ASAYİŞ - 18 Eylül 2024 Çarşamba 18:06

Bahar ve Nihal Candan’ın aralarında bulunduğu 21 sanıklı dolandırıcılık davasına devam edildi

A
A
A
Bahar ve Nihal Candan’ın aralarında bulunduğu 21 sanıklı dolandırıcılık davasına devam edildi

Dolandırıcılık ve suç örgütüne üye olmak suçlarından Alisya Bahar Candan’ın 44, Nihal Candan’ın ise 24 yıla kadar hapsi istenen 21 sanıklı davanın görülmesine devam edildi. Duruşmada beyanda bulunan bir dolandırıcılık mağduru, örgüt lideri Onur Apaydın ile yediği bir yemekte Bahar ve Nihal Candan’ı gördüğünü söyleyerek, “Bu bayanlar araç ile ilgili bir konuda konuşmadı. Dolandırıcılık olayının içindelerse şikayetçiyim" dedi. Bahar Candan’ın bu beyana tepki göstermesi üzerine mahkeme başkanı, “Karşılıklı diyalog olmaz. Hukuk okumuşsunuz, lütfen” dedi.


Dolandırıcılık ve suç örgütüne üye olmak suçlarından Alisya Bahar Candan’ın 14 yıldan 44 yıla kadar, Nihal Candan adıyla bilinen Gülnihal Çiçek’in ise 8 yıldan 24 yıla kadar hapsi istenen davanın görülmesine devam edildi. Küçükçekmece 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık Bahar Candan ile tutuksuz olarak yargılanan ablası Nihal Candan hazır bulundu. Duruşmaya bir kısım tutuklu sanıklar ile taraf avukatları ve müştekiler de katıldı.



İlçe nüfus müdürünü dolandırmışlar


Duruşmada beyanda bulunan ve dolandırıldığı dönemde Sarıkamış İlçe Nüfus Müdürü olan müşteki Özkan Yıldız, “Beraber çalıştığım arkadaşlarımdan biri aracını değiştirmek için İstanbul’a gideceğini söyleyerek yıllık izin istedi. Hacı İsrafil Sağlam aracılığı ile araç temin edildiğini söyledi. Bu şahsın İstanbul’da bağlantıları olduğunu, kiralık arabaları ihale ile satın aldıklarını piyasadan satın alıp yüzde 15-20 daha ucuza satın aldıklarını söyledi. Ayrıca tanıdıklarına uygun fiyatlı verdiklerini de belirtti. Bana bir araç listesi gönderildi. Ben de oradan bir araç seçtim. Kendi aracım ile takas yapmak istedim. Eşime vekalet vermiştim, kendi aracımın başka biri üzerine devrini gerçekleştirdik. Daha sonra bana gönderilen IBAN numarasına para da gönderdim. 20 gün içerisinde aracımın geleceği söylendi. Araç teslim edilmedi, süreç uzadı. Bu nedenle Hacı İsrafil Sağlam beni aradı. ‘Deprem sebebi ile işler uzadı vergi dairelerinde sıkıntı var araçları vergiden düşüremedik bu nedenle gecikme var sizin aracınız teslim edilecek merak etmeyin’ dedi. Süreç biraz daha uzayınca Hacı İsrafil ile yazışmalara devam ettik. Aracım teslim edilmedi. Savcılığa şikayette bulunduk. Benim aracım 450 bin TL’ye sayıldı üzerine de 90 bin TL gönderdim” ifadelerini kullandı.



Nihal Candan duruşmada kardeşi Bahar’a moral verdi


Öte yandan duruşma esnasında Bahar Candan ablası Nihal Candan’a “Çok güzel olmuşsun” dedi. Nihal Candan ise kardeşine, “Senin için giydim, seni çok seviyorum” dedi.



