POLİTİKA - 29 Kasım 2025 Cumartesi 21:15

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Gazze’de kasıtlı bir kıyım politikası uygulanmıştır. Sağlam kalmış, ayakta kalmış bina neredeyse yok. Bunu görmezden gelmek toplu kıyıma ortak olmaktır"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Gazze’de kasıtlı bir kıyım politikası uygulanmıştır. Sağlam kalmış, ayakta kalmış bina neredeyse yok. Bunu görmezden gelmek toplu kıyıma ortak olmaktır"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi’nde "İlim Yayma Ödülleri" törenine katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan burada yaptığı konuşmada "Gazze’de 2 yıl boyunca işlenen cinayetleri, yapılan vahşi soykırımı medeni denilen dünya yalnızca seyretmekle yetindi. Türkiye olarak, adil ve kalıcı barış için hem ateşkesin muhafazası hem de insani yardımlar noktasında üzerimize ne düşüyorsa yapıyoruz" dedi. Terörsüz Türkiye sürecine ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan "Terörsüz Türkiye sürecinin başarısı için iktidarımızın da, devletimizin de kararlılığının tam olduğunun bilinmesini istiyoruz. Türkiye bir yola girmiştir ve inşallah bu yol bizi terörün olmadığı, her karışında kardeşliğin ve huzurun egemen olduğunu bir menzile götürecektir" dedi.


"Niçin bizim bir Nobel’imiz olmasın?"


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi’nde "İlim Yayma Ödülleri" törenine katıldı. Programda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan "Temelleri 2017’de atılan, ilki 2019’da düzenlenen ve bu sene 4’üncüsü tertiplenen Türkiye’nin akademi ödülleri İlim Yayma Mükafatları vesilesiyle sizlerle beraberiz. Emeği geçen her bir kardeşime canı gönülden teşekkür ediyorum. Gerek ülkemizde gerek dünyanın farklı yerlerinde akademik faaliyetler icra eden tüm hocalarımıza selamlarımı, saygılarımı gönderiyorum. Biraz önce 3 farklı kategoride ödüllerini takdim ettiğimiz bilim insanlarımızı gönülden tebrik ediyorum. Büyük ödül sahibi hocamız vakıf tarafından 5 milyon TL ödülle mükafatlandırıldı. Diğer hocalarımız da 2’şer milyon TL ödülle ödüllendirildi. İlim Yayma Ödülleri’ne yönelik teveccüh her programda katlanarak artıyor. Bu sene üç ayrı dalda 174’ü üniversiteler olmak üzere 188 kurumdan bin 324 başvuru ile yeni bir rekor daha kırıldı. İlim Yayma Ödülleri’nin önümüzdeki yıldan itibaren uluslararası bir hüviyet kazanacağını büyük bir memnuniyetle öğrendik. Niçin bizim bir Nobel’imiz olmasın? İlim Yayma ailemizi bu adımlarından dolayı kutluyorum. İlim Yayma ödüllerinin amacı ilk planda elbette iyi eserleri ve eser sahiplerini takdir etmektir. Fakat hayata uyarlanmayan, insana, sahaya, reele dokunmayan bilginin netice vermediği de bilinen bir hakikattir. İlim Yayma ödüllerimizi bu açıdan başarılı bulduğumu belirtmek istiyorum" dedi.


"İmam Hatip Okullarının kurulması ve yaşatılmasında İlim Yayma ailesi tarihi bir sorumluluk üstlendi"


Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında "Bazı isimler vardır ki hem tarihte iz bırakırlar hem de gençliğe örnek olup istikbale yön verirler. 2017’de ebediyete uğurladığımız merhum Sabahattin Zaim hocamız işte bu şahsiyetlerden biridir. Kendisi pek çok gencin yetişmesinde rol oynamıştır. Tek tipçi uygulamaların zirveye çıktığı dönemde böyle bir gençliğe duyulan ihtiyacı rahmetli hocamız da hissetmiştir. Onun amacı da bu güzel insanları millete tanıtmak, yenilerini ise topluma kazandırmaktır. Davasında ne denli muvaffak olduğunu bugünün Türkiye’sine baktığımızda yetişmiş ve yetişmekte olan gençliğe baktığımızda, gümbür gümbür gelen TEKNOFEST kuşağına baktığımızda zaten görüyoruz. İlim Yayma Cemiyetimiz de bu hedef istikametinde çalışmalarını sürdürüyor. Cemiyetimiz önümüzdeki sene, 75’inci yaşına girecek. Millet iradesinin gasp edildiği darbe dönemlerinde yasak ve baskılara rağmen ilmin ışığını yayma yolculuğundan 3 çeyrek asır geride kaldı. Bu hareket hemen her alanda meyvelerini verdi. İmam Hatip Okullarının kurulması ve yaşatılması manasında İlim Yayma ailesi tarihi bir sorumluluk üstlendi. Bu çalışmalara emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.


