GÜNDEM - 13 Kasım 2024 Çarşamba 09:26

Annesine ve kardeşine mezar olan binanın enkazından 4 gün sonra çıkarılan genç hayata tutundu

A
A
A
Annesine ve kardeşine mezar olan binanın enkazından 4 gün sonra çıkarılan genç hayata tutundu

Hatay’da depremde 4. günde sağ kurtarıldığı binanın enkazında kardeşi ve annesi vefat eden 24 yaşındaki Mehmet Samet Dervişoğlu, hayata yeniden tutundu. Enkaz altında kurtarılacağına dair ümidi olmadığını söyleyen Dervişoğlu, "Enkaz altında garip olaylar yaşadım. Hep Kur’an-ı Kerim sesleri duyuyordum ve biri bana gelip ölmeyeceğimi, yaşayacağımı söylüyordu” dedi.


Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay’da binlerce bina yerle bir olmuş, 25 bin insan hayatını kaybetmişti. Asrın felaketine İskenderun ilçesi Mustafa Kemal Mahallesi’ndeki evlerinde yakalanan ve enkazdan 4. günde Erzurumlu madenciler tarafından kurtarılan 24 yaşındaki Mehmet Samet Dervişoğlu, aynı binanın enkazında 46 yaşındaki annesi Sevilay Hafızoğlu ve 19 yaşındaki kardeşi Eser Dervişoğlu’nu kaybetti. Depremden saatler sonra yaşama tutunan ve eğitimine devam eden Mehmet Samet Dervişoğlu, hayatına adeta yeniden başladı. Çektiği acılar ve verdiği mücadeleler ile yaşama tutunan Dervişoğlu’nun yeni yuvasıysa teyzesinin ailesi oldu.



“Enkaz altında garip olaylar yaşadım"


Enkaz altında yaşadıklarını anlatan Mehmet Samet Dervişoğlu, “6 Şubat gecesi evimiz yıkıldı, ben annem ve kardeşim üçümüz o gece birlikte uyumuştuk. Annem ve kardeşimi kaybettim. Ben de enkazdan 4 gün sonra kurtarıldım. Enkaz altında büyük bir çaresizlik yaşadım ve ne yapacağımı bilemediğim için şok içerisindeydim. Kurtarılacağıma dair pek ümidim yoktu, çünkü hiçbir insanın yaşadığını da düşünmedim. Ta ki dördüncü günün sonunda sesler duymaya başladım. İşte o zaman kurtarılacağımı düşündüm ve zaten halen yaşıyordum. Enkaz altında garip olaylar yaşadım. Hep Kur’an-ı Kerim sesleri duyuyordum ve biri bana gelip ölmeyeceğimi, yaşayacağımı söylüyordu. Sudan daha çok nar yemek istemiştim ve gerçekten de rüyamda nar yemiştim. Kim yedirdi, nasıl oldu, inanın bilmiyorum. Enkazdan kurtarıldıktan sonra diyalize bile geçirmediler. Çünkü vücudum gayet sağlamdı ve su içmiş gibiydim ama fiziki anlamda olmadı ama nasıl olduysa sanki hiç açlık ve susuzluk çekmedim, sanki biri gelip beni koruyordu orada. Sağ olsun teyzemin ve eniştemin yanına geldim, onlarla birlikte kalıyorum. Sağ olsunlar bana aile oldular, Allah razı olsun onlardan. Deprem olduğu zaman üçüncü sınıfı bitirdim, onlinedan dördüncü sınıf olduğumda da geçen sene eylül ayında gittim üniversiteme. Mezun durumundayım diyeyim. Bir tane dersim kaldı, onu da vermeye çalışıyorum” ifadelerini kullandı.


Enkazdan çıkarılan yeğenine anne olan 42 yaşındaki teyze Sonay Satar ise, “Samet, çok saygılı, kendi halinde ve bize her konuda yardımcı oluyor. Yemekhanede çalışıyorum, kendilerine elimden geldiğince destek oluyorum ve aynı şartlarda yaşatmaya çalışıyorum. Bir sıkıntısı varsa eşim de ben de çok destek oluyoruz kendisine. Bebekliğinde de annemle hep biz bakıyorduk kendisine annesi çalıştığı için ama tabii ki annesi gibi olamayabilirim. Sonuçta elimden gelen tüm desteği veriyorum Samet’e. Bir oğlum ve bir kızım var, Samet de üçüncü çocuğum” dedi.



