SPOR - 23 Eylül 2024 Pazartesi 12:01

Uğur Kılıç: "Hedefimiz Türk bayrağını hentbolda olimpiyatlarda dalgalandırmak"

A
A
A

Türkiye Hentbol Federasyonu’nda yeni başkanlık seçimi 27 Eylül Cuma günü Ankara’da yapılacak. Mevcut başkan Uğur Kılıç da seçimde yeniden aday oldu. Kılıç, geçmiş dönemde neler yaptıkları ve projeleri hakkında İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu.

Sporcu sayısında artış olduğunu ifade eden Uğur Kılıç, "Sporcu sayımızda geldiğimizde 7 bin 560 olan sporcu sayımız şu an 23 bin 666. Bu bizim çok önemli. Kulüplerdeki lisanslı sporcu sayısı 48 yıllık federasyon tarihinin hiç ulaşmadığı bir sayı. Altyapı takımlarımızda hem kızlar, hem erkekler B kategorisinde mücadele ediyordu. Bugün baktığımızda kızlar B klasmanında Avrupa ikincisi oldu, A klasmana yükseldi. Erkekler B klasmanda Avrupa 3.’sü oldu A klasmana yükseldi. A Milli Kadın Takımımız, ilk defa Avrupa Şampiyonası finallerine katılmaya hak kazandı. Kasım ayında bu şampiyonaya katılacağız ve bu tarihte ilk. 2026’ya ev sahipliği yapacak. Bu bir başarı hikayesi olacak. Ülkemizde çok fazla uluslararası organizasyona ev sahipliği yaptık. 2026 Avrupa Şampiyonası da Türkiye’de ilk defa yapılacak. 2025 yılında hem kadınlar, hem erkeklerde Plaj Şampiyonası’nı Alanya’da yapacağız. Bunlar Avrupa ve Dünya Hentbol Federasyonu ile yapmış olduğumuz sinerjinin bir sonucu olarak ülkemize kazandırdığımız organizasyonlar. Sponsorluk sayımızı arttırdık, önemli gelirler elde ettik. Bu gelirlerimizi altyapılara aktardık. 6-7 farklı milli takım kategorisinde sporcularımız çalışabiliyor. Çok yoğun, uyumlu, şeffaf, hesap verebilir bir yönetim anlayışıyla 3 yılı geçirdik. Önümüzdeki süreçte de projelerimizde başarılı olacağımıza inanıyoruz" diye konuştu.

"Trabzonspor ile görüştük, Fenerbahçe ve Galatasaray için projeler hazırladık"

Kulüp yapılamalarıyla ilgili çalışmalarının olacağını aktaran Başkan Kılıç, sözlerine şöyle devam etti:

"Liglerimizde daha rekabetçi bir ortamın sağlanabilmesi için büyük futbol kulüplerinin, önemli özel veya kamu, kurum kulüplerinin hentbola yatırım sağlamak üzere çalışmalar yaptık. Mesela Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan ile iki kere hentbol takımı kurulmasıyla görüşme yapma şansımız oldu. Hem Fenerbahçe hem Galatasaray için projeler hazırladık. Önceden İstanbul’da bir hentbol salonumuz yoktu. Takımlarımız kurulsa dahi hentbol oynayabilecekleri, antrenman yapabilecekleri yoktu. Geçen yıl itibarıyla Haldun Alagaş Spor Salonu, tamamen hentbola tahsis edilmiş durumda. Güçlü kulüplerimiz olursa daha güçlü bir federasyon daha rekabetçi bir lig olur. Milli takım havuzunda hazır sporcular. Türkiye bir spor ülkesi. Hentbol, Avrupa’da çok popüler durumda. Türkiye’de de hak ettiği popülerliği bulması için kulüplerle ilgili çalışmaları yapacağız."

