EĞİTİM - 17 Ocak 2025 Cuma 09:34

Sınava hazırlanan öğrencilere yarıyıl tatilinde dijital medya uyarısı

A
A
A

Öğrenciler sömestir heyecanı yaşarken, özellikle sınava hazırlananlar için yarıyıl tatili büyük önem taşıyor. Tatilin doğru planlamayla bir fırsata dönüşeceğini belirten Uzman Psikolojik Danışman Melike Tekeci, öğrencilere ‘dijital medya’ uyarısında bulunurken, ailelere de önemli tavsiyeler verdi.

MBA Okulları Ortaokul-Lise PDR Bölüm Başkanı Melike Tekeci, sömestir tatili öncesi özellikle sınava hazırlanan öğrencilere nasıl bir planlama yapmaları gerektiğini anlattı. Yarıyıl tatilini sınava hazırlık için fırsat olarak değerlendiren Tekeci, “Yarıyıl tatil süreci öğrencilerimizin eksiklerini tamamlayabilecekleri önemli bir dönem. Bu tatil sürecinde öğrencilerimizin gerçekleştirmesi gereken uygun bir planlama süreci. Bu planlama 15 günlük süreci kapsadığı için belli günleri tamamen tatil ilan etmeleri gerekiyor. Öğrencilerin bu tatil günlerini kendi ilgi alanlarına, iyi oluşlarını desteleyecek aktivitelere ya da dinlenmeye ayırmaları gerekiyor. Çünkü derslerle tatili birleştirdiği zaman öğrenci kendisini dinlenmiş hissetmeyebilir. Bu sebeple 15 günlük tatilin 1-4 gününü tatile ayırarak verimli bir dinlenme süreci sağlanmış olacaktır” dedi.

“Gerçekçi çalışma prensibi belirlenmeli”

Öğrencilere nasıl planlama yapmaları gerektiğini anlatan Melike Tekeci, “Öğrencilerin ilk olarak konu ve deneme sınavındaki eksikliklerini belirlemeleri gerekiyor. Çünkü deneme sorularının analizleri sınav çalışmalarında önemli bir rolü bulunmakta. Öğrencilerin bu dönemde gerçekçi hedefler ve gerçekçi çalışma prensipleri belirleyerek ona göre bir program hazırlayarak yarıyıl tatilini sürdürülebilir çalışma ile verimli kılmaları gerekir. Masa başında uzun saatler süren verimsiz bir çalışma yerine, ihtiyaçlara yönelik ve öğrenme prensipleri doğrultusunda verimli bir çalışma daha değerlidir. Çalışma dışındaki sürelerde ise kendilerine iyi gelebilecek aktivitelere yer vermeleri gerekir” diye konuştu.

“Doğru strateji ile eksiklikleri şimdiden çözmek gerekir”

Tekeci, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yarıyıl tatili, öğrencilerin eksiklerini çok daha net bir şekilde görebilmeleri için önemli bir fırsattır. Bu süreçte, öğrenciler sınav dönemine yönelik farkındalık kazandıkça bilinçlenme düzeyleri artmakta, bu da öğrenme ve odaklanma süreçlerini daha etkin bir şekilde gerçekleştirmelerine imkan tanımaktadır. Deneme çözmek, zaman yönetimi, soruları turlama tekniğiyle çözmek gibi stratejileri geliştirmek bu dönemde önemli. Özellikle öğrenciler soruda takılı kaldıkları zaman, sınavın sonlarına doğru zamanlama açısından aksaklıklarla karşılaşabiliyorlar. Bu aksaklıkları önleyebilmek için bu stratejileri şimdiden pekiştirmek çok faydalı olacaktır. Öğrencilerin kendilerinde eksik gördükleri alanlar arttıkça, sınav yaklaştıkça kaygı düzeyleri de aynı oranda yükselme eğilimi gösterebilir. Bu nedenle, önleyici çalışmaların erkenden yapılması ve öğrencilerin bu süreçte bilinçlenmesi son derece önemli.’’

