MAGAZİN - 15 Nisan 2025 Salı 11:25

Usta oyuncu Nur Sürer ve "Mukadderat" filmi ekibi Küçükçekmece’de

A
A
A
Usta oyuncu Nur Sürer ve "Mukadderat" filmi ekibi Küçükçekmece’de

Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde en iyi film ödülünü kazanan "Mukadderat" filminin başrolüne hayat veren usta oyuncu Nur Sürer ve filmin yönetmeni ve senaristi, Küçükçekmece Belediyesi Film Ofisi’nin düzenlediği söyleşiye konuk oldu.


Cennet Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen, ünlü oyuncu Nur Sürer, filmin yönetmeni Nadim Güç ve Senaristi Erdi Işık’ın konuşmacı olduğu söyleşiye, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi’de katıldı. Söyleşi öncesi "Mukadderat" filminin özel gösterimi sanatseverlerle buluştu. Eşini kaybettikten sonra yalnız kalma korkusu yaşayan Sultan’ın hikâyesini anlatan film, ilgiyle izlendi.



Nur Sürer: Yumuşak veya komik bir kadını oynamak isterdim


Film gösteriminin ardından düzenlenen söyleşide Nur Sürer böyle güzel bir hikayenin içinde Sultan’ın yolculuğuna çıkmaktan mutlu olduğunu ifade etti. Kariyeri boyunca güçlü kadın karakterlere hayat veren Nur Sürer, "Hayat verdiğim karakterler hepsi birbirinden farklı karakterlerdi ama evet güçlü karakterlerdi. İnsanlarda da böyle bir izlenim kalıyor. Beni yeni gören biri nasıl cümle kuralım, nasıl başlayalım diye düşünüyor. Ama ben öyle biri değilim. Aslında ben çok yumuşak, çocuklarına sevgiyle sarılan bir kadını oynamak istiyorum ya da komik bir kadını Ama bizim seçimimizle olmuyor, iş geliyor ve sevdiğim bir yapım şirketiyse ekmek parası diyorum" diye konuştu.



"En iyi yapabildiğim iş oyunculuk, iyi ki oyuncuyum"


"En iyi yapabildiğim iş oyunculuk" diyerek sözlerine devam eden usta oyuncu, "Ben anarşist bir tipim. İyi ki bu mesleği seçmişim diyorum. Otorite sevmiyorum tepemde. Sinema bu anlamda çok bağımsız bir iş kolu. İnsana sınırsız bir özgürlük sağlıyor. Önüme gelen sevdiğim tüm karakterleri oynuyorum. Ve hiç de işsiz kalmak istemiyorum" dedi.



"Keşke ‘Yol’ filminde oynasaydım, diyorum"


Nur Sürer, bir hayranının "keşke oynasaydım ya da oynamasaydım dediğiniz bir film var mı?" sorusuna, "Ben çok seçici bir oyuncu oldum sinemada. Yönetmen odaklı bir oyuncuydum. Yönetmen hep çok önemliydi. Hikâyenin daha sonra farkına vardım. Yönetmen kötü bir hikâyeden iyi bir film çıkarabilir düşüncesindeydim. Ama tabi senaryoda çok önemli. İkisi birbirini besler. Keşke oynasaydım dediğim bir film var. ‘Yol’ filmi Yılmaz Güney hapisteydi o dönem. Ziyarete gitmiştik kendisini. Ama onu o gün başka bir cezaevine alıyorlardı. Benim ilk filmimi seyretmişti filmin yönetmeni Erden Kıral. Filmde mutlaka bu kadın olsun, demiş. Erden Kıral’ı daha sonra yönetmenlikten aldılar. Biz de filmde oynayacak oyuncular olarak bunu protesto etmiştik. Şimdi bazen düşünüyorum, bir oyuncu portföyünde ‘Yol’ gibi bir film ister miydi? Tabii ki isterdi. Ama ben hala o protestonun arkasında duruyorum. Şerif Gören çekti sonrasında. Bir daha geldiler bana. Yine hayır dedim" cevabını verdi.



