GÜNDEM - 26 Kasım 2024 Salı 10:14

13 kadın, 13 girişimcilik hikayesi

A
A
A
13 kadın, 13 girişimcilik hikayesi

İzmir’in Ödemiş ilçesinde sanatla uğraşmayı seven 13 kadın arkadaş, çinicilik kursuna gidip mesleğin inceliklerini öğrendi, birlikte bir iş yeri açıp kendi girişimcilik hikayelerini yazdı. İş yerinde bir araya gelen kadınlar, hem üretiyor hem de aile ekonomisine katkıda bulunuyor.


Ödemiş ilçesinde yaşayan ve sanatla iç içe olan13 kadın arkadaş, evde oturmak istemedi, çinicilik kursuna yazılmaya karar verdi. Burada eğitim alan kadınlar, kursa sonuna kadar giderek, çini sanatının inceliklerini öğrendi. Bir müddet sonrada 13 kadının; arkadaşlığı, dostluğu, aldığı çini eğitimiyle girişimcilik hikayesine dönüştü. Bir yandan çini üretmeye devam eden kadınlar, bu ürünlerin satılarak aile bütçesine katkıda bulunabileceğini düşündü. 13 arkadaş kadın, tarihi Birgi Mahallesi’nde kendilerine bir iş yeri açtı.


Kadınlar, aralarında para toplayarak iş yerini kendi zevkine göre düzenledi, kendi yaptıkları el emeği göz nuru ürünleri iş yerinde satışa sundu. Sergilenen ürünler herkesin beğenisini kazanırken, kadınlar bu iş yerinde bir araya geliyor, hem üretiyor hem de aile ekonomisine katkıda bulunuyor.


"Bu kadar büyük bir şey olabileceğini tahmin etmiyorduk"


Aysen Uşarer, 13 arkadaş olarak hiç kopmadıklarını söyledi. Uşarer, “Biz uzun yıllardır tanışıyoruz; yani bu 13 arkadaşın uzun bir geçmişi var. Sonra biz çini kursunda bir araya gelerek; birlikte çok zevkli zamanlar geçirdik, keyifli üretimler yaptık. Kapanınca biz birbirimizden ayrılmak istemedik ve birlikte bu yola devam ettik. Hayallerimiz çok büyüktü. Daha sonra ortak zevklerimizi bir araya getirerek içini dekore ettik. Bisküvi halinde alıyoruz; yani bisküvi dediğimiz ürün ham halde geliyor. Daha sonrada üzerine desenlerimizi aktarıyoruz çini boyalarıyla, özel kendi renklendirmelerimizi yapıyoruz. Ardından da fırınlamayla çiniye dönüşüyor. Bazı arkadaşlarımız, modern çiniden hoşlanıyor ve o çiniyi yaparken hem zevk alıyor hem de kendinden bir sürü şey katıyor. Bunlar daha sonra çiniye yansıdığında, fırından çıktığında, bizim sevincimiz, mutluluğumuz gözlerimize yansıyor” dedi.


"13 kadın bir araya geldik, heyecanla ve mutlulukla bu işi yapıyoruz"


Nesrin Katırcı da, şu ifadelere yer verdi:


“Birgi, 32 turistik köyden biri. Buraya özelikle hafta sonları yoğun ziyaret var. Dolayısıyla burada açmayı bu yüzden tercih ettik. Ben ev hanımıydım ve hiçbir çalışma hayatım olmadı, hiçbir deneyimim olmadı; sadece çini kursuna gittim. Arkadaşlarımızla birlikte çok güzel işler başardık. Sonrada dedik ki; ‘niye bunları üretmeyelim, niçin biz de adımızı duyurmayalım.’ Bütün kadınların evde oturmak yerine böyle şeylerle, bu tür mesleklerle uğraşmasını tavsiye ediyorum. 13 kadın bir araya geldik, heyecanla ve mutlulukla bu işi yapıyoruz. İleride de adımızı dünyaya duyurmak, marka olmak


istiyoruz.”


