SAĞLIK - 21 Eylül 2024 Cumartesi 17:22

İstanbul’daki sağlık çalıştayında imajı bozan merdiven altı kuruluşlar masaya yatırılacak

A
A
A
İstanbul’daki sağlık çalıştayında imajı bozan merdiven altı kuruluşlar masaya yatırılacak

İstanbul Bakırköy’de sağlık turizminin geleceği ve sektördeki imajı bozan işlerin masaya yatırılacağı çalıştay başladı. Çalıştayda, merdiven altı kuruluşlar ve buna bağlı olarak yapılan karalama kampanyaları masaya yatırılacak. Türkiye’nin sağlıktaki büyük gücünün de konuşulacağı çalıştayda bu gücün sektöre daha fazla nasıl yansıtılabileceği anlatılacak.


Uluslararası Antalya Sağlık Turizmi ve Eğitimi Derneği (UASTED), İstanbul Bakırköy’de, "Sağlık Turizminde Gelecek Misyonu" konulu bir çalıştay düzenledi. Bakırköy Yeşilköy’de bulunan Tarihi Halil Paşa Yalısında düzenlenen çalıştaya yerli ve yabancı çok sayıda davetli katıldı.


Çalıştayda konuşan Uluslararası Antalya Sağlık Turizmi Derneği Üyesi Salih Kutlu, "Bu çalıştayı düzenleme amacımız, sağlık turizmi sektörü Türkiye’nin yüzde 40’larda olmasına rağmen hak ettiği değeri göremediğini düşünüyoruz. Burada hem özel sektöre hem de kamu tarafına düşen profesyonellerin yapması gerekenlerin yapması gerektiğini düşündüğümüz bazı hususlar var. Çalıştayda görünen ve görünmeyen bazı sorunlarımız var onları konuşacağız. Bu sorunlara ilişkin ne gibi çözüm önerileri bulabiliriz, bu çözüm önerileri kimin tarafından alınması gereken aksiyonları belirleyeceğiz. Kısa ve uzun vadede vizyonumuzun neresi olması gerektiğini ve vizyona doğru giderken hedeflediğimiz hangi tür adımlardan geçmemiz gerektiğini kısa bir şekilde belirlemeye çalışacağız” dedi.



“En büyük sorunumuz merdiven altı kuruluşlar”


Sağlık turizminde en büyük sorunun merdiven altı kurum ve kuruluşların olduğunu belirten Kutlu, “Tabii en başta herkesin bildiği üzere merdiven altı problemimiz var. Merdiven altını ikiye ayırmak gerekir diye düşünüyorum. Birincisi kayıt dışı, ikincisi kayda girmemiş ve bu konuda hiçbir kurum ve kuruluştan akreditesini almamış ve yetkinliği de olmayan kuruluşlardan bahsediyoruz. Kayıt dışı dediğimiz şey, bizim faturalaşmaya girmeyen ve hastaların kaydını tutmayan kuruluşlar. Diğeri de kötü işler yapan klinikler, acenteler, hastaneler diyebiliriz. Uluslararası sağlık hizmeti yetki belgesi yabancılar için olmazsa olmazdır. Burada Sağlık Bakanlığı tarafından hastanelere, kliniklere, acentelere verilen Uluslararası Sağlık Turizmi Belgesi, bir yabancının Türkiye’de tedavi olabilmesi için en temel şart. Bu kesin olmalı, buna kesin bakmaları lazım. Bunun dışında da kaliteyi de araştırmaları gerekir. Nasıl ki biz araç alacağımız zaman detaylı inceliyoruz. Vücudumuza yatırım yapacağımız zaman da çok detaylı araştırma yapmak gerekir diye düşünüyorum. Referanslarına bakılabilir, kullandığı malzemelere bakılabilir, ortamlarına bakılabilir. Hatta bazen kliniklerin yeri doğru mu, diye bakmalarında çok fayda var” şeklinde konuştu.