Annesine ve kardeşine mezar olan binanın enkazından 4 gün sonra çıkarılan genç hayata tutundu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Gayrimenkul sektörü İZTO’da buluştu İzmir’de faaliyet gösteren 150’ye yakın gayrimenkul sektörü temsilcisi İzmir Ticaret Odasında bir araya gelerek sektördeki gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulundu. İzmir Ticaret Odası tarafından hazırlanan ticari gayrimenkul piyasası hakkında değerlendirme raporunun katılımcılarla paylaşıldığı toplantıda, İzmir’in ticari gayrimenkul fiyat endekslerinin, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 62 oranında arttığı belirtildi. Toplantıda ayrıca, İzmir’de son 5 yılda iş yeri metrekare değeri değişiminin en çok Bayraklı, Karşıyaka ve Güzelbahçe’de görüldüğü ifade edildi. Ticari Gayrimenkul Bilgilendirme Toplantısı, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Kahraman, Meclis Başkan Yardımcısı Mehmet Tahir Özdemir, Meclis Üyeleri Dilek Katal, Dilek Güleroğlu, 49. Gayrimenkul Faaliyetleri Meslek Komitesi Üyesi Mesut Yılmaz Gazioğlu, Genel Sekreter Prof. Dr. Mustafa Tanyeri ile üyelerin katılımıyla İzmir Ticaret Odası’nda gerçekleştirildi. Kahraman: "Ticari gayrimenkul piyasası ekonomik büyümeyi teşvik ediyor" Toplantının açılış konuşmasını yapan İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Kahraman, ticari gayrimenkul piyasasının iş dünyasını yakından ilgilendirdiğini belirterek, “Ekonomik büyüme, tüketici güveni ve istihdam oranları gibi faktörleri doğrudan yansıtan ticari gayrimenkul piyasası, bu özelliğiyle genel ekonomik durum ile ilgili önemli ipuçları sunuyor. Aynı zamanda, yerel pazarların gelişimine katkıda bulunarak yeni iş yerleri ve perakende alanları sağlayarak ekonomik büyümeyi teşvik ediyor” dedi. İş birlikleri önem taşıyor Kahraman sözlerine şöyle devam etti: “Sektörün geleceğini şekillendirecek ana trendlere uyum sağlamak amacıyla geliştirilecek stratejilere odaklanılması gerektiğini düşünüyoruz. Piyasanın dinamiklerini anlamak ve fırsatları değerlendirmek için bir araya gelerek bilgi paylaşımında bulunmanın ve iş birliği yapmanın büyük önem taşıdığı kanaatindeyiz” Alanında uzman isimler konuşma yaptı Açılış konuşmasının ardından 49. Gayrimenkul Faaliyetleri Meslek Komitesi Başkanı Gülçin Okay’ın moderatörlüğünde düzenlenen toplantıda; İzmir Ticaret Odası Meclis Üyesi Adnan Bozbay, Danışman ve Yeminli Mali Müşavir Ersun Bayraktaroğlu, CCIM İstanbul Bölge Direktörü Yusuf Murat Genç ile DEK Girişim Ticari Gayrimenkul Danışmanı Murat Çolak birer konuşma gerçekleştirdi. Mevzuattaki gelişmeler hakkında bilgi verildi 49. Gayrimenkul Faaliyetleri Meslek Komitesi Başkanı Gülçin Okay; EİDS (Elektronik İlan Doğrulama Sistemi) sisteminin uygulamaya başlayacağını, ayrıca kira kontratlarının e-devlet üzerinden yapılacağını hatırlatırken, Yeminli Mali Müşavir, Danışman Mustafa Ersun Bayraktaroğlu; ticari gayrimenkul sisteminde vergilendirmeyi aktardığı sunumunda, ticari gayrimenkulden elde edilecek gelirlerin vergilemeye tabi tutulması kapsamında kira gelirleri ve alım-satım kazançlarına dair bilgilendirmelerde bulundu. Değer değişimi en çok bayraklı, karşıyaka ve güzelbahçe’de İzmir Ticaret Odası 49. Gayrimenkul Faaliyetleri Grubu Meclis Üyesi Adnan Bozbay, T.C. Merkez Bankası, Tapusor ve Endeksa verilerine dayandırdığı sunumunda; ticari gayrimenkul fiyat istatistiklerini Türkiye ve İzmir özelinde değerlendirdi. Bozbay, 2021 Mart ayından itibaren pandemi sonrası normalleşmeye dönüşün başlamasıyla birlikte, hem konut hem de ticari gayrimenkul fiyatlarının önemli ölçüde arttığını; 2023’ün üçüncü ayında ise faizlerin artmasıyla birlikte fiyat artış hızının düştüğünü; bu düşüşün sebebinin sadece faizlerin artması olmadığını, aynı zamanda yatırımcı