GÜNDEM - 11 Ocak 2025 Cumartesi 09:24

Şehidin 24 yıllık hatırası ailesi tarafından odasında yaşatılıyor

A
A
A
Şehidin 24 yıllık hatırası ailesi tarafından odasında yaşatılıyor

Hatay’da yaşayan Şehit Piyade Uzman Onbaşı Haydar Şenel’in ailesi, evlatlarının hatırasını oğullarının eşyalarının bulunduğu odada yaşatıyor.


Zeytin Dalı Harekatı bölgesinde teröristlerin havan saldırısında yaralanıp, tedaviye alındığı hastanede şehit olan Piyade Uzman Onbaşı Haydar Şenel’in (24) cenazesi, Hatay’ın Kırıkhan ilçesindeki mezarlık kompleksine defnedilmişti. Evlatlarının acısını ve üzüntüsünü ilk günkü gibi yaşayan baba Ahmet Şenel ile anne Özgül Şenel, şehit olan Haydar Şenel için bir yıl önce oda yapmıştı. Evlatlarının odasını bozmayan çift odaya Şehit Şenel’in kişisel ve askeri eşyalarını yerleştirerek hatırasını yaşatıyor. Her odaya girdiklerinde oğullarıyla sohbet ettiklerini dile getiren Şenel çifti, oğullarını çok özlediklerini belirterek evlatlarının odasına geldiklerinde özlem giderdiklerini söyledi.



"Her bu odaya girdiğimizde kendisini hatırlıyoruz"


Evladının şehadetinden bir yıl önce odayı yaptıklarını ve odada kimsenin kalmadığını ifade eden baba Ahmet Şenel, “Oğlum 13 Mayıs 2022 yılında yaralandı. Hastanede 19 gün sonra şehit oldu. Asker olmayı çok seviyordu. ’Baba vatan için görev yapmayı çok istiyorum’ demişti. Allah da kendine kısmet etti. Vatan sağ olsun şehit oldu. Her şeyde bir takdiri ilahidir. Kurban olduğum Allah oğlumda şehitliği görmüş. Bu odayı oğlum şehit olmadan bir yıl önce yapmıştık. Arkadaşlarım gelir, oturur sohbet ederiz demişti ve benimde hoşuma gitti. Odayı yaptık. Şehit oldu ve kendi odası diye düşündük. Her bu odaya girdiğimizde kendisini hatırlıyoruz. Bu odada; özel eşyaları var, değerli eşyaları var, resimleri, elbiseleri gibi oğluma ait her şey var. Yatağından ay yıldızlı bayrağı var. O yüzden gereken her şeyi yaptık. Ziyarete gelen olur ve ziyaretini yapar sonra çıkıp giderler. Sadece ziyaret olur ve odada kalma gibi durum olmaz. Şehit olduktan sonra kesinlikle kalan yok. Biz geliriz burada mesela akşamları geliyoruz. Gerçi aklımızdan çıkmıyor. Canımız sıkıldığında oturuyoruz ve kendisiyle sohbet ediyoruz. 5-10 dakika konuştuktan sonra çekip odamıza gidiyoruz. Oğlumu çok özledik ve çok seviyoruz. Çok iyi bir çocuktu ve çocukla çocuk, büyükle büyük olurdu” dedi.



“Bu odaya geldiğimde kendisiyle konuşuyorum ve ben oğlumu yaşıyor olarak görüyorum”


Oğlunun odasına her girdiğinde evladıyla konuşuyor gibi hissettiğini dile getiren anne Özgül Şenel, “Oğlum çok iyi bir insandı, sevilmeyi ve sevmeyi bilirdi. Şırnak’a askere gidip izne geldiğinde arkamızdaki yatakta uzanırken anne beni dizine alıp çocuk gibi sevsene dedi. Ben de dizime alıp oğlumu çocuk gibi sevdim. ’Anne senin hayallerini gerçekleştireceğim’ dedi. Ben ona gülerek şakasına Sibel Can gibi Bodrum’a gitmek istiyorum dedim. Bir gün bana dedi ki ’anne hazırlan Bodrum’a gidiyoruz’ dedi. 5 dakika içinde hazırlandım ve gerçekten de Bodrum’a gittik. Oteldeki insanlar sanki oğlumun uzman olduğunu biliyorlardı. Topluma girdiğimizde herkese saygı gösteriyordu. Bu odaya geldiğimde kendisiyle konuşuyorum ve ben oğlumu yaşıyor olarak görüyorum. Oğlumun gözlerine baktığımda benimle hemen konuşuyor” ifadelerini kullandı.