"2028 yılındaki hedefimiz 100 bin sporcuya ulaşmak"

Altyapılarda sporculara yatırım yapan kulüplere ve antrenörlere özel çalışmaların olacağını dile getiren Uğur Kılıç, “Yol ve harcırahlarıyla ilgili destekler yapacağız. Bakanlığımız, Türkiye Şampiyonası’nda ilk 3’e giren altyapı kulüplerimizin sporcuların maaş veriyor. Bu çok büyük bir hizmet. Biz de federasyon olarak dereceye giren kulüplerimizin kendilerine ve antrenörlerine ödül vereceğiz. Altyapıdaki sayımızı 3 yılda 3 kat arttırdık. 2028 yılındaki hedefimiz 100 bin sporcuya ulaşmak. Sponsor sayılarımızı 1’den 11’e çıkardık. 2028’e yılına kadar gelirlerimizi arttıracağız. Hentbolu sevdirmek için çok farklı projeler hayata geçiyoruz. Kral Şakir de bunlardan biri. Geçtiğimiz önemli çalışmalar yaptık. İlk çizgi film yayınlandı, ‘Kral Şakir Hentbol Oynuyor’. İkinci çizgi film de vizyona girecek. Önümüzdeki dönemlerde okullarda, hem Milli Eğitim Bakanlığımız hem de Gençlik ve Spor Bakanlığımızla birlikte ‘Kral Şakir ile Hentbol Öğreniyoruz’ projesiyle 200 bin öğrenciye hentbol oynatmak istiyoruz. Hentbol oynamak isteyen çocuklara ulaşılabilir olmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.

Uğur Kılıç:

"Hedefimiz Türk bayrağını hentbolda olimpiyatlarda dalgalandırmak"

Avrupa Hentbol Federasyonu ve Dünya Hentbol Federasyonu yönetim kurulu ve diğer kurullarında yer almak istediklerini söyleyen Uğur Kılıç, “Ülkemizi orada temsil etmek istiyoruz. Sahadaki en önemli ve başarımız inşallah Los Angeles 2028 Olimpiyatları olacak. Olimpiyata gidebilmek için kendi kıtanızdaki son şampiyonadaki alacağınız dereceler çok önemli. Olimpiyatlara 12 takım katılıyor. Olimpiyatlarda Avrupa çok güçlü. Bizim kendi ülkemizdeki şampiyonada 8, 9, 10. olabilmemiz halinde bile biz olimpiyat kotası oynayabilme şansı yakalayacağız. Kadın Milli Takımımız ile hedefimiz artık olimpiyat. Türk bayrağını hentbol sporuyla birlikte olimpiyatlarda dalgalandırmak en büyük hedefimiz olacak. Erkek Milli Takımı ile ilgili 2026 ve 2027 yıllarında Avrupa ve Dünya Şampiyonası’nın finallerine katılmayla ilgili çalışmalarımız devam edeceğiz" dedi.

"Aklımızda iki farklı spor lisesi var"

Hentbol Spor Lisesi ile ilgili bakanlıkla görüşme halinde olduklarını sözlerine ekleyen Kılıç, "Bizim aklımızda iki farklı spor lisesi var, Anadolu’da ve büyükşehirler. Özellikle Ankara’da yer almasını çok istiyoruz. Bu çok önemli. Elit sporcuların eğitimleriyle ilgili de çalışmalar yapmamız önemli ve değerli. İnşallah bunu hayata geçireceğiz. Önümüzdeki projelerimizden biri" şeklinde konuştu.