Örgüt lideri ile yenilen yemekte Bahar ve Nihal Candan yer almış


İddianamede 4 milyon 500 TL zarara uğradığını belirten ve mimar olan dolandırıcılık mağduru Sinan Damgacı ise örgüt lideri Onur Apaydın ile yediği bir yemekte Bahar ve Nihal Candan’ı gördüğünü söyledi. Damgacı, "Bu bayanlar araç ile ilgili bir konuda konuşmadı. Sadece Bahar Candan bir kere Onur Apaydın’dan para istedi. İşlerin içindelerse şikayetçiyim" dedi.



Mahkeme başkanı Candan kardeşleri uyardı: “Hukuk okumuşsunuz, lütfen”


Müştekinin beyanının ardından Bahar Candan söz alarak, “Ben 1 yıldır cezaevindeyim. Benden şikayetçi mi? Ben kendisini dolandırdım mı?” dedi. Sinan Damgacı ise, “Ben her şeyi net bir şekilde bilemem, mahkemenin araştırması gerekir" şeklinde cevap verdi.


Bahar Candan’ın “Bilmediğiniz bir şey için neden şikayetçisiniz?” demesi üzerine mahkeme başkanı, “Karşılıklı diyalog olmaz. Hukuk okumuşsunuz, lütfen" dedi. Nihal Candan ardından ağladığı için nefes darlığı yaşayarak duruşmadan çıktı. Duruşma müşteki beyanları ile sürüyor.



