EĞİTİM - 19 Eylül 2024 Perşembe 09:14

Depremin yaraları bale, resim ve piyano ile sarılıyor

A
A
A
Depremin yaraları bale, resim ve piyano ile sarılıyor

Depremin vurduğu Hatay’da depremzede çocuklar sanatla buluşarak hem asrın felaketinin izlerini siliyor hem de kendilerini geliştiriyorlar.


Kahramanmaraş merkezli depremlerde en büyük yıkımın yaşandığı Hatay’da asrın felaketinin yaraları sanat ile sarılıyor. Defne ilçesi Dursunlu Mahallesi’nde Sanatoryum Fatma Satar Müzik Resim ve Bale Akademisi; resim, müzik ve bale eğitimlerine kaldığı yerden devam ediyor. Yaklaşık 27 yıldır faaliyetlerine devam eden sanat okulu, afetzede çocukların deprem psikolojisinden kurtulmalarına yardımcı olurken öte yandan yaz tatillerini değerlendirme fırsatı yakaladı. Sanat okulunda; yaz tatilinden önce 200 öğrenci olurken yaz tatili süresince öğrenci sayısı 2 kat artarak 400 sayısına ulaştı. Yaz tatilini sanat okulunda eğitimler alarak geçiren öğrenciler, eğitimin yanı sıra depremin kalıcı izlerinden ve etkilerinden uzaklaşmaya çalışıyorlar. Depremin vurduğu Hatay’ın sokaklarında çocuklara eğitim veren Fatma Satar, resim, müzik ve bale bölümleriyle çocukları sanatla buluşturarak depremin etkilerini ve izlerini silmeye çalıştıklarını belirtti.



“Burada çocuklar eğleniyorlar, iyileşiyorlar ve gelecekleri için eğitim alıyorlar”


28 yıldır Hatay’ın çocuklarını sanatla buluşturan ve eğitim veren Fatma Satar, “Okulumuz 28 yıllık bir eğitim kurumudur. Yıllardır çocuklarımızı devlet konservatuarlarına ve güzel sanatlarına hazırlıyoruz. Eğitim vererek çocukların gelişimlerine katkı veriyoruz. Yaz aylarında insanlar Hatay’a geri göç etmeye başladılar. Okulumuzda yaklaşık 400 öğrencimiz var. Bu durumdan çok keyifliyiz ve daha da gelmeye devam ediyorlar. Hatay’a insanların yerleşmeleri olması daha güzel hale geliyor. Yaz tatili öncesinde 200 öğrenci varken yaz tatili süresince 400 öğrenci var. Burada çocuklar eğleniyorlar, iyileşiyorlar ve gelecekleri için eğitim alıyorlar. Ben ve hocalarımızla birlikte çocukları en üst seviyede yetiştirmeye çalışıyoruz. Burada müzik, resim ve bale bölümlerimiz var. En üst seviyede eğitim vererek sertifikalarımızı veriyoruz. Güzel sanatlarına doğru adım adım gidiyoruz. Sanatın en büyük özelliği iyileştirici olmasıdır. Bunlarla da çocuklarımız toparlandı. Depremin izleri tamamen silindi diyebiliriz” dedi.



“Ben burada piyano eğitimi alıyorum ve bale yapıyorum”


Sanat okulunda yaz tatilini geçiren Destina Çelebi, “Ben burada piyano eğitimi alıyorum ve bale yapıyorum. Burada çok mutluyum. Yaşadığımız büyük felaketten sonra burası çok iyi geldi. Bu yaz tatilinde zamanımı burada geçirdim. Çünkü burası gerçekten çok güzel bir yer. Burada bir şeyler öğreniyorum ve kendime katkı sağlıyorum” şeklinde konuştu.



“Kelimelerle ifade edemediklerimizi kağıda çiziyoruz”


Yaz tatilinde sanat okuluna gitmekten mutlu olduğunu ifade eden Dilan Ceylan, “Resim çiziyorum ve güzel sanatlara hazırlanıyorum. Burada olmaktan mutluyum. Kelimelerle ifade edemediklerimizi kağıda çiziyoruz. Kafamı dağıtabiliyorum. Depremden sonra burası iyi geldi. Güzel sanatlara gidebilmek için çalışıyorum ve emek veriyorum” ifadelerini kullandı.



