SPOR - 03 Kasım 2024 Pazar 12:02

Türkiye İş Bankası 46. İstanbul Maratonu sona erdi

A
A
A

Türkiye İş Bankası 46. İstanbul Maratonu’nu erkekler kategorisinde 2.11.40 derecesiyle Etiyopyalı atlet Dejene Debela kazanırken, kadınlarda ise Bahreynli Ruth Jebet 2.24.45’lik derecesiyle birinci oldu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki Spor İstanbul tarafından düzenlenen ve World Athletics (Dünya Atletizm Birliği) tarafından Elite Label kategoride gösterilen maratonda heyecan 46. kez yaşandı. İki kıta arasında koşulan dünyanın tek maratonunda 42K, 42K Paten, 15K ve 8K Halk Koşusu kategorilerinde yarışlar yapıldı. Organizasyonda 8’i Türk, 44 elit atlet yer alırken, toplam 40 bini aşkın sporcu parkura çıktı.

Türkiye İş Bankası 46. İstanbul Maratonu sona erdi

15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nden başlayan etkinlikte atletler, Beşiktaş sahil yolunu izleyerek Galata Köprüsü üzerinden Bakırköy’e ulaştı. Hava Harp Okulu araç tahliye kapısından dönüş alarak sahilden devam eden sporcular Sultanahmet Cami’nin önünde yarışı tamamladı. 8K Halk Koşusu ve Kurumsal Koşu Dolmabahçe’de, 15K ise Yenikapı’da sona erdi.

Erkeklerde zafer Dejena Debela’nın

İstanbul Maratonu’nu erkeklerde 2.11.40 derecesiyle Etiyopyalı atlet Dejene Debela kazandı. Kenyalı Mathew Samperu 2.11.55 derecesiyle ikinci, Kenneth Kipkemoi de 2.12.07 derecesiyle üçüncü oldu.

Türkiye İş Bankası 46. İstanbul Maratonu sona erdi

Kadınlarda Bahreynli Ruth Jebet kazandı

Kadınlar kategorisinde Bahreynli atlet Ruth Jebet, 2.24.45’lik derecesiyle birinci oldu. Kadınlarda Urge Diro 2.33.37’lik derecesiyle ikinciliği, Ayantu Abdi de 2.33.49’luk derecesiyle üçüncülüğü elde etti.

Hüseyin Can, 6. oldu

İstanbul Maratonu’nda parkura çıkan Türk atletlerden Hüseyin Can, 2.14.34 derecesiyle 6. oldu. Ömer Alkanoğlu 2.20.43’lük derecesiyle 11, Halil Yaşın 2.23.02’lik derece ile 12. sırada tamamladı.

Türkiye İş Bankası 46. İstanbul Maratonu sona erdi

15 kilometre koşusunda Türk sporcular dereceye girdi

15 kilometrede erkeklerde 48.41’lik derecesiyle Abdullah Tuğluk birinci olurken, Ayhan Bakar ikinci ve Ufuk Arda da üçüncü oldu. 15 kilometre koşusu kadınlarda Meksikalı Argentina Valdepenas Cerna finişi ilk gören isim olurken, Türk atletlerden Maryam Korkchi 1.01.58’lik derecesiyle ikinci olarak tamamladı.

Tekerlekli sandalyede birinci Ömer Cantay

Organizasyonda ilk start tekerlekli sandalye sporcuları için verilirken, Ömer Cantay 2.40.05’lik derecesiyle birinci oldu. Zübeyde Süpürgeci 2.51.42’lik derecesiyle ikinci, Fatih Kamuz da 2.54.38’lik dereceyle maratonu 3. olarak bitirdi.

Ekrem İmamoğlu: "Maraton, İstanbul'un çok özel bir anı"

Köprüde yarışla ilgili basın mensuplarına açıklamalarda bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Maraton, İstanbul'un çok özel bir anı, kutlamasıdır. Başlangıcından, bugüne emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Nice yılları olsun. İnşallah yakın zamanda 50. yılı, sonra 100. yılı olsun. Burada atılan her adımın, koşulan her adımın memleketimiz için güzel adımlar olmasını diliyorum" diye konuştu.