Uğur Kılıç:

"Milli takımlarda elde edilecek başarılar ve rol model sporcularımızla popüler hale getireceğiz"

Türkiye’de hentbola ilgiyi artırmak için neler yapılacağının sorulması üzerine ise Uğur Kılıç, "Avrupa’da hentbol, futboldan sonra ikinci branş. Olimpiyatlardaki seyirci rekorları 28-29 bin civarındaydı. Diğer salon branşlarıyla karşılaştırdığınızda belki de iki kat seyirci. Hentbol ürün olarak baktığımız zaman seyir zevki yüksek, her anı heyecan dolu bir spor. Biz bütün faaliyetlere Avrupa’dan yarışarak gidiyoruz. Orada birbirinden güçlü 40 ülke var. Burada yukarıya çıkmamız lazım. Milli takımımızdaki başarıyı yavaş yavaş arttırarak, seyircisi olan camia kulüplerimizin hentbola yatırımlarını sağlayarak bu seyirci sayılarını arttırmak istiyoruz. Seyreden bir daha kopmuyor. Hentbol topuyla ilgili sihirli top kavramım var. O topa dokunan da seyreden de hentboldan kolay kolay kurtulmuyor. Son dönemde televizyonda bolce hentbol maçları oluyor. Milli takımlarda elde edilecek başarılar ve sonucunda oluşacak rol model sporcularımızla hentbol çok daha popüler hale getireceğiz" cevabını verdi.