“Merdiven altı kuruluşlar karalama kampanyalarını arttırıyor”


Türkiye’de verilen hizmetin kaliteli olduğunu söyleyen Kutlu, “Kesinlikle, karalama kampanyaları açısında biz bir faul yapıyoruz ki, onlar da bunu alıp değerlendiriyorlar. Ekonomik şartlarda normal olarak hastalarını göndermek istemiyorlar, bunun için ellerinden geleni yapmaları gayet normal. Ama bunun karşısında kalite odaklı akreditasyonlarını tamamlayan denetim odaklı bir yapı sergilersek hem özel sektörde hem de kamuda bu anlamda bir sorun yaşayacağımızı düşünmüyorum. Yurt dışındaki karalama kampanyalarını bakıyoruz, inceliyoruz ve şunu görüyoruz, karalama kampanyaların altında yazan çoğu yorumda aslında böyle değil, Türkiye aslında çok kaliteli bir hizmet veriyor. ’Eğer gidip ucuz hizmet aldıysanız bunu yaşamanız normal’ diye yabancı kişiler yabancı kişilere yazdığını görüyoruz. Dolayısıyla bizim altyapımız çok iyi, bu anlamda fiyat politikasına aldanıp da en düşük hizmeti almaya çalışan kişilerin bu tarz sıkıntılara maruz kalması dünyanın her yerinde olabilecek ve olacak hakikattir” şeklinde konuştu.


Sağlık turizminde Türkiye büyük bir güce sahip olduğunu belirten Kutlu, “Türkiye bulunduğu coğrafyada yaklaşık 4 milyar insana hitap eden ve bu da yaklaşık 4 saatlik bir uçuş olan bir ülke. Aynı zamanda baktığımız zaman son 20 yılda çok ciddi bir altyapı yatırımı gerçekleştirmiş bir ülke, hastane kuruluşları son 20 yılda arttığı için ve bu altyapıda yetişen doktorların hekimlerin sayısının çok olması ve bunların 80 milyondan fazla nüfusa hizmet veriyor olması da deneyimi de artıran bir husus. Bunu turizm sektörü destinasyonu anlamında çok ciddi bir avantajı var. Biz bunları ciddi anlamda kullandık. Son 10 yılda saç ekiminde ciddi dünya liderliğine soyunduğumuz bir nokta var, bunu yakın zamanda diş tedavileri takip etmeye başladı. Yakın zamanda estetik işlemler de hızlandı, obezite cerrahisi, onkoloji vesaire derken aslında çok ciddi bir artış görüyoruz” diye konuştu.



İstanbul’daki sağlık çalıştayında imajı bozan merdiven altı kuruluşlar masaya yatırılacak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Kulüp başkanına tokat atan şahıs tutuklandı Sakaryaspor Kulüp Başkanı Gökhan İn’e tokat atarak darp ettiği görüntülerin sosyal medyada yayılması üzerine gözaltına alınan ve emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen kulübün reklam ve sponsorluk sorumlusu tutuklandı. Sakaryaspor Kulüp Başkanı Gökhan İn’in darbedilme görüntüleri ülke gündeminde geniş yer buldu. Başkan İn’e tokat atan kulübün reklam ve sponsorluk sorumlusu C.Ş., Sakarya Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerince kısa süre içerisinde İstanbul Beşiktaş’ta yakalanarak gözaltına alındı. Sakarya’ya getirilen ve emniyetteki işlemleri tamamlanan C.Ş., saat 15.00 sıralarında adliyeye sevk edildi. Ters kelepçe yapılıp adliyeye sevk edilen şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. İfadesinde kendine hakim olamadığını söyledi Şüpheli C.Ş.’nin emniyetteki ifadesinde, çıkan tartışma sonrası sinirine hakim olamadığını söyleyerek, “Yönetimde beraber çalıştık. Yönetimde yaşanan sıkıntılara ilişkin tartışma çıktı. Ona bağlı olarak kendime hakim olamadım” dediği belirtildi. Ayrıca C.Ş., olay esnasında görevinden 29 Ağustos 2024 tarihinde istifa eden Kulüp Başkanvekili S.İ.’nin de olduğunu ve görüntülerin nasıl yayıldığını bilmediğini de iddia etmişti. Görüntüleri kaydeden yönetici aranıyor Ülke gündemine oturan olayın görüntülerini kaydettiği ileri sürülen ve görevinden 29 Ağustos 2024 tarihinde istifa eden Kulüp Başkanvekili S.İ.’nin yakalanması için de çalışmalar sürüyor. Öte yandan, görüntülerin ardından telefonu kapalı olan Gökhan İn’e de ulaşmaya çalışılıyor.