profilinin de bu düşüşte etkili olduğunu belirtti. Bu kapsamda İzmir’in demografik verilerini değerlendiren Bozbay, İzmir’de son 5 yılda iş yeri metrekare değeri değişiminin en çok Bayraklı, Karşıyaka ve Güzelbahçe’de görüldüğünü belirtti. Bireysel çalışmalar dikkatle yürütülmeli CCIM (Certified Commercial Investment Member) İstanbul Bölge Direktörü Yusuf Murat Genç gerçekleştirmiş olduğu sunumda, 1997 yılında Amerika’da kurulan CCIM Enstitüsünün hedeflerinin; gayrimenkul talebini belirlemek ve talebe göre arzın büyüklüğünü tespit etmek, finansal okur-yazarlık, oluşabilecek risklere göre alternatif planlar yapmak, finans piyasalarının dilini ticarete uyumlamak olduğunu belirtti. DEK Girişim Ticari Gayrimenkul Danışmanı Murat Çolak ise endüstriyel gayrimenkule ilişkin sunumunda; ticari gayrimenkul konusunda bireysel portfoyün önemli olduğunu ve bireysel çalışmaların ülkedeki genel şartlardan bağımsız olarak dikkatle yürütülmesi gerektiğini vurguladı. İZTO’nun hazırladığı değerlendirme raporu paylaşıldı Toplantıda ayrıca İzmir Ticaret Odası tarafından hazırlanan ticari gayrimenkul piyasası hakkında değerlendirme raporu katılımcılarla paylaşıldı. Raporda; üç büyük ildeki gelişmeler değerlendirilerek, İstanbul, Ankara ve İzmir’in ticari gayrimenkul fiyat endekslerinin, 2024 yılı ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre, sırasıyla yüzde 3, 11,1 ve 5,9 oranlarında artış gösterdiği belirtildi. Endeks değerlerinin bir önceki yılın aynı çeyreğine göre, İstanbul, Ankara ve İzmir’de sırasıyla yüzde 51,5, 72,1 ve 62 oranlarında arttığı vurgulandı.
İstanbul Yenikapı metro istasyonunda yürüyen merdiven yandı, büyük panik yaşandı Yenikapı-Hacıosman Metro Hattı’nın Yenikapı istasyonunda yürüyen merdiven bir anda yanmaya başladı. İstasyonun dumanla dolması nedeniyle yolcular zor anlar yaşarken, vatandaşlar dışarı çıkartıldı seferler ise durduruldu. Edinilen bilgiye göre metroda zaman zaman yürüyen merdivenlerin bozulması sonucu büyük zorluk yaşayan İstanbullular, sabah saatlerinde Yenikapı metro istasyonunda yangın paniğiyle karşı karşıya kaldı. Yenikapı-Hacıosman Metro Hattı’nın Yenikapı istasyonunda saat 08.15’te çalışır durumdaki yürüyen merdiven bir anda yanmaya başladı. Merdivenden duman çıktığını gören vatandaşlar büyük panik yaşadı, istasyonunun içi dumanla dolunca yolcular nefes almakta güçlük yaşadı. Yolcular tahliye edilirken, dumanla kaplanan ise istasyon kapatıldı. Seferler de iptal edildi. Bu nedenle dışarıda da yoğunluk yaşandı. İstasyonunun kapatılmasının ardından Yenikapı-Vezneciler istasyonları arasında İETT otobüsleri ile ücretsiz ring seferi yapıldı. Yangın ihbar üzerine olay yerine gelen itfaiye ekipleri tarafından söndürülürken, duman tahliyesinin ardından seferler de normale döndü. Metro İstanbul’dan yapılan açıklamalarda ise şu ifadelere yer verildi: "M2 Yenikapı-Hacıosman Metro Hattı’nın Yenikapı istasyonu geçici bir süre için işletmeye kapatılmıştır. Seferler Vezneciler-Hacıosman istasyonları arasında yapılmaktadır" denildi. Yangın söndürülmesinin ardından yapılan açıklamada ise, "M2 Yenikapı-Hacıosman Metro Hattı’nda seferler normale dönmüştür" ifadelerine yer verildi.
İstanbul Dünya Diyabet Günü’nde Ümraniye’de Sağlıklı Yaşam Atölyesi düzenlendi Ümraniye Belediyesi ve Türkiye Diyabet Cemiyeti iş birliğiyle 14 Kasım Dünya Diyabet Günü sebebiyle mutfak atölyesi düzenlendi. Atölyede diyabetli bireyler için sağlıklı beslenme önerileri paylaşıldı. 