SAĞLIK - 23 Ocak 2025 Perşembe 15:02

’Ölüm’ kavramı çocuklara doğru açıklanmalı: Uyku sorunlarına yol açabilir

A
A
A
’Ölüm’ kavramı çocuklara doğru açıklanmalı: Uyku sorunlarına yol açabilir

Ölüm kavramının çocuğun gelişim düzeylerine ve yaş dönemine göre farklı şekilde anlatılması gerektiğini belirten Prof. Dr. T. Gül Şendil, hangi yaş ve gelişim seviyesi olursa olsun çocuklara asla yalan söylenmemesi gerektiğini vurguladı.


İstanbul Atlas Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. T. Gül Şendil, ölüm ve yas kavramları hakkında çocuklara nasıl yaklaşılması gerektiğine ilişkin değerlendirmede bulundu. Çocukların ölüm kavramını, gelişim düzeylerine ve yaşlarına göre farklı şekillerde algıladığını belirten Şendil, “Böyle bir durumla karşılaştıklarında ebeveynlerin çocuklarına yaklaşım biçimleri, çocuklarının ölüme dair duygularını anlamalarını ve bu duyguları sağlıklı bir şekilde yaşamalarını sağlar” dedi.



’Açıklama çocuğun yaş ve gelişim seviyesine uygun olmalı’


“Çocukların ölümle ilgili duygu ve düşüncelerini ifade etmeleri yetişkinlerden farklıdır” diyen Şendil, “Sabırlı, açık ve sevgi dolu bir yaklaşımla onları desteklemek, bu zorlu süreci daha sağlıklı bir şekilde atlatmalarını sağlar. Öncelikle ölüm hakkında çocuklara yapılacak açıklamalar, onların yaş ve gelişim seviyesine göre farklılaşabilir dolayısıyla yapılacak her türlü açıklamanın buna uygun olması hatırlanmalıdır” diye konuştu.



’Dürüstçe yanıt verilmeli’


Hangi yaş ve gelişim seviyesi olursa olsun ebeveynlerin çocuklarına yalan söylememesinin önemli olduğunu kaydeden Şendil, “Çocuklar ölümle ilgili birçok soru sorabilir. Ebeveynlerin sabırlı olması ve çocuklarının sorularına dürüstçe yanıt vermesi, gerçekleri onlarla sevgi dolu bir şekilde paylaşmaları çok önemlidir. Cevabını bilmedikleri sorularla karşılaştıklarında ise ‘bu konuda emin olmadıklarını ama birlikte düşünebileceklerini’ söyleyebilirler” dedi.



’Dolaylı ifadeler kafalarını karıştırır’


5 yaşına kadar olan dönemdeki çocuklara somut ve basit açıklama yapılması gerektiğini söyleyen Şendil, “Yaklaşık 5 yaşına kadar çocuklar, ölüm kavramının kalıcı olduğunu anlamakta zorlanırlar. Onlara kaybedilen kişi hakkında somut ve basit ifadelerle açıklama yapılabilir. Örneğin ‘Deden öldü, o artık bizimle olamayacak...’ gibi. Dolaylı ifadeler veya yanıltıcı açıklamalar yapmak onların kafalarını karıştırır. Özellikle de bu yaş çocuklarına ‘Uyudu’ ya da ‘Başka bir yere gitti’ gibi yapılan yanlış açıklamalar onlarda uyku sorunlarına ya da yakınlarından hiç uzak duramama gibi bağımlılık sorunlarına yol açabilir” uyarısında bulundu.



’Açık ve dürüst bir şekilde nedenleri ile açıklanmalı’


6 ile 9 yaşları arasında olan çocukların ölümün kalıcı ve geri döndürülemeyen bir süreç olduğunu anlamaya başladığını kaydeden Şendil, “Muhtemelen ölüm kavramını daha ziyade yaşlılıkla ilişkilendirirler. Kayıp, bir yaşlı yakın ise ona açık ve dürüst bir şekilde bu kaybı açıklamak ve ölümün doğal bir süreç olduğunu söylemek gerekir. Beklenmeyen bir ölüm yaşandığında ise bu durum açık, dürüst bir şekilde ve nedenleri ile açıklanabilir” dedi.



