SPOR - 13 Kasım 2024 Çarşamba 15:47

Hasan Arat: “Takıma ve hocaya inanıyoruz”

A
A
A

Beşiktaş Kulübü Başkanı Hasan Arat, son haftalarda özellikle Süper Lig’de kötü günler geçirdiklerini ancak içinde bulundukları durumun düzeleceğine ve bu konuda da hem takıma hem de Teknik Direktör Giovanni van Bronckhorst’a güvendiğini söyledi.

Beşiktaş Kulübü Başkanı Hasan Arat, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu ile TFF Riva Hasan Doğan Milli Takım Kamp ve Eğitim Tesisleri’nde bir görüşme gerçekleştirdi. Toplantının ardından Başkan Arat, siyah-beyazlı camianın gündemine ilişkin basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

“Beşiktaş’ın hakkının yendiğini düşünüyoruz”

“Çok ciddi bir şekilde Beşiktaş’ın hakkının yendiğini düşünüyoruz” diyerek sözlerine başlayan Başkan Hasan Arat, “Önümüzdeki perşembe günü Beşiktaş Meydanı diye bir program hazırlanacak. Bize itirazı olan tüm gazeteciler de davetlidir. Yani öyle bir seçme yapmayacağız. Kendi isimlerini yazdırabilirler. Herkes istediği soruları sorabilir. Ben baştan beri şeffaflıktan yanayız dedim ve bizde onun aksi bir iş olmaz. Bu göreve gelirken çok ciddi çalışmalar yaparak geldik. Bu görevi yapabildiğimiz sürece yaparız. Hedeflerimiz var. Beşiktaş camiası özellikle kırgın, üzgün. Ben de itidalli olmalarını tavsiye ediyorum. Bu takım yeni kurulmuş bir takım. Takımlarının arkasında olsunlar. Bu lig uzun, Avrupa’da bizim ciddi şansımız var. Türkiye’de henüz daha lig bitmemiş durumda. Geçen seneyle kıyaslamasınlar. Bu takım aynı tip takım değil. Matematiksel olarak kıyaslayabilirler ama ilk derbi maçta yaşanan kırılmalar haliyle bir psikolojik bir travmaya neden oldu. Ama bu takım bunu toparlayabilecek hem teknik heyet açısından hem oyuncu tecrübesi açısından iyi durumda. Camiamızda mutlaka özellikle gençlerimizin, birçok kongre üyelerimizin serzenişleri olabilir. Bunu anlayışla karşılamamız lazım. Çünkü lige çok iyi başladık. Süper Kupa’yı aldık. Bunun böyle devam etmeyeceğini bir sporcu olarak baktığınızda her zaman görebilirsiniz. Sürdürülebilirlik açısından sıkıntılı bir dönem yaşadık. Bu sıkıntılı dönemin ben geçeceğine inanıyorum. Çünkü takıma ve hocaya inanıyoruz. Beşiktaş’ta kimse bir değişiklik falan beklemesin. Ben bunu çok net söyledim. Böyle günlük kararlar alacak bir yönetim değiliz. O tecrübeyi geçirdik. Geçen sene yaşananlar ortada” ifadelerini kullandı.

“Zor bir transfer dönemi geçirdik”

Siyah-beyazlı kulübün başkanı, yaz transfer döneminin kendileri adına çok zor geçtiğini dile getirerek, “Herkes eksiklerimizi soruyor. Bu zor transfer döneminde 30’un üzerinde oyuncunun gitmesi çok ciddi bir süreçti. 8 oyuncu transfer ettik. Bugün çeşitli yorumlar yapabiliyor herkes. Herkes yorumunu yapsın. Herkes kritiğini yazsın. Ben her zaman söylüyorum. Hakaret olmadığı müddetçe teknik olarak her türlü şeyi söyleyebilirsiniz. Bu sizin en büyük özgürlüğünüzdür. Basının özgürlüğüdür. Dolayısıyla biz buna açığız. Biz dinleriz. Okuruz. Dersimiz varsa o derse çalışırız. Eksiğimiz varsa eksiğimizi tamamlarız. Biz taraftarımıza karşı çok dürüst ve şeffafız. Bizim onlardan yana bir endişemiz yok. Tek isteğimiz takımlarını desteklesinler. Bu böyle kısa bir maraton değil. Hep birlikte bir camia olarak bütünleşmiş bir şekilde yolumuza devam edelim” şeklinde konuştu.

