DÜNYA - 27 Kasım 2024 Çarşamba 18:58 | Son Güncelleme : 27 Kasım 2024 Çarşamba 18:58

Güney Kore'de yoğun kar yağışı: 2 ölü

A
A
A
Güney Kore'de yoğun kar yağışı: 2 ölü

Güney Kore'yi vuran kar fırtınasında 2 kişi hayatını kaybetti.

Güney Kore'nin başkenti Seul ve çevresinde kar fırtınası etkili oldu. Kore Meteoroloji İdaresi, Seul'de kar kalınlığının 18 santimetreye ulaştığını, bunun kayıtların tutulmaya başlandığı 1907'den yılından beri başkentte kasım ayında görülen en yoğun kar yağışı olduğunu belirtti. Olumsuz hava şartları nedeniyle ülke genelinde 317 uçuş iptal edilirken, trafikte aksamalar meydana geldi. Ağaçlar devrilmesi ve elektrik hatlarının hasar görmesi sonucu bazı evler elektriksiz kaldı.
Gangwon eyaletinde yoğun kar yağışı nedeniyle 5 aracın karıştığı trafik kazasında 1 kişi hayatını kaybetti. Yangju'da ise garajın çökmesi sonucu kar temizleyen 1 kişi yaşamını yitirdi.
Meteoroloji İdaresi, ülkenin büyük bölümünde kar yağışının yarın öğle saatlerine kadar devam edeceğini aktardı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İki karakteri canlandırdı, 8 saniyede kostüm değiştirince ikizi var sanıldı Sahne Tozu Tiyatrosu’nun 2016 yılından bu yana sergilediği ‘Bit Yeniği’ oyunu İzmirli seyirciden tam not aldı. Yönetmenliğini Haldun Dormen’in yaptığı oyun yoğun ilgi görürken, iki karakteri canlandıran oyuncu Özer Kaya’nın 8 saniyede kostüm değiştirmesi üzerine seyirci ikizi var sandı. Oyuncuların performansı ayakta alkışlandı. Avrupa’nın en büyük özel tiyatrosu olma unvanına sahip Sahne Tozu Tiyatrosu, ‘Bit Yeniği’ adlı oyunla geçtiğimiz gün seyircisiyle buluştu. Yönetmenliğini Usta sanatçı Haldun Dormen’in, Yardımcı Yönetmenliğini ise Çağlar İşgören’in yaptığı ‘Bit Yeniği’ oyunu, seyirciyi kırdı geçirdi. İlk olarak 2016 yılında sahnelenen ve izleyiciler tarafından en çok beğenilen oyunlardan biri olan Bit Yeniği, tam not aldı. “Ön plana çıkan oyunlardan biri haline geldi” Oyunun 2016 yılında çıktığı zaman Haldun Dormen tarafından yönetildiğini ve o dönemlerde başrol oyuncusunun kendisi olduğundan bahseden Sahne Tozu Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Çağlar İşgören, “Çok keyifli bir süreç yaşadık. 10 yıla yakındır devam eden bir oyun. Oyunun bu kadar beğenileceğini düşünerek başlamamıştık. Ama süreç içerisinde Sahne Tozu Tiyatrosu’nun ön plana çıkan oyunlarından biri haline geldi. Çünkü çok derli toplu bir oyun biçimi. Georges Feydeau’nun yazdığı bir oyun. Haldun Dormen’in de Dormen Tiyatrosu’nda büyük sükse yaptığı oyunlarından biriydi. Sahne Tozu Tiyatrosu’nda oynanmasını tercih ettik. Sahne Tozu Tiyatrosu zaten repertuvar tiyatrosu, birçok oyunu var. Ama en iyi komedilerinden biri haline geldi. Bugün de 550 kişilik bir salon. Tıklım tıklım doluyor. Seyirci ayakta alkışlıyor. Karakterler gerçekten çok iyi oturmuş durumda. Çünkü çok uzun zamandır birlikte oynayan arkadaşlar var” ifadelerine yer verdi. “Keşke tüm Türkiye