“Dijital medya kullanımı, öğrenme sürecini olumsuz etkiliyor”

“Yarıyıl tatil planında en önemli husus dijital medya kullanımı” diyen Melike Tekeci, “Çünkü dijital medya kullanımı odaklanmayı etkiliyor. YKS ve LGS sınavında öğrenciler yeni nesil sorularla karşılaşıyor ve bu yeni nesil sorular da odaklanmayı gerektiriyor. Öğrencilerin odağı da hızlı dağılabiliyor. Bu sebeple dijital kullanıma dikkat etmek gerekiyor. Ders çalışırken telefon, bilgisayar gibi dijital aletlerin, ders çalışırken öğrencilerin yanında bulunmaması gerekir. Öğrenme prensipleri açısından öğrencinin verim alabilmesi için gerçek bir odaklanma gerçekleştirmesi ve dikkatin tamamen öğrenme sürecine yönlendirilmesi gerekir. Bu yüzden de dış faktörler öğrenmeye engel olabilir ve odaklanmayı zorlaştırabilir’’ ifadelerini kullandı.

“Veliler, çocuklarıyla iş birliği yapmalı”

Sınav hazırlık sürecini sadece öğrencinin omuzlarında olmaması gerektiğini, öğretmen, öğrenci ve ebeveynin sınav sürecini birlikte yürütmesi gerektiğini hatırlatan Tekeci, şunları kaydetti:

“Öğrenciler kolay bir süreç yaşamıyorlar. Anlaşılmak istedikleri bir dönemdeler. Bu sebeple veliler öğrencilerle beraber iş birliği çerçevesinde süreci yönetebilirler. Öğrencilere daha anlayışlı ve empatik bir şekilde yaklaşabilirler. Haftalık toplantılar yaparak süreci değerlendirebilirler. Sürekli olarak, ‘Ders çalıştın mı’ gibi bir uyarıdansa belli aralıklarla ‘Bu hafta neler yaptın’, ‘Eksiklerini tamamlayabildin mi’, ‘Bu noktada bana ihtiyacın var mı’ gibi söylemlerle öğrencinin kedini güvende hissetmesini sağlayabilirler. Öğrenci sınav hazırlık sürecinde yapamadığı her konuda kendisini güvensiz hissedebilir. Bunu önlemek için motivasyon ve manevi destek büyük önem taşır. En önemlisi de sonuç değil süreç desteklenmeli, öğrencinin çabası takdir edilmelidir.”