İddianameden


Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 38 müşteki, 1 müşteki şüpheli ve Nihal ile Bahar Candan’ın aralarında bulunduğu 21 sanık yer almıştı. İddianamede tutuklu Gülnihal Çiçek’in tutuklulukta geçirdiği süre dikkate alınarak adli kontrol şartıyla tahliye edildiği de aktarılmıştı. İddianamede Onur Apaydın ve İlker Oflu’nun liderliğindeki şebekenin ucuza araç sattıklarını söyleyerek vatandaşları sazan sarmalı yöntemiyle dolandırdığı belirtilmişti. Bahar ve Nihal Candan’ın suç örgütünün hiyerarşik ve organik yapısı içerisinde yer aldığı iddianamede kaydedilmişti. İddianamenin devamında “Şüphelilerin önceki tarihlerde çeşitli televizyon programlarına uzun süre katıldığı, ünlü olduktan sonra magazin programlarında da yer aldığı, sosyal medya platformunda çok sayıda takipçiye ulaşması sebebiyle günümüzde sosyal medya fenomeni ve ekran yüzü olarak tabir edilen bir sıfatının bulunduğu, dolayısıyla toplumun geniş kesimleri tarafından tanınan bir sima olduğu, bu özelliği sebebiyle de suç örgütü tarafından dolandırıcılık eylemlerine yönelik düzenlenen özel toplantılarda mağdurların kandırılmasında etkin rol oynadığı” ifade edilmişti. İddianamede örgüt lideri Onur Apaydın’ın örgüt içerisinde ‘gizli muhasebeci ve kasa’ konumunda olan Alisya Bahar Candan üzerinden bankacılık faaliyetlerini gerçekleştirdiği ve elde edilen suç gelirinin aklandığı belirtilmişti. Öte yandan mağdur temin etme görevlisi olan şüpheli Hacı İsrafil Sağlam iddianamede yer verilen ifadesinde örgüt toplantılarına katıldığını söyleyerek “Toplantılara üst kademeden herkes katılıyordu. Saha elemanları ve alt kademe asla katılamazdı. Örgütün üst yönetimindeki herkes iştirak ediyordu. Toplantıların ikisinde Nihal Candan’ı gördüm. Nihal Candan örgüt lideri Onur Apaydın’ın sevgilisiydi. Diğer şahıslar Nihal Candan’a saygı gösteriyor ve mesafeli davranıyordu. Nihal Candan’ın yanında örgütün iç işleyişine ilişkin konular araba alım satım işler konuşuldu” şeklinde beyanda bulunduğu da iddianamede ifade edilmişti. İddianamede Bahar Candan’ın ’suç örgütüne üye olmak’ suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar ’kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık’ suçundan ise 2 kez 12 yıldan 40 yıla kadar olmak üzere toplamda 14 yıldan 44 yıla kadar hapisle, Nihal Candan’ın ise aynı suçlardan 8 yıldan 24 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Öte yandan diğer 20 şüpheli hakkında ise değişen oranlarda hapis cezası istenmişti.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Konya’da tarım işçilerini taşıyan minibüs devrildi: 12 yaralı Konya’nın Beyşehir ilçesinde, tarım işçilerini taşıyan minibüsün devrilmesi sonucu 12 kişi yaralandı. Kaza yapan minibüs içerisinden çok sayıda kümes hayvanı ile koyunlar da çıktı. Kaza, Beyşehir’in Yenidoğan Mahallesi yakınlarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, H.T. yönetimindeki Şanlıurfalı tarım işçilerinin içerisinde olduğu 63 NN 953 plakalı minibüs, Konya-Hüyük Karayolu’nun 60. kilometresinde yağış nedeniyle kayganlaşan zeminde virajı alamayarak kontrolden çıkıp devrildi. Yol kenarına yan yatan minibüsteki aynı aileden aralarında çocukların da bulunduğu 12 kişi yaralandı. Kaza ihbarı üzerine adrese çok sayıda sağlık ve jandarma ekibi nakledildi. Yaralılar, ambulanslarla kaldırıldıkları Beyşehir Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Ekipler, kaza yapan tarım işçileriyle beraber minibüsün arka koltuk altları ve koltukların kaldırılmasıyla oluşturulan bölümde aynı araç içerisinde çok sayıda canlı kümes hayvanı ile koyunların yanı sıra bir araç dolusu eşya ile karşılaştı. Kazada, devrilen minibüsün üst bagajındaki eşyalar da yol kenarında toplandı. Tarım işçilerinin Samsun’dan Isparta’ya gittiği öğrenildi. Devrilen minibüs düzeltilerek içerisindeki koyun, kümes hayvanları ve eşyalarla birlikte yediemine teslim edilmek üzere çekici tarafından yoldan kaldırıldı. Kaza ile ilgili soruşturma sürüyor.
