SAĞLIK - 13 Ocak 2025 Pazartesi 11:00

“Safra kesesi taşı yaşamı tehdit edebilir”

A
A
A
“Safra kesesi taşı yaşamı tehdit edebilir”

Safra kesesi taşı hastalığının sinsice ilerleyerek yaşamı tehdit edebileceğini ifade eden Cerrahi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Özgür Kemik, “Hastalık birçok kişide belirti göstermezken, zaman içinde komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Safra kesesi taşı olan hastaların yaklaşık yüzde 1-2’sinde her yıl akut kolesistit, koledokolitiazis veya safra taşı pankreatiti gibi ciddi sorunlar gelişmektedir. Bu komplikasyonlar, safra kanallarının tıkanması nedeniyle ortaya çıkabilir. Enfeksiyonlara veya iltihaplanmaya neden olabilir” dedi.



Medical Park Bahçelievler Hastanesi’nden Cerrahi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Özgür Kemik, pek çok kişide herhangi bir soruna yol açmadan vücutta sinsice bekleyen gizli tehlike safra kesesi taşı hakkında bilgilendirmede bulundu. Ciddi vakalarda safra taşlarının cerrahi müdahale gerektiren ‘safra taşı ileusu’ denilen bağırsak tıkanmalarına da sebep olabileceğini kaydeden Prof. Dr. Kemik, ayrıca nadir görülmesine rağmen kronik safra taşı hastalığı olan bireylerde ‘safra kesesi kanseri’ riskinin de arttığını belirtti.



“Bir kum tanesi kadar küçük de olabilir, golf topu kadar da”


Safra kesesi taşlarının safra kesesinde oluşan, tipik olarak kolesterol veya bilirubin içeriklerinden meydana gelen sert birikintiler olduğunu söyleyen Prof. Dr. Özgür Kemik, “Boyutları bir kum tanesinden bir golf topuna kadar değişebilir. Asemptomatik olabilir (hiç belirti vermeyebilir) veya safra kanallarını tıkayarak ‘biliyer kolik’ dediğimiz karnın sağ üst tarafında oluşan aralıklı şiddetli ağrılara neden olabilirler. Çoğu safra taşı, iltihaplanma veya sarılık gibi semptomlara veya komplikasyonlara neden olmadıkça kendini belli etmez, belirti göstermez” ifadelerini kullandı.



“Yüksek kolesterol ve obezite riski artırıyor”


Safra kesesi taşlarının öncelikle aşırı kolesterol veya bilirubinden kaynaklanan safra bileşimindeki bir dengesizlik nedeniyle oluşabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Kemik, diğer temel nedenleri ise şöyle sıraladı: “Yüksek kolesterol seviyeleri: Safradaki aşırı kolesterol kristalleşerek taşlara dönüşebilir. Bilirubin: Karaciğer sirozu veya kan hastalıkları gibi durumlar bilirubini artırarak pigment taşlarına yol açabilir. Safra kesesi hareketliliği sorunları: Safra kesesinin eksik veya seyrek boşalması safrayı yoğunlaştırabilir. Risk faktörleri: Obezite, hızlı kilo kaybı, 40 yaş üstü ve hormonal faktörler (örn. hamilelik) riski artırır.”



“Şiddetli karın ağrısı, bulantı ve sarılık görülebilir”


Küresel olarak dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 6’sında safra taşı olduğunu işaret eden Prof. Dr. Kemik, safra kesesi taşlarının öncelikle ‘bilier kolik’ adı verilen karakterize bir ağrıya neden olabileceğini söyledi. Prof. Dr. Kemik, görülen diğer belirtileri şöyle açıkladı: “Şiddetli karın ağrısı: Tipik olarak karnın sağ üst kısmında veya ortasında hissedilir, genellikle sırta veya omuza yayılır. Ağrı 1 ila 5 saat sürebilir ve yağlı yemekler yedikten sonra şiddetlenebilir. Bulantı ve kusma: Genellikle safra kesesi atakları ile ilişkilidir. Sarılık: Cilt ve gözlerin sararması, olası safra kanalı tıkanıklığına işaret eder. Ateş ve titreme: Enfeksiyon veya iltihaplanma gibi komplikasyonlara işaret edebilir. Birçok kişide belirti göstermeyen ‘sessiz’ safra taşı da olabilir.”