Senarist Erdi Işık: Cide filmi yaptık diye düşünüyorum


Filmin memleketi Cide’de çekildiğini belirten senarist Erdi Işık, "Cide, aynı zamanda Rıfat Ilgaz’ın memleketi. Hababam Sınıfı’nın doğduğu yer diyebiliriz. Filmde esintileri var. Filmdeki bütün karakterler ailemi temsil ediyor. Cide, Türk televizyon ve sinemasında çok bilinen bir yer değil. Tüm Cideliler filme öyle bir ev sahipliği yaptı ki tüm ekibi güzel bir şekilde kucakladılar. Bir Cide filmi yaptık diye düşünüyorum" dedi.



Yönetmen Nadim Güç’ten Cide halkına teşekkür


Mukadderat filminin yönetmeni Nadim Güç ise, "Cide’de film çekmek daha önce hiç prodüksiyon yapılmamış bir kasaba olduğu için bizi biraz zorlasa da halkı sanki senelerdir bu anı bekliyormuş gibiydi. Yardımcı oyuncuları hep oralardan bulduk. Herkes üstüne düşen vazifeyi sonuna kadar yaptı. Mükemmel bir şekilde, her gün o işi yapıyorlarmış gibilerdi. Filmi sahiplendiler. Cide müthiş doğası olan bir yer. Normalde daha fazla problem yaşardık, ama olabilecek en az problemi yaşadık diyebilirim. Cide halkına teşekkür ediyoruz" diye konuştu.


Söyleşi sonunda Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, Nur Sürer ve film ekibini Küçükçekmece’de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, konuklara çiçek takdiminde bulundu.