“Galatasaray derbisi bizim için kırılma noktasıdır”

Galatasaray derbisinin Beşiktaş için bir kırılma noktası olduğunu dile getiren Arat, “Bir kere içeride başka dışarıda başka konuşmam. Onu bilin. Dışarıya çıktıktan sonra farklı konuşan yönetici tipi Beşiktaş’ta olmaz. Zaten olaylar olduğu anda serzenişimizi dile getirdik. O zaman ziyaret edememe nedenim şahsiydi. Derbi maçında çok önemli kırılma oldu. Malmö buraya geldiğinde, ‘Derbi maçında neler oldu’ diye bize sordu. Çünkü maçtan önce derbi maçını seyrediyorlar ve orada yaşananları görünce şaşırıyorlar. Türkiye’de her şey tamam, neden bu eksik? Hiç düşündünüz mü? VAR neden yok? VAR neden müdahale edemiyor? Hakemler bu kararları niye alıyorlar? İzlanda maçındaki VAR, 1 dakika sürüyor. UEFA maçlarındaki kararlar 1 dakika, 2 dakika sürüyor. Neden çekiniyorlar? Neden korkuyorlar? Bizim derbi maçımız kırılma noktasıdır. Kasımpaşa maçındaki Rafa meselesi kırılma noktasıdır. Malmö maçında baktınız mı? Hiç kimse Rafa’ya dokunabiliyor muydu koşarken? Dokunduğu anda cezası çok ağırdır. Türkiye’de bu görülmediği gibi o kararlar da verilemiyor. Başakşehir’de VAR devreye girmemesi Beşiktaş’ta önemli kırılmalara neden oldu puan olarak. Beşiktaş kötü oynadığında kaybediyorsa mazeret üretmeyiz. Beşiktaşlıya bu yakışmaz. Ama hakkı yeniliyorsa Beşiktaşlı çıkar bu hakkını arar. Biz bugün o noktadayız ve başkanın samimiyetine ben inanıyorum. Başkan çok önemli mesajlarla bu seçimi kazandı. Bu şekilde ben önemli önlemler alacağına inanıyorum” diye konuştu.

“Biz bu kadroya güveniyoruz”

‘Beşiktaş’ın kadrosu, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın kadrosunun gerisinde mi?’ şeklinde gelen soruyu Başkan Arat, şöyle cevaplandırdı:

“Şimdi başka takımların kadrosunu başka takımlar kendisi değerlendirsin. Ben Beşiktaş’tan sorumluyum. Beşiktaş Jimnastik Kulübü Başkanı olarak şunu söyleyebilirim; biz yabancı sayımızı son gece ancak 14’e indirebildik. Yani herkes neden kanat alınmadı, neden eksikler tamamlanmadı diyor ama böyle bir şansımız yok. 14 yabancı oyuncu var. Elimizdeki yabancı oyuncuları çıkartmamız çok fevkalade zor oldu. Yani bunun daha geniş versiyonlusunu perşembe günü konuşuruz. Şimdi 2 oyuncumuzu gönderip 2 oyuncu alma planımız var. Scout’larımız ona göre çalışıyor. Bu çalışmaları yapıyoruz sürekli ama şu anda ocak transferinden önce yapabileceğimiz bir şey yok. Bu elimizdeki kadro budur. Biz bu kadroya güveniyoruz. Yepyeni bir kadro kuruldu. Böyle bir kırılma yaşandı derbi maçında. Bu kırılmanın ben tamir edilebileceğine inanıyorum. Önemli olan camianın bir arada olmasıdır. En kritik konu budur. O yüzden kimse dışarıdan camiada bir boşluk var diye hevese kapılmasın. Bu camia istediği zaman anında kenetlenir. Beşiktaş kenetlenecektir.”

“Burası sosyolojik kaosa doğru gider”