’10 yaşından sonra ölümün gerçek olduğunu anlıyorlar’


10 yaş ve üstünde olan çocukların ise artık ölümün gerçek ve evrensel olduğunu anladığını ifade eden Şendil, “Ölüm kavramı ve sonuçları hakkında daha derin anlamlar üzerine düşünebilirler. Kaybın uzun süreli sonuçlarını daha iyi öngörebilirler. Bu yaşlardaki çocuklarla daha ayrıntılı ve duygusal yönleri içeren konuşmalar yapılabilir” şeklinde konuştu.



’Duyguların ihmal edilmemesi de önemli’


“Çocuklara yapılacak açıklamalar önemlidir ancak duyguların ihmal edilmemesi de bir o kadar önemlidir” diyen Şendil, "Yaşanan kayıp, kişilerde derin üzüntüye yol açacağı için ebeveynlerin bu duyguları ne kendileri ne de çocukları için inkar etmemeleri gerekir. Çocuklar kayıplar karşısında korku, üzüntü, suçluluk, öfke gibi karmaşık duygular yaşayabilir. Bu duyguların doğal olduğu, ebeveynin kendisinin de bu duyguları yaşadığı ve herkesin farklı şekillerde yas tuttuğu anlatılabilir” diye konuştu. Çocukların ebeveynlerinin duygularını gözlemleyerek kendi duygularını nasıl ifade edeceklerini öğrendiklerini belirten Şendil, “Ebeveynlerin üzüntü veya ağlama gibi tepkilerini onlarla paylaşmaları, çocuklara duyguların bastırılmaması gerektiğini öğretir” dedi.



’Çocuklar cenaze törenine götürülmeli mi?’


