SAĞLIK - 03 Nisan 2025 Perşembe 11:20

"Gözlük numaranız sürekli değişiyorsa dikkat"

A
A
A
"Gözlük numaranız sürekli değişiyorsa dikkat"

Gözlük numarası sıkça değişiyorsa dikkat edilmesi gerektiği konusunda uyaran Doç. Dr. Efekan Coşkunseven, "Puslu ya da bulanık görme varsa katarakt varlığından şüphelenilebiliyor" dedi. Katarakt ve robot destekli katarakt tedavileri hakkında bilgi verdi.


Yaşın ilerlemesinden en fazla etkilenen organlardan biri de gözler olarak biliniyor. Gözlerde, yaşla katarakt sorunu meydana gelebiliyor. "Yaşlanma sonucunda göz merceğinin şeffaflığını kaybetmesiyle ortaya çıkan yaygın bir rahatsızlık olan kataraktta diyabet, UV ışığına maruziyet, genetik faktörler de rol alıyor" diyen Medicana Zincirlikuyu Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Efekan Coşkunseven, "Göz merceği yaşın ilerlemesiyle protein birikimi nedeniyle bulanıklaşır. Ailede katarakt geçmişi olması, güneş ışığına uzun süre maruz kalmak, diyabet gibi kronik hastalıklar ve göz yaralanmaları gibi travmalar sonucu katarakt gelişebilir. Uzun süreli ilaç kullanımları, sigara ve alkol tüketimi katarakt oluşum riskini artırabilir" açıklaması yaptı.



"Erken tanının önemi büyük"


Kataraktın belirtileri hakkında görüş veren Doç. Dr. Efekan Coşkunseven, "Katarakt nedeniyle sanki sisli bir camın arkasından bakıyormuş gibi bulanık veya puslu görme olabilir. Parlak ışıklar rahatsız edici hale gelebilir ve geceleri görme zorluğu artabilir. Renkler soluklaşır ve daha az parlak görünür. Tek gözde çift görme oluşabilir. Görme bozukluğu ilerledikçe gözlük numaraları sık değişim meydana gelebilir ve gözlük numaraları yenilebilir. Katarakt tedavisinde erken tanı çok önemli, doğru zamanda yapılan bir cerrahi hastaların yaşam kalitesini büyük ölçüde artırmaktadır" şeklinde konuştu.



"Yaşla göz sağlığına daha fazla dikkat edilmeli"


Doç. Dr. Efekan Coşkunseven, "Yaşlanma ile göz sağlığına daha fazla dikkat edilmesi ve düzenli göz muayenelerinin ihmal edilmemesi gerekmektedir. 40 yaşın üzerinde yakını görmek için yapılan lensi alıp yerine trifokal ya da multifokal özellikte bir lens koymak şu anda en yaygın tedavi yöntemlerinin başında gelir. Aslında bu yöntem katarakt tedavisiyle karşılaştırıldığında her aşamalarda aynıdır. Bu yöntem sayesinde hastalar hem uzak hem orta hem de yakın mesafeyi net görürken lensleri değiştirildiği için bir daha katarakt da gelişmez" dedi.



Robotik lazer cerrahisiyle katarakt tedavisi


Kataraktın erken evrede gözlük veya kontakt lenslerle yönetilebileceğine değinen Doç. Dr. Efekan Coşkunseven şu açıklamalarda bulundu:


"Ancak katarakt ilerlediğinde tedavi genellikle cerrahidir. Katarak cerrahisinde fakoemülsifikasyon (FAKO) en yaygın kullanılan yöntemlerden biridir. Gözdeki bulanık lens ultrasonik dalgalarla parçalanarak çıkarılır ve yerine yapay bir lens yerleştirilir. Ultrasonik titreşimler kullanılarak bulanıklaşmış lens küçük parçalar halinde çıkarılır. Yerine yapay bir lens (intraoküler lens, IOL) yerleştirilir. Bunun yanında robotik lazer destekli katarakt cerrahisi de vardır. Robotik lazerle katarakt cerrahisinde istenilen şekil ve açıda lazerle yapılır. Gerekli olan şekil ve açıda lazer kullanılır. Kesiler için özel bir lazer sistemi de mevcuttur. Burada lensi çevreleyen zarın yuvarlak şekilde kesilmesi ameliyatın kritik bir aşamasıdır. Robotik lazer ameliyatlarında bu aşama saniyeler içerisinde istenilen çapta, şekilde ve görme yolu üzerinde oluşturulur. Bu pencerenin büyüklüğü katarakt alındıktan sonra koyulacak lensin lokasyonu için önemli bir faktördür. Robotik lazer, sertleşmiş ve katarakt haline gelmiş lens materyalini küçük parçalara ayırarak işlemi hızlandırır ve enerji ihtiyacını azaltır. Gözde astigmat varsa torik lensler kullanılır. Burada en kritik nokta bu lensin astigmatın aksına uygun yerleştirilmesidir. Robotik lazer ameliyatlarında iris tanıma ve işaretleme sayesinde lens doğru bir şekilde konumlandırılır. Ayrıca astigmatı düzeltmek için yapılan kesiler de lazerle hızlı ve hassas şekilde oluşturulur."