"Gazze’de 2 yıl boyunca işlenen vahşi soykırımı medeni denilen dünya yalnızca seyretmekle yetindi"


Cumhurbaşkanı Erdoğan "Asırlar boyunca üzerine yeni teoriler, pratikler metotlar inşa edilen kavramlar günden güne kan kaybediyor. Anlamlar aşınıyor, değerler tahrip ediliyor. Sözde yeni gerçeklikler en başta insanı hırpalıyor. Gazze’de 2 yıl boyunca işlenen cinayetleri, yapılan vahşi soykırımı medeni denilen dünya yalnızca seyretmekle yetindi. Gezi olaylarında İstanbul’a kamp kuran uluslararası medya kuruluşları, Gazze’de 270’ı aşkın gazeteci öldürülürken meslektaşlarının haberini bile yapmadılar. Şu utanç verici rakamlara özellikle dikkat çekiyorum. Gazze’deki okulların yüzde 80’i yani 668 okul binası İsrail bombalarının hedefi olmuştur. 165 okul, üniversite ve eğitim kurumu bu saldırılarda yıkıp yakılmıştır. 392 okul da kullanılamaz hale gelmiştir. 13 bin 500’ü aşkın öğrenci, 830’un üzerinde öğretmen ve eğitim personeli, 193 bilim insanı ve akademisyen işgal kuvvetleri tarafından şehit edildi. 785 binden fazla öğrenci eğitim hakkından mahrum durumda. Bir defa bunlar savaşın acımasız sonuçları değildir. Burada bilinçli, kasıtlı bir toplu kıyım politikası uygulanmıştır. Sağlam kalmış, ayakta kalmış bina neredeyse yok. Bunu görmezden gelmek, konuşmamak açık söylüyorum toplu kıyıma ortak olmaktır. Biz hiçbir zaman susmadık, bundan sonra da susmayacağız. Dünyanın dört bir yanında, nereye gidersek gidelim, gittiğimiz her yerde bunu haykıracağız. Kısa bir süre önce, geçen hafta, Güney Afrika’daydım. Orada da bütün oturumlarda bunları haykırdım, bunları konuştum. Malumunuz, bizim de devreye girmemizle bir ateşkes sağlandı. İsrail, uyduruk sebeplerle ateşkesi sürekli ihlal etti. Hamas’ın, İsrail’in provokasyonlarına rağmen ateşkesin korunmasında sabırlı bir yaklaşım içinde olduğunu görüyoruz. Bunu da memnuniyetle karşılıyoruz. Kış aylarına girdiğimiz şu günlerde yaralarını sarmaya çalışan Gazze’deki kardeşlerimize, o çadırların ne durumda olduğunu herhalde televizyonlarda izliyoruz. İnsani yardımları yine de ulaştırmanın gayreti içindeyiz. Türkiye olarak, adil ve kalıcı barış için hem ateşkesin muhafazası hem de insani yardımlar noktasında üzerimize ne düşüyorsa yapıyoruz. Elimizdeki konteynerlerden göndermek istiyoruz. İsrail engelliyor, karşı çıkıyor. İnsanlıktan nasibini almamış bir başlarındaki katil var. İki devletli çözüm politikamızı, 1967 sınırlarına dayalı, başkenti Doğu Kudüs olan özgür, egemen ve bağımsız bir Filistin devleti kuruluncaya kadar kararlılıkla sürdüreceğiz. 29 Kasım Filistin halkıyla uluslararası dayanışma gününde, İsrail saldırılarında şehit olan tüm kahramanlara Rabbimden rahmet niyaz ediyor, milletim adına Filistinli kardeşlerimizi hürmetle selamlıyorum" şeklinde konuştu.