Başta hakemlerle ilgili problemler olmak üzere Türk futbolundaki sorunların bir an önce çözüme kavuşması gerektiğini aktaran Hasan Arat, “Toplum Avrupa’daki bütün maçları seyrediyor. Yani yayıncı kuruluş hafta sonları naklen yayın veriyor. Hiç orada böyle şeyler yaşıyor musunuz? Hakem kararına itiraz eden oluyor mu? VAR’a itiraz eden oluyor mu? Haksızlık yaşanıyor mu? Hiç görüyor musunuz? Dolayısıyla burada bir sorun var. Bu sorunu artık kabul etmek lazım. Bizim Avrupa maçlarında hakem konuşuluyor mu? VAR konuşuluyor mu? Konuşulmuyor. Yani bu işin çözülmesi şart. Bakın bu iş federasyonların değişmesine neden oldu. O yüzden bu işe kesinlikle çözüm bulunması lazım. Başka çaresi yok. Burada bundan sonra yönetici bulamazsınız. Buraya finansman sağlayamazsınız. Burası sosyolojik kaosa doğru gider. Çok açık söylüyorum. O yüzden herkes duyarlı olsun. Herkes adil olsun. Biz adaletin dışında Beşiktaş olarak hiçbir ayrıcalık istemiyoruz. Beşiktaş çıkar kazanır ya da iyi oynamıyorsa kaybeder. Beşiktaş bunu bahane olarak göstermez. O yüzden bu tip mevkilerde görev yaparken hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmamak lazım. Her şey bitti dediğin anda yeniden ümitler yeşerir. Bizim için bir şey bitmiş değil. Beşiktaş yoluna devam edecek. Beşiktaş bunları yaşamış ve tecrübeli DNA’ya sahip bir camia. Ama kimse bizden çıkıp bağırıp, çağırıp ortalığı kırıp hareket yapmamızı beklemesin. Biz gerekeni yaparız en doğru şekilde, en dürüst şekilde yaparız. Ben buradan tekrar söylüyorum. Burada en önemli olan Beşiktaş taraftarıdır. Beşiktaş taraftarı adaletli olduğuna inandığı anda her türlü dürüstlüğün simgesidir. Herkese de bunu gösterir. O yüzden ben bu ziyaretin önemli olduğunu düşünüyorum ve bu istişarelerimiz devam edecektir ama bu ziyaret Beşiktaş açısından ve Türk futbolu açısından önemli bir ziyaretti” dedi.

Başkan Arat, TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu ile FIFA kokartlı hakem Arda Kardeşler özelinde bir görüşme yapıp yapmadıklarıyla ilgili ise, “İçeride konuştuklarımı burada konuşmak bize yakışmaz. O yüzden sayın başkanın söylemesi lazım” değerlendirmesinde bulundu.