Depremin yaraları bale, resim ve piyano ile sarılıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karaman Hafif ticari aracın çarptığı üniversite öğrencisi ağır yaralandı Karaman’da yolun karşısına geçmek isterken hafif ticari aracın çarptığı üniversite öğrencisi ağır yaralandı. Kaza, Hamidiye Mahallesi İbrahim Öktem Caddesi üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, M.A. idaresindeki 70 FE 211 plakalı hafif ticari araç yolun karşısına geçmeye çalışan üniversite öğrencisi Mustafa A.’ya (17) çarptı. Çarpmanın etkisiyle yaklaşık 10 metre ileri savrulan üniversite öğrencisi ağır yaralandı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Kazada ağır yaralanan üniversite öğrencisi sağlık ekibinin olay yerinde yaptığı ilk müdahalenin ardından ambulansla Karaman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu öğrenilen Mustafa A.’nın Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi’nde (KMÜ) İlahiyat Fakültesi hazırlık sınıfı öğrencisi olduğu öğrenildi. “Yaya havada 5 kere takla attı” Kazayı gören Mustafa Bircan, “Yaya yolun karşısına geçmeye çalışırken araba görmedi ve çarptı. Yaya havada 5 kere takla attı” diyerek kazayı anlattı. Üniversite öğrencisine çarpan hafif ticari aracın sürücüsü M.A., polis tarafından ifadesi alınmak üzere Yunus Emre Polis Merkezine götürüldü. Olay yeri inceleme ekibinin kaza yerinde yaptığı incelemenin ardından araç çekici ile yoldan kaldırıldı. Kazayla ilgili tahkikat başlatıldı.
Trabzon Burak Yılmaz: "Hakemin canı sağ olsun" Kayserispor Teknik Direktörü Burak Yılmaz, hakemin canı sağ olsun diyerek, "Biz Kayserispor için buradayız. Kayserispor’un hakkını yedirmek istemiyoruz ama hakemin canı sağ olsun. Bugün bize yaptı ama yarın bir başkasına yapmasın ki Türk futbolu düzelsin" dedi. Trendyol Süper Lig’in 3. hafta erteleme maçında Trabzonspor, konuk ettiği Kayserispor ile 2-2 berabere kaldı. Maçın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Kayserispor Teknik Direktörü Burak Yılmaz, harika bir maç olduğunu belirterek, "Oyuncularımın hepsinden Allah razı olsun. İnanılmaz oynadılar. Bugün Kayseri’den yüreklerini aldılar Trabzon’da sahanın ortasına koydular. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Benim için çok değerliler. Bugün onlar maçın kazananı. Onlar hem kendi hem de benim gönlümde maçın kazananı benim oyuncularım. Her maça ayrı bizim bir planımız var. Şenol hocanın gelmesiyle Trabzonspor’un ve Trabzon şehrinin çok büyük bir hava yakalayacağını biliyorduk. Ona göre çalıştık. Çok ta doğru çalışmışız. Hepsini doğru yaptılar" şeklinde konuştu. "Hakemin canı sağ olsun" diyen Yılmaz, "Niye canı sağ olsun çünkü Türk evladı. Hata yaptı canı sağ olsun. Bugün bize yarın başkasına. Kendisi de mutsuzdur mutlaka ama önemli değil. Biz Kayserispor için buradayız. Kayserispor’un hakkını yedirmek istemiyoruz ama hakemin canı sağ olsun. Bugün bize yaptı ama yarın bir başkasına yapmasın ki Türk futbolu düzelsin. En ufak bir şeyimiz yok" diye konuştu. "Beni ben yapan, tekrardan Türk futboluna kazandıran Şenol Güneş ve Trabzonspor’dur" Trabzonspor Kulübü’nü çok sevdiğini dile getiren Yılmaz, "Benim bu kulübe hiçbir zaman yanlışım olmadı. Ben bu kulübü çok seviyorum. İster inanın, ister inanmayın. Ekmeğini yedim. Beni ben yapan Trabzonspor’dur. Beni ben yapan tekrardan Türk futboluna kazandıran Şenol Güneş ve Trabzonspor’dur. Bunu ne