14 Kasım Dünya Diyabet Günü kapsamında, Ümraniye Belediyesi ve Türkiye Diyabet Cemiyeti iş birliğiyle farkındalık oluşturmak amacıyla bir mutfak atölyesi hazırladı. Aliya İzzetbegoviç Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinlikte diyabetli bireyler için sağlıklı beslenme konusu üzerinde duruldu. Atölyede, diyabet tanısı veya diyabet riski taşıyan bireylere yönelik, sağlıklı kahvaltı tabağının nasıl oluşturulacağı, meyve ile meyve suyu arasındaki farklar ve etiket okuma gibi önemli konular hakkında eğitim verildi. Diyetisyenlerin rehberliğinde, sağlıklı atıştırmalıklar ve ikramlıklar üzerine önerilerde bulunuldu. Ayrıca diyabet hastası çocukları olan katılımcılara, beslenme çantasında hangi gıdaların bulunması gerektiği ve diyabet yönetimini iyileştirecek pratik bilgiler aktarıldı. “Amacımız diyabet riski olan veya olmayan herkes için geçerli tabak modelini anlatmak" Diyetisten Büşra Çetin, “Ümraniye ilçemizde ikamet eden vatandaşlarımıza ücretsiz bir şekilde bireysel beslenme danışmanlık hizmeti vermekteyiz. Bu hizmet kapsamında bugüne kadar yaklaşık 12 bin seans gerçekleştirdik. Bu hizmetin yanı sıra ilkokullar, orta okullar ve liseler dahil olmak üzere sağlıklı gelecek için sağlıklı beslenme projesi kapsamında gençlerimize ve çocuklarımıza sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazandırmak için eğitimler vermekteyiz. Bugün bir atölye gerçekleştirdik bu atölyede sağlıklı beslenme tabağı nasıl oluşturabiliriz, diyabet olan veya diyabet riski olan kişilere bunları anlattık” dedi. Diyetisyen Ayşe Üstün, “Sağlıklı kahvaltı tabağı oluşturmak üzere burada toplandık. Sağlıklı tabağımızda neler olmalı veya neler olmamalı bunlardan bahsettik. Mutlaka tabağımızın yarısından sebzeden ve posadan oluşması gerektiğini dolayısıyla kan şekerinin dengeleyebilmeyi hedefledik. Amacımız sadece diyabetlilere değil diyabet riski olan veya olmayan herkes için geçerli bir tabak modeli. Bunu burada vurgulamaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Erzurum 65 yıldır demire tav veriyor, nal ve mıh yapıyor Erzurum’un Oltu ilçesinde 10 yaşından bu yana demircilik yapan 75 yaşındaki Halis Ayan, üç kuşaktır devam eden mesleğin kendisiyle beraber nihayet bulacağını söyledi. Oltu’nun tanınmış demirci ustalarından Halis Ayan Usta, mesleğini 65 yıldır büyük bir özveriyle sürdürüyor. Dededen toruna devam eden mesleğini yaşatmaya çalışan Halis Usta, nal mıhçılığı gibi geleneksel demircilik mesleklerinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirtti. "Dede mesleği üç kuşaktır bizde devam ediyor" Halis Ayan, dedesinin mirasını taşıyarak 10 yaşında başladığı demircilik mesleğini tam 65 yıldır sürdürüyor. Çocuklarının bu mesleği devralmasını istediğini ancak onların farklı meslekler tercih ettiğini ifade eden Halis Usta, "Çocuklarım bu işin çok zor olduğunu belirtip ’ağır iş’ diyerek mesleği istemediler. Hepsi devlet memuru oldu. Benden sonra bu tezgah kapanacak" dedi. "Eskisi gibi at, eşek, öküz yok. Mesleğimiz yok oluyor" Halis Ayan, demircilik mesleğinin zorluklarına dikkat çekerek, "Demircilik gerçekten zor bir meslek ama ben alın terimle bugüne geldim. Çocuklarımı büyütürken de aynı mesleği yapıyordum. Eskisi gibi at, eşek, öküz yok; bu işler yok oluyor. Artık kimse bu mesleği öğrenmek istemiyor" şeklinde konuştu. Yorgunluğu kedi ve tavuklarla atıyor 65 yıl boyunca aynı heyecanla işini yapan Halis Ayan, yorulduğunda dinlenmek için kedilerine ve tavuklarına zaman ayırıyor. "Dükkanımı açarken hala aynı heyecanı duyuyorum. Yorgun olduğumda kedilerim var, tavuklarıma yem veriyorum. Onlarla ilgilenip biraz dinleniyorum, sonra işime tekrar dönüyorum" diyen Halis Usta, mesleğine olan bağlılığını ve yaşamına dair küçük mutluluklarını sıkça dile getiriyor. "Benden sonra işi yapacak kimse yok" Halis Usta, mesleğinin geleceği konusunda endişelerini de dile getirerek şöyle konuştu: "Benden sonra bu işi yapacak kimse de yok. Nal mıhçılığı gibi geleneksel meslekler yok oluyor. Artık bu işin ustası kalmadı, her geçen gün bu geleneğin kaybolduğunu hissediyorum."