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yurtta hava durumu Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan tahminlere göre, ülkemiz genelinin parçalı ve çok bulutlu, İç ve Güney Ege, Akdeniz, İç Anadolu, Karadeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu ile Sakarya çevrelerinin yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların genellikle yağmur ve sağanak, Doğu Anadolu’nun güneydoğusu ve Güneydoğu Anadolu’da yer yer gök gürültülü sağanak, Karadeniz’in iç kesimlerinin yüksekleri ve Doğu Anadolu’nun kuzeyinin yüksekleri ile Kütahya ve Eskişehir çevrelerinde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olması bekleniyor. Yağışların; Muğla, Denizli, Afyonkarahisar, Burdur, Isparta, Muş, Bitlis, Ağrı, Siirt, Şırnak ve Hakkari çevreleri ile Antalya’nın batı, Van’ın güney kesimlerinde yer yer kuvvetli olacağı tahmin ediliyor. Doğu Anadolu’nun güneydoğusu ile ve Güneydoğu Anadolu’da toz taşınımı bekleniyor. Hava sıcaklığı: Hava sıcaklığının, kuzey, iç ve batı kesimlerde hissedilir derece azalarak mevsim normallerinin altında, diğer yerlerde mevsim normalleri civarında seyredeceği tahmin ediliyor. Rüzgar: Genellikle kuzey yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, Doğu Karadeniz’in iç kesimleri ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun doğusunda güney yönlerden kuvvetli ve kısa süreli fırtına (40-70 km/saat) şeklinde esmesi bekleniyor. Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle: Ankara: Çok bulutlu, aralıklı yağmur ve sağanak yağışlı 9 İstanbul: Parçalı ve çok bulutlu 10 İzmir: Parçalı ve çok bulutlu 18 Adana: Parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinde aralıklı yağmur ve sağanak yağışlı 21 Antalya: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı yağmur ve sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların, öğle saatlerinde batı kesimlerinde kuvvetli olması bekleniyor 20 Samsun: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı yağmur ve sağanak yağışlı 8 Trabzon: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı yağmur ve sağanak yağışlı 12 Erzurum: Çok bulutlu, yağmur ve sağanak yağışlı, yüksek kesimleri karla karışık yağmur ve kar yağışlı 13 Diyarbakır: Parçalı ve çok bulutlu, aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 25
Rize Dünyaca ünlü Anzer Balı’nda bu yıl rekoltenin yüksek olması bekleniyor Bu yıl kilogram fiyatı 4 bin TL’den alıcı bulan Anzer Balı’nda üreticiler iklim koşullarına baktığında bu yıl rekoltenin yüksek olmasını bekliyor. Bölgede etkili olan kar yağışlarının ardından Rize’nin dünyaca ünlü Anzer Balı’nda üreticiler tarafından rekoltenin artması bekleniyor. Coğrafi işaretli şifa deposu Anzer Balı, nadir bulunması ve sınırlı miktarda üretilmesi nedeniyle kilogram fiyatı 4000 liradan alıcı buluyor. 40’ı endemik olmak üzere 400’ü aşkın çiçek türünden 2 bin 300 rakımdaki Anzer Yaylası’nda üretimi gerçekleştirilen Anzer Balı’nda yurt dışından da oldukça fazla talep olsa da bal satışında öncelik ön siparişi alınan yerli tüketiciler ve hastalara veriliyor. "Rekoltenin artacağını düşünüyoruz" Doğal ve zengin içeriğiyle çokça tercih edilen ve hastaların şifa niyetiyle kullandığı nadir bulunan bir bal olma özelliği taşıyan Anzer Balı için etkili kar yağışı nedeniyle rekoltenin yükseleceğini düşündüklerini ifade eden Anzer Ballıköy Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Muzaffer Deniz "2025-2026 sezonu için Anzer yaylasında arıcılık faaliyetlerimiz başlamaktadır. Bu yıl Rize’ye çok fazla kar yağışı oldu, bunun yeni sezonda olumlu rekolteyi etkileyeceği kanaatindeyiz. Şu anda toprakta fazlasıyla yağmur ve kar suyu bulunmakta bu da inşallah yeni sezonda rekolteyi arttıracağını düşünüyoruz" dedi. "Hastalar öncelikli hedefimiz" Çok miktarda sipariş verildiğinde satmaktan yana olmadıklarını, Anzer Balı’nın daha çok hastalara özel bir bal olduğunu kaydeden Deniz "Anzer Balı’nın Tarım Bakanlığı onaylı, coğrafi işaretli olarak satışı yapılmaktadır. Bu yıl itibariyle satışı devam etmektedir. Balımız sınırlı sayıda. Çok fazla sipariş aldığımızda gönderme taraftarı değiliz çünkü bu balı talep eden insanlar hasta insanlar olduğu için şifa niyetine bu kitleye