ASAYİŞ - 07 Ocak 2025 Salı 21:32

İstanbul İl Emniyet Müdürü Selami Yıldız, Pendik’te huzur uygulamasına katıldı

A
A
A
İstanbul İl Emniyet Müdürü Selami Yıldız, Pendik’te huzur uygulamasına katıldı

İstanbul İl Emniyet Müdürü Selami Yıldız, Pendik’te yapılan Asayiş ve Narkotik Uygulaması denetimlerine katıldı. Uygulamalarda şüpheli görülen araçlar durdurularak didik aranırken Yıldız, ilçe genelinde yapılan denetimlerle ilgili bilgi aldı.


İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nce Asayiş Şube Müdürlüğü ve Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü koordinesinde, Önleyici Hizmetler, Çevik Kuvvet, Özel Harekat, İlgili Şube Müdürlükleri ve Pendik İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün katılımı ile suçla mücadele kapsamında, işlenen suçların faillerinin tespiti ve yakalanmasına yönelik “Asayiş ve Narkotik Uygulaması” gerçekleştirildi. Yapılan uygulamaya İstanbul İl Emniyet Müdürü Selami Yıldız da katılarak yerinde denetledi. Uygulamalarda şüpheli görülen araçlar durdurulurken, şahısların üstleri aranarak Genel Bilgi Taraması (GBT) yapıldı.


“İstanbul’un huzuru ve güvenliği, vatandaşlarımızın emniyet için uygulamalarımızı devam ettiriyoruz”


Denetimlere katılan İstanbul İl Emniyet Müdürü Selami Yıldız burada yaptığı açıklamada, İstanbul’un huzuru Türkiye’nin huzurudur anlayışı ile bugün Pendik’teyiz. İstanbul genelinde uygulamalarımızı yaptık ve bugünde Pendik’te 9’uncu uygulamamızı yapıyoruz. 33 farklı noktada 480 personelimizle, asayiş ve narkotik ekiplerimiz ile sahada uygulamalarımızı İstanbul’un huzuru ve güvenliği, vatandaşlarımızın can ve mal emniyeti için devam ettiriyoruz.” İfadelerini kullandı


“Suç ve suçlu ile mücadelede sıfır tolerans anlayışımızı sokaklardaki uygulamalarımız ile göstereceğiz”


