GENEL - 18 Haziran 2009 Perşembe 13:45

Muğla'da helikopter kazası

A
A
A
Muğla'da helikopter kazası

Muğla'nın Milas ilçesinde yangın söndürme helikopteri düştü

Milas ilçesi yakınlarındaki Geyik Barajı'na düşen orman yangını söndürme helikopterinin Ukraynalı pilotları, yakınlarını arayıp sağlık durumlarının iyi olduğunu duyurdu.

 

Kazadan sonra şok yaşayan ve Milas Devlet Hastanesi'ne kaldırılan helikopterin Başpilotu Vizkoor Lyuynoc, yakınlarını arayarak sağlık durumu hakkında bilgi verdi. Lyuynoc, kendisinin iyi olduğunu belirterek yakınlarının endişe etmemesini istedi.

 

Milas Geyik Barajı'na düşen helikopterde Ukraynalı Başpilot Vizkoor Lyuynoc, ikinci pilot Vyofheslav Sherstobitov ve uçuş teknisyeni Volodymr Koshel yüzerek kıyıya çıkmış ve hastaneye kaldırılmıştı. Aynı helikopterde bulunan Emekli Pilot Binbaşı Tanju Tezgel ile Orman Muhafaza Memuru Ali Ekin'i arama çalışmaları devam ediyor.

Bilindiği gibi saat 12.55'te, Muğla Orman Bölge Müdürlüğü'nün sorumluluk alanındaki Aydın Orman İşletmesi Akçaova Bölgesi Kabalar köyü yakınında bilinmeyen bir nedenle orman yangını çıktı. Bu yangını söndürmek üzere biri Muğla merkezde biri Milas'ta birisi de Marmaris'te ve birisi de Aydın'da konuşlandırılan dört helikopterle bir yangın uçağı yangın söndürme çalışmalarına katıldı. Milas Orman İşletmesi'nde konuşlandırılan ve Ukrayna'dan kiralanan yangın helikopteri saat 13.30 sıralarında orman yangınına su sıkmak için Geyik Barajına alçaldığı sırada helikopter henüz belirlenemeyen bir nedenle Baraj Gölü'ne çakıldı.

 

Geyik Barajına düşen Comof 32 URAAL tipi yangın söndürme uçağında 3'ü Ukraynalı 2'si Türk toplam beş kişi vardı. Geyik Barajı'nın tam ortasına düşen helikopter suyun derinliklerine indi. Helikopterde bulunan Ukraynalı baş pilot Vizkoor Lyuynoc, ikinci pilot Vyofheslav Sherstobitov ve uçuş teknisyeni Volodymr Koshel yüzerek kıyıya çıktı. Emekli Pilot Binbaşı Tanju Tezgel ile Orman Muhafaza Memuru Ali Ekin ise bulunamadı. Kayıp iki kişinin bulunması için balık adamlar gölde arama ve kurtarma çalışmasına
devam ediyor.

Muğla Valisi Ahmet Altıparmak, üzücü kazada yüzerek kıyıya çıkan Ukrayna uyruklu üç pilotun Milas'ta tedavilerinin yapıldığını ve şu an sağlık durumlarının iyi olduğunu diğer iki personelin bulunması için çalışmaların sürdüğünü söyledi.

 

Muğla Orman Bölge Müdürü İbrahim Aydın, Çine ilçesinde çıkan orman yangınına müdahale eden ve Milas'taki Geyik Barajı'ndan su alırken düşen helikopterde 3 Rus ve 1 Türk pilot ile 1 orman görevlisinin bulunduğunu bildirdi. Orman İşletme Bölge Müdürü Aydın, hem yangını söndürme çalışmalarının hem de arama kurtarma çalışmalarının devam ettiğini söyledi.

TANJU TEZGEL, İSTEKTEPE'NİN ARKADAŞI ÇIKTI


ARAMA ÇALIŞMALARI YENİDEN BAŞLADI

Aydın'ın Çine İlçesi Akçova beldesindeki yangına su taşırken Muğla'nın Milas İlçesi yakınlarındaki Geyik Barajı'na düşen söndürme helikopterinde bulunan iki kişiyi arama çalışmalarına bugün sabah yeniden başlandı.

