ASAYİŞ - 18 Eylül 2024 Çarşamba 18:48

Nurcan Arslan cinayeti davasında karar: İyi hal indirimi uygulanan sanığa 25 yıl hapis cezası

A
A
A
Nurcan Arslan cinayeti davasında karar: İyi hal indirimi uygulanan sanığa 25 yıl hapis cezası

Küçükçekmece’de, 30 Ocak 2016’da barışma teklifini kabul etmeyen kız arkadaşı Nurcan Arslan’ı kurşun yağmuruna tutarak öldüren sanığın yargılandığı dava karara bağlandı. Yargıtay’ın üçüncü bozma kararı sonrası mahkeme, sanık Abdullah Melih Barış’ı ‘kasten öldürme’ suçundan önce müebbet hapis cezasına çarptırdı. Heyet, iyi hal indirimi uyguladıkları sanığın 25 yıl hapis cezasına çarptırılmasına ve tutukluluk halinin devamına hükmetti.


Küçükçekmece’de 30 Ocak 2016’da Abdullah Melih Barış(39) barışma teklifini kabul etmeyen kız arkadaşı Nurcan Arslan’ı 11 kurşunla öldürmüştü.


Abdullah Melih Barış hakkında ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, ardından iyi hal indirimi uygulanarak müebbet hapis cezasına çarptırılması yönündeki kararı inceleyen Yargıtay, "suçun tasarlanmadığı" gerekçesiyle kararı 3. kez bozdu. Bunun üzerine Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tekrar görülen duruşmaya tutuklu sanık Abdullah Melih Barış, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Duruşmada bir kısım müşteki ve taraflar avukatları da hazır bulundu.


Sanığın olayı önceden planladığı, ruhsatsız tabancasını çıkararak Arslan’a ateş ettiği belirtildi.


Duruşmada Cumhuriyet Savcısı esasa ilişkin mütalaasını açıkladı. Mütalaada sanık Abdullah Melih Barış’ın kız arkadaşı Nurcan Arslan’ın kendisinden ayrılmak istemesi üzerine ikamet ettiği Tokat’tan İstanbul’a geldiği, Nurcan Arslan’ı ikna edemediği taktirde yanında getirdiği ruhsatsız tabanca ile vurarak öldürmeyi planladığı anlatıldı. Mütalaada 30 Ocak 2016 tarihinde saat 11.00 sıralarında Halkalı’daki bir sitenin önünde Barış ile Arslan’ın tartıştıkları, Arslan’ın Barış’a “Gitmek istiyorum” dediği, Barış’ın ise “Lütfen sadece konuşacağız, yemek yer çıkarız” şeklinde karşılık verdiği belirtildi. Mütalaada ayrıca Arslan’ın geri dönmek istemesi üzerine Barış’ın onu ikna etmeye çalıştığı, Arslan’ı ikna edemediği, sanığın olayı önceden planladığı, belindeki ruhsatsız tabancasını çıkararak genç kadına ateş ettiği anlatıldı. Mütalaada, Barış’ın polis ekiplerini arayarak, silahla birisini yaraladığını ve teslim olacağını söyleyerek bulunduğu yeri bildirdiği; bunun üzerine polis ekiplerince ruhsatsız tabanca ile gözaltına alındığı, Arslan’ın ise yaralanma sonucu hayatını kaybettiği aktarıldı.


Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebi


Mütalaada sanık Abdullah Melih Barış’ın ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi.


“Kesinlikle bir tasarlama söz konusu olmamıştır”


Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Abdullah Melih Barış, mahkemeden Yargıtay’ın bozma kararına uymasını talep ederek, “Tanıklar Nurcan’la bizim camekanın arkasında tartıştığımızı ve tartışmanın içeriğini kesinlikle bilmediklerini söylüyorlar. Olay tartışma neticesinde geçirdiğim cinnet sonucunda gerçekleşmiştir. Kesinlikle bir tasarlama söz konusu olmamıştır” ifadelerini kullandı. Duruşmada beyanda bulunan müşteki avukatları, mütalaaya katıldıklarını belirterek bozulan karara uyulmasını talep etti.


Savunma yapan sanık avukatları ise, uzun tutukluluk halinin göz önünde bulundurularak sanığın tahliyesini istedi. Son sözü sorulan sanık Abdullah Melih Barış, çok pişman olduğunu belirterek tahliyesini istedi.


İyi hal indirimi uygulanan sanığa 25 yıl hapis cezası


Kararını açıklayan mahkeme, Yargıtay tarafından verilen kararlara karşı direnilemeyeceği gerekçesiyle sanık Abdullah Melih Barış hakkında ‘kasten öldürme’ suçundan önce müebbet hapis cezasına çarptırdı. Heyet, sanığın tutum ve davranışları sebebiyle cezada iyi hal indirimi uygulayarak 25 yıl hapis cezasına çarptırılmasına ve tutukluluk halinin devamına hükmetti.