Oğuzhan Ort - Mehmet Ekrem Ceylan - Samet Yalçın

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kadın polis memurunu şehit eden şüpheli adliyeye sevk edildi İstanbul Ümraniye’de yakalama sırasında çıkan arbede esnasında polis memurunun silahını alarak kadın polis memuru Şeyda Yılmaz’ın şehit olmasına neden olan şüpheli Yunus Emre Geçti adliyeye sevk edildi. Zanlı adliyeye, iki kadın polis tarafından, siyah çöp poşeti geçirilmiş halde Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Büro Amirliği’nin aracıyla götürüldü. Ümraniye İlçe Emniyet Müdürlüğü Dudullu Polis Merkezi Amirliği ekipleri dün akşam saatlerinde "motosiklet hırsızlığı" suçundan aranan ve firar eden şüphelinin yakalanmasına yönelik çalışma başlattı. Aranan şahıs 26 suç kaydı bulunan 19 yaşındaki Yunus Emre Geçti Ihlamurkuyu Mahallesi’nde polis tarafından yakalanmak istendi. Yakalama sırasında çıkan arbedede şüpheli, polis memurunun silahını alarak etrafa ve polis memurlarına ateş açtı. Kadın polis memuru Şeyda Yılmaz (27), şüpheliye karşılık verdi ancak açılan ateşte ağır yaralandı. Şüpheli Yunus Emre Geçti annesi P.G. (43) ve polis memuru K.H.S. de olayda yaralandı. Yaralılar ilk müdahalelerinin ardından hastaneye kaldırıldı. Ancak polis memuru Şeyda Yılmaz, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu. Yaralı polis Kürşat K.H.S. ve P.G.’nin hastanedeki tedavilerinin devam ettiği öğrenildi. Adliyeye Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Büro Amirliği’nin aracıyla götürüldü Polis ekipleri tarafından olaydan kısa bir süre sonra yakalanan Yunus Emre Geçti hakkında kasten öldürme" ve "kasten yaralama" suçlarından soruşturma başlatıldı. Şüpheli, Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliğindeki tamamlanan işlemlerinin ardından siyah çöp poşeti geçirilmiş halde kadın polis memurları tarafından Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Büro Amirliği’nin aracına bindirilerek Anadolu Adliyesi’ne sevk edildi.
Antalya Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Narin’in soruşturmasında yeni gelişmeyi duydurdu Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Adli Tıp Kurumu tarafından bu yıl ilk kez uluslararası olarak düzenlenen, “Uluslararası Katılımlı 19. Adli Tıp Günleri” açılış töreninin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Cansız bedeni kaybından 19 gün sonra dere kenarında bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın cinayeti hakkında konuşan Bakan Tunç, soruşturma kapsamında elde edilen kamera görüntülerinin TÜBİTAK’a ulaştırıldığını açıkladı. Tunç, “Bir takım tespit edilen kamera görüntüleri var, bu kamera görüntüleri dün TÜBİTAK’a gönderildi. TÜBİTAK tarafından bir inceleme yapılıyor” dedi. Tunç, ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yarın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na katılacağının bilgisini vererek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Batı Şeria’da düzenlenen bir gösteride İsrail askerleri tarafından vurularak öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi konusunu gündemine alabileceğini dile getirdi. Tunç, “Sayın Cumhurbaşkanımız Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yarın konuşma yapacak, mutlaka bu konuya da değinecektir” dedi. Antalya’da yapılan Uluslararası Katılımlı 19. Adli Tıp Günleri Kongresi’ne katılan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, açılış töreni sonrası basın mensuplarıyla bir araya geldi. 