Havanın aydınlanması ile çevre illerden gelen sivil savunma ekipleri ile dalgıçlar çalışmalara başladı. Bu arada düşen helikopterin aynı tip ve modeli olay yerine getirilerek dalgıçlara gösterildi. Baraj kenarına indirilen helikopterde inceleme yapan dalgıçlar, helikopterin neresinden giriş çıkış yapılabileceğini ve kayıp pilot ile orman muhafaza memurunun helikopterin içerisinde olup olmayacakları konusunda mütalaada bulundu. Dalgıçlar helikopterdeki incelemelerinin ardından yeniden baraj gölüne atlayarak
aramalara başladı. Bu arada sivil savunma ekipleri de botlarla baraj gölü üzerinde tarama çalışmalarına başladı.

Ümitlerin tükenme noktasına ulaştığı arama çalışmalarında, bölgede güvenlik ve sağlık ekipleri hazır tutuluyor.

Orman Genel Müdürü Osman Kahveci de olay yerine geldi. Orman Genel Müdürü Kahveci, önce helikopterle bölgede havadan incelemelerde bulundu. Ekiplerin dünden beri kayıp olan emekli Pilot Binbaşı Tanju Tezgel ile Orman Muhafaza Memuru Ali Ekin'i arama çalışmaları devam ediyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Seydikemer’de yüksek kesimler beyaza büründü Seydikemer’in yüksek kesimlerinde uzun süren kuraklık sonrası yağan kar, yaylaları beyaza bürüdü. Kar yağdığını duyan vatandaşlar yaylalara çıkarak, hem karın keyfini çıkardı, hem de bereket için şükretti. Seydikemer ilçesinde gece boyunca etkili olan kar yağışı, bölgeyi beyaza bürüdü. Fethiye-Antalya karayolunun 1300 rakımlı Karabel mevkii ve çevresindeki yayla köyleri, sabah saatlerinde yaklaşık 20 santimetreyi bulan kar örtüsüyle karşılaştı. İlçenin Karabel Mevkii başta olmak üzere yayla mahallelerinde yolların kapanma riskine karşı ekipler yoğun bir şekilde yol temizleme çalışmalarını sürdürdü. Kar yağışını hasretle bekleyen bölge halkı, bu durumu sevinçle karşıladı. Kuraklık tehdidi nedeniyle uzun süredir endişe yaşayan vatandaşlar, yağışların bereket getirmesi temennisinde bulundu. Kar haberi, çevre ilçelerden de vatandaşları Karabel mevkiine çekti. Fethiye ve Seydikemer’den gelen birçok aile, kar oynayıp keyifli vakit geçirdi. Meteoroloji ekipleri, kar yağışının aralıklarla devam edeceğini bildirdi. Kar yağışını değerlendiren Salih Bülbül, “Çok güzel olmuş, ben Bekçiler’den geliyorum. Orada 15-20 santimetre kar yağmış. Hatta sular bile gözükmeye başlamış. Bu durum gerçekten güzel çünkü uzun süredir böyle bir yağışa ihtiyaç vardı. Uzun zamandır kuraklık yaşanıyordu, millet artık ne yapacağını bilemez hale gelmişti. Elbette kuraklık bir sorun, yağmurun hiç yağmaması başka bir sorun. Ancak Cenab-ı Hak ne verirse ona razı olmalıyız” ifadelerini kullandı. “Çok heyecanlı ve mutluyuz” Çocuğu ile beraber kar oynamaya gelen Ramazan Buhuroğlu ise "Karın yağdığını duyunca hemen geldik. Amacımız biraz kar oynamak, çocuğu gezdirmek ve ona bu güzel deneyimi yaşatmaktı. Zaten o da ilk defa kar görüyor, bu yüzden çok heyecanlı ve mutluyuz” dedi. “Kar yağsın ki sularımız çoğalsın” Elif Kanyılmaz, kar yağışını bereket olarak gördüğünü belirterek, “Kar yağınca çok sevindik. Allah’ım çokça versin. Kar yağsın ki sularımız çoğalsın” şeklinde konuştu. Erdinç Eryılmaz isimli vatandaş, “Uzun bir aradan sonra her yeri bembeyaz görmek çok güzel bir duygu. Allah devamını getirir inşallah,” diyerek mutluluğunu dile getirdi.
