ASAYİŞ - 23 Eylül 2024 Pazartesi 13:51

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Narin’in soruşturmasında yeni gelişmeyi duydurdu

A
A
A
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Narin’in soruşturmasında yeni gelişmeyi duydurdu

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Adli Tıp Kurumu tarafından bu yıl ilk kez uluslararası olarak düzenlenen, “Uluslararası Katılımlı 19. Adli Tıp Günleri” açılış töreninin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Cansız bedeni kaybından 19 gün sonra dere kenarında bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın cinayeti hakkında konuşan Bakan Tunç, soruşturma kapsamında elde edilen kamera görüntülerinin TÜBİTAK’a ulaştırıldığını açıkladı. Tunç, “Bir takım tespit edilen kamera görüntüleri var, bu kamera görüntüleri dün TÜBİTAK’a gönderildi. TÜBİTAK tarafından bir inceleme yapılıyor” dedi.


Tunç, ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yarın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na katılacağının bilgisini vererek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Batı Şeria’da düzenlenen bir gösteride İsrail askerleri tarafından vurularak öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi konusunu gündemine alabileceğini dile getirdi. Tunç, “Sayın Cumhurbaşkanımız Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yarın konuşma yapacak, mutlaka bu konuya da değinecektir” dedi.


Antalya’da yapılan Uluslararası Katılımlı 19. Adli Tıp Günleri Kongresi’ne katılan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, açılış töreni sonrası basın mensuplarıyla bir araya geldi. 21 Ağustos tarihinde Diyarbakır’da kaybolan ve 19 gün sonra cansız bedenine ulaşılan Narin Güran cinayeti ve 6 Eylül’de işgal altındaki Batı Şeria’da düzenlenen bir gösteride İsrail askerleri tarafından vurularak öldürülen Türk-ABD vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi hakkında yapılacak işlemlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.



“Milletimizin beklentisi yargı tarafından karşılanacak”


Bakan Tunç, 8 yaşındaki Narin Güran’ın cansız bedeninin bulunmasından ardından duyduğu üzüntüyü dile getirerek, şu ifadelere yer verdi: “21 Ağustos’ta kaybolan Narin kızımızın maalesef cansız bedeni 19 gün sonra 8 Eylül’de bir dere yatağında gömülmüş şekilde bulundu. Gerçekten milletçe bizi derinden sarstı. Narin kızımızın hunharca cinayete kurban gitmesi bizi çok yaraladı. Gece gündüz herkes Narin’in canlı bedenine ulaşmak için çok çalıştı ama cansız bedenine ulaşıldı. Bu kapsamda soruşturmalar da etkin bir şekilde devam etti, özellikle Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığımızın başından bu yana katilleri tespit edebilmek, sorumluları bulabilmek için gösterdiği çaba söz konusu. Millet olarak Narin’in katillerinin tespiti ve hak ettikleri en ağır cezaya çarptırılması noktasında bir beklenti var. Bu beklenti elbette ki yargımız tarafından karşılanacak, hiç kimsenin şüphesi olmasın. Karanlıkta hiçbir şey kalmayacak.”



“Kamera görüntüleri TÜBİTAK’ta”


Bakan Tunç, Narin Güran cinayetine ilişkin soruşturma kapsamında tespit edilen kamera görüntülerinin dün TÜBİTAK’a ulaştırıldığını açıklayarak, şöyle devam etti:


“Şu anda elde edilen deliller, veriler, ifadeler var, ifadelerdeki çelişkiler var. Yeniden ifade alınabiliyor ve bu anlamda soruşturma aşamasında 12 şüpheli tutuklu, 3 adli kontrol kararı verilen kişi var. 27’si şüpheli olmak üzere 241’i tanık olmak üzere bu soruşturma kapsamında 268 kişinin ifadesi alındı. Bir takım DNA tespitleri var, tespit edilen araçlar üzerinde kriminal incelemeler var. Gerek jandarma kriminal laboratuvarlarının gerekse Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Başkanlığımızın ve İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığımızın elde ettiği veriler var. Geriye dönük HTS kayıtları inceleniyor. Kim kiminle yoğun görüşmüş, bunun yanı sıra baz çakışmaları tespit ediliyor. Cinayet mahallinde kimlerin olduğuna yönelik baz istasyonu tespitleri ve baz çakışmaları ile ilgili çalışmalar devam ediyor. Bir takım tespit edilen kamera görüntüleri var, bu kamera görüntüleri dün TÜBİTAK’a gönderildi. TÜBİTAK tarafından bir inceleme yapılıyor. Oradan da hem ses hem görüntü anlamında tespit edilen, bazı evlerden elde edilen kameralarla ilgili TÜBİTAK’ta da bir çalışma yapılıyor.”