21 Ağustos tarihinde Diyarbakır’da kaybolan ve 19 gün sonra cansız bedenine ulaşılan Narin Güran cinayeti ve 6 Eylül’de işgal altındaki Batı Şeria’da düzenlenen bir gösteride İsrail askerleri tarafından vurularak öldürülen Türk-ABD vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi hakkında yapılacak işlemlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. “Milletimizin beklentisi yargı tarafından karşılanacak” Bakan Tunç, 8 yaşındaki Narin Güran’ın cansız bedeninin bulunmasından ardından duyduğu üzüntüyü dile getirerek, şu ifadelere yer verdi: “21 Ağustos’ta kaybolan Narin kızımızın maalesef cansız bedeni 19 gün sonra 8 Eylül’de bir dere yatağında gömülmüş şekilde bulundu. Gerçekten milletçe bizi derinden sarstı. Narin kızımızın hunharca cinayete kurban gitmesi bizi çok yaraladı. Gece gündüz herkes Narin’in canlı bedenine ulaşmak için çok çalıştı ama cansız bedenine ulaşıldı. Bu kapsamda soruşturmalar da etkin bir şekilde devam etti, özellikle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığımızın başından bu yana katilleri tespit edebilmek, sorumluları bulabilmek için gösterdiği çaba söz konusu. Millet olarak Narin’in katillerinin tespiti ve hak ettikleri en ağır cezaya çarptırılması noktasında bir beklenti var. Bu beklenti elbette ki yargımız tarafından karşılanacak, hiç kimsenin şüphesi olmasın. Karanlıkta hiçbir şey kalmayacak.” “Kamera görüntüleri TÜBİTAK’ta” Bakan Tunç, Narin Güran cinayetine ilişkin soruşturma kapsamında tespit edilen kamera görüntülerinin dün TÜBİTAK’a ulaştırıldığını açıklayarak, şöyle devam etti: “Şu anda elde edilen deliller, veriler, ifadeler var, ifadelerdeki çelişkiler var. Yeniden ifade alınabiliyor ve bu anlamda soruşturma aşamasında 12 şüpheli tutuklu, 3 adli kontrol kararı verilen kişi var. 27’si şüpheli olmak üzere 241’i tanık olmak üzere bu soruşturma kapsamında 268 kişinin ifadesi alındı. Bir takım DNA tespitleri var, tespit edilen araçlar üzerinde kriminal incelemeler var. Gerek jandarma kriminal laboratuvarlarının gerekse Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Başkanlığımızın ve İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığımızın elde ettiği veriler var. Geriye dönük HTS kayıtları inceleniyor. Kim kiminle yoğun görüşmüş, bunun yanı sıra baz çakışmaları tespit ediliyor. Cinayet mahallinde kimlerin olduğuna yönelik baz istasyonu tespitleri ve baz çakışmaları ile ilgili çalışmalar devam ediyor. Bir takım tespit edilen kamera görüntüleri var, bu kamera görüntüleri dün TÜBİTAK’a gönderildi. TÜBİTAK tarafından bir inceleme yapılıyor. Oradan da hem ses hem görüntü anlamında tespit edilen, bazı evlerden elde edilen kameralarla ilgili TÜBİTAK’ta da bir çalışma yapılıyor.” “Katil ya da katiller en ağır cezaya çarptırılacak” Bakan Tunç, soruşturmanın gizliliğine dikkat çekerek, selameti açısından farklı yorumlara neden olacak hususlardan kaçınmak gerektiğine işaret etti. Tunç, “Burada özellikle elde edilen Adli Tıp’ın ortaya koyduğu DNA tespitleri ve diğer veriler, kriminal incelemelerde ortaya çıkan hususlar, soruşturma kapsamında gizlilik kapsamında teknik veriler ve delillerle ilgili kamuoyuna yansımayan bazı hususlar da söz konusu. İfadeler avukatlar tarafından kamuoyuyla paylaşıldığında, o ifadelerden yola çıkarak birtakım yorumlar tespitler yapılabiliyor. Burada soruşturma gizli, soruşturmanın selameti açısından özellikle farklı yorumlara neden olacak hususlardan da kaçınmak gerekiyor. Narin kızımızın katilleri mutlaka soruşturma kapsamında tespit edilecek ve yargı huzuruna çıkarılacak, çok uzun sürmez. Bu anlamda açılacak bir davada yargı neticesinde katil ya da katiller hesap verecek. Biz bunun sonuna kadar takipçisi olacağımızı hep söyledik. Sayın Cumhurbaşkanımız Narin evladımız kaybolduğu günden itibaren bu işin üzerinde hassasiyetle duruyor, soruşturma aşamasını çok yakından takip etti. Soruşturmanın en ince detaylarına kadar, hiçbir şüphe bırakmayacak şekilde ifadeler, tüm teknik veriler değerlendirilerek, HTS kayıtlarından baz kayıtlarına, tespit edilen kamera kayıtlarının TÜBİTAK çözümlerine, yine toplanan telefonlardan elde edilen bazı ses kayıtlarının çözümlenmesine varıncaya kadar, birçoğu kamuoyuna yansımamış bilgiler var. Sonunda iddianame ortaya çıkınca da yargı huzurunda hesabını verecek, Narin kızımızın kanını yerde bırakmayarak, toplum vicdanımızı rahatlatacak bir karara ulaşacak, katil ya da katillerde en ağır cezaya çarptırılacak” dedi. Hem