"Terörsüz Türkiye sürecinin başarısı için iktidarımızın da devletimizin de kararlılığının tam olduğunun bilinmesini istiyoruz"


Terörsüz Türkiye sürecine ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan "Bu milleti bölmeye uğraştılar. Bunda ne yazık ki bir dereceye kadar başarılı da oldular. Filistin’de, Suriye’de, Çanakkale’de bizimle omuz omuza çarpışan Arap kardeşlerimizi ‘bizi sırtımızdan vurdular’ diyerek milletimiz nazarında düşman hale getirdiler. Senarist aynı, yapımcı, yönetmen aynı. Sadece oyunun sahnelendiği mekanlar farklı. Milletimizin mazlum Filistin halkı ile dayanışmasını engellemek için sosyal medyada büyük bir dezenformasyon kampanyası yürütüldü. Bu nefret dalgasını körükleyen hesapların çoğunun yurt dışından yönetildiği ortaya çıktı. Sanal alemde kendini muhalif olarak lanse edenlerin önemli bir kısmının Türkiye düşmanlarına taşeronluk yapan FETÖ’cü hainler olduğu anlaşıldı. Şimdi de Terörsüz Türkiye sürecinde aynı oyunun sahnelenmek istendiğini görüyoruz. Burada şunun altını özellikle çizmek istiyorum; ülkemiz ve milletimizle birlikte inşallah tüm bölgenin kaderini değiştirecek, coğrafyamıza huzur, güven, istikrar getirecek stratejik hamlelerimizin kimleri rahatsız ettiğinin farkındayız. Yarım asırlık bir tezgahı bozma çabalarımızı, kan, gözyaşı ve çatışmadan beslenen hangi güçleri telaşlandırdığını çok iyi biliyoruz. Onlara sadece şunu söylüyorum; bu sefer muvaffak olamayacaksınız. Allah’ın yardımı, aziz milletimizin duası ile bu sefer başaracağız. 86 milyonla birlikte, kendini bu topraklara ait hisseden 10 milyonları da yanımıza alarak hep beraber yeni bir destan yazmaya başlayacağız. Bu ufka doğru, tahriklere kapılmadan, tuzaklara düşmeden sabırlı, dikkatli bir şekilde ilerliyoruz. Hedefe yaklaştıkça, sabotajların artacağını da şimdiden görebiliyoruz. Bu sefer bunların da üstesinden geliyoruz ve geleceğiz. Terörsüz Türkiye sürecinin başarısı için iktidarımızın da, devletimizin de kararlılığının tam olduğunun bilinmesini istiyoruz. Türkiye bir yola girmiştir ve inşallah bu yol bizi terörün olmadığı, her karışında kardeşliğin ve huzurun egemen olduğunu bir menzile götürecektir. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Genç yazılımcılardan Nilüfer’e dijital çözümler Nilüfer Belediyesi’nin dijital dönüşüm hamlesi kapsamında düzenlenen "Nilüfer Yapay Zeka Hackathonu", yoğun maratonun ardından tamamlandı. Belediyecilik hizmetlerini iyileştirmek için gerçekleştirilen etkinlikte 40 genç yazılımcı, inovatif çözümler üretti. Yapılan değerlendirmelerde dereceye giren proje sahiplerine ödülleri ise düzenlenen törenle takdim edildi. Nilüfer Belediyesi, kentin teknolojik altyapısını güçlendirmek ve genç yetenekleri dijital süreçlere dahil etmek amacıyla başlattığı "Yazılım Kampları" projesine geniş katılımlı bir etkinlikle start verdi. Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Yapay Zeka Topluluğu iş birliğiyle gerçekleştirilen "Nilüfer Yapay Zeka Hackathonu", yaklaşık 40 genç yazılımcının katılımıyla Nilüfer Pancar Deposu’nda gerçekleşti. İki ana kategoride ter döken genç mühendis ve yazılımcı adayları, belediyecilikte verimliliği artıracak inovatif çözümler üretti. Ekipler; çöp toplama araçlarının rotalarını optimize ederek yakıt tasarrufu sağlayacak algoritmalar; kütüphane, spor salonu ve etüt merkezi gibi sosyal alanların anlık doluluk oranlarını vatandaşlara sunacak sistemler üzerine yoğunlaştı. Bir tam günlük yoğun çalışmanın ardından katılımcılar, ortaya çıkardıkları projeleri jüriye sundu. Nilüfer Belediyesi Temizlik İşleri Müdürü Necat Vatansever, Bize Proje Geliştirme A.