Edirne Edirne’de CHP’li milletvekilinin aracında yüzlerce kaçak elektronik sigara aparatı ele geçirildi Edirne’de CHP Milletvekili Ediz Ün’e ait cipte arama yapan polis ekipleri, çok sayıda gümrük kaçağı olduğu öğrenilen elektronik sigara aparatları ele geçirdi. Konuyla ilgili açıklama yapan Milletvekili Ün, şoförlerinden birinin cahilliği sonucu böyle bir olayın yaşandığını ve nöbetçi Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı. Edirne’de polis ekipleri şüphe üzerine siren düzeneği olan Fatih A’nın idaresindeki 34 EKE 86 plakalı bir cipi durdurdu. Polislerin yaptığı kontrolde cipin CHP Edirne Milletvekili Ediz Ün’e ait olduğu tespit edildi. Daha sonra araçta arama yapan polis ekipleri, yüzlerce gümrük kaçağı elektronik sigara aparatı ile karşılaştı. Cipte yapılan aramada, gümrük kaçağı olduğu belirlenen 530 boş elektronik sigara kutusu, 2 bin 242 elektronik sigara kiti, 2 bin 790 elektronik sigara başlığı, 1275 elektronik sigara ateşleyicisi, 130 likit haznesi ve 18 sigara likidi bulundu. Gözaltına alınan milletvekili şoförü Fatih A. ile Ç.R.Ç.’ye gümrük kaçakçılığı suçundan işlem yapılmasının ardından serbest bırakıldı. Ele geçirilen gümrük kaçağı ürünlere el konuldu. Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan CHP’li vekil Ün, araçtaki kaçak ürünlerden haberinin olmadığını ve savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu açıkladı. “Adıma kayıtlı bulunan 34 EKE 86 plakalı aracı bu dönemde yoğun olarak kullanmaktayım” Konuyla ilgili açıklama yapan CHP Edirne Milletvekili Ediz Ün, “Hakkımda bazı yayın organlarında çıkan yalan ve yanlış haberler üzerine bu açıklamayı yapma zorunluluğum doğmuştur. Edirne Milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında gerek ülkemizin gerekse de Edirne’nin sorunları ile ilgilenmekte, çözümleri için mesai harcamaktayım. Ülkemiz ve şehrimiz için; halkımızın sorunları, işçinin, emekçinin, üreticinin ve çiftçinin sorunlarını gündeme getirmek, kurucu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkeleri ve hedefleri doğrultusunda ülkemizin tamamında ve şehrimiz Edirne’de çalışmalarımı sürdürmekteyim. Bu çalışmalarımı sürdürmek için birden fazla araç kullanmakta ve bu araçlar ile sık sık seyahat etmekteyim. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin çalışmalarına ara vermesi sebebiyle Edirne bölgesinde çalışmalarıma devam etmekte ve adıma kayıtlı bulunan 34 EKE 86 plakalı aracı bu dönemde yoğun olarak kullanmaktayım. Her Milletvekili gibi benim de bu çalışmalarda yanımda olan resmi ve gayri resmi yardımcılarım, danışmanlarım, asistanlarım, şoförlerim bulunmaktadır. Büyük oranda adıma kayıtlı arabaları bu kişiler kullanmakta, tamir, bakım, temizlik gibi işleri ile uğraşmakta, günlük işlerimi takip etmekte, seyahatlerimi programlayıp gerektiğinde ulaşımımı sağlamaktadır” dedi. “Şoförlerimden birinin bir cahilliği sonucu böyle bir olay yaşanmıştır” Gümrük kaçağı ürünlerin yakalandığı aracın kendisine ait olduğunu belirten CHP Edirne Milletvekili Ün, “Adıma kayıtlı olan 34 EKE 86 plaka sayılı araç da bu araçlardan biri olup bu aracı zaman zaman Fatih Anıl isimli kişi kullanmaktadır. Meclis’in çalışmalarına ara vermesi sebebiyle Edirne ilinde köy ve ilçe ziyaretlerini de bu araçla yaptığım için aracın kilometre bakımı gelmiş ve bu sebeple İstanbul’da servis bakımı yapılması gereği doğmuştur. Aracın servis bakımının İstanbul’da bulunan yetkili serviste yapılması için daha önce de bu tarz işlerimde yardımcı olan ve aracımı kullanan Fatih Anıl isimli kişiye güvenerek 20.09.2024 tarihinde aracımı teslim ettim. Fatih Anıl milletvekilliği dönemimde bana resmi danışmanlık görevi için başvuran ve bu sebeple de kendisinden adli sicil kaydı istediğim birisidir. Bazı yayın organlarında bahsedilenin aksine bu kişinin adli sicil kaydında suç kaydı bulunmamaktadır. Bu konu bizzat tarafımdan kontrol edilmiştir. Gerektiğinde bu sicil kaydı da paylaşılacaktır. Bazı haber sitelerinde