ben ne de Trabzon’dakiler inkar edebilir. Gizliden gizliye küfürde olsa beni sevdiklerini biliyorum. Bende burayı seviyorum. Ama ben Kayserispor’un hakkını korumak için herşeyi yapmak zorundayım. Hem sahada, hem saha dışında bana yakışan budur. Bunu da bize buralarda öğrettiler. Trabzonspor’a başarılar diliyorum. Allah yollarını açık etsin. Şenol hocama başarılar diliyorum. Ama kendimiz ve Kayserispor ile ilgili bir şeyler söylemek isterim. Transfer yasağımız var. Yaklaşık 4 senedir aynı takımla oynuyoruz. Bugün buraya gelmeden ilk 3, 11 oyuncum yoktu. Bugünde 3 tane daha oyuncum eksildi. 6 belki 7 oyuncum Göztepe maçında olmayacak. Ama biz bu şartlarda ayakta kalıp Allah’ın izniyle mücadele etmeye çalışıyoruz. Çok zor şartlardayız. Ama biz bahane aramıyoruz. Kendimiz gibi, kendi karakterimiz gibi, kendi insanlığımız gibi babadan ne gördüysek, buralarda ne aldıysak böyle bir takım oluşturmaya çalışıyoruz. Kayserispor camiasını, başkanıma, yönetime çok teşekkür ediyorum. Bugün hata da yapmış olabiliriz. Hatam olduysa özür dilerim" ifadelerini kullandı.
İstanbul Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır: "Sanayide çalışan sayımız 3 milyon 900 binden 6 milyon 700 bine yükseldi” Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Sanayide çalışan sayımız 3 milyon 900 binden, 6 milyon 700 bine yükseldi. Sayıları 191’den 362’ye çıkan organize sanayi bölgelerimiz ve kurduğumuz 45 endüstri bölgemiz Türkiye’nin üretim üsleri haline geldi” dedi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Bakırköy’de düzenlenen Altın Konteyner İhracat Ödülleri programına katıldı. Bakırköy Ataköy’deki programa Bakan Kacır’ın yanı sıra çok sayıda iş insanı ve davetli katıldı. Bakan Kacır, programda yaptığı konuşmada, ülkenin yatırım, istihdam, üretim ve ihracat odaklı büyümesini sürdürdüklerini belirterek, “Azim, kararlılık, tükenmek bilmeyen gayret ve inancımızla bugün gurur tablomuz olan başarılara imza atıyoruz. Sanayide çalışan sayımız 3 milyon 900 binden 6 milyon 700 bine yükseldi. Sayıları 191’den 362’ye çıkan organize sanayi bölgelerimiz ve kurduğumuz 45 endüstri bölgemiz Türkiye’nin üretim üsleri haline geldi. Yıllık ihracatımızı 36 milyar dolardan 262 milyar dolara yükselttik. Tüm bu başarıları, kurduğumuz ticaret köprüleriyle, altyapımızı güçlendirecek adımlarla, hayata geçirdiğimiz yapısal reformlar ve nitelikli insan kaynağımızı iş gücüne dahil ederek gerçekleştirdik. İşlerini büyüten, geliştiren, rekabet gücünü artıran her adımı ülkemiz ve insanımız için kazanç olarak gördük" dedi. “Yüksek teknoloji ve katma değer üreten öncü Türkiye’nin temellerini attık” Ar-Ge ve tasarım sayılarını bin 600’ün üzerine çıkardıklarını söyleyen Bakan Kacır, “Dünyada uygulanan en etkin Ar-Ge teşvik sistemiyle ülkemizde adeta sıfırdan Ar-Ge ve inovasyon ekosistemi inşa ettik. Yüksek teknoloji ve katma değer üreten öncü Türkiye’nin temellerini attık. Teknoparklarımızın sayısı 22 yıl önce sadece 2’ydi, bu sayı 104’e yükseldi. Ar-Ge ve tasarım merkezlerimizin sayısı 1600’ün üzerine çıktı. Güçlü Ar-Ge ve inovasyon kabiliyetimizle, sanayi üretimimizin yükselişiyle, yüksek teknoloji sektörleri adım adım daha güçlü rol üstleniyor. Türkiye, teknoloji girişimciliğinde adım adım devler ligine yükseliyor” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından Bakan Kacır, dereceye giren ihracatçıların ödüllerini verdi.