Konya Trendyol Süper Lig: Konyaspor: 0 - Sivasspor: 0 (Maç sonucu) Trendyol Süper Lig’in 6. haftasında Konyaspor, sahasında Sivasspor ile 0-0 berabere kaldı. Maçtan dakikalar (İkinci yarı) 57. dakikada Charisis’in ortasında ceza alanında iyi yükselen Turgunboev’in kafa vuruşunda kaleci Slowik topu kurtardı. 58. dakikada Oğulcan’ın pasında ceza alanı içerisinde topla N’dao’nun sert vuruşunda Ali Şaşal meşin yuvarlağı kurtardı. 61. dakikada Umut Nayir’in ceza alanı içerisinde kafa ile çevirdiği topta kafayı vuran Pedrinho’nun şutunda meşin yuvarlak üstten autta çıktı. 70. dakikada Emrah Başsan’ın ceza alanı dışından vuruşunda kaleci Slowik topu kornere çeldi. 74. dakikada ceza alanı içinde Kremar’ın kafasından seken top Yusuf Erdoğan’ın önünde kaldı. Yusuf’un şutunda kaleci topu kornere çeldi. Hakemler: Yasin Kol, Çağlar Uyarcan, Mustafa Savranlar Konyaspor: Slowik, Boranijasevic, Adil Demirbağ, Bazoer, Guilherme, Ufuk Akyol (Oğulcan Ülgün dk. 46), Jevtovic (Melih İbrahimoğlu dk. 86), Ndao (Kremar dk. 62) , Pedrinho, Aleksic (Keyta dk. 46),Umut Nayir (Kremar dk. 62) Yedekler: Deniz Ertaş, Uğrucan Yazğılı, Prip, Damjanovic, Adem Kabak Teknik Direktör: Ali Çamdalı Sivasspor: Ali Şaşal Vural, Murat Paluli, Sonko, Radakovic, Uğur Çiftçi, Charisis, Mouttoussamy (Ziya Erdal dk. 89), Emrah Başsan (Camara dk. 89), Pritchard (Bieganski dk. 76), Turgunboev (Bekir Böke dk. 61), Rodrigues (Menig dk. 76) Yedekler: Nikolic, Hamza Baltacı, Özkan Yiğiter, Emirhan Başyiğit, Muhammed Kiraz Teknik Direktör: Bülent Uygun Sarı kartlar: Pritchard, Mouttoussamy, Murat Paluli, Radakovic (Sivasspor), Umut Nayir, Oğulcan Ülgün, Boranijasevic, Yusuf Erdoğan, Melih İbrahimoğlu (Konyaspor)
Sakarya Kulüp başkanına tokat atan şahıs tutuklandı Sakaryaspor Kulüp Başkanı Gökhan İn’e tokat atarak darp ettiği görüntülerin sosyal medyada yayılması üzerine gözaltına alınan ve emniyetteki işlemlerinin ardından ters kelepçe takılı şekilde adliyeye sevk edilen kulübün reklam ve sponsorluk sorumlusu C.Ş. tutuklandı. Sakaryaspor Kulüp Başkanı Gökhan İn’in darbedilme görüntüleri ülke gündeminde geniş yer buldu. Başkan İn’e tokat atan kulübün reklam ve sponsorluk sorumlusu C.Ş., Sakarya Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerince kısa süre içerisinde İstanbul Beşiktaş’ta yakalanarak gözaltına alındı. Sakarya’ya getirilen ve emniyetteki işlemleri tamamlanan C.Ş., bugün saat 15.00 sıralarında adliyeye sevk edildi. Adliyeye sevk edilen şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi. İfadesinde kendine hakim olamadığını söyledi Şüpheli C.Ş.’nin emniyetteki ifadesinde, çıkan tartışma sonrası sinirine hakim olamadığını söyleyerek, “Yönetimde beraber çalıştık. Yönetimde yaşanan sıkıntılara ilişkin tartışma çıktı. Ona bağlı olarak kendime hakim olamadım” dediği belirtildi. Ayrıca C.Ş., olay esnasında görevinden 29 Ağustos 2024 tarihinde istifa eden Kulüp Başkanvekili S.İ.’nin de olduğunu ve görüntülerin nasıl yayıldığını bilmediğini de iddia etmişti. Görüntüleri kaydeden yönetici aranıyor Ülke gündemine oturan olayın görüntülerini kaydettiği ileri sürülen ve görevinden 29 Ağustos 2024 tarihinde istifa eden Kulüp Başkanvekili S.İ.’nin yakalanması için de çalışmalar sürüyor. Öte yandan, görüntülerin ardından telefonu kapalı olan Gökhan İn’e de ulaşmaya çalışılıyor.
