerçek dayanışma böyle bir şey. Bu kutuplaşma ortamında biz yerel yönetimlere adil olarak vatandaşlara yaklaşmak ve hizmetlerimiz buna göre sunmak görevi düşüyor. Bu şekilde daha iyi çalışabiliriz. Emeğinize, yüreğinize sağlık” dedi. Etkinlik sonrasında Filiz Gazi ve Çiğdem Toker, kitaplarını imzaladı.