Aile sinir krizi geçirdi


Mahkemenin kararını öğrenen aile, karara tepki göstererek mahkeme koridorunda sinir krizi geçirdi.


Olayın Geçmişi


Küçükçekmece’de, 2016 yılında barışma teklifini kabul etmeyen kız arkadaşı Nurcan Arslan’ı ruhsatsız tabancasıyla 11 kurşunla öldüren sanığa iyi hal indirimi uygulanmış, mahkemenin önce ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırdığı sanık Abdullah Melih Barış’ın duruşmadaki iyi halini göz önüne alarak cezayı müebbet hapis cezasına indirmişti.


Abdullah Melih Barış’ın Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesinde karara bağlanan davada son sözü sorulan sanık Barış, “Olayı planlamadım. Nurcan beni olayın gerçekleştiği yere götürdü. Pişmanım, lehime olan hükümlerin uygulanmasını talep ediyorum” demişti.


Mahkeme verilen cezada iyi hal indirimine gitmişti


Kararını açıklayan mahkeme heyeti sanık Abdullah Melih Barış’ı kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırmış, ardından Barış’ın duruşmadaki iyi halini göz önüne alan mahkeme cezayı infazı daha az olan müebbet hapse indirmişti. Sanık hakkında haksız tahrik indirimi uygulanmasına da yer olmadığına hükmeden mahkeme heyeti, ruhsatsız silah bulundurmak suçundan verdiği cezada da indirime gitmişti. Ruhsatsız silah bulundurmak suçundan sanık Barış’ı 2 yıl hapis cezasına çarptıran mahkeme daha sonra bu cezaya da iyi hal indirimi uygulayarak 1 yıl 8 ay hapse indirmişti. Mahkeme, sanık Abdullah Melih Barış’ın tutukluluk halinin devamına hükmetmişti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Konya’da tarım işçilerini taşıyan minibüs devrildi: 12 yaralı Konya’nın Beyşehir ilçesinde, tarım işçilerini taşıyan minibüsün devrilmesi sonucu 12 kişi yaralandı. Kaza yapan minibüs içerisinden çok sayıda kümes hayvanı ile koyunlar da çıktı. Kaza, Beyşehir’in Yenidoğan Mahallesi yakınlarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, H.T. yönetimindeki Şanlıurfalı tarım işçilerinin içerisinde olduğu 63 NN 953 plakalı minibüs, Konya-Hüyük Karayolu’nun 60. kilometresinde yağış nedeniyle kayganlaşan zeminde virajı alamayarak kontrolden çıkıp devrildi. Yol kenarına yan yatan minibüsteki aynı aileden aralarında çocukların da bulunduğu 12 kişi yaralandı. Kaza ihbarı üzerine adrese çok sayıda sağlık ve jandarma ekibi nakledildi. Yaralılar, ambulanslarla kaldırıldıkları Beyşehir Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Ekipler, kaza yapan tarım işçileriyle beraber minibüsün arka koltuk altları ve koltukların kaldırılmasıyla oluşturulan bölümde aynı araç içerisinde çok sayıda canlı kümes hayvanı ile koyunların yanı sıra bir araç dolusu eşya ile karşılaştı. Kazada, devrilen minibüsün üst bagajındaki eşyalar da yol kenarında toplandı. Tarım işçilerinin Samsun’dan Isparta’ya gittiği öğrenildi. Devrilen minibüs düzeltilerek içerisindeki koyun, kümes hayvanları ve eşyalarla birlikte yediemine teslim edilmek üzere çekici tarafından yoldan kaldırıldı. Kaza ile ilgili soruşturma sürüyor.
Edirne Edirne’de CHP’li milletvekilinin aracında yüzlerce kaçak elektronik sigara aparatı ele geçirildi Edirne’de CHP Milletvekili Ediz Ün’e ait cipte arama yapan polis ekipleri, çok sayıda gümrük kaçağı olduğu öğrenilen elektronik sigara aparatları ele geçirdi. Konuyla ilgili açıklama yapan Milletvekili Ün, şoförlerinden birinin cahilliği sonucu böyle bir olayın yaşandığını ve nöbetçi Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı. Edirne’de polis ekipleri şüphe üzerine siren düzeneği olan Fatih A’nın idaresindeki 34 EKE 86 plakalı bir cipi durdurdu. Polislerin yaptığı kontrolde cipin CHP Edirne Milletvekili Ediz Ün’e ait olduğu tespit edildi. Daha sonra araçta arama yapan polis ekipleri, yüzlerce gümrük kaçağı elektronik sigara aparatı ile karşılaştı. Cipte yapılan aramada, gümrük kaçağı olduğu belirlenen 530 boş elektronik sigara kutusu, 2 bin 242 elektronik sigara kiti, 2 bin 790 elektronik sigara başlığı, 1275 elektronik sigara ateşleyicisi, 130 likit haznesi ve 18 sigara likidi bulundu. Gözaltına alınan milletvekili şoförü Fatih A. ile Ç.R.