suç makinesi diye yalan haberler yapılmıştır. Böyle bir şey söz konusu değildir. Şoförlerimden birinin bir cahilliği sonucu böyle bir olay yaşanmıştır. En büyük üzüntüm CHP’nin adının böyle bir olayda kullanılıyor olmasıdır. Güvenerek ve iyi niyetli bir şekilde teslim ettiğim aracımı alan Fatih Anıl, Çağatay Rahman Çetin isimli kişi ile buluşarak araca gümrük kaçağı olduğu iddia edilen ve soruşturmaya konu edilen elektronik sigara kiti ve benzeri malzemeleri yükleyerek İstanbul iline sevk etmek istemişlerdir. Bu olay tamamen bilgim dışında gerçekleşmiş olup konuyu kolluk birimlerinin bana ulaşmaları sonucunda öğrenmiş bulunmaktayım. Bu şahıslar durdurulduğunda aracın TBMM’ye kayıtlı olması sebebiyle benim rızam olmadan aranması imkansızdır. Aracın aranması ve suça konu bir eşya varsa gereğinin yapılmasını bizzat talep etmiş ve bu konuda gerekli muvafakat tarafımdan verilmiştir. Kolluk görevlileri de bu sebeple tarafıma teşekkür etmiş ve desteklerim adli sürecin kısalmasına ve suç eşyası ile şüphelilerin tespitine katkı sağlamıştır. Bu konuda adli süreç devam ettiği için daha fazla bilgi vermem doğru olmayacaktır. Edirne Emniyet Müdürlüğü ve yargı organları gerekli soruşturma ve kovuşturmayı yapmaktadır. Bahsedilen şahıslar, Edirne Milletvekili olmam, aracın plakasının bana tahsisli olması, trafikte geçiş üstünlüğü olması gibi tarafıma tanınan bu ayrıcalıkları bilgim ve iradem dışında suç işlemek amacı ile kullanmak istemişlerdir. Araçta arama yapılmasına muvafakat etmiş, araç içerisinde suça konu eşya olup olmadığının tespit edilmesini ve aracın milletvekili sıfatı ile şahsıma kayıtlı olması sebebiyle herhangi bir iltimas gösterilmemesini talep ederek şüpheliler hakkında gerekli tüm adli işlemlerin yapılmasını ve hiçbir ayrıcalığa tabi tutulmamalarını bizzat rica ettim ve sürecin takipçisi oldum. Yine olayın ertesi günü 21.09.2024 tarihinde bu şahıslardan şikayetçi olduğuma dair dilekçeyi de avukatım ile birlikte bizzat adliyeye giderek nöbetçi Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunmuş bulunmaktayım” ifadelerini kullandı.
Kırıkkale Kırıkkale’de sel felaketi: Köy yolu adeta ırmağa döndü Kırıkkale’de sağanak yağışın ardından derenin taşmasıyla köy yolu adeta ırmağa döndü. Meydana gelen selde bir ev ve bir mandıra da sular içinde kaldı. Kırıkkale’nin merkeze bağlı Ahılı köyünde akşam saatlerinde etkili olan sağanak yağış, su baskınlarına yol açtı. Kızıl Dağ’dan gelen sel suları, Ahılı Deresi’nin taşmasına neden oldu. Dere üzerindeki köprü ve bahçe duvarları yıkıldı. Köyün alt kısmındaki Tanrıverdi ailesine ait ev ve mandıra su içinde kaldı. Yaşanan sel felaketinde, akıntıya kapılan bir kız çocuğu, komşuların yardımıyla büyük bir tehlike atlattı. Evde mahsur kalan bir anne ve çocuğu ise olay yerine gelen itfaiye ekipleri tarafından güvenli bir bölgeye tahliye edildi. Ekipler, sel sırasında köydeki vatandaşları araç megafonuyla anons ederek yüksek yerlere çıkmaları konusunda uyardı. Kırıkkale Valiliği İl Özel İdaresi ekipleri, vidanjörlerle bazı ev ve mandıralarda biriken suları tahliye etti. AFAD ekipleri de zarar tespit çalışmalarına devam ediyor. Kapanan yollar iş makineleri yardımıyla yeniden ulaşıma açıldı. Köyde yaşayan Adem Tanrıverdi, İHA muhabirine yaptığı açıklamada yaşanan sel felaketinden büyük zarar gördüğünü belirterek, "Sel felaketi yaşandı. Evimiz ve mandıram su altında kaldı. Yaklaşık 12 ton arpa ve buğdayımız ziyan oldu. Eşyalar kullanılamaz durumda. Küçük kızım sel sularına kapıldı ama komşumuz sayesinde kurtuldu. Sayın Valimizde Allah razı olsun, ekipler vidanjörlerle suyu çekiyor, balçıklar temizleniyor, yollar açıldı" diye konuştu. Ahılı Köyü Muhtarı Davut Doğan ise sel felaketinin Kızıl Dağı’ndan gelen suların köyün alt kısmını vurmasıyla gerçekleştiğini ifade ederek, "Bu zamana kadar buralarda sel olmamıştı. En büyük zararı Adem Tanrıverdi gördü. İl Özel İdaresi ekipleri anında müdahale etti, hepsine teşekkür ederim" dedi.