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli DTO Meclisi yeni yılın ilk toplantısını gerçekleştirdi Denizli Ticaret Odası (DTO) Meclisi, yılın ilk aylık olağan toplantısını yaptı. DTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Aracı, meclis üyelerini oda faaliyetleri ve aylık güncel veriler hakkında ayrıntılı bilgilendirdi. Meclis, daha sonra aylık gündemini oylayıp karara bağladı. Açıklamalarda bulunan DTO Başkan Yardımcısı Aracı, "Geçen yılı, 22 bin 465 üye ile kapattık. 1 yılda, 965 üye kazandık; toplam üye sayımızı yüzde 4,49 artırdık" dedi. DTO Meclis Başkanı Salih Sarıkaya’nın idaresinde gerçekleştirilen oturumda, DTO Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Erdoğan’ın Almanya Frankfurt’taki Heimtextil 2025 Ev Tekstili Fuarı’nda olmasından dolayı Başkan Yardımcısı Hasan Aracı, meclis üyelerine oda faaliyetleri ve aylık sosyoekonomik gelişmeler ile güncel veriler hakkında ayrıntılı bilgi verdi. “DTO’nun yılbaşı itibarıyla 22 bin 465 üyesi var” Aracı, daha sonra da geçen yıl DTO’ya bine yakın üye daha kaydettiklerini ve 22 bin 500 üyeye çok yaklaştıklarını dile getirdi. DTO Başkan Yardımcısı Aracı, “Denizli Ticaret Odamıza, geçen yılın son ayında 217 üye kaydettik. Aralık ayında, 133 firmamız ise kaydını sildirdi. 27 firmamız da tasfiye sürecine girdi. Geçen yılı, 22 bin 465 üye ile kapattık. 1 yılda, 965 üye kazandık; toplam üye sayımızı yüzde 4,49 artırdık. Geçen yıl yüzde 7,46’lık artış oranıyla, limitet şirketlerimiz 12 bin 344’e ulaştı. Anonim şirketlerimizin sayısı yüzde 6,4’lük artışla, 3 bin 61 oldu. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’mizin verilerine göre, geçen yılın ilk 11 ayında kurulan 276 gerçek kişi statüsündeki işletmemizle, iller arasında 11’inci sırada yer aldık. Şehrimizdeki yabancı sermayeli firma ise 2024 yılının sonu itibarıyla 404’e yükseldi. Oda olarak geçen yıl 979 sayısal takograf ile bin 100 K Belgesi verdik. Ayrıca 320 iş makinasının tescili ile 275 kapasite raporunu onayladık. Bunların yanında 57 ekspertiz raporu, 11 levhaya kayıtlı sigorta acentesi belgesi ile 6 da yerli malı belgesi düzenledik. Aynı dönemde, odamıza gelen 6 bin 451 evrak karşılığında üyelerimizin talebi üzerine 22 bin 681 evrak düzenleyip verdik” dedi.
Sakarya SUBÜ’nün 12 programına MEDEK akreditasyonu Mesleki Eğitim Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği (MEDEK); SUBÜ’nün 11 meslek yüksekokulundaki 12 programı akredite etti. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nin (SUBÜ) 11 meslek yüksekokulundaki 12 programı; meslek yüksekokulu programlarının belirlenmiş standartlara, kalite kriterlerine ve performans ölçütlerine uygunluğunu değerlendiren Mesleki Eğitim Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği (MEDEK) tarafından akredite edildi. 12 programdan 10’u tam akreditasyon ile 4 yıllığına akredite edilirken, 2 program ise 2 yıllığına şartlı olarak akredite edildi. Tam akreditasyon alan programlar arasında Akyazı Sağlık Hizmetleri MYO İlk ve Acil Yardım Programı, Arifiye MYO Kaynak Teknolojisi Programı, Ferizli MYO İş Sağlığı ve Güvenliği Programı, Geyve MYO Bankacılık ve Sigortacılık Programı, Hendek MYO Makine Programı, Pamukova MYO Laboratuvar Teknolojisi Programı, Sakarya MYO Mekatronik Programı, Sakarya MYO Mekatronik Programı İkinci Öğretim, Sapanca MYO Pazarlama Programı ve Sapanca Turizm MYO Aşçılık Programı yer aldı. Bilişim Teknolojileri MYO Bilgisayar Programcılığı Programı ve Kaynarca Seyfettin Selim MYO Maliye Programı ise şartlı akreditasyon aldı. Akredite edilen programlar Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nin (ÖSYM) kılavuzunda akredite program olarak yer alacak. Ayrıca Türkiye Yeterlikler Çerçevesi (TYÇ) logosu ile diplomaların ulusal kabulü ve uluslararası geçerliliği sağlanacak. “Modelimiz Türkiye’de de bir karşılık buldu ve MYO’ların seviyesi yükseldi” MEDEK’in kurulduktan sonraki ilk saha ziyaretini de SUBÜ’ye yaptığına dikkat çeken Rektör Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, “+1 Eğitim Modelimiz Türkiye’de uzun yıllardır istenilen verimi sağlayamayan MYO’lar için önemli bir hareketlenmeye yol açmıştı. Burada başlayan hareketi üzerine koyarak iş dünyası iş birliklerine dönüştürdük. MYO’larımıza özel önem vererek hem fiziksel donanımlarını artırdık hem de eğitim kalitesini üst seviyeye taşımak adına çalışmalar yaptık. Bunun neticesinde iş dünyasının ihtiyaç duyduğu çalışanları birlikte yetiştirmeye başladık. Modelimiz Türkiye’de de bir karşılık buldu ve MYO’ların seviyesi yükseldi. MEDEK, esasında bu hareketlenmeyi taçlandırarak MYO’ları belirli standartlara, kalite kriterlerine ve performans ölçütlerine ulaşma yönünde teşvik ediyor. Bunu sağlayan programları ise saha ziyaretlerinin ardından akredite ederek kalitelerini onaylıyor. Bu anlamda başvuru yaptığımız 12 programın tamamında da akreditasyon almanın haklı gururunu yaşıyoruz. İnşallah önümüzdeki yıllarda diğer programlarımız için de başvurularımız olacak. Hedefimiz ülkemizin ihtiyaç duyduğu insanları en iyi standartlarda yetiştirebilmek. Bu başarı için emek gösteren tüm çalışma arkadaşlarıma ve saha ziyaretleri ile bizlere yol gösteren MEDEK heyetine şükranlarımı sunuyorum” dedi.