MAGAZİN - 11 Ekim 2023 Çarşamba 11:51

14. Gelinlik Tasarım Yarışması’nda finalistler belli oldu

A
A
A
14. Gelinlik Tasarım Yarışması’nda finalistler belli oldu

IF Wedding Fashion İzmir-Gelinlik, Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı çerçevesinde gerçekleşen 14. Gelinlik Tasarım Yarışması’nda finale kalan 15 isim belli oldu. Sektöre yeni tasarımcılar kazandırmayı amaçlayan yarışma bu yıl, “Akış” temasıyla yapılırken 243 tasarım arasından yapılan değerlendirmede seçilen ilk 15 tasarım finalde yer almaya hak kazandı.


İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, İZFAŞ tarafından Ege Giyim Sanayicileri Derneği (EGSD) partnerliğinde düzenlenen moda trendlerinin belirlendiği, sektöründe Avrupa’nın en büyük fuarı IF Wedding Fashion İzmir, moda dünyasına yeni tasarımcılar kazandırma yolunda gençlerin hayallerine de ışık tutuyor. IF Wedding Fashion İzmir - Gelinlik, Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı; 21-24 Kasım 2023 tarihlerinde 17. kez kapılarını açmaya hazırlanıyor. Fuarizmir’de gerçekleştirilecek IF Wedding Fashion İzmir, bu yıl 14. kez düzenlenen Gelinlik Tasarım Yarışması’yla sektöre yeni tasarımcılar kazandırmayı da hedefliyor. Sektörü yeni tasarımlarla güçlendirmeyi, uluslararası pazarlarda moda ve trend oluşturabilecek özgün tasarımları ortaya çıkarmayı hedefleyen yarışma, bu yıl da genç tasarımcıları sektör profesyonelleriyle bir araya getirecek.



243 tasarım başvurusu yapıldı


Bu yıl “Akış” temasıyla düzenlenen yarışmaya, yurtdışından ve 15 ilden, 24 üniversite ve 3 eğitim kurumundan 10’u yabancı 84 tasarımcı 243 tasarım ile başvurdu. Jüri tarafından yapılan değerlendirmede, finale kalan 15 tasarım belirlendi. Finale kalan isimler; Aslıhan Yıldırım, Asya Özden, Batuhan Doğan, Berna Dinç, Elif Hünker, Işın Su İlke Ayhan, Leyla Bozlakoğlu, Mehmet Melih Sevinç, Mobina Agahi, Murat Suzan, Nilgün Demirhan, Pelin Öz, Sarina Miri, Sercan İzci ve Serkan Çınar oldu. Tasarımcılar, kısa süre içinde İzmir Moda Tasarımcılar Derneği üyesi moda tasarımcıların atölyelerinde sektör profesyonellerinin mentörlüğünde dikim sürecine başlayacak. Genç tasarımcılar, fuarizmir’de düzenlenen toplantıda İzmir Moda Tasarımcılar Derneği üyesi mentörlerle bir araya gelerek süreç hakkında bilgi aldı. 15 tasarımcı, 21 Kasım 2023 günü gerçekleşecek açılış töreni defilesinde tasarımlarını profesyonellere sunma şansı yakalarken yarışma ödülleri de sahiplerini bulacak. Ayrıca, 15 finalistin tasarımları, fuar boyunca sergilenerek görücüye çıkacak.


Genç tasarımcılara mentörlük yapacak İzmir Moda Tasarımcılar Derneği üyeleri ise Burak Çiçek ve Ebru Kalkan, Çağrı Şengül ve Serdar Yüzer, Dilek Yaldız, Ezgi Mahir, Melek Özyenilmez, Meltem Aybar, Murat Acar, Nadir Demir, Nergis Şahan, Nükhet Gelen, Taner Tabaklı, Volkan Kerimoğlu, Zeynep Olgun ile Zühre Balaban ve Yiğit Eryendi’den oluşuyor.