Türkiye İş Bankası 46. İstanbul Maratonu sona erdi

İsmail Yasin Akçın - Enes Gümüş - Mehmet Ekrem Ceylan - Samet Yalçın

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 2025 Merkezi Yönetim bütçe görüşmeleri Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, “Biz nükleersiz bu dönüşümü Türkiye’nin arz güvenliğini, Türkiye’nin dışa bağımlılık hikayesini yazma şansımız yok. Elbette ki Türkiye’nin enerjiyi daha verimli kullanması lazım. Enerjisini sanayiden, tarıma, ulaştırmaya, bütün sektörlerde verimli halde kullanması gerekiyor.” Bayraktar, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının 2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçe ve 2023 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerinin sorularını cevapladı. Bayraktar, Türkiye’nin enerji talebi artan, büyüyen bir ülke olduğunu söyleyerek, “Son yirmi yılda hem doğal gazla hem elektrikle talep neredeyse üç katına çıktı. Yıllık yaklaşık yüzde dört buçuğun üzerinde bir elektrik talebi artışı var. Dolayısıyla bizim öncelikli görevimiz bu artan talebi karşılayabilmek. Arz güvenliği bizim birinci öncelikli noktamız. İkinci husus elbette ki dışa bağımlılığımız. Burada rakamları ifade etmeme müsaade edin daha detaylı olarak. Türkiye 2022 yılında doğal gaza yaklaşık 44.6 milyar dolar ödedi. Petrol ve petrol ürünlerine 2022 yılında 40.4 milyar dolar para ödedi. Toplamda 2022 yılında LPG, kömür ithalatımızda bu rakam 96.5 milyar dolar oldu. Dolayısıyla bütün stratejimizi aslında ta 2002 yılından beri Türkiye’nin enerjideki dışa bağımlılığını düşürme üzerine kurgulamış durumdayız. Onun için Türkiye artan enerji talebini karşılarken aynı zamanda enerjide bu dışa bağımlılığını mutlaka bitirmesi gerekiyor. Politikalarımız bunun etrafında şekilleniyor. Elbette ki bir üçüncü zorluk hatta belki bütün bu ikisinin daha ilerisinde bir zorluk 2053 yılında üç net sıfır emisyon edip Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu Meclisimizin 2021 yılında Türkiye’yi iklim anlaşmasına taraf yaparak ortaya koyduğum Türkiye’nin iklim değişikliğine mücadele hedefleri” ifadelerini kullandı. Yeniköy Kemerköy termik santrallerinin katkısına ilişkin soruya Bayraktar, “Bunlar 7.9 terawat saat elektrik üretiyor. Ürettiler. Yılda üretiyorlar. Toplam Türkiye’deki üretimin yüzde iki buçuğunu biz bu iki santralden karşılıyoruz. Akbelen ormanları kapsamında sorulan bir soruydu bu. Bu enerjiyi biz doğal gazdan üretsek, ithal kaynaktan üretsek yaklaşık 1.6 milyar metreküplük bir doğal gaz ithal etmemiz gerekiyor. Yerli kaynak yerine işte size bir cari açık kaynağı daha oluşmuş oluyor. Bunun yaklaşık bedeli yıllık 700 milyon dolar oluyor. Dolayısıyla bizim mutlaka yerli kaynaklarımızı çevreyle uyumlu bir şekilde devreye almamız gerekiyor” şeklinde konuştu. Bayraktar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yenilenebilir kaynaklar bizim göz bebeğimiz, en çok ehemmiyet verdiğimiz ve özellikle vurgulamak istediğim nokta bugünün bence çok çok önemli çıktılarından bir tanesi. Türkiye bugün konutlarında kullandığı elektriğin tamamının sadece rüzgar ve güneş enerjisinden üretilir hale gelmiş durumda. Bunu sadece geçtiğimiz 14-15 yılda yaptı. Sıfır olan rüzgar neredeyse sıfır olan rüzgarı tamamen sıfır olan güneşi 2012 güneş kurulu gücümüz