(HG-

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay 50 kiloluk Akya balığını 2 kişi, 2 saatlik mücadeleyle yakalamayı başardı Hatay’ın İskenderun Körfezi’nde oltayla balık avlayan Ramazan Giravi, 1 metre uzunluğunda olan 50 kilogram ağırlığındaki Akya cinsi balığı arkadaşıyla birlikte 2 saat süren mücadeleyle yakalamayı başardı. Arsuz ilçesinden balık avlamak için İskenderun Körfezi’ne açılan balıkçı Ramazan Giravi’nin oltası bir balığa takıldı. Giravi, uzun uğraşlar sonrası arkadaşıyla birlikte yaklaşık 2 saat süren mücadeleyle Akya cinsi 50 kilogram ağırlığa ve 1 metre uzunluğa sahip balığı bota çekmeyi başardı. Yakaladığı balık karşısında şaşkınlık yaşayan Suğurtin’in tuttuğu 50 kilogramlık balık sosyal medyada da ilgi odağı oldu. "Böyle bir büyük balık yakalamak yani hissettiklerimi hissetmeniz için yaşamanız lazım " Balığı yakalama anını ve yaşadığı şaşkınlığı anlatan 59 yaşındaki Ramazan Giravi, "Botla yemimizi 300-400 metre açılarak bıraktık. Yemi bıraktıktan sonra geri geldik. İki saat bekleme sonrasında ilk balık kaçtı, ikincisini bekledik bir saat arayla ikincisi vurdu Mustafa abimle ben iki saat mücadele verdikten sonra onu karadan alamayınca ikimiz bota bindik, takriben üç yüz dört yüz metre açığa sürükledikten sonra zorla almayı başardık. Böyle bir büyük balık yakalamak beni mutlu etti, hissettiklerimi hissetmeniz için yaşamanız lazım. Çok güzel bir duygu. İskenderun Körfezi’nde yakaladık balığın cinsi Akya. Bu büyüklükte ilk defa balık tuttum, 50 kilogram" ifadelerini kullandı.
Manisa Kaybolan engelli kardeşini her yerde arıyor Manisa’nın Alaşehir ilçesinde 1 Ocak tarihinde evinden ayrıldıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan yüzde 80 engelli kardeşinin hayatından endişe ağabey, elinde fotoğraf, sokak sokak kardeşini arıyor. Yüzde 80 zihinsel engelli raporu bulunan Hasan Vural, Esentepe Mahallesi Koşturoğlu Sokaktaki vasisi olan abisi Mustafa Vural (67) ile yaşadıkları evden 1 Ocak Çarşamba günü saat 15.30 sıralarında ’Çarşıya gidiyorum’ diyerek evden ayrıldı ve bir daha geriye dönmedi. Hasan Vural aynı gün gece saat 03.00 sıralarında Salihli ilçesi Tren Garı güvenlik kameralarında görüldükten sonra bir daha kendisinden haber alınamadı. Abi Mustafa Vural her gün kardeşinin fotoğraflarını eline alarak, İzmir, Manisa, Salihli, Alaşehir gibi yerlerde gezerek, pazar yerlerini dolaşarak, kardeşini arıyor. "Ara ara kayboluyordu" Kardeşinin ara ara kaybolduğunu belirten Abi Mustafa Vural, "Ara ara kaybolurdu. 1 Ocak günü saat 15.30’da evden çıktı gitti. 17.10’da trene kaçak olarak birmiş gitmiş. Sonra Salihli tren garında güvenlik kameralarında görülüyor. Ondan sonra ne olduysa oldu. Engelli ve yüzde 80 raporu var. Ara ara kayboluyor. 4-5 sene önce Manisa Tren Garından getirdik. İki sene önce kayboldu. Sart’ta bulundu, getirdik. Hiç bu kadar uzun süreli kaybolmamıştı, bu kez hiç haber alamadık" dedi. "Umutlarımız tükendi" Abi Mustafa Vural eline aldığı kardeşinin fotoğraflarıyla Alaşehir’de pazar yerini gezerek, pazarcılara, vatandaşlara fotoğrafları gösterip, kardeşini aradı. Mustafa Vural kardeşinin yatağını gösterip, "Yatağı boş kaldı, ikimiz beraber aynı odada yatıyorduk, odada tek başıma kaldım. Kayıpların bulunmasında yardımcı olan televizyon kanallarını aradık, ancak ilgi göstermediler. Elime kardeşimin fotoğraflarını aldım, İzmir, Manisa, Salihli, Alaşehir her tarafı dolaşarak herkese