Prof. Dr. T. Gül Şendil, 7 yaşından büyük çocukların cenaze, dua veya başka bir anma ritüeline dahil etmenin, kaybı anlamalarına ve vedalaşmalarına yardımcı olabileceğini söyledi. Şendil, “Ritüelleri onlara önceden açıklamak ve gönüllü olup olmadıklarını sormak önemlidir. Ayrıca ölen yakının hatırasına çiçek ya da ağaç dikilmesi, düzenli mezar ziyaretleri, anı kitabı ya da albümü oluşturulması çocukların yasını sağlıklı yaşamalarına yardımcı olabilir” tavsiyesinde bulundu. Bazı durumlarda çocukların kayıptan sonra yoğun korku, öfke veya üzüntü gibi belirtiler gösterebileceğini ifade eden Şendil, bu tür durumlarda bir çocuk psikoloğu ya da terapistten yardım almanın faydalı olabileceğini söyledi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırıkkale Kırıkkale FK Başkanı Duman: "Taşıma suyla değirmen dönmez, futbol altyapısına yatırım şart" Kırıkkale Futbol Kulübü Başkanı Adnan Duman, "Taşıma suyla değirmen dönmez, futbol altyapısına yatırım şart" dedi. Kırıkkale Futbol Kulübü Başkanı Adnan Duman, düzenlediği basın toplantısında kulübün mali durumu, futbolculara yapılan ödemeler ve şehrin futbol altyapısına ilişkin açıklamalarda bulundu. Duman, kulüp yönetimi olarak şeffaflık ve zamanında ödeme prensibini benimsediklerini belirtti. Başkan Duman, Kırıkkale FK’nın TFF 3. Lig’deki 64 takım arasında hak edişlerini gününde ödeyen, hatta futbolcuların maç başı primlerini soyunma odasında teslim eden örnek bir kulüp olduğunu ifade etti. "Taşıma suyla değirmen dönmez" Altyapı ve tesisleşme sorunlarına değinen Duman, "Şu anda bizden kimsenin beş kuruş alacağı yok. Moral ve motivasyonu artırmak için maç başı ücretleri ve primleri hemen ödüyoruz. Bu uygulamamız Tepecik maçı sonrasında da devam etti ve futbolcularımızı motive etti. Sonuç olarak bizim burada özellikle Kırıkkale’de bu futbol işinin, taşıma suyla değirmen çevirme hikayesiyle birebir aynı olduğunu düşünüyorum. Bizim altyapımız tesisimiz ve stadımız maalesef yok. Şimdi biz bu işlerle ilgili bunu çözebilecek networke sahibim. Ama bu sorunu siyasilerle çözülmesi gerektiğini iliklerimize kadar hissediyoruz. Biz bu alt yapı tesislerin kurmadığımı müddetçe bu şehrin sporla anılması söz konusu değil" şeklinde konuştu. Kırıkkale’de futbolun sürdürülebilir olması için acil yatırımlara ihtiyaç olduğunu vurgulayan Duman, "Şehrimizde altyapımız, tesisimiz ve modern bir stadımız yok. Bu şartlar altında futbolun gelişmesi mümkün değil. Altyapının ortalama maliyeti 200 milyon lira, stat ile birlikte bu rakam 250 milyon lirayı buluyor. Bu parayı aynı gün bulabilirim. Ancak acilen şehir merkezine bir stat yapılması gerektiği şart" dedi. Başkan Duman, altyapı ve tesisleşme konusunda şehir yöneticilerine çağrıda bulunarak, "Sayın Valimiz, milletvekillerimiz ve belediye başkanımızın destekleriyle Fikret Karabudak Stadyumu’nun yenilenmesi ve altyapı tesislerinin faaliyete geçmesi şarttır. Aksi takdirde bu şehrin sporla anılması mümkün değil" diye konuştu.
Ağrı Ağrı Valisi Koç, üniversite sınavına hazırlanan öğrencilere destek oldu Ağrı Valisi Mustafa Koç ve eşi Neslihan Gül Koç, İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen "Üniversite Sınavına Hazırlık Kampı" kapsamında 12. sınıf öğrencileriyle buluşarak, sınav sürecinde öğrencilere destek oldu. Vali Mustafa Koç, eşi Neslihan Gül Koç ve İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Kökrek ile birlikte Hayrettin Atmaca Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’ni ziyaret etti. Üniversite sınavına hazırlık sürecinde olan 12. sınıf öğrencileriyle bir araya gelen Vali Koç, gençlerle sohbet ederek onların gelecek planları hakkında fikir alışverişinde bulundu. Öğrencilerin taleplerini dinleyen Vali Koç, öğrencilik yıllarından örnekler vererek tavsiyelerde bulundu. Vali Koç, ziyaret sırasında yaptığı açıklamada, eğitimin bireylerin geleceğini şekillendiren en önemli unsurlardan biri olduğunu vurgulayarak, “Bu anlayışla 2024-2025 eğitim-öğretim yılı 1. dönem sonu faaliyetleri çerçevesinde, ilimizde üniversite sınavına hazırlık sürecindeki 12. sınıf öğrencilerimize yönelik bir kamp programı düzenlenmiştir. Program kapsamında toplamda 543 öğrencimiz okullarımızın pansiyonlarında konaklamakta olup, tüm barınma ve diğer ihtiyaçları eksiksiz bir şekilde karşılanmaktadır” dedi. Kamp süresince öğrencilerin akademik başarılarını artırmak amacıyla gönüllü öğretmenlerin görev aldığını belirten Vali Koç, öğretmenlerin konu tekrar anlatımları ve soru çözüm faaliyetleri ile öğrencilere rehberlik ettiğini ifade etti. Ayrıca öğrencilerin Temel Yeterlilik Testi (TYT) ve Alan Yeterlilik Testi’ne (AYT) yönelik bilgilerini pekiştirmeleri amacıyla deneme sınavlarının düzenlendiğini belirten Vali Koç, öğrencilerin sosyal ve kültürel gelişimlerini desteklemek amacıyla ders dışı etkinlikler ve sinema izleme gibi sosyal aktivitelerin de organize edildiğini söyledi. Bu kamp programıyla yalnızca akademik gelişim değil, aynı zamanda psikososyal gelişimlerin de desteklenmesinin hedeflendiğini ifade eden Vali Koç, “Bizler, gençlerimizin bu süreçte moral ve motivasyonlarını yüksek tutarak sınavlarına güvenle hazırlanmalarını önemsiyoruz. Bu vesileyle, kamp sürecinde emeği geçen tüm öğretmenlerimize ve ilgili paydaşlarımıza gönülden teşekkür eder, öğrencilerimize üniversite sınavında üstün başarılar dilerim” dedi. Öğrenciler, moral ve motivasyonlarını artıran kamp süreci için Vali Koç’a ve İl Milli Eğitim Müdürü Kökrek’e teşekkür etti. Kamp programı kapsamında pansiyonlarda öğrencilerin eğitimden konaklamaya kadar tüm ihtiyaçlarının titizlikle karşılandığı belirtilirken, hazırlık kampının yarıyıl tatili boyunca devam edeceği ifade edildi.