“Kadınlarda risk iki kat fazla”


Hormonal faktörlerden etkilenen kadınların safra kesesi taşı geliştirme olasılığının erkeklere kıyasla iki kat fazla olduğunun altını çizen Prof. Dr. Kemik, diğer risk grubundaki kişileri ise şöyle sıraladı: “40 yaş üstü bireyler: Yaş, özellikle 60 yaşın üzerindekiler için riski artırır. Obez bireyler: Yüksek vücut kitle indeksi (VKİ) önemli bir risk faktörüdür. Yanlış beslenme: Yüksek yağlı, yüksek kolesterollü ve düşük lifli diyetler safra taşı riskine katkıda bulunur. Belirli etnik gruplar: Amerikan yerlileri ve Meksika kökenli Hispaniklerde daha yüksek oranlarda görülür. Hamile kadınlar: Hamilelik sırasındaki hormonal değişiklikler safra taşı oluşumunu artırabilir. Aile öyküsü olan bireyler: Genetik, safra taşına yatkınlıkta rol oynar. Diyabet: Yüksek trigliserit seviyeleri ile ilişkilidir ve safra taşı olasılığını artırır. Hızlı kilo kaybı: Karaciğerin safraya fazla kolesterol salgılamasına neden olabilir.”



“Sağlıklı kilonuzu koruyun, haftada 150 dakika egzersiz yapın”


Safra kesesi taşlarından korunmak için önerilerde bulunan Prof. Dr. Kemik, “Sağlıklı kilonuzu koruyun. Taş riskini artırdığı için obeziteden ve hızlı kilo değişimlerinden kaçının. Dengeli beslenin, doymuş yağları sınırlandırırken meyve, sebze ve tam tahıllar gibi yüksek lifli gıdalara odaklanın. Sağlıklı yağlar tüketin. Zeytinyağı ve balıktan elde edilen Omega-3 yağ asitleri gibi kaynakları kullanın. Sağlıklı sindirimi desteklemek için haftada en az 150 dakika egzersiz yapın. Öğün atlamaktan kaçının. Düzenli yemek saatleri safra akışının korunmasına yardımcı olur ve taş oluşumu riskini azaltır. Genel sağlığı desteklemek için bol su için” dedi.



“Tedavide 5 farklı yöntem uygulanıyor”


Prof. Dr. Kemik, safra kesesi taşı hastalığı tedavisinde kullanılan yöntemleri şöyle açıkladı: “Ameliyat: Birincil tedavi, safra kesesinin cerrahi olarak çıkarılması olan kolesistektomidir. Bu, hastalığın ciddiyetine göre laparoskopik (minimal invaziv) veya açık ameliyatla gerçekleştirilebilir. Ekstrakorporeal Şok Dalgası Litotripsi (ESWL): Taşları parçalamak için ses dalgalarını kullanan, küçük taşları ve fonksiyonel bir safra kesesi olan hastalar için uygun olan cerrahi olmayan bir seçenektir. Endoskopik Retrograd Kolanjiyopankreatografi (ERCP): Endoskopik yöntemle safra kanalındaki taşları çıkarmak için kullanılır ve genellikle tıkanıklıkları gidermek için stent takılmasını içerir. İlaçlar: Ursodiol veya khenodiol kolesterol taşlarını çözebilir ancak değişken başarı ve yan etkiler nedeniyle nadiren kullanılır. Perkütan tedavi: Ameliyat için yüksek riskli hastalarda, taşları çıkarmak veya çözücülerle eritmek için safra kesesine cilt yoluyla erişmeyi içerir.”