Ankara Bakan Kurum, Kahramanmaraş’ın FAY ETÜT Raporu’nun sonuçlarını açıkladı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Kahramanmaraş’ın riskli bölgeleriyle ilgili yaklaşık 7 bin 854 hektar alanda yürütülen bilimsel saha çalışmalar ışığında hazırlanan etüt raporunun sonucunu açıkladı. Bilimsel tespitlerle deprem üretme potansiyeli bulunmayan bölgelerin “önlemli alan” ilan edildiğini belirten Bakan Kurum, bu bölgelerde belirlenen tedbirler alınarak yerleşimin oluşturulabileceğini duyurdu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremleri sonrası 11 ilde geniş çaplı etüt çalışmaları başlattı. Bakanlığın koordinasyonunda üniversitelerden bilim insanlarının öncülüğünde çalışmalar yürütüldü. Kahramanmaraş’ın Onikişubat İlçesi’nde de riskli bölgelerle ilgili yaklaşık 7 bin 854 hektar alanda saha çalışmaları yapıldı, fay hatları üzerindeki bazı noktalarda detaylı incelemeler gerçekleştirildi. Fay hatlarının deprem üretme potansiyelini ve yaşlarını ortaya koymak için bilim insanları gözetiminde hendekler kazıldı, numuneler alındı. Bu numunelere dair laboratuvar sonuçları daha detaylı inceleme için Londra’da laboratuvara gönderildi. Detaylı sonuçlar Bakanlığa ulaştı. Bu rapordaki bilimsel tespitler doğrultusunda “Kahramanmaraş Mikrobölgeleme Etüt Raporu” hazırlandı. Bakan Kurum, Kahramanmaraş milletvekilleri Ömer Oruç Bilal Debgici, Mevlüt Kurt, Tuba Köksal ve Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel ile etüt raporunu inceledi. Ardından raporun sonuçlarını açıklayan Bakan Kurum, “Sonuçlara göre bölgede yerleşime uygunluk durumlarını artık net olarak belirlemiş olduk. Buna göre Kahramanmaraş fay zonlarından bazılarında deprem üretme potansiyeli bulunmadığı, dolayısıyla ‘fay sakınım zonu’ konulmasına gerek olmadığı sonucuna vardık. Bu çerçevede, bu alanları ‘uygun olmayan alan’ tanımı yerine ‘önlemli alan’ olarak yeniden düzenledik” ifadelerini kullandı. Bakan Kurum, rapora göre deprem üretme potansiyeli bulunmayan ve ‘önlemli alan’ olarak ilan edilen bölgelerde belirlenen tedbirler doğrultusunda yapılaşmanın oluşturulabileceğini kaydetti. Afşar Mahallesi’nden başlayan ve Hayrullah Mahallesi’ndeki stadyum civarında sonlanan bölgeden geçen fay zonu segmentlerinde ise deprem üretme riskinin bulunduğunu dile getiren Bakan Kurum bu bölgede yapılaşma gerçekleştirilmeyeceğinin altını çizdi. Bakan Kurum “Kentin güneyinden geçen fay segmentinde deprem üretme potansiyeli tespit edilmiştir. 70 metre genişliğinde ‘fay sakınım bandı’ bırakılmıştır” bilgisini verdi. Bilimsel incelemelerin sonuçlara göre elde edilen Mikrobölgeleme Etüt Raporu’na göre ilgili belediyelerin imar planlarını revize etmesi gerektiğine vurgu yapan Bakan Kurum, “Sonuç olarak, elde edilen mikro bölgeleme belirtilen yerleşimine uygunluk durumları göz önüne alınarak belediyemizce imar planı revizyonları yapılacak plan kararı ve gerekli önlemler doğrultusunda yapılaşmaya gidilebilecektir. Bu olumlu gelişmeleri söz verdiğimiz gibi eylül ayı içerisinde milletimizle paylaşıyor, Kahramanmaraş’ımıza hayırlı olsun diyorum. Vatandaşlarımız bu yeni kararımıza dair tüm detayları il müdürlüğümüzden öğrenebilirler” şeklinde konuştu. Kahramanmaraş’ta yürütülen inşa çalışmalarıyla ilgili de bilgi veren Bakan Kurum, 20 bin 764 ev ve iş yerinin teslim edildiğini, 45 bin 347 konut ve iş yerinin inşasının sürdüğünü söyledi. Yılsonuna kadar kentte 32 bin 255 yeni konut daha hak sahiplerine teslim edilecek.