İstanbul’da uygulamaların devam edeceğini belirten Yıldız, “İstanbul’un her köşesini güven içerisinde tutmaya çalışan fedakar meslektaşlarımıza İstanbul halkımıza ve siz değerli basın mensuplarımıza teşekkür ediyorum. Suç ve suçlu ile mücadelede sıfır tolerans anlayışımızı sokaklardaki bu uygulamalarımız ile göstereceğiz. İstanbul’un her köşesinde güvenli bir İstanbul haline getirmek için fedakar meslektaşlarımız ile bu uygulamalarımıza devam edeceğiz. Vatandaşlarımızın da bize olan desteklerinden dolayı teşekkür ederim” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale 5. kattan düşerek ölen restoratörün tutuklanan profesör eşinin yargılanmasına başlandı Çanakkale’de 39 yaşındaki restoratörün 5. kattan düşerek hayatını kaybetmesine ilişkin tutuklanan profesör eşinin yargılanmasına başlandı. Hakim, davanın Ağır Ceza Mahkemesinde devam etmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. 30 Ekim 2024 tarihinde merkeze bağlı Kepez beldesi Hamidiye Mahallesi Aziz Nesin Caddesi’ndeki bir apartmanda meydana gelen olayda, restoratör Tuğba Yavaş (39), apartmanın 5. katındaki dairenin balkonundan park halindeki motosikletin üzerine düşmüştü. Durumu fark eden komşuların ihbarı üzerine olay yerine gelen ambulansla Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi’ne sevk edilen Yavaş, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamıştı. Olayın ardından polis ekipleri Tuğba Yavaş’ın eşi Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Alptekin Yavaş’ın (49) ifadesine başvurmuştu. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Alptekin Yavaş, çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. Çanakkale Cumhuriyet Savcılığı’nın soruşturmasının tamamlanmasının ardından iddianame hazırlanmıştı. Prof. Dr. Alptekin Yavaş hakkında ‘kasten adam öldürme suçunun üstsoy veya altsoydan birine veya eş, boşandığı eşe veya kardeşe karşı işlenmesi ve cezası akrabalık ilişkisi olan kişinin öldürülmesi’ suçundan Çanakkale 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. İlk duruşma ise bugün görüldü. Tutuklu sanık Alptekin Yavaş duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katılırken, sanık ve müşteki avukatları ile yakınları mahkemede hazır bulundu. Sanık Prof. Dr. Alptekin Yavaş savunmasında, “Tarafıma yönetilen suçlamaları kabul etmiyorum. Eşim 2023 yılında büyük bir epilepsi nöbeti geçirdi. Daha önce böyle bir nöbet geçirmemişti. Geçirdiği nöbet sonrasında evde tek kalmaktan korktuğu için bir süre benimle okula geldi. Krizden sonra gittiğimiz nöroloji uzmanı bizi psikiyatriye yönlendirdi. 6 defa psikiyatriye gittik. Çeşitli ilaçlar verildi. Sonra kilo aldığı için ilaçları kullanmayı bıraktı. Kıskançlık krizleri başladı. Şüphelendiği kişiyi eve getirerek beraber yemek yedik. Bu yemek sonunda eşim bana ‘Sen haklısın’ dedi. Eşimin bundan önce intihar girişimi oldu. Büyük epilepsi krizinden 1 ay önce Çanakkale’de otomobille seyir halindeyken, her zamanki tartışmaları yaşarken bir anda arabanın kapısını açıp kendini atmaya çalıştı. Bu sırada ben de kolundan tutarak buna engel oldum. Bunun dışında oğlumuzun yanında da bir intihar girişimi oldu. Evdeyken tartışma anında televizyonu ve bilgisayarı yere attı. Balkona çıkarak ‘Kendimi atarım’ dedi, daha sonra evimizin üs katından oğlum geldi. Oğlumla beraber eşimi bunu yapmaması konusunda ikna ettik” diye konuştu. Olay günü eşinin mevlit organizasyonu için bir arkadaşıyla görüştükten sonra eve geldiğini belirten Yavaş, şunları söyledi: “Her şey normaldi. Uyumak için yatağa yattık. Bu sırada eşim benim ilgisizliğimden yakınarak, yaşadığı bazı sorunlardan anlatmaya başladı. Konuşma bir süre sonra tartışmaya dönüştü ve eşim benim üzerime yürümeye başladı. Eşim ara sıra oğlumun yanında da bana vuruyordu. Ben herhangi bir fiziki müdahalede bulunmadım. Bunun üzerine ben yüksek sesle ‘Tuğba yeter’ diye bağırdım. Tartışmanın sona ermesi için banyoya girdim. Her zaman tartışmalarda böyle yapardım. Onun da arkamdan geleceğini düşündüm. Böyle de oldu. Eşim arkamdan banyoya geldi. Ona şaka olsun diye su fırlattım. Ancak eşim bağırarak banyodan çıktı. Ben de hemen banyodan kurulanıp çıktım. Çıktığımda eşimi evin içinde göremedim. Eşim balkona çıkmıştı. Eşim balkondan bana bağırarak ‘Kendim atarım’ dedi. Ben de ona ’Oğluma ve bana bunu yapamazsın’ dedim. Balkon tırabzanlarına doğru yaklaşınca ben de ona doğru yaklaşarak ’Yapma’ dedim. Bunun üzerine eşim bana ‘Yaklaşma’ diye bağırdı. Bir süre sonra eşim tırabzanların öbür tarafına geçti. Eşimin bir süre sonra ayakları kaydı ve balkon tırabzanlarına sadece elleriyle tutundu. Bunu fark edince koşarak bileklerinden tuttum. Eşime sağ ayağını trabzanın üstünden atarsa kurtulabileceğini söyledim. Eşim bunu yapamadığını belirtti. Bir süre sonra eşimin elleri trabzandan kaydı ve sadece ben bileklerinden tutuyordum. O sırada eşimi tutup çekmeye çalıştım ancak gücüm yetmedi. Eşim düşerek vefat etti. Beraatımı talep ediyorum” dedi. Sanığın savunmasının ardından müşteki yakınları dinlendi. Hakim, sanık Alptekin Yavaş’ın tutukluk halinin devamına ve duruşmanın Ağır Ceza Mahkemesinde görülmesine karar verip, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Çanakkale 5’inci kattan düşerek