GÜNDEM - 08 Nisan 2025 Salı 09:08

Konuşamayan mahallenin sessiz çığlığı: Sağır ve dilsizlerle dolu bir yaşam

A
A
A
00:00
00:00
HD

Samsun’da bir kırsal mahallede yaşayan vatandaşların büyük çoğunluğunu sağır ve dilsizler oluşturuyor. Yaklaşık 20 haneli kırsal mahallede, her evde birden fazla işitme ve konuşma engelli birey bulunuyor. Mahalle muhtarı, sorunun uzun yıllardır devam ettiğini belirterek, "Her hanede birden fazla sağır ve dilsiz vatandaşımız var. Bu durum nesilden nesile devam ediyor. Yeni doğan çocuklar da aynı şekilde dünyaya geliyor" dedi.

Samsun’un Alaçam ilçesi Gökova Mahallesi’nde sağır ve dilsiz oranı endişe verici seviyede. Alaçam ilçe merkezine yaklaşık 40, Samsun şehir merkezine ise 120 kilometre uzaklıkta bulunan Gökova Mahallesi, sağır ve dilsiz sayısının fazlalığı ile dikkat çekiyor. Mahallede doğan yeni nesillerde de aynı engellerin görüldüğü, bebeklerin sağır ve dilsiz olarak dünyaya geldiği ifade ediliyor. Mahalledeki vatandaşların büyük çoğunluğu işaret diliyle iletişim kurarken, bu durumun neden kaynaklandığı konusunda ise net bir bilgi bulunmuyor. Akraba evliliklerinin bu duruma sebep olduğu ihtimali üzerinde durulsa da, mahalle sakinleri farklı nedenlerin de etkili olabileceğini söylüyor.

Konuşamayan mahallenin sessiz çığlığı: Sağır ve dilsizlerle dolu bir yaşam

"Sağlam insan yok"

Mahallesindeki durumu anlatan Gökova Mahallesi Muhtarı Eyüp Tozun, "Mahallemiz ilçeye oldukça uzak. Bu nedenle çeşitli sıkıntılar yaşıyoruz. Mahallemizde engelli, sağır ve dilsiz sayısı çok fazla. 100-120 kişi yaşıyor, yarısı engelli. Bu durumun akraba evliliğinden değil, sağlıksız su kaynaklarından kaynaklandığını düşünüyorum. Biz mahalleli olarak işaret diliyle anlaşmayı öğrendik. Dışarıdan gelenler ise iletişimde zorlanıyor. 9 kardeşiz, 4’ü engelli. Sağlam insan neredeyse yok" açıklamasında bulundu.

Konuşamayan mahallenin sessiz çığlığı: Sağır ve dilsizlerle dolu bir yaşam

"Bu köy hep engelli"

Mahalle sakinlerinden 85 yaşındaki Satı Tozun, "4 engelli çocuğum var. Ayrı yaşayan çocuğumun da 3 çocuğu var, hepsi sağır ve dilsiz. Görümcemin de engelli çocukları var. Bu köy tamamen engelli dolu" ifadelerini kullandı.

Konuşamayan mahallenin sessiz çığlığı: Sağır ve dilsizlerle dolu bir yaşam

"Akraba evliliğinden midir, bilmiyoruz"

Gökova Mahallesi’nde yaşayan Rahmi Çizin, "Mahallemizde toplamda 48 engelli birey var. Hepsi bakıma muhtaç. Suyumuz yok, sıkıntıdayız. Bu durum akraba evliliğinden mi, yoksa sudan mı kaynaklanıyor, bilmiyoruz ama köyde engelli oranı çok yüksek. Hepsi de bakıma muhtaç" şeklinde konuştu.

Konuşamayan mahallenin sessiz çığlığı: Sağır ve dilsizlerle dolu bir yaşam

"İşaret diline alıştık"

Mahalle sakinlerinden Ali Tüzün ise "Bu mahallenin büyük bir kısmı engelli. Geçinmeleri çok zor. Devletten yardım alıyorlar ama yeterince ilgi gösterilemiyor. İşaret diliyle anlaşıyorlar, biz de zamanla alıştık" diye konuştu.