Kastamonu Bakan Yardımcısı Alpaslan: “2030 yılına gelmeden 100 milyar dolar turizm hedefine ulaşacağız” Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, 2030 yılına gelmeden 100 milyar dolar turizm hedefine ulaşacaklarını belirterek, Türkiye’yi dünyada turizmde dev ülkeler arasında getirmeyi planladıklarını kaydetti. Kastamonu Üniversitesi’nin ev sahipliğinde ‘tabiat turizmi’ ana temasıyla düzenlenen 24. Ulusal Turizm Kongresi sona erdi. Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi İstiklal Yolu Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen kapanış törenine Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal ve Kayseri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa ile Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ömer Küçük’ün yanı sıra çeşitli kamu kurumları ve turizm sektörü temsilcileri, akademisyenler ve özel sektör temsilcileri katıldı. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, Türkiye’nin turizm potansiyelinin daha da artırılması gerektiğini belirterek, turizmin son derece stratejik bir sektör olduğunu vurguladı. Bu sebeple turizmi daha ne kadar ileriye taşıyabilmenin hesaplarını yaptıklarını ve bu yüzden sektörün temsilcileri ile akademisyen ve turizmcilerle birlikte çalışma yürüttüklerini söyleyen Alpaslan, “Eylem planımız hazır ve uygulamaya başladık. 8’inci Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ın çıkartmış olduğu turizm teşvik kanunuyla henüz emeklemekte olan milyon dahi seviyesinde olmayan ülke turizmimiz, bugün artık 50 milyar dolarları aştı. Kısa sürede dünyada önemli noktalara geldik. Turizmde iddialı ilk 5 ülke arasındayız. Ülkemizin turizm potansiyeline baktığımız zaman ülkemizin önünde hiçbir engel bulunmuyor. Bizler, bu tür kongrelerle ülke turizmini daha ne kadar ileriye taşıyabiliriz bunun çalışmalarını yapıyoruz. Buradan çıkan öngörüleri, hedefleri, temennileri, buradaki sonuçları dikkate alarak bizlerde kendimize yön vereceğiz inşallah” dedi. 2019 yılından sonra turizm alanında önemli adımlar attıklarını söyleyen Alpaslan, “Şu anda dünyada turizmde iddialı ülkeler arasındayız. 2019 yılında Çin’de çıkan Kovid-19 pandemisi, tüm sektörleri etkilediği gibi turizmi de ciddi manada etkiledi. İnsanlar, bırakın seyahat etmelerini evlerinden bile çıkamaz hale geldi. Zorlu yıllar geçirdik. Turizm açısından dünyada çok büyük bir daralma yaşandı. Devletimizin, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın turizme olan destekleri sayesinde pandemi sürecini dünya ortalamasının çok daha üzerinde tamamlayarak, yüzde 70 daralmayla kapattık. Pandemi sonrasında çok güçlü adımlarla ve hızlı tedbirlerle turizmde en hızlı büyüyen ülke olduk. Daha dünyada hiçbir ülke 2019 yılındaki seviyesine gelmeden biz, şimdilerde 2019 yılındaki turizmdeki seviyemize gelmiş bulunuyoruz. Dünyada ilk kez ülkemizin uygulamış olduğu Güvenli Turizm Sertifikasyon Programı son derece önemli ve başarılıydı. Biz, ülkesinden ülkemize gelip tatil yapan veya ziyaretini gerçekleştiren ülkesine dönene kadar tüm süreçlerde Kovid-19 sürecinden etkilenmeyecek şekilde tüm ortamları hazır hale getirdik. Dünyanın kabul edeceği kriterlerle bu sertifikasyonu gerçekleştirdik. Bunun tanıtımını da çok