Uygar Aydın - Enes Gümüş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ordu Kendi Kendine Yeten Ordu: 3,5 milyon fide üreticiyle buluştu Ordu Büyükşehir Belediyesi, çiftçilere destek olmaya devam ediyor. Yaklaşık 3,5 milyon adet fideyi üreticiye dağıtan Ordu Büyükşehir Belediyesi, sebze fidelerini kendi seralarında üretiyor. Ordu’da örtü altında ve açık alanlarda sebze yetiştiriciliğini yaygınlaştırmak amacıyla üreticilere yazlık ve kışlık olmak üzere toplam 3 milyon 400 bin adet sebze fidesi dağıtımı gerçekleştirildi. Örtü altı yetiştiriciliğinin desteklenmesi kapsamında toplam alanı 12 bin 200 metrekare olan 30 adet 240 metrekare ve 10 adet 500 metrekare sera, 36 bin 800 metrekare de sera örtüsü desteği verildi. Fideleri kendi serasında yetiştiriyor 5 yıl önce Başkan Güler’in ‘Kendi Kendine Yeten Şehir’ sloganı kapsamında başlatılan faaliyetlerden birisi olan ve bu kapsamda Altınordu ilçesi Turnasuyu Mahallesinde kurulan fide üretim serasında yazlık 300 bin, kışlık ise 600 bin adet fide yetiştiriliyor. Büyükşehir Belediyesinin kendi seralarında 3’te 1 maliyetine üretilen fideler, üreticilerle buluşturuldu. Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, fideleri üreticilerle buluşturacaklarını söyleyerek, “Burası bizim fide ürettiğimiz yer. Burada şu anda 600 bin adet marul fidesi var. Bunların içerisinde 500 bini kıvırcık, 50 bini kırmızı marul, 50 bini de yedikule marulu dediğimiz göbekli maruldan. Bunları halkımıza dağıtacağız” dedi. “Fındığa ve kiviye ek yeni ürünler ortaya çıkıyor” 25 farklı tropikal meyvenin üretiminin yapıldığı serada da incelemeler yapan Başkan Güler, 25 ürün üzerinde yapılan çalışmalarla fındığa ve kiviye ek, yeni ürünler olarak ortaya çıkacağını söyledi. Başkan Güler şöyle konuştu: “Ayrıca bitişikteki seramızda da mango üretimimiz var. Muz denememiz var gayet iyi sonuçlar aldık. Passiflora, ananas, kahve denemelerimiz da oldu. Yaptığımız bu çalışmalarla şehrimizde bu ürünlerin de yetiştirilebileceğini göstermiş olduk. ARGE çalışmalarımız devam ediyor. Amacımız fındığa alternatif ürünler geliştirmek. Kivi ilimizde tuttu. Passiflora da çok cazip bir ürün. Ordu’da sera dışında da yetiştirilebiliyor. Geleceği olan kıymetli bir ürün. Yaprakları da ilaç olarak kullanılabiliyor. Yaptığımız bu çalışmalarla Ordu’ya yeni bir ufuk ve gelir kapısı açmak istiyoruz. Amacımıza ulaştık.” Sebzeler tohumdan yetiştiriliyor Ordu Büyükşehir Belediyesi, üreticilere dağıtımı yapılan yazlık ve kışlık sebze fideleri 2022 yılından itibaren Tarım ve Hayvancılık Hizmetleri Dairesi Başkanlığına ait serada tohumdan yetiştiriyor. Sebze fidesi yetiştiriciliği için gerekli olan tohum ve malzemelerin alımını yapan ekipler kendi imkanlarıyla yetiştirdiği fideleri sembolik bir katkı payı alarak üreticilerle buluşturuyor. Böylece hazır almak yerine tohumdan fide yetiştirme uygulamasıyla Büyükşehir Belediyesi bütçesinden bu faaliyet için ödenen tutar yaklaşık 5 kat azalıyor. Bu yıl 600 bin adet marul fidesi dağıtılacak Ordu Büyükşehir Belediyesi bu yıl kışlık 600 bin adet marul fidesi dağıtacak. Bu yıldan itibaren ise 600 bin adet kışlık sebze fidesi ve 300 bin adet yazlık sebze fidesi üreticilerle buluşturulmaya devam edilecek.
Aydın Usta yetişmeyince sanayide mavi yakalılar kıymete bindi Kesintisiz eğitimin 12 yıla çıkarılması ile başlayan çırak sıkıntısının ardından ülke genelinde olduğu gibi Aydın’da da sanayide ustalar mühendis maaşı ile mühendisler ise asgari ücretle iş bulmaya başladı. Sorunun, zorunlu eğitimin 8 yıla çıkarılmasından sonraki yıllarda başladığını belirten Aydınlı iş insanlarından Bilal Türen, “Eskiden mühendis bulmak zor oluyordu, şimdi iş makinesi operatörü, kaynakçı ve kalıpçı bulmak zor oldu. Az olan ve zor bulunan ne ise o daha çok kıymetli oluyor. Bu nedenle artık mavi yaka çalışanlar mühendislerden daha çok para kazanıyor” dedi. Türkiye’de tarım ve turizm şehri olmanın yanında sanayi şehri olma yolunda da ilerlemeye çalışan illerden biri olan Aydın’da artık usta bulmanın mühendis bulmaktan daha zor hale geldiği belirtildi. Aydınlı iş insanlarından Bilal Türen, sanayide en büyük sıkıntının işinin ehli usta ve ara eleman bulmak olduğunu belirterek “Bu sorun aslında eğitim sistemindeki bize göre tarafların görüşleri alınmadan yapılan değişiklikten kaynaklı. 