Furkan Abrek Ünal 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Britanyalı bilim insanları ters laleleri inceledi Britanya’dan Erzincan’a gelen bilim insanları, Erzincan Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü’nde bulunan Türkiye’nin tek ters lale koleksiyon bahçesinde incelemelerde bulundular. Erzincan Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü’nde bulunan Türkiye’nin tek ters lale koleksiyon bahçesinde 34’ü ülkenin değişik bölgelerinden, 4’ü yurt dışından temin edilmek üzere 38 tür bulunuyor. Ters lale koleksiyon bahçesinde incelemelerde bulunan Britanyalı bilim insanlarına Ziraat Mühendisi Meral Aslay bilgi verdi. Ters laleleri Türkiye’nin birçok ilinin doğasından özel izinle topladıklarını belirten Ziraat Mühendisi Meral Aslay, "Ters lalelerde kültüre alma ve ıslah çalışmaları 2006 yılından beri yapılıyor. Bu çalışmalar uzun soluklu olup bir melez birey elde etmek için 4-7 yıl gibi bir süreye ihtiyaç bulunuyor. Çalışmalarımız sonucunda 27 adet melez çeşit adayı elde edilmiştir" dedi. Ters lale türlerinin birçoğunun endemik olup koruma altına alındığını bazı türler üzerinde farklı disiplinlerce çalışmalar yürütülerek hem gelecek nesillerin kullanımına sunulduğunu hem de muhafaza altına alındığını vurgulayan Aslay, "Doğadan soğanlı bitki toplamak için Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü’nden (BÜGEM) izin almak suretiyle çalışma yapılabiliyor. Biz de araştırma izni aldıktan sonra 2006 yılından itibaren Erzincan, Erzurum, Bitlis, Ardahan, Kars, Van, Hakkari, Elazığ, Malatya, Ağrı, Siirt, Şırnak, Adıyaman, Şanlıurfa, Kahramanmaraş, Edirne, Antalya, Muğla, Bayburt, Tunceli, Gaziantep ve Hatay illerinden 34 türe ait materyal topladık. Enstitü Ters lale Koleksiyon Bahçesi’nde 34 tür ülkemize ait 4 tür ise yut dışından temin edilmiş olup toplamda 38 tür bulunuyor" ifadelerini kullandı.
Erzincan Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri iyilik mesaisinde Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri, yaşlılar ile ihtiyaç sahibi ailelerin evlerinde bakım, onarım ve yenileme çalışması yaparak onların hayatlarını kolaylaştırıp dualarını alıyor. Erzincan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri, Milli Eğitim Bakanlığının "Ben Her Yerde Varım" projesi kapsamında öğretmenlerinin rehberliğinde gönüllü olarak yaşlılar ile ihtiyaç sahibi ailelerin evlerine giderek bakım, onarım ve yenileme çalışması gerçekleştiriyor. Metal, elektrik ve mobilya bölümlerinde okuyan gönüllü öğrencilerden oluşan ekip, okul atölyelerinde hazırladıkları malzemeleri ihtiyaç sahiplerinin evlerine götürerek montaj işlemlerini yerinde yapıyor. Evlerin elektrik tesisatlarını yenileyen öğrenciler, eskiyen mobilyaları onarıyor ve güvenlik açısından gerekli olan metal korkulukları kuruyor. Son olarak Karağaç Mahallesi’nde yaşayan 77 yaşındaki Güzel Dağotu’nun evine giden öğrenciler, burada evin elektrik tesisatını yeniledi, okul atölyesinde hazırladıkları dolapları ve merdiven korkuluklarını monte etti. Okul Müdürü Gökmen Güler, gazetecilere, yaşlı ve ihtiyaç sahibi ailelerin evlerindeki elektrik, mobilya ve metal gibi alanlardaki ihtiyaçlara destek olduklarını söyledi. Projenin okullarında yoğun şekilde uygulandığını anlatan Güler, "Toplumsal aidiyeti geliştirmenin yolu, dayanışma ve yardımlaşma temellerine dayanmaktadır çünkü biz şunu çok iyi biliyoruz ki iyilik bulaşıcıdır. ’Ben Her Yerde Varım’ projesi ile öğrencilerimizin günümüzde kaybolmaya yüz tutan yardımlaşma, dayanışma ve karşılık beklemeden iyilik yapma gibi benzeri değerlerle yetişmelerini sağlamak istiyoruz." dedi. Güler, öğrenci, öğretmen ve personellerle ibadethanelerde, okullarda, ihtiyaç sahibi ailelerin evlerinde, bazen de toplumun ortak kullanım alanlarında önceden ihtiyaçları tespit ederek imkanlar ölçüsünde yardımcı olduklarını anlattı. Evi onarılan 77 yaşındaki Güzel Dağotu da istekleri doğrultusunda evlerinde ihtiyaçların giderildiğini belirterek, "Evimde elektrikleri tamir ettiler. Merdivenlerden çıkarken zorluk çekiyordum, korkuluk yaptılar, onu tutarak inip çıkabiliyorum. Çok güzel oldu. Geldikleri için Allah bin kere razı olsun." ifadelerini kullandı. Öğrenciler yaşlıların hayatlarını kolaylaştırıyor Mobilya İç Mekan Tasarımı Bölümü öğrencisi Refik Yağlı ise ihtiyaç sahibi aileye okulun atölyesinde ayakkabılık ve dolap yaptıklarını aktararak, "İhtiyaç sahibi ailelere yardımcı olmak için atölyelerimizde yapılan ürünleri yaşlıların evlerinde montajını gerçekleştirerek destek olmaya çalışıyoruz." şeklinde konuştu. Metal Teknolojisi Alanı öğrencisi Eren Yıldız da yaşlıların günlük hayatlarını kolaylaştıracak çalışmalar yaptıklarını, bugün de Güzel Dağotu’nun merdivenlerden rahat inip çıkması için okulun atölyesinde yaptıkları korkuluğu yerleştirerek bir mutluluğa ortak olduklarını belirtti. Elektrik ve Elektronik Teknolojileri Bölümü öğrencisi Bedirhan Satılmış ise proje kapsamında evde bozuk anahtar, priz ve lambaları değiştirdiklerini anlattı.