güçlü bir şekilde yaparak, Türkiye ile çalışan tüm seyahat acentelerini ülkemize davet ederek programları yerinde gösterdik. Tüm elçileri, Türkiye’de yine Antalya’da kampa alarak onlara programımızı uyguladık. Bunun tanıtımını da çok iyi yaparak dünyada hem taktir kazandık hem de güvenir hale geldik. Bizler, bu program sayesinde pandemi sürecini en az zararla çıkıp, en hızlı büyüyen ülke başarısını gösterdik. Pandemide bittikten sonra dünyanın gelecekteki turizm değişimini de dikkate alarak biz, Güvenli Turizm Sertifikasyon Programını bugünde sürdürebilir hale getirdik. Uluslararası akredite olmuş kuruluşlarla bu programları gerçekleştiriyoruz. 2030 yılına kadar aşamalı olarak Türkiye’deki tüm turizm tesislerini, tüm turizm destinasyonlarını, sürdürebilir turizm sertifika programlarına bağlayarak gelecekte Türkiye’nin turizm rekabet kapasitesini en üst düzeye çıkarmak istemekteyiz. Dünya’da diğer ülkelere fark oluşturarak ilk olarak kullandığımız bu program ile inşallah Türkiye’nin gelecekteki dünyada turizmde en iddialı ülkesi olma yolunda emin adımlarla yürümekteyiz” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve Türkiye Cumhuriyeti’nin destekleriyle Türkiye’de turizmi hem 81 ile hem de 12 aya yaymayı hayal ettiklerini söyleyen Alpaslan, “Antalya ve İstanbul’un başını çektiği turizm destinasyonlarını artık 81 ile yayılması konusunda emin adımlarla yürümekteyiz. Yine Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın koordinatörlüğünde 81 ilimizde valilerimizin koordinasyonlarında il müdürlüklerimiz, o ildeki akademisyenler, turizm paydaşlarımız, turizm sektörlerimizle birlikte o ilin tüm kültür ve turizm değerlerini ele alarak bunları hem ülkemizde hem dünyada çok güçlü bir şekilde tanıtarak, Türkiye’nin her ilindeki o bölgedeki turizm değerine dönüştürerek pazarlamak istiyoruz. Çalışmalarımız bu anlamda devam etmektedir. Çok yoğun olarak bu çalışmaları sürdürüyoruz. Sonuçlarını da yavaş yavaş almaktayız. Gelecekte de inşallah bizler bunun olumlu ve bereketli sonuçlarını alacağız” şeklinde konuştu. Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı ile özellikle Türkiye’nin turizm değerlerini sosyal medya ya da dijital ortamlarda, medya kuruluşlarında çok güçlü şekilde yaptıklarını söyleyen Alpaslan, “Bu tanıtımlarla da ülkemizin turizm gelirlerini büyütmek istiyoruz. Bu sayede 2023 yılında 56 milyon olan turist sayısını, 60 milyona çıkartmayı hedefliyoruz. Bununla birlikte 55 milyar dolar olan turizm gelirimizi de 60 milyar dolara çıkartacağız. İktisadi gerçekleşmeler bu hedeflerimize çok rahatlıkla ulaşabileceğimizi gösteriyor. Bu da 60 milyar dolar gibi önemli bir rakamın ülkemizin refahı, insanlarımızın istihdam edilmesi gibi konularda ne kadar önemli olduğunu hepimiz farkındayız. Bizler, yakın bir gelecekte bu 60 milyar dolar ile de yetinmeyip inşallah 100 milyar dolara emin adımlarla ilerleyip 2030 yılına gelmeden 100 milyar dolar hedefine ulaşarak, Türkiye’yi dünyada turizmde dev ülkeler arasında getirmeyi planlamaktayız” ifadelerini kullandı. Milli Eğitim Bakanlığı ve Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) ile yaptıkları protokollerle ortaokul ve lisede turizm alanında görülen derslerin üniversite