Ç.’ye gümrük kaçakçılığı suçundan işlem yapılmasının ardından serbest bırakıldı. Ele geçirilen gümrük kaçağı ürünlere el konuldu. Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan CHP’li vekil Ün, araçtaki kaçak ürünlerden haberinin olmadığını ve savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı. “Adıma kayıtlı bulunan 34 EKE 86 plakalı aracı bu dönemde yoğun olarak kullanmaktayım” Konuyla ilgili açıklama yapan CHP Edirne Milletvekili Ediz Ün, “Hakkımda bazı yayın organlarında çıkan yalan ve yanlış haberler üzerine bu açıklamayı yapma zorunluluğum doğmuştur. Edirne Milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında gerek ülkemizin gerekse de Edirne’nin sorunları ile ilgilenmekte, çözümleri için mesai harcamaktayım. Ülkemiz ve şehrimiz için; halkımızın sorunları, işçinin, emekçinin, üreticinin ve çiftçinin sorunlarını gündeme getirmek, kurucu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkeleri ve hedefleri doğrultusunda ülkemizin tamamında ve şehrimiz Edirne’de çalışmalarımı sürdürmekteyim. Bu çalışmalarımı sürdürmek için birden fazla araç kullanmakta ve bu araçlar ile sık sık seyahat etmekteyim. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin çalışmalarına ara vermesi sebebiyle Edirne bölgesinde çalışmalarıma devam etmekte ve adıma kayıtlı bulunan 34 EKE 86 plakalı aracı bu dönemde yoğun olarak kullanmaktayım. Her Milletvekili gibi benim de bu çalışmalarda yanımda olan resmi ve gayri resmi yardımcılarım, danışmanlarım, asistanlarım, şoförlerim bulunmaktadır. Büyük oranda adıma kayıtlı arabaları bu kişiler kullanmakta, tamir, bakım, temizlik gibi işleri ile uğraşmakta, günlük işlerimi takip etmekte, seyahatlerimi programlayıp gerektiğinde ulaşımımı sağlamaktadır” dedi. “Şoförlerimden birinin bir cahilliği sonucu böyle bir olay yaşanmıştır” Gümrük kaçağı ürünlerin yakalandığı aracın kendisine ait olduğunu belirten CHP Edirne Milletvekili Ün, “Adıma kayıtlı olan 34 EKE 86 plaka sayılı araç da bu araçlardan biri olup bu aracı zaman zaman Fatih Anıl isimli kişi kullanmaktadır. Meclis’in çalışmalarına ara vermesi sebebiyle Edirne ilinde köy ve ilçe ziyaretlerini de bu araçla yaptığım için aracın kilometre bakımı gelmiş ve bu sebeple İstanbul’da servis bakımı yapılması gereği doğmuştur. Aracın servis bakımının İstanbul’da bulunan yetkili serviste yapılması için daha önce de bu tarz işlerimde yardımcı olan ve aracımı kullanan Fatih Anıl isimli kişiye güvenerek 20.09.2024 tarihinde aracımı teslim ettim. Fatih Anıl milletvekilliği dönemimde bana resmi danışmanlık görevi için başvuran ve bu sebeple de kendisinden adli sicil kaydı istediğim birisidir. Bazı yayın organlarında bahsedilenin aksine bu kişinin adli sicil kaydında suç kaydı bulunmamaktadır. Bu konu bizzat tarafımdan kontrol edilmiştir. Gerektiğinde bu sicil kaydı da paylaşılacaktır. Bazı haber sitelerinde suç makinesi diye yalan haberler yapılmıştır. Böyle bir şey söz konusu değildir. Şoförlerimden birinin bir cahilliği sonucu böyle bir olay yaşanmıştır. En büyük üzüntüm CHP’nin adının böyle bir olayda kullanılıyor olmasıdır. Güvenerek ve iyi niyetli bir şekilde teslim ettiğim aracımı alan Fatih Anıl, Çağatay Rahman Çetin isimli