Jüride önemli isimler yer alıyor


Tasarımcı Övge Yıldızhan Subaşı’nın başkanlığını yaptığı ön eleme jürisinde; İstanbul Teknik Üniversitesi Tekstil Teknolojileri ve Tasarımı Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Belgin Görgün, Marmara Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Biret Tavman, İzmir Ekonomi Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ender Bulgun, Tasarımcı Erol Albayrak, İzmir Moda Tasarımcılar Derneği Başkanı Esin Özyiğit, Marmara Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü Araştırma Görevlisi İrem Sabanuç, Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil ve Moda Tasarım Bölüm Başkanı Prof. Kemal Can, Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil ve Moda Tasarım Bölümü Araştırma Görevlisi Sejda İnal, İzmir Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Şule Aydın, Moda Yazarı - Vitrin Tasarımcısı Ümit Temurçin ve Ege Üniversitesi Moda ve Tasarım Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Ziynet Öndoğan yer aldı.



Dereceye girenlerin alacağı ödüller belli oldu


Yarışmada derece alanlar, sektöre sağlam adımlarla giriş yapmanın yanı sıra özel ödüller de kazanacak. Birinci olacak tasarımcı, 40 bin TL para ödülünün yanı sıra IF Wedding Fashion İzmir 2024’de Performans Defilesi hakkı kazanacak. İkinci tasarımcıya EGSD tarafından 30 bin TL verilirken üçüncü tasarımcı ise 20 bin TL ödülün sahibi olacak.