Manisa Manisa jandarması cinayeti engelledi Diyarbakır’da 2011 yılında iki aile arasında çıkan husumet sonrası hasımlarının Manisa’nın Saruhanlı ilçesinde olduğunu öğrenen şahsın Diyarbakır’dan Manisa’ya geldiğini ve aileyi araştırdığını tespit eden jandarma ekipleri, şahsı ruhsatsız tabanca ile yakaladı. Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde 2011 yılında iki aile arasında 2 kişinin öldüğü, 5 kişinin ise yaralandığı olaylar sonrası başlayan husumet Manisa’ya taşındı. Olaya karışan ailelerden birinin yaşanan husumet nedeniyle 2013 yılında Manisa’nın Saruhanlı ilçesine taşındı. Olayların ardından 12 yıl 9 ay 10 gün hapis cezasına çarptırılan Saruhanlı’daki aileden M.H. isimli şahıs 30 Kasım 2024 tarihinde, yine aynı cezayı alan aynı aileden M.Ç.H. ise 5 Aralık 2024 günü Jandarma Suç Araştırma Timleri tarafından yakalanarak cezaevine gönderildi. Hasım aile fertlerinin yakalandığını öğrenen M.L.Ö. isimli şahıs ise 22 Aralık 2024 günü Diyarbakır‘dan Manisa’ya gelerek kan davalısı olduğu ailenin adreslerini araştırmaya başladı. Konu hakkında bilgi sahibi olan Saruhanlı İlçe Jandarma Komutanlığı, Manisa JASAT’ın da desteği ile M.L.Ö. isimli şahsı 24 Aralık 2024 günü üzerinde ruhsatsız tabanca ile şapkalı ve yüzü maskeli şekilde bir aracın içinde yakalandı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından M.L.Ö. isimli şahıs, Saruhanlı Sulh Ceza Mahkemesi tarafından tutuklanarak Manisa T-Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna teslim edildi.
Ankara TÜRK-İŞ Başkanı Atalay: “Adil bir düzenleme yapılmadığı sürece TÜRK-İŞ olarak asgari ücret komisyonuna katılmayacağız” Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Genel Başkanı Ergün Atalay, “Bu komisyon adil değil, antidemokratik yapısı var. Bu saatten sonra adil bir düzenleme yapılmadığı sürece TÜRK-İŞ olarak komisyona katılmayacağız” dedi. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, asgari ücretin belirlenmesinin ardından konfederasyon genel merkezinde açıklamalarda bulundu. Atalay, 22 bin 104 lira olarak belirlenen asgari ücretin kabul edilebilir olmadığını savunarak, Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantılarına katılmama kararı aldıklarını açıkladı. Hükümet ve işverenin birlikte belirlediği 2025 yılı asgari ücretine ilişkin görüşmelerde örgütsüz işçiler adına masada olduklarını hatırlatan Atalay, “Sendikanın olduğu yerde asgari ücret olmaz. İkramiye olur, yol olur, yemek parası olur. Olmadığı yerde ise bunların hiçbiri olmaz. Ülkemizde 8 milyon asgari ücretli var. Son 5 yıldır özellikle asgari ücret geçim ücreti oldu. O yüzden bu masada asgari ücretliler olsun dedik. Hiç müdahale etmeden arkadaşlarımız masada oldu. Geçen hafta bir toplantı yaptık, taleplerini kamuoyuna