Filistin’de hem Türkiye’de otopsi yapıldı İşgal altındaki Batı Şeria’da İsrail askerleri tarafından öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi’nin vafatının ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hemen soruşturma başlattığını aktaran Bakan Tunç, şöyle konuştu: “Ayşenur Ezgi Eygi kardeşimiz hunharca İsrailli askerler tarafından şehit edildi. Oradaki soykırımı ve teröristleri kınamak, Filistinli mazlum halkın hakkını savunmak için barışçıl bir gösteriye katıldı. Bir insan hakları savunucusu, ABD’de üniversite bitirmişti. Filistin’de mazlumların haklarını savunurken, barışçıl bir gösteride İsrailli askerler tarafından şehit edildi. Vatandaşımızın yabancı bir ülkede şehit edilmesinin peşini bırakamazdık, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımız hemen soruşturma başlattı. Ayşenur Ezgi kardeşimizin otopsi işlemleri önce Filistin’de yapıldı, naaşı Türkiye’ye getirildi. İzmir Adlı Tıp Kurumu Başkanlığı’nda da uluslararası standartlarda bir otopsi yapıldı. Geçen hafta da kardeşimizi İzmir Dikili’den ebediyete uğurladık.” “Cumhurbaşkanımız Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yarın konuşma yapacak, mutlaka bu konuya da değinecektir” Ayşenur Ezgi Eygi’nin hakkının hem iç hem uluslararası hukukta korunacağının altını çizen Bakan Tunç, açıklamalarını şöyle tamamladı: “Hakkını hukukunu hem iç hukukta koruyacağız hem de Sayın Cumhurbaşkanımız Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yarın konuşma yapacak, mutlaka bu konuya da değinecektir. Hem Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin gündemine Ayşenur’un raporlarını intikal ettireceğiz, hem de Ayşenur’un soykırım davası devam ediyor, Türkiye’nin katılma talebi de söz konusu oldu. Uluslararası Adalet Divanı’na da raporları takdim edeceğiz, delilleri sunacağız. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrailli saldırganlarla ilgili devam eden soruşturmaya da Ayşenur’un delillerini takdim edeceğiz. Önceki gün Filistin Büyükelçisi Adalet Bakanlığı’nı ziyaret etti. Adli yardımlaşma kapsamında Ayşenur’un Filistin’deki soruşturma dosyasını tüm ekleriyle beraber bize takdim etti. İçerisinde CD’si ve flashbelleklerdeki tüm resim ve görüntülerle beraber tüm dosya kapsamı şu anda Filistin’de, devam eden soruşturmanın bir nüshası da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımıza intikal etti. Ayşenur Ezgi kardeşimizin hakkını hukukunu korumanın gayreti içerisinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”
Afyon Başkan Köksal’ın eşi ile ilgili iddialar yargıya taşındı Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar İl Gençlik Kolları Başkanı Muhammed Turalı’nın gündeme getirdiği, Belediye Başkanı Burcu Köksal’ın eşi Yasin Köksal’ın bir şirketle belediye arasındaki imar planından kaynaklanan uyuşmazlığın 15 milyon TL bedelle çözülmesine rağmen 60 milyon TL istediği iddiaları üzerine savcılık harekete geçti. CHP Afyonkarahisar İl Gençlik Kolları Başkanı Muhammed Turalı, CHP Genel Merkezi’ne ‘şahsıma yöneltilen iftiralara ilişkin raporun sunulması ve Afyonkarahisar İli nezdinde parti içerisindeki politika eğilimi hakkında bilgi verilmesi’ başlıklı şikayette bulundu. Turalı, şikayetinde Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal ve kocası Yasin Köksal hakkında çeşitli iddialarda bulundu. Turalı dilekçesinde, “Olay öncesinde şahsıma ve merkez ilçe gençlik kolları başkanımıza 20 Ağustos tarihinde başlayan iftira ve karalama kampanyalarına başlanmıştır. Gerek partimiz gerekse belediye başkanlığı nezdinde fiili yönetici kişi Burcu Köksal’ın eşi Yasin Köksal’dır. Bu kişi milliyetçi kesimde siyaset yapmış, faaliyet göstermiş bir kimse olup şuanda hem partide hem de belediyelerde en çok sözü geçen, emir veren kişi sıfatındadır” dedi. Rüşvet iddiası ortalığı karıştırdı Başkan Turalı, Yasin Köksal’ın rüşvet istediği iddiasında bulunarak şu ifadeleri kullandı: “Tarafımla, Yasin Köksal arasındaki uyuşmazlık