ulaştırmak öncelikli hedefimiz" ifadelerini kullandı. Sahte ballara dikkat Anzer Balı alırken tüketicilerin dikkat etmesi gereken hususlara dikkat çeken Deniz "Coğrafi İşaret Logosu bulunması zorunludur. Bu logoyu sadece Tarım Bakanlığı ve Rize Tarım İl Müdürlüğü yapabiliyor. Ürünün üstünde bulunan kare kod ve seri numarası okutularak girildiğinde bu bal geçerli üründür ibaresi görüldüğü takdirde orijinal ürün olduğu kanıtlanır ve tüketiciler rahatlıkla kullanabilir" diye konuştu. Hacettepe Üniversitesi tarafından balın geleceğini garanti altına alan proje Arıcılar için Anzer Yaylası’na göçün Mayıs ayı itibariyle başlayacağına değinen Deniz sözlerinin devamında "Mayıs itibari ile Anzer yaylasına arılarımız çıkmaya başlayacaktır. Haziranda ise yukarı Anzer Ballı köyü olmak üzere bal üretimi tam anlamıyla başlayacaktır. 20 Mayıs-15 Ağustos tarihleri arasında bal üretimimiz Anzer Yaylası’nda devam edecektir. 2 aylık zaman dilimi sonrasında bal sağımı işlemine geçilecektir. Hacettepe Üniversitesi bal analizleri başlayıp dolum yapıldıktan sonra satışa çıkarılacaktır yeni sezonda. Hacettepe Üniversitesi, Anzer Yaylası’nda tüketicilere orijinal bal ulaştırma adına ve doğada bir flora değişikliği olup olmadığına dair bir çalışma gerçekleştiriyor. Bu çalışmanın 5 sene süreceği kanaatindeyiz. Bu çalışma hem tüketicilere orijinal Anzer Balı’nı ulaştırmak hem de üreticilerimiz üretmiş olduğu balda doğal kaynaklı bir flora değişikliği olup olmadığına dair bir çalışma olacak. Yürütülen çalışma Anzer Balı’nın gelişimine katkı sağlayacaktır. O nedenle bizlerde hocamızı bu çalışması için destekliyoruz" şeklinde konuştu. (HFD-ÖS-Y)
Samsun Konuşamayan mahallenin sessiz çığlığı: Sağır ve dilsizlerle dolu bir yaşam Samsun’da bir kırsal mahallede yaşayan vatandaşların büyük çoğunluğunu sağır ve dilsizler oluşturuyor. Yaklaşık 20 haneli kırsal mahallede, her evde birden fazla işitme ve konuşma engelli birey bulunuyor. Mahalle muhtarı, sorunun uzun yıllardır devam ettiğini belirterek, "Her hanede birden fazla sağır ve dilsiz vatandaşımız var. Bu durum nesilden nesile devam ediyor. Yeni doğan çocuklar da aynı şekilde dünyaya geliyor" dedi. Samsun’un Alaçam ilçesi Gökova Mahallesi’nde sağır ve dilsiz oranı endişe verici seviyede. Alaçam ilçe merkezine yaklaşık 40, Samsun şehir merkezine ise 120 kilometre uzaklıkta bulunan Gökova Mahallesi, sağır ve dilsiz sayısının fazlalığı ile dikkat çekiyor. Mahallede doğan yeni nesillerde de aynı engellerin görüldüğü, bebeklerin sağır ve dilsiz olarak dünyaya geldiği ifade ediliyor. Mahalledeki vatandaşların büyük çoğunluğu işaret diliyle iletişim kurarken, bu durumun neden kaynaklandığı konusunda ise net bir bilgi bulunmuyor. Akraba evliliklerinin bu duruma sebep olduğu ihtimali üzerinde durulsa da, mahalle sakinleri farklı nedenlerin de etkili olabileceğini söylüyor. "Sağlam insan yok" Mahallesindeki durumu anlatan Gökova Mahallesi Muhtarı Eyüp Tozun, "Mahallemiz ilçeye oldukça uzak. Bu nedenle çeşitli sıkıntılar yaşıyoruz. Mahallemizde engelli, sağır ve dilsiz sayısı çok fazla. 100-120 kişi yaşıyor, yarısı engelli. Bu durumun akraba evliliğinden değil, sağlıksız su kaynaklarından kaynaklandığını düşünüyorum. Biz mahalleli olarak işaret diliyle anlaşmayı öğrendik. Dışarıdan gelenler ise iletişimde zorlanıyor. 9 kardeşiz, 4’ü engelli. Sağlam insan neredeyse yok" açıklamasında bulundu. "Bu köy hep engelli" Mahalle sakinlerinden 85 yaşındaki Satı Tozun, "4 engelli çocuğum var. Ayrı yaşayan çocuğumun da 3 çocuğu var, hepsi sağır ve dilsiz. Görümcemin de engelli çocukları var. Bu köy tamamen engelli dolu" ifadelerini kullandı. "Akraba evliliğinden midir, bilmiyoruz" Gökova Mahallesi’nde yaşayan Rahmi Çizin, "Mahallemizde toplamda 48 engelli birey var. Hepsi bakıma muhtaç. Suyumuz yok, sıkıntıdayız. Bu durum akraba evliliğinden mi, yoksa sudan mı kaynaklanıyor, bilmiyoruz ama köyde engelli oranı çok yüksek. Hepsi de bakıma muhtaç" şeklinde konuştu. "İşaret diline alıştık" Mahalle sakinlerinden Ali Tüzün ise "Bu mahallenin büyük bir kısmı engelli. Geçinmeleri çok zor. Devletten yardım alıyorlar ama yeterince ilgi gösterilemiyor. İşaret diliyle anlaşıyorlar, biz de zamanla alıştık" diye konuştu.