“Katil ya da katiller en ağır cezaya çarptırılacak”


Bakan Tunç, soruşturmanın gizliliğine dikkat çekerek, selameti açısından farklı yorumlara neden olacak hususlardan kaçınmak gerektiğine işaret etti. Tunç, “Burada özellikle elde edilen Adli Tıp’ın ortaya koyduğu DNA tespitleri ve diğer veriler, kriminal incelemelerde ortaya çıkan hususlar, soruşturma kapsamında gizlilik kapsamında teknik veriler ve delillerle ilgili kamuoyuna yansımayan bazı hususlar da söz konusu. İfadeler avukatlar tarafından kamuoyuyla paylaşıldığında, o ifadelerden yola çıkarak birtakım yorumlar tespitler yapılabiliyor. Burada soruşturma gizli, soruşturmanın selameti açısından özellikle farklı yorumlara neden olacak hususlardan da kaçınmak gerekiyor. Narin kızımızın katilleri mutlaka soruşturma kapsamında tespit edilecek ve yargı huzuruna çıkarılacak, çok uzun sürmez. Bu anlamda açılacak bir davada yargı neticesinde katil ya da katiller hesap verecek. Biz bunun sonuna kadar takipçisi olacağımızı hep söyledik. Sayın Cumhurbaşkanımız Narin evladımız kaybolduğu günden itibaren bu işin üzerinde hassasiyetle duruyor, soruşturma aşamasını çok yakından takip etti. Soruşturmanın en ince detaylarına kadar, hiçbir şüphe bırakmayacak şekilde ifadeler, tüm teknik veriler değerlendirilerek, HTS kayıtlarından baz kayıtlarına, tespit edilen kamera kayıtlarının TÜBİTAK çözümlerine, yine toplanan telefonlardan elde edilen bazı ses kayıtlarının çözümlenmesine varıncaya kadar, birçoğu kamuoyuna yansımamış bilgiler var. Sonunda iddianame ortaya çıkınca da yargı huzurunda hesabını verecek, Narin kızımızın kanını yerde bırakmayarak, toplum vicdanımızı rahatlatacak bir karara ulaşacak, katil ya da katillerde en ağır cezaya çarptırılacak” dedi.



Hem Filistin’de hem Türkiye’de otopsi yapıldı


İşgal altındaki Batı Şeria’da İsrail askerleri tarafından öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi’nin vafatının ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hemen soruşturma başlattığını aktaran Bakan Tunç, şöyle konuştu: “Ayşenur Ezgi Eygi kardeşimiz hunharca İsrailli askerler tarafından şehit edildi. Oradaki soykırımı ve teröristleri kınamak, Filistinli mazlum halkın hakkını savunmak için barışçıl bir gösteriye katıldı. Bir insan hakları savunucusu, ABD’de üniversite bitirmişti. Filistin’de mazlumların haklarını savunurken, barışçıl bir gösteride İsrailli askerler tarafından şehit edildi. Vatandaşımızın yabancı bir ülkede şehit edilmesinin peşini bırakamazdık, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımız hemen soruşturma başlattı. Ayşenur Ezgi kardeşimizin otopsi işlemleri önce Filistin’de yapıldı, naaşı Türkiye’ye getirildi. İzmir Adlı Tıp Kurumu Başkanlığı’nda da uluslararası standartlarda bir otopsi yapıldı. Geçen hafta da kardeşimizi İzmir Dikili’den ebediyete uğurladık.”