yerel seçim zaferinin hemen sonrasında yaklaşık 10 Nisan tarihlerine başlamıştır. Şahsım olarak o tarihlerde stajyer avukat olarak görev yapmaktaydım ve vekilliğini yaptığımız bir şirketle belediye arasındaki imar planından kaynaklanan uyuşmazlığın 15 milyon bedelle çözülmesine anlaşılmasına rağmen Yasin Köksal ve YÜNTAŞ Genel Müdürü Kemal Doğan yerel seçim sonrasında ortaklaşa bir şekilde müvekkilden 60 milyon TL’yi YÜNTAŞ’ın hesabına yatırması aksi taktirde kepçelerle girileceğinin söylenmesi, akabinde bizim hukuki sürece tabi olmasıyla tarafıma kin ve düşmanlık beslenmektedir.” Başkan Turalı’nın bu iddiaları üzerine Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı.
Konya MEVKA’dan 36 firmaya kurumsal, yeşil ve dijital dönüşüm desteği Mevlana Kalkınma Ajansı tarafından imalat sanayinde kurumsal, dijital ve yeşil dönüşümün sağlanması amacıyla ilan edilen 2024 Yılı İmalat Sanayinde Dönüşüm Teknik Destek Programı 4. Dönem çerçevesinde başvuru yapılan projelerden başarılı bulunanlar açıklandı. Konya-Karaman Bölgesi’ndeki imalatçı işletmeler, kooperatifler ile bu kurum ve kuruluşlarla ilgili faaliyet gösteren odalar ve derneklere yönelik olarak, imalat sanayiinde kurumsal dönüşümün ve ikiz (yeşil ve dijital) dönüşümün sağlanması olmak üzere iki ayrı öncelikte ilan edilen çağrı programı kapsamında 36 proje destek almaya hak kazandı. Kurum olarak ilan ettikleri çağrı programı ile ilgili olarak değerlendirmelerde bulunan Mevlana Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. İhsan Bostancı, “Ajansımız tarafından ilan edilen 2024 Yılı İmalat Sanayinde Dönüşüm Teknik Destek Programı 4. Dönem değerlendirme sürecini tamamlamış durumdayız. Bölgemizde yer alan paydaşlarımızın kurumsal ve dijital dönüşüm süreçlerine katkı sunmayı amaçladığımız program kapsamında başvuru yapılan 36 proje destek almaya hak kazandı. Kurumsal dönüşüm önceliğinde yönetim danışmanlığı, izin, kalite ve sertifikasyon belgeleri ile ilgili başvuru süreçlerinin başlatılarak edinimlerinin kolaylaştırılması, yatırıma yönelik tam fizibilitelerin hazırlanması, daha önce ihracat yapmamış olan imalatçı firmalara ihracat koçluğu hizmetlerinin verilmesi, savunma sanayine yönelik ürünlerin üretimi vb. projeler ajansımızca başarılı bulundu. İmalat sanayiinde ikiz (yeşil ve dijital) dönüşümün sağlanması başlığında ise yeşil mutabakatın sağlanmasına yönelik raporlama ve fizibilite çalışmaları, dijitalleşme, enerji etüdü, temiz üretim, enerji verimliliği, karbon ayak izi ve yalın üretim danışmanlığı faaliyetlerine yönelik uygun proje başvuruları değerlendirildi. Kurumsal dönüşüm önceliğinde ihracat koçluğu danışmanlık hizmetlerinin verilmesine yönelik başarılı bulunan projelerin ajansımız tarafından imzalanan protokol kapsamında yine ajansımız desteği ile Konya Ticaret Odası bünyesinde kurulan (KTO) Dış Ticaret Merkezi ile ikiz (yeşil ve dijital) dönüşüm önceliğinde yer alan enerji etütlerinin hazırlanmasına yönelik başarılı bulunan projelerin ajansımız tarafından imzalanan protokol çerçevesinde Konya Sanayi Odası ile firmaların yeşil dönüşümlerinin sağlanmasına yönelik başarılı projelerin de yine ajansımız tarafından imzalanan protokol kapsamında TÜBİTAK Marmara Araştırmalar Merkezi ile işbirliği içerisinde gerçekleştirileceğini özellikle belirtmek istiyorum. Ajansımız desteği ile yürütülecek olan projelerin bölgemizde yer alan paydaşlarımızın gerek kurumsal ve gerekse de dijital ve yeşil dönüşüm süreçlerinin sağlanmasına büyük katkılar sunacağına inancımız tamdır. Ajans olarak, hazırladığımız raporlar, mali ve teknik destek programlarımız, danışmanlık hizmetlerimiz, işbirlikleri ve saha çalışmalarımız ile paydaşlarımızın üretim, yatırım, planlama, istihdam ve ihracat gibi ihtiyaç duydukları her alanda destek olmaya devam edeceğimizi özellikle ifade ederek hayata geçirilecek projelerin firmalarımız, bölgemiz ve ülkemiz adına hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.