1997-1998 eğitim öğretim yılında başlayan 8 yıllık zorunlu eğitim getirdiği sorunları yaklaşık 20 yıl sonra hissettik. Bugün ciddi sorun yaşanıyor. Eskiden okumaya meyli olmayan çocuklar ilkokuldan sonra ilgi duyduğu mesleğe yönlendirilirdi. 4306 sayılı kanun 1997-1998 öğretim yılından itibaren uygulanmaya başlayıp, 5 yıllık ilkokul ve 3 yıllık ortaokul eğitimi birleştirilerek sekiz yıllık kesintisiz bir ilköğretim süreci başlayınca sanayide ciddi bir sıkıntı başladı. Ardından 2012-2013 eğitim öğretim döneminde Türkiye’de zorunlu eğitim 8 yıldan 12 yıla çıkarıldı. Daha önce 5+3 (İlkokul-ortaokul) şeklinde uygulanan model, 4+4+4 (4 sene ilkokul, 4 sene ortaokul ve 4 sene lise) şeklinde kademelendirildi. Şimdi herkes okuyup mühendis oldu. Ancak çalışacak kişi kalmadı. Sonuç olarak o dönem çıraklığa girip usta olanlar, bugün okuyup mühendis olanlardan daha fazla para kazandığı gibi, her zaman aranan eleman oldular” diye konuştu.
Gaziantep GATHİB ve INDITEX, tekstil sektöründe sürdürülebilirlik için buluştu Güneydoğu Anadolu Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (GATHİB), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) iş birliğiyle, sürdürülebilirlik ve sosyal uygunluk alanındaki önemli gelişmeleri firmalarla paylaştı. Markalarla Sürdürülebilirlik Buluşmaları-INDITEX etkinliği, 12 Kasım 2024 Salı günü, GAİB Hizmet Binası’nda gerçekleştirildi. Katılımcılara INDITEX’in sürdürülebilirlik ve sosyal uygunluk politikaları hakkında bilgilerin verildiği toplantıda, sürdürülebilirlik alanındaki dönüşüm süreçleri hakkında kapsamlı bir bakış açısı sunuldu. Etkinlik, TİM Başkan Vekili ile GAİB Koordinatör Başkanı Fikret Kileci’nin açılış konuşmalarıyla başladı. Kileci, ‘’Sürdürülebilirlik, yalnızca çevresel değil, ekonomik ve sosyal yönleriyle de tüm sektörlerde köklü değişiklikler ve dönüşümler gerektiren bir olgu. Bu anlamda, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sürdürülebilir kalkınma ve sosyal sorumluluk, artık iş yapma biçimlerinin merkezine yerleşiyor. GATHİB olarak, bölgemizin sanayicilerinin ve girişimcilerinin bu dönüşüme uyum sağlamaları ve küresel rekabetçiliği arttırmaları için sürekli olarak yeni fırsatlar oluşturmaya çalışıyoruz. Bugün burada, INDITEX gibi küresel bir liderin sürdürülebilirlik alanındaki tecrübelerinden faydalanarak, bu alandaki bilgi birikimimizi artıracağımıza ve karşılaştığımız zorluklarla ilgili çözüm önerileri geliştireceğimize inanıyorum’’ dedi. INDITEX Grubu temsilcilerinin konuşmalarıyla devam eden etkinlikte; INDITEX Sürdürülebilirlik Ülke Müdürü, Yasemin Mağden Gürek, INDITEX’in sürdürülebilirlik yolculuğundaki beklentileri ve hedefleri hakkında bilgi verdi. INDITEX Sosyal Uygunluk Sürdürülebilirlik Yöneticisi Fatma Yüksel Sendan ise firmaların sürdürülebilirlik yolculuklarında karşılaştığı başlıca sorunları ele aldı. Etkinliğin devamında 17S Sustainability Finance Consulting Kurucusu Tayfun Bahsi, tekstilde sürdürülebilirlik için üç dönüşüm alanına değindi. Yoğun katılımın yaşandığı etkinliğin Soru ile Cevap bölümünde ise firmaların sürdürülebilirlik süreçlerine ilişkin sorunları ve talepleri dinlendi, karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu.