“Ameliyatla safra kesesinin alınması, her zaman zorunlu değildir”


Her safra taşının acil ameliyat gerektirmeyeceğini; asemptomatik taşların komplikasyon riski oluşturmadıkça acil müdahale gerektirmeyeceğinin altını çizen Prof. Dr. Kemik, “Safra kesesinin alınması ameliyatı (elektif kolesistektomi) hasta için en uygun tıbbi koşullar sağlandıktan sonra genellikle semptomatik vakalarda daha ileri sorunları önlemek için önerilir. Safra kesesi taşları semptomlara veya komplikasyonlara neden olduklarında alınmalıdır. Semptomatik safra kesesi taşları olanlar, tekrarlayan biliyer kolik veya ağrısı olan hastalar, akut kolesistit (tıkanmaya bağlı safra kesesi iltihabı) olanlar, safra kanalı tıkanıklığı (sarılık veya pankreatite neden olan taşlar) olanlar, safra kesesi kanseri riski taşıyanlar (büyük taşlar veya belirli boyutlardaki polipleri olanlar) ameliyat edilmesi gereken gruptaki hastalardır” diye konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Düzce çevre illere örnek oluyor Düzce Belediyesi çatısı altında kurulan Kusursuz Kafe Zonguldak heyetini ağırladı. Beyazay Derneği Zonguldak Şubesi yetkilileri engellilerin istihdam edildiği projeyi Zonguldak’ta hayata geçirmek için Düzce’yi örnek alacak. Düzce Belediyesi bünyesinde kurulan ve engelli bireylerin hem ekonomik hem sosyal olarak desteklendikleri Kusursuz Kafe’nin çalışma sistemi Türkiye’ye örnek olmaya devam ediyor. Projenin işleyiş bakımından dikkat çekmesi ile Beyaz Ay Derneği Zonguldak Şubesi, Zonguldak Belediyesi’nin desteği ile benzer bir projeyi kentte uygulayacak. Düzce’ye gelen Beyaz Ay Derneği Zonguldak Şubesi Başkanı Dr. Bünyamin Altundal ve Zonguldak Belediyesi Engelsiz Yaşam Merkezi Müdürü Abdullah Bekir, beraberinde Beyaz Ay Derneği Genel Merkez Yönetici Nurullah Çelebi, Gençlik ve Spor İl Müdürü İsa Yazıcı, İş-Kur İl Müdürü Ferhat Acar, Düzce Belediyesi bünyesindeki Kusursuz Kafe’de kahvaltı yaparak buradaki servis hizmetleri, engelli bireylerin çalışma şartları, istihdam edilmelerindeki dikkat edilecek hususlar konusunda bilgiler aldı. Heyet aynı zamanda İş-Kur İl Müdürü Ferhat Acar ile Gençlik ve Spor İl Müdürü İsa Yazıcı’dan da engellilere yönelik devlet desteklerine ilişkin detayları öğrendi. Engellilerin istihdam edilmesi ile sosyal yaşama entegre edilmesi konusunda önemli bir ihtiyacı karşılayan Kusursuz Kafe Projesi’nin Zonguldak’ta hayata geçirilmesi için gerekli hazırlıkların yapıldığını aktaran heyet, çalışmanın en kısa zamanda yapılacağını belirtti.
Manisa Manisa merkezli DEAŞ operasyonu Manisa İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünce Manisa, Adana ve İzmir’de eş zamanlı yapılan operasyonlarda 23 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerden 13’ü tutuklanırken 10’u hakkında da adli kontrol kararı verildi. Manisa Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünce; DEAŞ silahlı terör örgütünün eylem ve faaliyetlerin deşifresi/engellenmesine yönelik olarak yürütülen çalışmalar kapsamında, örgüt adına silah temin ederek eylem ve