sıralarında da devamını sağlayacaklarını ve bu sayede dünyaya turizm anlamında yönetici ihraç eden bir ülke konumuna gelmek istediklerini belirten Alpaslan, şöyle konuştu: “Kültürel varlıklarımız, ülkemizin turizm değerlerini zengin potansiyelimizin önemli bir parçası olduğu için bizler yine geleceğimizin mirası adı altında 236 arkeolojik kazımızı bu program dahiline alarak, bildiğiniz üzere 12 ay boyunca kazı programına almıştık, 3-4 ay süren kazıları 12 aya çıkartmıştık. Burada çok daha güçlü desteklerle personel, ekonomi ve bütçe anlamında kazı başkanlarımıza destekler sağlayarak kazılarımızı çok daha güzlü hale getirerek, buradaki destinasyonları ve kültürel varlıklarımızı dünyanın en zengin ülkelerinden bir tanesi olmak ve aynı zamanda turizm cazibe merkezi haline getirmek istiyoruz. Bu konuda önemli mesafeler kat ettik. Kültürel varlık konusunda da ülkemizi zenginleştireceğiz ve Türkiye’de son 50-60 yılda yapılan arkeolojik kazıları inşallah 3-4 yılda o seviyelere getirecek planlamalar yaparak o seviyeye getirecek çalışmalar yürütmekteyiz. Tüm bu çalışmalar çerçevesinde ülkemizin turizmdeki gelirini doğru adımlarla ve sektör temsilcileriyle, kamu kurumlarıyla, akademisyenler işbirliği içerisinde yaparak, dolayısıyla 2030 yılındaki hedeflerimize ulaşmak içten bile değil.” Türkiye’nin en zengin kültürel mirası ve doğal güzellikleriyle, Kastamonu gibi şehirlerin turizmde önemli bir yere sahip olduğunu belirten Alpaslan, turizm konusunda Kastamonu’nun gelişmeye, geliştirmeye, turizm alanında fırsatlar barındırdığını kaydetti. Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alptekin Sökmen ise, turizmin sürdürülebilirlik ve inovasyon ile desteklenmesi gerektiğine vurgu yaptı. Kongre boyunca ele alınan konuların, Türkiye’nin turizm sektöründe daha rekabetçi ve yenilikçi bir yapıya kavuşmasına katkı sağlayacağını belirten Sökmen, bu tür bilimsel etkinliklerin turizm sektörü için büyük önem taşıdığını ifade etti. Kongre Dönem Başkanı Prof. Dr. Osman Eralp Çolakoğlu da, kongrenin Türkiye’nin turizm alanındaki önemli meselelerine dikkat çektiğini belirtti. Katılımcılara katkıları için teşekkür eden Çolakoğlu, bu tür etkinliklerin sektördeki gelişmelerin ilerlemesine önemli katkılar sunduğunu vurguladı. Kapanış töreninin sonunda, dönem başkanlığı Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oktay Emir’e devredildi. 25. Ulusal Turizm Kongresi’nin Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi’nde yapılmasına karar verildi. Ayrıca kapanış töreninde katılımcılara plaketleri takdim edildi. Üç gün süren kongrede, “Doğa Koruma Alanlarında Yönetim ve Sürdürülebilirlik”, “Yaban Hayatı Turizmi ve Biyoçeşitliliğin Korunması”, “Yerel Topluluklar ve Tabiat Turizmi”, “Tabiat Turizminde Teknolojinin Rolü” ve “İklim Değişikliği ve Tabiat Turizmi” gibi alt temalar ele alındı. Çeşitli paneller, sunumlar ve tartışmalarla zenginleşen programda, sektörün önde gelen isimleri ve akademisyenler, turizmin mevcut durumu ve geleceğine dair görüşlerini paylaştı. Türkiye’nin dört bir yanından akademisyenler, turizm profesyonelleri ve sektör temsilcilerini bir araya getiren kongre, turizmin geleceğine yönelik önemli tartışmalara ve önerilere ev sahipliği yaptı.