Şehidin 24 yıllık hatırası ailesi tarafından odasında yaşatılıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale Prof. Dr. Yeşim Büyükateş: "Müsilaj etkilerinin izlenmesi için biyolojik, hidrolojik ve ekolojik parametrelerin sürekli takip edildiği bir sistem kurulmalıdır" Çanakkale Boğazı ve Marmara Denizi yüzeyinde müsilaj (deniz salyası) oluşumu yeniden artış gösterdi. Çevre sorunuyla ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Yeşim Büyükateş, müsilaja ilişkin kısa ve uzun vadede çözüm önerilerini anlattı. Büyükateş, müsilajın etkilerinin izlenmesi için biyolojik, hidrolojik ve ekolojik parametrelerin sürekli takip edildiği bir sistem kurulması gerektiğini belirtti. Çanakkale Boğazı’nda deniz yüzeyinde müsilaj (deniz salyası) oluşumu yeniden artmaya başladı. Bazı bölgelerde belirginleşen müsilaj, çevre açısından endişeye yol açtı. Özellikle balıkçılar, deniz ekosistemindeki bu olumsuz gelişme nedeniyle kaygı duymaya başladı. Müsilaj, 2020 yılında Marmara Denizi’ni etkisi altına alarak ciddi bir çevre sorununa dönüşmüştü. Bu yıl Çanakkale önlerinde tekrar gözle görülür hale gelen müsilajın etkileri ve nedenleri yeniden gündeme geldi. "Besin zincirinin bozulmasına ve biyolojik çeşitlilikte düşüşe yol açmaktadır" Çevre sorunuyla ilgili açıklamalarda bulunarak, müsilajın oluşum nedenlerini ve çözüm önerilerini paylaşan Prof. Dr. Yeşim Büyükateş, "Deniz suyu sıcaklıklarının yüksek olması, güneş ışınlarının miktarı, yağışlarla kentsel ve tarımsal araziden yüzey akışıyla azot, fosfor gibi besin elementlerinin yoğun miktarlarda denizel sisteme girişi, akıntı hareketleri, müsilaj oluşumuna sebep olan fitoplanktonik grupların varlığı ve noktasal/noktasal olmayan kirlilik kaynakları sistemde yoğun birikimler oluşmasını desteklemektedir. Bu durum, deniz ekosistemlerinde habitat kaybına, oksijen alışverişi ve fotosentezde azalmaya, besin zincirinin bozulmasına ve biyolojik çeşitlilikte düşüşe yol açmaktadır" dedi. "Kirlilik yükünü bertaraf edecek planlamalar yapılmalıdır" 2008 ve 2020 yıllarında yaşanan yoğun müsilaj oluşumu ve gerçekleştirilen çalışmaların ardından belirttiği noktalar hakkında konuşan Prof. Dr. Büyükateş, "Kısa vadede; evsel, endüstriyel ve kanalizasyon atıklarının arıtılmadan deşarjı engellenmelidir. Tarımsal faaliyetlerde kullanılan gübre ve pestisitlerin su sistemine taşınmasını engellemek için sürdürülebilir tarım uygulamaları desteklenmeli ve bu kirlilik yükünü bertaraf edecek planlamalar yapılmalıdır. Uzun vadede ise sulak alanların korunması, aşırı avcılığın önlenmesi, kıyı erozyonunun kontrolü ve habitat kaybının engellenmesi sağlanmalıdır. Doğal balıkçılıktan ziyade temiz balık yetiştiriciliği desteklenmelidir. Yağmur suyu ve kanalizasyon atıklarının ayrılması planlanmalıdır. Müsilaj etkilerinin izlenmesi için biyolojik, hidrolojik ve ekolojik parametrelerin sürekli takip edildiği bir sistem kurulmalıdır. Halkın katı atık yönetimi ve çevre bilinci konularında bilinçlendirilmesi önemlidir. Bu önlemler, ekosistem tabanlı bir yaklaşımla sürdürülebilir deniz yönetimini mümkün kılacaktır” diye konuştu.
Manisa Derbent Mahallesinde dere geçişleri güvenli hale geldi Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) Genel Müdürlüğü ekipleri, Turgutlu ilçesine bağlı Derbent Mahallesi’nde, dere geçiş noktasında yaptığı menfez çalışmasıyla ulaşımı güvenli hale getirdi. Çalışmalar sayesinde aşırı yağışlar nedeniyle zarar gören menfezler yenilenerek vatandaşların can ve mal güvenliği sağlanırken mahalle sakinlerinden teşekkür mesajları geldi. MASKİ Genel Müdürlüğü, dere yataklarına yakın tarım arazileri ve yerleşim yerlerinde can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla menfez montaj çalışmalarına devam ediyor. Bu kapsamda Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı ekipleri, Turgutlu ilçesi Derbent Mahallesi’nde dere geçiş noktasına altı adet menfez yerleştirdi. Bu işlemle hem ulaşım güvenliği sağlandı hem de vatandaşların günlük hayatı kolaylaştırıldı. Mahalle muhtarından teşekkür Derbent Mahallesi Muhtarı Ziya Köroğlu, “Karacaali Çayı’ndan geçiş yıllardır çiftçilerimiz için büyük bir sorun olmuştu. Özellikle kış aylarında tarım arazilerine ulaşımda ciddi sıkıntılar yaşanıyordu. Bu önemli çalışmayı hayata geçmesine vesile olan başta CHP Manisa Milletvekilimiz Bekir Başevirgen olmak üzere Büyükşehir Belediye Başkanımız Ferdi Zeyrek ve Turgutlu Belediye Başkanımız Çetin Akın’a teşekkür ederim. Çiftçilerimiz artık rahat bir nefes aldı” ifadelerini kullandı. “Traktörlerimiz su altında kalıyordu” Mahalle sakinlerinden Selçuk Atlı da yapılan çalışmalardan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Karacaali Çayı’ndan geçmek bizim için büyük bir sıkıntıydı. Suyun şiddetli aktığı zamanlarda traktörlerimiz su altında kalıyordu. Büyükşehir Belediye Başkanımız Ferdi Zeyrek sayesinde artık bu tehlikeden kurtulduk. Allah razı olsun. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.