hayatını kaybeden restoratör Tuğba Yavaş’ın, tutuklu profesör eşinin yargılanmasına başlandı Çanakkale’de, restoratör Tuğba Yavaş’ın (39) 5’inci kattan düşerek hayatını kaybettiği olayda tutuklanan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, öğretim görevlisi eşi Prof. Dr. Alptekin Yavaş’ın (49) yargılanmasına başlandı. Savcılık, tutuklu sanık Alptekin Yavaş’ın adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasını talep ederken, hakim ise tutukluluk halinin devamına karar verdi. Çanakkale 2’nci Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanmasına başlanan davanın, hakim tarafından Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesinde devam etmesine karar verildi. Olay, 30 Ekim 2024 tarihinde merkeze bağlı Kepez beldesi Hamidiye Mahallesi Aziz Nesin Caddesi’ndeki bir apartmanda meydana geldi. Henüz belirlenemeyen bir nedenle restoratör Tuğba Yavaş, apartmanın 5’inci katındaki dairenin balkonundan park halindeki motosikletin üzerine düştü. Durumu fark eden komşuların ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen ambulansla Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi’ne sevk edilen Tuğba Yavaş, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olayın ardından polis ekipleri tarafından yapılan incelemeler sonucunda olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Yapılan çalışmalarda ekipler Tuğba Yavaş’ın eşi ÇOMÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, öğretim görevlisi Prof. Dr. Alptekin Yavaş’ın (49) ifadesine başvurdu. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Alptekin Yavaş çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Çanakkale Cumhuriyet Savcılığı’nın soruşturmasının tamamlanmasının ardından iddianame hazırlandı. Sanık Prof. Dr. Alptekin Yavaş’ın ‘Kasten adam öldürme suçunun üstsoy veya altsoydan birine veya eş, boşandığı eşe veya kardeşe karşı işlenmesi ve cezası akrabalık ilişkisi olan kişinin öldürülmesi’ suçundan Çanakkale 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. İlk duruşma bugün görüldü. Tutuklu sanık Alptekin Yavaş, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmada hazır bulundu. Sanık ve Müşteki avukat ile yakınları mahkemede hazır bulundu. Tutuklu sanık Prof. Dr. Alptekin Yavaş, mahkemesindeki savunmasında, “Tarafıma yönetilen suçlamaları kabul etmiyorum. Eşim 2023 yılında büyük bir epilepsi nöbeti geçirdi. Daha önce böyle bir nöbet geçirmemişti. Geçirdiği nöbet sonrasında evde tek kalmaktan korktuğu için bir süre benimle okula geldi. Krizden sonra gittiğimiz nöroloji uzmanı bizi psikiyatriye yönlendirdi. 6 defa psikiyatriye gittik. Çeşitli ilaçlar verildi. Sonra kilo aldığı için ilaçları kullanmayı bıraktı. Kıskançlık krizleri başladı. Şüphelendiği kişi eve getirerek beraber yemek yedik. Bu yemek sonunda eşim bana ‘sen haklısın’ dedi. Eşimin bundan önce intihar girişimi oldu. Büyük epilepsi krizinden 1 önce Çanakkale’de otomobil ile seyir halindeyken, her zamanki tartışmaları yaşarken bir anda arabanın kapasını açıp kendine atmaya çalıştı. Bu sırada ben de kolundan tutarak buna engel oldum. Bunun dışında oğlumuzun yanında da bir intihar girişimi oldu. Evdeyken tartışma anından televizyonu ve bilgisayarı yere attı. Balkona çıkarak ‘kendimi atarım’ dedi. Daha sonra evimizin üs katından oğlum geldi. Oğlumla beraber eşimin bunu yapmaması konusunda ikna ettik” diye konuştu. Olay günü eşinin mevlit organizasyonu için bir arkadaşıyla görüştükten sonra eve geldiğini belirten Yavaş savunmasının devamında şunları söyledi: “Her şey normaldi. Uyumak için yatağa yattık. Bu sırada eşim benim ilgisizliğimden yakınarak, yaşadığı bazı sorunlardan anlatmaya başladı. Konuşma bir süre sonra tartışmaya dönüştü ve eşim benim üzerime yürümeye başladı. Eşim ara sıra oğlum yanında da bana vuruyordu. Ben herhangi bir fiziki müdahalede bulunmadım. Bunun üzerine ben yüksek sesle ‘Tuğba yeter’ diye bağırdım. Tartışmanın sona ermesi için banyoya girdim. Her zaman tartışmalarda böyle yapardım. Onunda arkamdan geleceğini düşündüm. Böyle de oldu. Eşim arkamdan banyoya geldi. Ona şaka olsun diye su fırlattım. Ancak eşim bağırarak banyodan çıktı. Ben de hemen banyodan kurulanıp çıktım. Çıktığımda eşimi evin içinde göremedim. Eşim balkona çıkmıştı. Eşim balkondan bana bağırarak ‘kendim atarım’ dedi. Ben de ona oğluma ve bana buna yapamazsın dedim. Balkon tırabzanlara doğru yaklaşınca ben de ona doğru yaklaşarak yapma dedim. Bunun üzerine eşim bana ‘yaklaşma’ diye bağırdı. Bir süre sonra eşim tırabzanların öbür tarafına geçti. Eşimin bir süre sonra ayakları kaydı ve balkon tırabzanlarına sadece elleriyle tutundu. Bunu fark edince koşarak bileklerinden tuttum. Eşime sağ ayağını trabzanın üstünden atarsa kurtulabileceğini söyledim. Eşim bunu yapamadığını belirtti. Bir süre sonra eşimin elleri trabzandan kaydı ve sadece ben bileklerinden tutuyordum. O sırada eşimi tutup çekmeye çalıştım ancak gücüm yetmedi. Eşim düşerek vefat etti. Beraatımı talep ediyorum” dedi. Sanık savunmasının ardından müşteki yakınları dinledi. Hakim, Prof. Dr. Alptekin Yavaş’ın tutukluk halinin devam etmesine ve duruşmanın Ağır Ceza Mahkemesinde devam etmesine karar verip, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.