“Cumhurbaşkanımız Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yarın konuşma yapacak, mutlaka bu konuya da değinecektir”


Ayşenur Ezgi Eygi’nin hakkının hem iç hem uluslararası hukukta korunacağının altını çizen Bakan Tunç, açıklamalarını şöyle tamamladı: “Hakkını hukukunu hem iç hukukta koruyacağız hem de Sayın Cumhurbaşkanımız Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yarın konuşma yapacak, mutlaka bu konuya da değinecektir. Hem Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin gündemine Ayşenur’un raporlarını intikal ettireceğiz, hem de Ayşenur’un soykırım davası devam ediyor, Türkiye’nin katılma talebi de söz konusu oldu. Uluslararası Adalet Divanı’na da raporları takdim edeceğiz, delilleri sunacağız. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrailli saldırganlarla ilgili devam eden soruşturmaya da Ayşenur’un delillerini takdim edeceğiz. Önceki gün Filistin Büyükelçisi Adalet Bakanlığı’nı ziyaret etti. Adli yardımlaşma kapsamında Ayşenur’un Filistin’deki soruşturma dosyasını tüm ekleriyle beraber bize takdim etti. İçerisinde CD’si ve flashbelleklerdeki tüm resim ve görüntülerle beraber tüm dosya kapsamı şu anda Filistin’de, devam eden soruşturmanın bir nüshası da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımıza intikal etti. Ayşenur Ezgi kardeşimizin hakkını hukukunu korumanın gayreti içerisinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”



Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Narin’in soruşturmasında yeni gelişmeyi duydurdu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Siirt Hafızlık yarışması Türkiye finali Siirt’te yapıldı Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Camiler ve Din Görevlileri Haftası etkinleri kapsamında her yıl düzenlenen Kur’an yarışmalarının Türkiye finalleri Siirt Hacı Fethi Serin Camiinde gerçekleştirildi. Siirt İl Müftülüğü ev sahipliğinde gerçekleştirilen yarışmada belli bir takvim çerçevesinde ilçe, il ve bölge birincisi olan Gaziantep, Trabzon, Kahramanmaraş, Erzurum, Aksaray, Yalova, İzmir, Eskişehir, Bingöl ve İstanbul’dan 10 din görevlisi katıldı. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan yarışmada Siirt İl Müftüsü Şakir Pinal’ın selamlama konuşması yaparak yarışma finalinin Siirt’te yapılmasından duyduğu mutluluğu belirtti. Yarışmada komisyon üyelerinin değerlendirmesi sonucunda Kahramanmaraş ilinden Fethi Kütülçü Camii Müeezzin Kayyımı Ubeydullah Kırlar Türkiye birincisi oldu. Trabzon’dan Yusuf Yılmaz ikinci ve Yalova bölgesinden Hakan Tuparlak ise üçüncü oldu. Siirt Valisi Dr. Kemal Kızılkaya, 2024 Camiler ve Din Görevlileri Haftası kapsamında düzenlenen erkekler Türkiye finali hafızlık yarışmasının ödül töreninde yaptığı konuşmada, Siirt’in "Evliya ve Ulema Diyarı" olarak böyle anlamlı bir etkinliğe ev sahipliği yapmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Kızılkaya, yarışmaya Türkiye’nin dört bir yanından katılan hafızların Kur’an-ı Kerim tilavetleriyle oluşturdukları manevi atmosferin gönülleri fethettiğini söyledi. Final yarışmasına Siirt Valisi Dr. Kemal Kızılkaya, TMBB Eski Başkanı Bülent Arınç, Siirt İl Müftüsü Şakir Pinal, vatandaşlar ve din görevlileri katıldı.
Kırşehir Ahilik Haftası açılışı görsel şölene dönüştü Ahilik Haftası’nın coşkulu açılış programı, unutulmaz bir görsel şölene sahne oldu. Kırşehir merkezli başlatılan ve bir hafta boyunca kutlanacak olan Ahilik Haftası’nın 37.’si Jandarma Atlı Birliklerinin de katıldığı kortej yürüyüşüyle başlatıldı. Yüzlerce kişinin katıldığı programda katılımcılar, Askerlik Şubesi kavşağından Cacabey Meydanı’na kadar mehteran birliği müzikleri eşliğinde yürüdü. Caddenin tamamının kapatıldığı programda Ankara Seymenler ekibi Kırşehirlilere görsel şölen sundu. Yardımlaşma, dayanışma ve ahlakın simgesi olan Ahilik Kutlama Programı Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan’ın da katılımıyla Cumhuriyet Tarihi’nin ilk külliye projesi olan Ahi Külliyesi’nde dua edilmesiyle devam etti. Yerel halkın yoğun ilgisiyle başlatılan programda konuşan Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, Ahiliğin sarsılmaz temeller üzerine yerleştirildiğini belirtti. Gürcan konuşmasında, "Ahiliğin bizlere bıraktığı miras, değerleridir. Medeniyetimizin en ileri hazinelerinden birisi olan Ahilik; Selçuklu Devleti’nde, Türk İslam Medeniyetini kaynaştıran bir bağ, Osmanlıları ise cihan devleti yapan bir sır, İstiklal Harbi’nin ise arkasındaki büyük güçtür" dedi. "En büyük güvence birlik ve dayanışmadır" Konuşmasında Ahilikle birlikte gelen en büyük gücün birlik ve dayanışma ruhu olduğunu söyleyen Bakan Yardımcısı Gürcan, "İnanıyorum ki bu ruh, başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere devletimizi yönetenlerin, bizlerin ve sizlerin çabalarıyla ülkemizi hedeflerine ulaştıracaktır. Ticaret erbaplarının gayretleri bakanlığımızca görülmektedir. Ahilik kültürü temelleri arasında yer alan iş ve meslek ahlakına saygı gibi hususlara çaba sarf eden esnaflara Ahi Esnaf Beratları sunulmaktadır" diye konuştu. Hafta boyunca binlerce kişinin faydalanacağı Ahi pilavı ikramı yapan protokol, Ahi Evran Külliyesi’nde bir araya gelerek, halk danslarını izledi. Kutlamaların Türkiye genelinde olduğunu aktaran Kırşehir Ticaret İl Müdürü İsmail Güner ise, ülke genelinde Ahilik Haftası’nın hayırla kutlandığını ve büyük bir organizasyon olduğunu anlattı. Güner, "37. Ahilik Haftası Türkiye’ye kutlu olsun. Ahiliğin başkenti Kırşehir’den esnaflara selam olsun. Ahi Evran-ı Veli ve Ahi esnaflarının ruhları şad olsun. Bugün bu başlangıçla onları andık. Allah onlara rahmet eylesin. Bu büyük organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ederiz" şeklinde konuştu. Ahilik Haftası açılış programı, hafta boyunca çeşitli kültürel ve sanatsal etkinliklerle kutlanmaya devam edecek. Yerelde sağlanan etkinliklerle yerel ekonomiye katkı sağlanırken toplumsal dayanışmanın da önü açılmak isteniyor. Ahilik kültürünün temelini oluşturan kardeşlik, dürüstlük, dayanışma mesajı bu yılda Kırşehir’den güçlü şekilde vurgulanıyor.
Ankara TİKA’dan Moğolistan Sosyal Sigorta Genel Müdürlüğü’ne destek Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Moğolistan’da kamu hizmetlerinin verimliliğinin artırılmasına katkı sağlamak amacıyla Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğünün eğitim salonunu modern ekipmanlarla donattı. Moğolistan Sosyal Sigorta Genel Müdürlüğü yaklaşık bin 500 çalışanı ile ülke genelinde sosyal sigorta sistemine kayıtların artırılması, sosyal sigorta ödemelerine ilişkin raporların denetlenmesi, hesaplanması, emeklilik maaşının bağlanması, tazminat ödenmesi gibi faaliyetlerin yürütülmesinde sorumlu olan Moğolistan Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı bir kamu kurumu olarak hizmet veriyor. TİKA Moğolistan’da kamu hizmetlerinde verimliliğin ve etkinliğin artırılmasına katkı sağlamak amacıyla Sosyal Sigorta Genel Müdürlüğünün eğitim salonunu modern ekipmanlarla donattı. Eğitim salonunun açılış törenine T.C Ulanbator Büyükelçisi Zafer Ateş, TİKA Orta Asya ve Kafkaslar Daire Başkanı Dr. Ali Özgün Öztürk, Moğolistan Milletvekili Prof. Dr. Zuifikar Sarkıt ve Sosyal Sigorta Kurumlarının yöneticileri ile personelleri katıldı. Açılış töreninde konuşan Öztürk, “Projemiz ile donatılan eğitim salonunda kamu personellerine verilen hizmet içi eğitimlerin yanı sıra işletme sahiplerine de eğitim verilmesi ülkenizin kalkınmasına dolaylı olarak katkı sağladığı kanaatindeyiz. Proje ile birçok sosyal sigorta müfettişlerinizin kapasitesinin geliştirilmesine yönelik eğitim programlarının verimliliği ve etkinliğinin arttığına inanıyorum.” dedi.