sıfır. Geçtiğimiz 10-14 yıl içerisinde 31 bin megavatın üzerine çıkardık. Bu yılda yaklaşık 2 bin 500-2 bin 700 megavatlık bir kurulu güçler. Biz bunu yaparken diyoruz ki mutlaka bu otuz bin megavatı 2035’te 120 bin megavatı götürmeliyiz ki Türkiye iklim hedeflerine, Türkiye dışa bağımlılığını mutlaka bu şekilde azalsın.” Nükleer enerjinin Türkiye’nin 70 yıllık rüyası olduğunu söyleyen Bayraktar, “1955 yılında Türkiye Cumhuriyeti ilk aslında nükleerle ilgili adım atıyor ve Amerika Birleşik Devletleri’yle bir sivil sahada nükleerin kurulmasıyla alakalı bir anlaşma imzalıyor. Resmi gazetede 1956’da bu yayınlanıyor. Türkiye 1956 Atom Enerjisi Komisyonunu kuruyor. Türkiye’de 1957 yılında da Uluslararası Atom Enerjisi üye oluyor. Aynı tarihte Güney Kore’de üye oluyor. 1962 ilk araştırma reaktörü işletmeye alınıyor. 1965 enerji ilk kez beş yıllık kalkınma planımızda yer alıyor. 1976’da Akkuyu nükleer saha olarak tespit ediliyor. İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından. Biz Akkuyu’yu nükleer saha tespit ettiğimiz yıl Güney Kore ilk nükleer reaktörünü devreye alıyor. 2015’te uçak krizi, ondan sonraki yaşanan süreçler darbe gelişimleri. 2018 yılına geldiğimizde Akkuyu’ya biz ilk lisansı verdik ve orada çalışmalar başladı. Şu anda ilk reaktörün çalışmaları da devam ediyor. Birinci üretenin kubbesi de kapatılmış durumda. Ama nükleersiz Türkiye’nin kalıcı uzun soluklu temiz enerjiye erişme şansı yok. Bunu sadece biz söylemiyoruz. Biraz önce ifade ettiğimiz o 31 ülke yani Birleşmiş Milletler iklim değişikliğiyle mücadele anlamındaki en önemli toplantıda ortaya konan deklarasyon geçen sene Dubai, bu sene Bakü’de. Bakın bunların arasında öyle çok kaydedilen ülkeler yok diye ifade edildi. Ben size ifade edeyim. Kanada, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Finlandiya, Fransa, Macaristan, Japonya, Kore, Hollanda, Polonya, Slovakya, İsveç, Birleşik Arap Emirlikleri, Birleşik Krallık İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri. Bu ülkelerden bazıları. Dolayısıyla bütün bu ülkeler ülke mutlaka küresel ısınmayla mücadelede bizim nükleersiz bu işi başaramayacağımızı ifade ediyorlar. Dolayısıyla biz de Türkiye olarak diyoruz ki biz Akkuyu’nun yanında Sinop’ta, Trakya’da üç tane konvansiyonel büyük santrale ihtiyacımız var. Yaklaşık on iki reaktöre ihtiyacımız var. Küçük modüle reaktörleri, SMR’lara da ihtiyaç var. Bugün özellikle dünyada gelişen trendler, yapay zeka, büyük data, büyük bir elektrik ihtiyacını beraberinde getiriyor. Bakın son dönemdeki gelişmeler. Google, SMR geliştirici bir şirkette elektrik satın alma anlaşması yaptığına çıkıyor. Microsoft yine bir anlaşma yapıyor Amerika’da. Three Mile Island ki burada 1979 beri kapalı olan bir kaza nedeniyle kapalı olan bir reaktördeki nükleer santral tekrar devriye alınıyor ve oradan yirmi yıllık bir alım anlaşması yapılıyor. Dolayısıyla biz nükleersiz bu dönüşümü Türkiye’nin arz güvenliğini, Türkiye’nin dışa bağımlılık hikayesini yazma şansımız yok. Elbette ki Türkiye’nin enerjiyi daha verimli kullanması lazım. Enerjisini sanayiden, tarıma, ulaştırmaya, bütün sektörlerde verimli halde kullanması gerekiyor.” BOTAŞ’ın ödenmemiş faturası olmadığını belirten Bakan Bayraktar, “BOTAŞ’ı özelleştirmeyi düşünmüyoruz” ifadelerini kullandı.