kişi ile buluşarak araca gümrük kaçağı olduğu iddia edilen ve soruşturmaya konu edilen elektronik sigara kiti ve benzeri malzemeleri yükleyerek İstanbul iline sevk etmek istemişlerdir. Bu olay tamamen bilgim dışında gerçekleşmiş olup konuyu kolluk birimlerinin bana ulaşmaları sonucunda öğrenmiş bulunmaktayım. Bu şahıslar durdurulduğunda aracın TBMM’ye kayıtlı olması sebebiyle benim rızam olmadan aranması imkansızdır. Aracın aranması ve suça konu bir eşya varsa gereğinin yapılmasını bizzat talep etmiş ve bu konuda gerekli muvafakat tarafımdan verilmiştir. Kolluk görevlileri de bu sebeple tarafıma teşekkür etmiş ve desteklerim adli sürecin kısalmasına ve suç eşyası ile şüphelilerin tespitine katkı sağlamıştır. Bu konuda adli süreç devam ettiği için daha fazla bilgi vermem doğru olmayacaktır. Edirne Emniyet Müdürlüğü ve yargı organları gerekli soruşturma ve kovuşturmayı yapmaktadır. Bahsedilen şahıslar, Edirne Milletvekili olmam, aracın plakasının bana tahsisli olması, trafikte geçiş üstünlüğü olması gibi tarafıma tanınan bu ayrıcalıkları bilgim ve iradem dışında suç işlemek amacı ile kullanmak istemişlerdir. Araçta arama yapılmasına muvafakat etmiş, araç içerisinde suça konu eşya olup olmadığının tespit edilmesini ve aracın milletvekili sıfatı ile şahsıma kayıtlı olması sebebiyle herhangi bir iltimas gösterilmemesini talep ederek şüpheliler hakkında gerekli tüm adli işlemlerin yapılmasını ve hiçbir ayrıcalığa tabi tutulmamalarını bizzat rica ettim ve sürecin takipçisi oldum. Yine olayın ertesi günü 21.09.2024 tarihinde bu şahıslardan şikayetçi olduğuma dair dilekçeyi de avukatım ile birlikte bizzat adliyeye giderek nöbetçi Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunmuş bulunmaktayım” ifadelerini kullandı.
Kırıkkale Kırıkkale’de sel felaketi: Köy yolu adeta ırmağa döndü Kırıkkale’de sağanak yağışın ardından derenin taşmasıyla köy yolu adeta ırmağa döndü. Meydana gelen selde bir ev ve bir mandıra da sular içinde kaldı. Kırıkkale’nin merkeze bağlı Ahılı köyünde akşam saatlerinde etkili olan sağanak yağış, su baskınlarına yol açtı. Kızıl Dağ’dan gelen sel suları, Ahılı Deresi’nin taşmasına neden oldu. Dere üzerindeki köprü ve bahçe duvarları yıkıldı. Köyün alt kısmındaki Tanrıverdi ailesine ait ev ve mandıra su içinde kaldı. Yaşanan sel felaketinde, akıntıya kapılan bir kız çocuğu, komşuların yardımıyla büyük bir tehlike atlattı. Evde mahsur kalan bir anne ve çocuğu ise olay yerine gelen itfaiye ekipleri tarafından güvenli bir bölgeye tahliye edildi. Ekipler, sel sırasında köydeki vatandaşları araç megafonuyla anons ederek yüksek yerlere çıkmaları konusunda uyardı. Kırıkkale Valiliği İl Özel İdaresi ekipleri, vidanjörlerle bazı ev ve mandıralarda biriken suları tahliye etti. AFAD ekipleri de zarar tespit çalışmalarına devam ediyor. Kapanan yollar iş makineleri yardımıyla yeniden ulaşıma açıldı. Köyde yaşayan Adem Tanrıverdi, İHA muhabirine yaptığı açıklamada yaşanan sel felaketinden büyük zarar gördüğünü belirterek, "Sel felaketi yaşandı. Evimiz ve mandıram su altında kaldı. Yaklaşık 12 ton arpa ve buğdayımız ziyan oldu. Eşyalar kullanılamaz durumda. Küçük kızım sel sularına kapıldı ama komşumuz sayesinde kurtuldu. Sayın Valimizde Allah razı olsun, ekipler vidanjörlerle suyu çekiyor, balçıklar temizleniyor, yollar açıldı" diye konuştu. Ahılı Köyü Muhtarı Davut Doğan ise sel felaketinin Kızıl Dağı’ndan gelen suların köyün alt kısmını vurmasıyla gerçekleştiğini ifade ederek, "Bu zamana kadar buralarda sel olmamıştı. En büyük zararı Adem Tanrıverdi gördü. İl Özel İdaresi ekipleri anında müdahale etti, hepsine teşekkür ederim" dedi.