EKONOMİ - 28 Aralık 2025 Pazar 10:33

Alaçatı’da yılbaşı rezervasyonları yüzde 40’a ulaştı

A
A
A
Alaçatı’da yılbaşı rezervasyonları yüzde 40’a ulaştı

Alaçatı Turizm Derneği Başkanı Kerem Ünsal, bölgedeki yılbaşı hazırlıkları ve rezervasyon taleplerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Ünsal, Alaçatı’da şu an itibarıyla konaklama tesislerinde rezervasyon oranlarının yüzde 40, restoranlarda ise yüzde 50 seviyelerinde seyrettiğini belirtti.


Alaçatı Turizm Derneği Başkanı Kerem Ünsal, yılbaşı dönemine ilişkin yaptığı değerlendirmede, bölgenin her yıl son dakika rezervasyonlarının etkili olduğu bir yapıya sahip olduğunu vurguladı. Mevcut ekonomik şartlar ve tüketici davranışlarındaki değişimlere dikkat çeken Ünsal, talebin önümüzdeki günlerde daha net şekilleneceğini ifade etti.



"Son haftayı görmek daha sağlıklı olacaktır"


Geçmiş yıllardaki deneyimlerin yılbaşı haftasında talebin artabildiğini gösterdiğini belirten Ünsal, "Ancak bu artışın hızını ve seviyesini temkinli bir şekilde değerlendirmek gerekiyor. Açık olan tesislerimizin önemli bir kısmının makul doluluk oranlarına ulaşmasını bekliyoruz ancak kesin rakamlar için son haftayı görmek daha sağlıklı olacaktır" dedi.



Restoranlarda doluluk yüzde 50


Restoran sektöründeki son durumu da paylaşan Ünsal, "Restoranlar cephesinde şu anda ortalama doluluk oranı yaklaşık yüzde 50 seviyelerinde seyrediyor. Yılbaşı programlarının netleşmesiyle birlikte bir miktar hareketlilik beklenmekle birlikte, restoranların da süreci ihtiyatlı bir planlamayla yönetmesi gerektiğini düşünüyoruz. Genel olarak Alaçatı’da yılbaşı dönemine yönelik ilgi mevcut; ancak sektör olarak beklentilerimizi kontrollü ve gerçekçi bir çerçevede tutmayı önemsiyoruz" ifadelerini kullandı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Asırlardır üretilen Kastamonu fanilasına kış günlerinde yoğun ilgi Kastamonu’da hava sıcaklığının sıfırın altına düştüğü kış günlerine, coğrafi işaretli fanilalar büyük ilgi görüyor. Yüzyıllardır kışın sıcak, yazın serin tutma özelliğiyle bilinen ve doğal pamuk ipliğinden örülen Kastamonu fanilası, kış mevsiminde vatandaşlardan büyük ilgi görüyor. 2020 yılında Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenerek coğrafi işaret alan Kastamonu fanilası, hem sağlıklı yapısı hem de tarihi değeriyle dikkat çekiyor. Kurtuluş Savaşı döneminde Kastamonulu kadınlar tarafından ev tezgahlarında dokunarak cephedeki askerlere gönderilen fanila, bugün de aynı özenle üretilmeye devam ediyor. Kentteki çok sayıda ustası tarafından makinelerde örülen fanila, özellikle kış mevsiminde vatandaşlardan yoğun ilgi görüyor. Yıllar sonra baba mesleğine dönüp fanila örmeye başladı Kastamonu’da muhasebecilikten emekli olduktan sonra baba mesleğine dönen fanila ustası Mustafa Özeren, il merkezindeki dükkanındaki makineyle pamuk fanila örüyor. Ortaokul yıllarında babasına yardımcı olarak mesleği öğrendiğini aktaran Özeren, "Emekli olunca tamamen bu işe yöneldim. Hem bir sanat icra ediyoruz hem de insanlara faydalı bir ürün sunuyoruz" dedi. Kastamonu fanilasının en önemli özelliğinin tamamen pamuktan üretilmesi olduğunu vurgulayan Özeren, pamuklu yapısı sayesinde teri emdiğini ve vücudu koruduğunu söyledi. Özeren, naylon içerikli ürünlerin aksine pamuk fanilanın bronşit ve öksürük gibi rahatsızlıklara yol açmadığını belirti. t Fanilaların desenlerinin örme aşamasında verildiğini anlatan Özeren, ürünlerin atlet ya da kollu fanila olarak dikiciye gönderildiğini belirtti. Fanilaların makineyle değil, tamamen elle dikildiğini vurgulayan Özeren, bu durumun ürünün kalitesini ve dayanıklılığını artırdığını söyledi. "Ter emdiği için hastalanmıyorsunuz" Kastamonu fanilasının geçmişte askerler için üretildiğini belirten Özeren, "Fanilanın hammaddesi pamuktur. Pamukların ipliğini eskiden kendimiz yapardık. Şimdi hazır, bobin olarak geliyor. Şimdi daha kolay. Pamuk olduğu için sağlıklı oluyor. En önemli özelliği ter emiyor, hastalanmıyorsunuz. Zayıf insanlara ince, kilolu insanlara geniş olacak şekilde yapıyorum. İğnelere göre bunu ayarlıyorum" diye konuştu. Fanilaların yaz mevsiminde de giyilebileceğini ifade eden Özeren, "Sadece kışın değil yazın da giyilir. Terlediğinizde rüzgara çıktığınız zaman rahatsızlanmazsınız. Atletler ter emmediği için ıslanıyor, rüzgara çıktığınız zaman hastalanıyorsunuz. En az 4 sene kullanabilirsiniz. Bunlar yıkandığı zaman rengi beyazlaşır" şeklinde konuştu.