Gaziantep Uzman Dr. Bayram: "Myers kokteyli ve Glutatyon bağışıklığı güçlendiriyor" Gaziantep Özel Anka Hastanesi Uzamanı Dr. Cengiz Bayram, Myers kokteyli ve Glutatyon bağışıklığı ile ilgili bilgi verdi. Bağışıklık hücrelerinin işlevselliğini destekleyerek vücudun dışarıdan gelen zararlı etkenlere karşı savunma mekanizmalarının güçlenmesine katkıda bulunan Myers kokteyli ve glutatyon tedavisi, Gaziantep Özel Anka Hastanesi’nde uzman hekimler tarafından yapılıyor. Vücutta glutatyon seviyesinin düşmesinin, bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve çeşitli hastalıklara yol açabileceğine dikkat çeken Anka Hastanesi Genel Müdürü Dr. Cengiz Bayram, “Glutatyon, insan vücudu için zararlı olan serbest radikaller ve reaktif toksinlerin nötrlenmesini sağlayan, vücudu koruyan güçlü bir antioksidan. Vücudun genel sağlığının korunması ve birçok hastalıktan korunma konusunda oldukça önemli olan glutatyon seviyesi yetersiz beslenme, çevresel toksinler, stres ve yaşın ilerlemesi ile eksilebilir. Glutatyon seviyesinin düşmesi ise, bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve çeşitli hastalıklara yol açabilir. Bu nedenle güçlü bir bağışıklığa sahip olmak için glutatyon seviyesini dengede tutmak önemli” dedi. Hayatın yoğun temposunda strese maruz kalan bünyemizin bir süre sonra alarm verdiğini dile getiren Dr. Cengiz Bayram, “Glutatyon tedavisi ve myer kokteyli ile ihtiyaç duyduğunuz antioksidan ve vitamin yüklemesi yapılarak vücut direncinizin arttırmak amaçlanır. Daha güçlü bağışıklık sistemi, genel manada bütün hastalıklara karşı daha dirençli ve güçlü bir sağlığa sahip olmanız anlamına gelmektedir. Özel Gaziantep Anka Hastanesi’nde uzman doktor tarafından, hemşireler eşliğinde uyguladığımız serumumuzla glutatyon seviyesini istenilen düzeye getiriyoruz. Serum, ağrısız bir şekilde damardan enjeksiyon yoluyla uygulanıyor. Uygulamanın yaklaşık 30 dakikalık bir uygulama süresi var. Kaç seans uygulanacağı doktorumuz ve sizin ortak kararınız ile ihtiyaçlarınız ve sağlık durumunuz doğrultusunda alınıyor. Glutatyon tedavisi bağışıklık sistemini güçlendirir, cildin yenilenmesini hızlandırır, vücutta detoks etkisi oluşturur, karaciğer yağlanmasında hücre hasarını azaltır, saça, cilde bağırsak ve sindirim sistemine iyi gelir, vücuttaki vitamin seviyesini düzenler, Parkinson, Alzheimer, astım, kas zayıflığı, yorgunluk gibi durumların tedavisinde doktor kontrolü ile gerçekleştirilir. Myers kokteyli de, içerdiği vitaminlerle vücut direncini artırıyor. MYERS kokteyli terapisi de her hafta dört seans şeklinde uygulanması öngörülüyor. Tek seans, aktarım hızına bağlı olarak yaklaşık bir saat içinde tamamlanıyor. Myers kokteyli terapisi 4 hafta art arda uygulanıp olumlu sonuçlar gözlenmeye başlandıktan sonra ihtiyaca göre ayda bir kez tekrarlanabiliyor” diye konuştu.
Muğla Bodrum Gazeteciler Cemiyeti üyeleri, Kaymakam Çit ve Başkan Mandalinci ile bir araya geldi Bodrum Gazeteciler Cemiyeti yönetim kurulu, Bodrum Kaymakamı Mustafa Çit ve Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci’yi ziyaret etti. Ziyaretlerde Bodrum’un sosyal, ekonomik ve turizm odaklı sorunları detaylı bir şekilde ele alındı. Bodrum Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Eren Ayhan Onursal Başkanı Zeki Özkeskin, Başkan Yardımcısı Fırat Akay, Selim Turan ve Yönetim Kurulu Üyesi Hamdi Yörür’ün ilk ziyareti Bodrum Kaymakamlığı’na oldu. Kaymakam Mustafa Çit ile yapılan toplantıda, Bodrum’un sosyal yapısı, ekonomik gelişim potansiyeli ve ilçenin gençlere yönelik projeleri masaya yatırıldı. Cemiyet heyeti, Bodrum’daki yerel basının yöre halkına katkıları üzerinde durarak, önerilerini sundu. Ardından Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalincı’ya bir ziyaret gerçekleştirildi. Başkan Mandalincı, Bodrum’un şehir planlaması, altyapı çalışmaları ve turizmde yaşanan sorunlar konusunda detaylı bilgiler verdi. Bodrum Gazeteciler Cemiyeti heyeti ise yerel basın olarak bu sorunlara çözüm arayışında aktif rol almaya hazır olduklarını belirtti. Toplantıda şehrin ulusal ve uluslararası tanıtımının güçlendirilmesi için ortak çalışma yürütülmesi konusunda mutabıkat sağlandı. Ziyaretlerin sonunda açıklamalarda bulunan Bodrum Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Eren Ayhan, "Bodrum’un sorunlarını daha yakından gözlemlemek ve bu sorunlara çözüm arayışlarında ortak hareket etmek için bu ziyaretleri gerçekleştirdik. Hem Kaymakamımız hem de Belediye Başkanımız ile verimli toplantılar yapıldı" dedi.