açıkladık. Arkadaşlarımız ’29 bin 583 lira istiyoruz’ dedi. Üç toplantı oldu, üç toplantıda da taraflar bizim önümüze bir rakam getirmedi. Talebimiz neydi? Anayasa’da yer alan geçim şartlarına öncelikle uyulmasını, asgari ücret belirlenirken bilimsel kalıpların esas alınmasını, pazarlık konusu yapılmamasını ifade ettik. Asgari ücret teşviki sendikalı olan yerlere verilmeli dedik” açıklamasında bulundu. “Toplantıya katılmama kararı aldık, rakamdan haberimiz yok” Atalay, 24 Aralık’ta gerçekleştirilen Asgari Ücret Tespit Komisyonu dördüncü toplantısının kendilerine son dakikada haber verildiğini söyleyerek, “Dün aradılar, toplantıdan bir saat öncesinde arkadaşlarımızın biri Gerede’de, diğeri başka yerde. Böyle apar topar olmaz dedik. Biz de yönetim kurulumuzu topladık. Daha sonra katılmama kararı aldık. Rakamdan haberimiz yok, bilgimiz yok, o yüzden burada olmamızın da bir anlamı yok. 15 kişi katılıyoruz toplantıya ancak işveren ve hükümet birlikte oluyor istediği kararı çıkarıyor. 50 yıldır bu komisyon yapılıyor. 6 kere oy birliği ile karar alındı. 22 kere biz bu toplantıya katılmadık” dedi. “Sendikaları ve işçiyi yıpratmanın anlamı yok” Asgari ücret tespiti sürecinde TÜRK-İŞ’e yönelik eleştirilerin olduğunu da dile getiren Atalay, “Belli okumuş arkadaşlar yazıyor; 29 bin 583 lirayı belli ettiniz, neden gittiniz diyor. Biz oraya gitmedik, katılmadık. Engin Bingöl diye bir tır şoförü beni arıyor toplantıya katılmadan önce. ‘Sizi duruşunuzdan dolayı tebrik ediyorum’ diyor. Bu tır şoförü asgari ücretin nasıl belirlendiğini biliyor da sosyal medyada TÜRK-İŞ kabul etti diyenler, okumuş adamlar neler diyor. Sendikacıları, işçileri hırpalamanın, yıpratmanın bir anlamı yok. Biz bu konuları Türkiye’nin bütün vilayetlerinde anlattık. Sendikacılar yasama, yürütme, yargı değil. Şu anda asgari ücretlilerin yüzde 99’u bizim üyemiz değil. Ama komşumuz, arkadaşımız. Bunların ücretini nasıl artırırız diye düşünüyoruz. 29 bin 583 lira olması gerektiğini kapı kapı anlattık” diye konuştu. “Ülke büyüyorsa asgari ücretli de büyümeli” Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ekonominin iyiye gittiğine yönelik sözlerini hatırlatan Atalay, “Vergi ile ilgili, staj ile ilgili, taşeron ile ilgili bir yanıt bekliyoruz. Sayın Şimşek ‘Ülke iyiye gidiyor, ülke büyüyor, finans kuruluşları Türkiye’yi övüyor’ dedi. Bu ülke büyüyorsa asgari ücretlinin de ekonomik durumdan büyümesi gerekiyor. Kamu işçisinin de, emeklinin büyümesi gerekiyor. ‘Enflasyona ezdirmeyeceğiz’ diyorlar. Bu zammı kabul etmek mümkün değil. Biz zordayız, geçinemiyoruz” şeklinde konuştu. “Adil bir düzenleme yapılmadığı sürece TÜRK-İŞ olarak komisyona katılmayacağız” Atalay, TÜRK-İŞ Yönetim Kurulu’nun artık Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na katılmama kararı aldığını dile getirerek, “Bu komisyon adil değil, antidemokratik yapısı var. Adil olmayan bir komisyonda 50 yıl durduk. Bu saatten sonra adil bir düzenleme yapılmadığı sürece TÜRK-İŞ olarak komisyona katılmayacağız” dedi.