Ş. I.T. Müdürü Ayhan Mutlu ve Bursa Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murtaza Cicioğlu’ndan oluşan jüri projeleri; uygulanabilirlik, teknik yetkinlik ve yenilikçilik gibi kriterler üzerinden inceledi. Yapılan değerlendirmelerin ardından en başarılı görülenler için ödül töreni düzenlendi. Ödül törenine Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, meclis üyeleri Furkan Yavuz ve İrfan Özer de katıldı. Ödül töreni öncesinde konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, 24 saat önce burada bir çağrıyla başladıklarını hatırlatarak, bugün fikirlerin koda, kodun çözüme dönüştüğü çok kıymetli bir süreci birlikte tamamladıklarını kaydetti. Etkinliğin Nilüfer’de gençlerin bilgisi, enerjisi ve üretme isteğini açık şekilde gösterdiğini ifade eden Başkan Özdemir, bu gücün, kentin gerçek ihtiyaçlarıyla buluştuğunda ortaya çok anlamlı işlerin çıktığını vurguladı. Özdemir, "Çöp toplama rotalarından doluluk takibine, verimlilikten vatandaş deneyimine kadar Nilüfer Belediyesi’nin hizmet alanlarına doğrudan dokunan çalışır prototipler, somut fikirler ve güçlü ekipler gördük. Bizim için en kıymetli kazanım da tam olarak bu" diye konuştu. Bu etkinliğin Nilüfer’de başlatmak istedikleri yazılım kampları ve yapay zeka temelli üretim ekosisteminin ilk adımlarından biri olduğunu aktaran Başkan Özdemir, "Buradan çıkan her fikir, her ekip ve her çözüm önerisi; önümüzdeki dönemde birlikte çalışabileceğimiz bir proje havuzunun parçası olacak. Şunu özellikle vurgulamak isterim: Nilüfer Belediyesi olarak, gençlerin ürettiği fikirlere kulak veren, kamu yararını teknolojiyle buluşturan ve bu süreci sürdürülebilir kılan bir anlayışla yolumuza devam edeceğiz" dedi. Ödüller sahiplerini buldu Konuşmanın ardından ödül törenine geçildi. Organizasyonda 161 puan alarak birinciliği elde eden Yusuf Terzi ve Metin Torun’dan oluşan Selt Code isimli takım Başkan Şadi Özdemir’den ödüllerini aldı. 158 puanla ikinci olan Furkan Demir, Alpay Doğanay ve Muhammed Emin Sonlu’dan oluşan 3DAİ takımı ikincilik ödülünü Nilüfer Belediyesi Meclis Üyesi Furkan Yavuz’dan alırken; 128 puanla üçüncü olan Enes Altunbaş, Oğuzhan Hekimoğlu ve Ravan Novruzov’dan oluşan Revive ekibi ödülünü Nilüfer Belediyesi Bilgi İşlem Müdürü Mesut Solaklar’dan aldı.
Kastamonu Kastamonu’da yoğun kar yağışı: Ağır tonajlı araçların geçişine izin verilmiyor Kastamonu’da etkili olan yoğun kar yağışı sebebiyle bazı yollar ağır tonajlı araç trafiğine kapatıldı. Kar sebebiyle 2 ilçede tüm kademelerde, 1 ilçede ise taşımalı eğitime 1 gün ara verildi. Kastamonu’da yoğun kar yağışı etkili oluyor. Kar yağışı sebebiyle kent genelindeki yollar beyaza büründü. Karayolları ekipleri yolların ulaşıma açık kalması için yoğun çaba sarf ediyor. Küre Dağları mevkiindeki ilçelerde yoğun bir şekilde etkisini sürdüren kar hayatı olumsuz etkiliyor. Kar yağışı sebebiyle, Devrekani-Çatalzeytin kara yolunun 7-23’üncü kilometreleri arası, Abana-Isırganlık karayolunun 2-21’inci kilometreleri arası, İnebolu-Kastamonu kara yolunun İnebolu çıkışı ile Seydiler ilçesi arası akşam saatleri itibarıyla ağır taşıt trafiğine kapatıldı. Yollarda görev yapan jandarma ekipleri, ağır tonajlı araçların geçişine izin vermiyor. 3 ilçede eğitime kar engeli Kar yağışı eğitimi de olumsuz etkiledi. Küre ve Şenpazar ilçelerinde kar yağışı sebebiyle, 29 Aralık Pazartesi günü tüm kademelerde eğitime 1 gün süreyle ara verildi. İnebolu ilçesinde ise tüm köy okulları ile ilçe merkezine taşıma yoluyla giden öğrenciler ve pansiyonda yatılı öğrencilerden evci izinde olanlar için Pazartesi günü eğitime gün ara verildi. "Şu an yolun açılmasını bekliyoruz" Otobüsle Karabük’ten İnebolu ilçesine giden Necati Kabataş, kar sebebiyle otobüsün geçişine izin verilmediğini belirterek, "Karabük’ten İnebolu ilçesine gidiyordum. Seydiler ilçesi girişinde kaldık. Çok kar varmış. Biz de şu an yolun açılmasını bekliyoruz. İnşallah açılır da gideriz. Jandarma ekiplerimiz beklememizi söyledi, biz de bekliyoruz" dedi.