Usta oyuncu Nur Sürer ve "Mukadderat" filmi ekibi Küçükçekmece’de

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Geciken inşaatın zararı müteahhitten Avukat Zeynep Sevim, mevzuatlarda eser sözleşmesi olarak geçen inşaat konulu sözleşmelerin yazılı olarak yapılmasının sözleşmeyi ispat noktasında taraflara kolaylık sağlayacağını belirterek, "Yüklenici ile akdedilen sözleşmede, teslimin gecikmesi durumunda cezai şart ödenmesi veya uğranılan kira kaybının da dahil olduğu gecikme tazminatı kararlaştırılması da mümkündür" dedi. Eser sözleşmelerinde yazılı sözleşmelerin önemli olduğunu söyleyen Avukat Zeynep Sevim; "Günlük hayatta en çok karşılaştığımız sözleşme tiplerinden biri inşaat konulu sözleşmeleridir. Bu sözleşmeler Türk Hukuk Mevzuatlarınca eser sözleşmesi adı altında toplanmıştır. Eser sözleşmesi karşılıklı fiilleri içeren bir iş görme sözleşmesidir. Yüklenicinin fiili, eseri meydana getirmek ve iş sahibine teslim etmek, iş sahibinin karşı fiili ise teslim edilen eserin bedelini ödemektir. Bu tip sözleşmeler bakımından herhangi bir şekil şartı olmayıp, sözlü veya yazılı yahut resmî biçimde yapılabilir. Yalnız, sözlü olarak yapılan sözleşmelerin, ileride bir uyuşmazlık çıkması ve taraflardan birinin bu sözlü sözleşmeyi veya bazı hükümlerini inkâr etmesi hâlinde, diğer taraf bu sözleşmeyi ispat zorluğu ile karşı karşıya kalabilir. Bu nedenle hiçbir şekle bağlı olmayan eser sözleşmelerinin yazılı yapılması, kanıtlama kolaylığı sağlar. İnşaat firmasının teslim tarihinde taşınmaz teslimini gerçekleştirmemesi halinde teslim borcunun muaccel hale gelmesiyle birlikte alacaklının, taşınmazın kendisine teslim edilmesini isteme hakkı mevcuttur. Yalnız burada dikkat edilmesi gereken husus; borçlunun temerrüde düşmesi için kural olarak alacaklının borçluya ihtarda bulunmasının arandığıdır. Bu ihtarda kural olarak şekil şartı aranmasa da noter aracılığı ile veya diğer yollarla yazılı ihtarda bulunulması, ispat kolaylığı sağlamaktadır" dedi. Sevim, teslimin gecikmesi durumunda uğranılan kira kaybının da tazmin edilebileceğini de sözlerine ekleyerek, "Taşınmazın vaat edilen tarihten geç bir tarihte teslim edilmesi durumunda, yüklenici olan inşaat firmasının temerrüde düşmesiyle taşınmaz satın alan veya inşa ettiren kişilerin geç teslim dolayısıyla uğradıkları zararların başında kira kaybı gelmektedir. Taşınmazın teslim edileceğinin vaat edildiği tarihten taşınmaz tesliminin gerçekleştiği tarihe kadar geçen süre içinde mağduriyete uğrayan kişi, uğramış olduğu kira kaybını yükleniciden talep edebilmektedir. Özellikle 2024 tarihli Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin kararında "Müteahhit firma tarafından inşaatın vaktinde bitirilmemesi ve taşınmazın geç teslim edilmesi durumunda, arsa sahipleri tarafından gecikilen sürede mahrum kaldıkları kira bedeli oranında tazminatın kendilerine ödenmesi mahkemeden talep edilebilir. Bu durumda müteahhit firma gecikme sebebiyle doğan zarardan sorumludur denilmiştir. Müteahhit firmanın vaat ettiği tarihte inşaatı teslim etmemesi ve bu süreçte arsa sahiplerinin teslimi geciken taşınmazları için mahrum kaldıkları kira bedeli oranında tazminat ödenmesi gerektiği hususu Yargıtay kararlarınca sabittir. Yüklenici ile akdedilen sözleşmede, teslimin gecikmesi durumunda cezai şart ödenmesi veya uğranılan kira kaybının da dahil olduğu gecikme tazminatı kararlaştırılması da mümkündür" ifadelerini kullandı.
Bilecik Bilecik’e su sıkıntısı yaşatan hatlarda tadilat çalışması önerisi ’reddedildi’ Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, "Vatandaşlarımızı bugüne kadar birçok kez zor durumda bırakan Karasu hattında yaşanan arıza ve onarımların ardından, bu hatta yapılacak yatırımlar, tadilat çalışmaları ve ekipman yenilemeleri için talep edilen ek bütçe AKP ve MHP’li üyelerin oylarıyla reddedildi" dedi. Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı, Karasu İçme ve Kullanma Suyu İşletme Birliği ve Bilecik Belediyeler Birliği Olağan Meclis Toplantılarına katıldı. Toplantı sonrası bir açıklama yapan Başkan Subaşı, "Hatırlanacağı üzere vatandaşlarımızı bugüne kadar birçok kez zor durumda bırakan Karasu hattında yaşanan arıza ve onarımların ardından, bu hatta yapılacak yatırımlar, tadilat çalışmaları ve ekipman yenilemeleri için talep edilen ek bütçe AKP ve MHP’li üyelerin oylarıyla reddedildi. Bilecik halkının sağlıklı ve sürdürülebilir hizmet almasını hedefleyen bu önerilere kulak tıkanması, kamu yararının hiçe sayıldığını açıkça göstermiştir" dedi. "Bilecik Belediyeler Birliği Ücret Tarife Komisyonu’nda CHP’li belediyelere yer verilmemesini asla kabul etmiyoruz" Bilecik Belediye Başkanı Melek Mızrak Subaşı açıklamasının devamında, "Bu anlayışın bir uzantısı olarak; Bilecik’in yüzde 70’i Cumhuriyet Halk Partili belediyeler tarafından yönetirken, Bilecik Belediyeler Birliği Ücret Tarife Komisyonu’nda Cumhuriyet Halk Partili belediyelere yer verilmemesini, meclis üyesi dağılımının adil ve doğru bir şekilde yapılmamasını, aynı zamanda çöplerin toplanması konusunda Bilecik halkının parasının karşılığı olmayan bir hizmete harcanmasını asla kabul etmiyoruz. Tüm olumsuzluklara rağmen halkın sağlığı ve refahı için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz" dedi.