gösteriyorum. Pazar yerlerini gezip esnaflara ve vatandaşlara teker teker göstererek soruyorum. İnşallah sağ olarak buluruz. Umutlarımız kesildi ama Allah’tan ümit kesilmez. İnşallah sağ olarak buluruz. Görenlerin veya bilenlerin polise haber vermesini istiyoruz" dedi. "İhtiyaçlarını karşılayamaz, umutlarımız kesildi" Engelli olması nedeniyle kendi ihtiyaçlarını karşılayamadığını, umutlarının kesildiğini belirten abla Abla Emine Okyay (66), "Polise kayıp başvurusunda bulunduk. Her tarafa kayıp fotoğrafı yapıştırdık, ilk günlerde telefonla arayanlar oluyordu, şimdi arayan da yok, gördüm diyen de yok. Kardeşim engelli, hiçbir ihtiyacını karşılayamaz. İhtiyaçlarını ben karşılıyordum. Hiç kimseye zarar vermez. İnsanlardan sigara veya para ister. Verirlerse alır, vermezlerse almazdı. Aldığı parayla sigara veya yiyecek alırdı. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamaz, kıyafetlerinin değişmesi lazım. Bu güne kadar kıyafetleri değişmeden duramaz. Tüm ümitlerimiz kesildi. Ölü veya diri olarak bulunmasını istiyoruz" şeklinde konuştu. Engelli Hasan Vural’ın abisi ve ablası kardeşlerinin herhangi bir kapalı alanda kalamayacağı, bu yüzden dışarılarda, parklarda kalabileceği, kıyafetlerinin değişmediği için de gece soğuklara dayanamayacağı için umutlarının da artık tükendiğini belirtti.
Manisa Hurda parçalar elektrikli araca dönüştü Manisa’nın Selendi ilçesi Anadolu Lisesinde eğitim gören bir grup öğrenci hurda malzemelerden yola çıkarak kendi imkanları ile elektrikli otomobil yaptı. Selendi Anadolu Lisesi Öğrencileri Danışman Öğretmen Mehmet Nadir Kavruk liderliğinde 3 ay gibi bir kısa sürede ’Altı gözlenebilen solar destekli gizli kasalı elektrikli araç’ projesi kapsamında elektrikli araç üretti. Çevreye duyarlı, çevre dostu, teknolojilerle donatılarak altında bulunan çevre dostu kayıt teknolojileri sayesinde aracın altında bir hayvan olup olmadığını tespit ederek canlı hayvanları korumak için kamera, yük atabilmek için arkaya açıp kapanabilen bölüm, Life p 04 batarya, HD görünümlü kameralar ile donatıldı. 35 kilometre hız yapabilen, şarjı ile 9 kilometre gidebilen elektrikli araç, Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda Türkiye’nin teknoloji ve yenilikçi liderlik hedeflerine katkı sağlamak, öğrencilerin kariyer yolculuklarına önemli bir basamak oluşturmak gayesiyle yapıldı. Araçla test sürüşü yapan Kaymakam Tarık Safa Kahveci, "Gerçekten mükemmel olmuş. Sizleri tebrik ediyorum. Ekip ruhu ile çalışarak böyle güzel bir eser ortaya çıkmış" dedi. Proje Öğretmeni Mehmet Nadir Kavruk, "Bir ekip çalışmasıyla elektrikli aracımızı ürettik. Proje ekibimize teşekkür ediyorum" diye konuştu. Okul Müdürü Gökhan Gümüş ise, "Bize destek olunduğunda bundan daha da iyisini yapabiliriz. Yeter ki bizlere destek olunsun bizler daha iyisini yapabiliriz seri üretime geçebiliriz. Okulumuz proje dahilinde öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz olmak üzere katkı sağlayan İlçe Kaymakamı Tarık Safa Kahveci’ye, İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Ataşman’a, oda başkanlarına, Avcılar ve Atıcılar Derneği Başkanı olan Sanayi Esnafı Mehmet Işık’a, Sinan Atasoy’a, Emreh Ercan’a, Onur Terzi’ye, Hikmet Ateş’e, Ferhat Kılıç ve teknisyen Kemal Erim’e, Okul Aile Birliği Başkanmız Fatih Aktaş’a teşekkür ederim" şeklinde konuştu. Selendi Kaymakamı Tarık Safa Kahveci de araç ile şehir turu atarak aracın tanıtımına destek oldu.