faaliyetlerde bulunan/bulunacak olan şahıslara yönelik yapılan 2 ara yakalamada; 23 Eylül 2024 tarihinde 7 adet yasaklı yayın, 31 Ekim 2024 tarihinde 2 adet ruhsatsız tabanca ele geçirilmiş, devam eden çalışmalarda örgüt içerisinde faaliyet gösteren şahısların uzun namlulu silah temin arayışı içerisinde oldukları yönünde elde edilen bilgiler doğrultusunda, 8 Ocak 2025 tarihinde saat 03.30 sıralarında durdurulan araç içerisinde yapılan aramada 1 adet AK-47 makineli tüfek, 1 adet TUAŞ marka makineli tabanca, 32 adet 7.62 mm dolu fişek ele geçirilerek 2 şüpheli şahıs gözaltına alındı. Soruşturmanın salahiyeti açısından gecikmesinde sakınca bulunan hal kapsamında aynı gün sabah saatlerinde Manisa’nın Salihli ilçesinde 20 şüpheli şahıs, devam eden çalışmalarda Adana ve İzmir illerinde de 3 şüpheli şahıs daha yakalanarak toplamda 23 kişi gözaltına alındı. Yapılan aramalarda; 5 adet av tüfeği, 74 adet fişek, ayrıca hakkında toplatma kararı bulunan çok sayıda kitap ve dijital materyale el konuldu. Şüpheli 23 kişi tamamlanan tahkikat işlemlerinin ardından 11 Ocak tarihinde adli mercilere sevk edildi. Şüphelilerden 13’ü tutuklanırken, 10 şahıs ise adli kontrol kararı ile serbest bırakıldı.
İstanbul Bakırköy zorlu kış şartlarına hazır Bakırköy Belediyesi, kışın getirdiği soğuk hava şartlarında yaşanabilecek herhangi bir olumsuzluğa karşı hazırlıklarını tamamladı. Gerçekleştirilecek kışla mücadele çalışmaları kapsamında belediye ekipleri tam teçhizatlı bir şekilde sahada olacak. Havaların soğumasıyla birlikte, vatandaşların kış aylarının zorlu şartlarına karşı herhangi bir olumsuzluk yaşamaması için harekete geçen Bakırköy Belediyesi hazırlıklarını tamamladı. Önlemlerin sıklaştırıldığı ve planlamaların yapıldığı kışla mücadele çalışmaları kapsamında 126 personel, 54 araç stokta bulunan 600 ton tuz ile tam teşekküllü bir şekilde 7/24 çalışacak. Ayrıca evde yatan hastalar için de 3 adet elle taşınır jeneratör çalışmalarda kullanılacak. “Kışın çileye değil keyfe dönüşmesi için hazırlıklarımızı tamamladık” Kış aylarında yaşanacak zorlukları en aza indirerek vatandaşlara huzurlu bir yaşam alanı sunacaklarını belirten Bakırköy Belediye Başkanı Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu, “Kışla mücadele çalışmalarımız çerçevesinde bütün hazırlığımızı yaptık. Ekipmanımızla, tuzumuzla, araçlarımızla ve çalışan arkadaşlarımızla beraber kışa hazırız. Son günlerde havanın soğumasıyla beraber derece iyice aşağı doğru düşüyor. Ancak çocuklarımızın da okullarının sömestr tatiline denk gelmesiyle beraber çok güzel bir kış geçmesini diliyorum. Kar yağışının da bizi sevindirecek, barajlarımızı dolduracak, toprağımızın bereketini artıracak şekilde bolca yağmasını diliyorum. Biz her şekilde bunun bir çileye dönüşmesinden ziyade bir keyfe dönüşmesi için, insanların rahatlıkla gündelik hayatına devam edip çocuklarımızın da çok güzel bir tatil geçirmesi amacıyla bütün hazırlığımızı tamamladık. Bakırköy Belediyesi ekibindeki arkadaşlarımla birlikte biz kışa hazırız” diye konuştu.