14. Gelinlik Tasarım Yarışması’nda finalistler belli oldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Erzurum’da ortalama yaşam süresi 77,7 yıl TÜİK hayat tabloları yoluyla elde edilen doğuşta beklenen yaşam sürelerini il bazlı olarak yayınladı. Erzurum’da kadınların yaşam süreleri erkeklerden daha fazla çıktı. Yeni doğmuş bir bireyin mevcut ölümlülük risklerine maruz kalması durumunda yaşaması beklenen ortalama yıl sayısı olarak tanımlanan "doğuşta beklenen yaşam süresi" Türkiye’de 2020-2022 döneminde 77,5 yıl iken 2021-2023 döneminde 77,3 yıl oldu. Doğuşta beklenen yaşam süresinin en yüksek olduğu il 80,8 yıl ile Tunceli oldu. Tunceli’yi, 79,7 yıl ile Şırnak ve Mardin takip etti. Erzurum ortalamanın üstünde Beklenen yaşam süresinin en düşük olduğu il ise 76,1 yıl ile Kilis oldu. Kilis’i, 76,2 yıl ile Gaziantep ve 76,8 yıl ile Adana izledi. Doğuşta beklenen yaşam süresi noktasında Erzurum için ortalama yıl 77,7 iken, erkekler için bu rakam 75,3 ve kadınlar için ise 80,1 yıl olarak belirlendi. Erzurum doğuşta beklenen yaşam süresi ortalamasında Türkiye’de 50’inci sırada yer aldı. Doğuşta beklenen yaşam süresinde Erzurum 77.7 yıl ile Türkiye ortalamasının üstünde yer aldı. Eğitim düzeyi yaşam standartını etkiliyor Türkiye’de eğitim düzeyine göre beklenen yaşam süresi incelendiğinde; eğitim düzeyi yükseldikçe beklenen yaşam süresinin de uzadığı görüldü. Her yaştaki beklenen yaşam süresi, düşük eğitime sahip kişiler arasında daha az olurken, artan eğitim düzeyi ile birlikte beklenen yaşam süresinin de arttığı tespit edildi. Cinsiyet ayrımında, eğitim düzeyine göre beklenen yaşam süresine bakıldığında, hem erkek hem de kadınlarda eğitim düzeyi yükseldikçe beklenen yaşam süresinin de arttığı tespit edildi. Ortaöğretim altı eğitim seviyesi ile yükseköğretim eğitim seviyesine sahip 30 yaşındaki kişilerin beklenen yaşam süreleri arasındaki farkın 5 yıl civarında olduğu görüldü.
Adana Küresel ısınma cevizi de vurdu Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Mehmet Sütyemez, aşırı sıcaklar ile birlikte kalite kaybı ve dökülmeler yaşandığını kaydetti. Bir dizi program çerçevesinde Adana’ya gelen KSÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Mehmet Sütyemez, küresel ısınmanın cevizi de olumsuz etkilediğini belirterek, yaklaşık 30 yıldır ceviz üzerine araştırmalar yaptığını ve 26 çeşit cevizin patentini aldıklarını aktardı. Sütyemez, yaşanan aşırı sıcaklar nedeniyle ceviz üreticisinin geleceği için tedbir alması gerektiğini ifade etti. "Dökülme ve kalite kaybı gözlemlendi" Sütyemez, 2024 yılı itibarıyla ülkenin çok sıcak olduğunu belirterek, "Mayıs ayından başlayan sıcaklıklar neredeyse hala devam ediyor. Bu sıcaklık dönemi içerisinde bütün canlılarda olduğu gibi tüm bitkiler ve cevizlerde etkilendi. Özellikle su sıkıntısının kuraklık probleminin olduğu yerlerde cevizlerde dökümler gördük. Olmayan yerlerde ise bu aşırı sıcaklıklardan dolayı güneş yanıklarından kaynaklı kalite kayıpları meydana geldi. Tabii kalite kaybının meydana gelmesi ekonomik anlamda düşüşlere sebep olacaktır" dedi. "Ceviz kabuğunda incelme tespit ettik" Aşırı sıcaklar nedeniyle ceviz kabuğunda incelme ve açılmaların olduğuna dikkat çeken Sütyemez, şöyle devam etti: "Yazın yaşanan bu aşırı sıcaklık bitkilerin normal sağlıklı gelişmesine engel olduğu gibi meyvelerin hem kalite hem de meyve işlerinin kalite bakımlarını düşüşlerine sebep olduğu çok önemli bir tespitim var. Meyve kabuklarının, özellikle o sert kabuğunun inceldiğini, cevizin birleşim noktalarının zayıfladığını gösteriyor. Bu kolay kırılırı akla getirse de öyle değil. Ceviz hasat edildikten sonra, en kısa sürede soyulmak zorundadır. Yani üzerindeki yeşil kabuğun alınarak kuruma yapılması gerekir. Ülkemizde son yıllarda ceviz bahçelerinin artmasıyla beraber üreticilerimiz cevizleri topladıktan sonra yeşil kabuğunu makineyle soyuyorlar. O güçlü devir ve bu kabuğun zayıflamasından dolayı kabuklarda açılma meydana geliyor. İçine su alıyor. İçine su almasıyla beraber ve güneşte de kurutulma esnasında iç kalitesinin kaybını görüyoruz. Üreticilerin iki noktaya dikkat etmesi lazım. Makineleri düşük devirde çalıştırmaları ve makinelerin hazinesini normalin üzerinde meyve koymadan soymaları gerekir. Eğer imkanları varsa dışarıda gölgede kurutmaları gerekir. Direkt güneşle temasla da o kabın birleşim yönünden açıldığını ve kalite kaybını görmek mümkün. Zaten güneşle gelen bir kararma var. Bir de bu hasat sonrası dikkat etmezlerse kalite kaybı daha da düşecektir." "Küresel ısınma kapımızı çalmadı, içeriye girdi" Ceviz üretimi noktasında küresel ısınmanın dikkate alınması gerektiğini kaydeden Sütyemez, "Küresel ısınma kapımızı çalmadı içeriye girdi galiba. Küresel ısınmayla beraber kuraklık ve su noksanlıkları başlayacak. Belki mevcut bahçelerde güneş yanıklığına karşı bazı tedbirler alınabilir. Bunlardan bir tanesi mutlaka sulama düzenini kuracaklar ve dikkatli bir şekilde sulama programı, besleme yapacaklar. Belki bu sorunun esas geleceği ilgilendiren kısmı ceviz bahçesi kuracak insanlarımız, bir kere daha düşünmek zorundalar. Bu küresel ısınmayla beraber ceviz yetiştiriciliği yapılacak bölgelerden özellikle yaz sıcaklıklarındaki hareketlere dikkat etmeleri gerekir. Yaz sıcaklıkları ceviz yetiştiriciliğini bu gidişle çok sınırlayacak bir faktör olarak önümüzde duruyor" diye konuştu.