izleyebilse” Ön planda tutulan durumun aslında seyircinin keyif almasını sağlamak olduğunu anlatan İşgören, sözlerine şöyle devam etti: “Seyirciyle oyuncu arasındaki sinerji yakalandıkça, keyif noktasında buluşma sağlanabiliyor. Bu da bizi çok mutlu ediyor. Ankara’dan, Eskişehir’den, Kocaeli’den, Adana’dan İstanbul’dan gelenler var. Keşke tüm Türkiye izleyebilse. Şu an için İzmirlilerin beğeni noktalarına dokunan bir oyun. Umarım sezon sonuna kadar devam eder. Sahne Tozu’nun oyun oynadığı üç ayrı sahnesi var. Üç ayrı sahnede üç farklı oyun oynanıyor.” “Şeref karakterimiz fenomen oldu” Şaşırmalarına sebep olan başka bir olayın da olduğundan bahseden İşgören, “Oyunun içerisinde Şeref karakteri var. Bu karakter; görgüsüz, patavatsız, bir yerlere gelmeye çalışan sürekli atılım yapan bir karakter. Çok keyifli bir karakter. Oyunun reklamlarını Şeref karakteriyle yapıyoruz. Şeref karakterimiz fenomen oldu. İzmir seyircisi, koca oyundan daha çok ön plana çıkan bir karakteri izlemeye gelmeye başladı. Şeref karakterini de gerçek zannettiler. Onunla beraber biz de şaşkınlık içerisindeyiz. Çok büyük keyif alıyoruz. Seyirci hem şerefi izliyor, hem oyunu izliyor ve sonrasında da gerçekten Şeref diye birinin aslında olmadığını, ona bir komedi oyuncusunun can verdiğini öğrendiği zaman şaşırıyor” diye belirtti. “İnsanlar çok gülüyor, bu yüzden bazen oyun duruyor” Oyunda Tekin karakterini canlandıran Arif Yıldırım da “Genelde kapalı gişe oluyor. İnsanlar bilet bulamıyor. Çok gülüyorlar ve hatta onlar güldüğü için bazen oyun duruyor, devam edemiyoruz. Çok ilginç bir şikayet aldık. Seyirci ‘yanımdaki insanlar çok gülüyor. Ben de gülmekten yoruldum, söyleyin gülmesinler’ diye şikayette bulunmuş. Oyunumuza herkesi bekliyoruz. Son yıllarda seyircinin en çok beğendiği oyun diyebiliriz” diye konuştu. Üst damağı olmayan karakteri canlandırıyor Selçuk karakterini canlandıran Gürcan Dağdelen ise “Üst damağı olmayan bir karakter. Aslında biraz garip ve etkili bir karakter. Üst damağı olmadığı için hiçbir yerde iş bulamamış. İş bulamadığı için de amcasının yanına gelmiş. Oyunun dinamosu diyebiliriz. Gittiği pansiyonda amcasının yeleğini unuttuğu için işleri karmaşıklaştırıyor. Seyirci konuşmasını çok merak ediyor. Seyirci çok coşkuluydu. Çok sıcak bir seyircimiz vardı. 9-10 kere gelen seyircilerimiz olmuş. Her gelen yanında başka bir arkadaşını getiriyor. Bu da bizim için mutluluk verici bir şey” ifadelerine yer verdi. “Seyirci ikizim var sanıyor” Sinan ve Dursun adlı iki farklı karakteri canlandıran Özer Kaya da “Benim için çok farklı bir deneyim. Hem oyunculuk açısından hem de çok eforu olan bir iki karakter. O yüzden çok şanslı hissediyorum bu rolü oynadığım için. Rol, iki farklı rol olduğu için sürekli sahneye kostümümü değiştirerek girmem gerekiyor. 9-8 saniyede sahneye girdiğim anlar oluyor. Benden önce Çağlar Hocamız oynuyordu bu rolü. Rekor 7 saniyede Çağlar Hocamızda. Onu geçmek mümkün değil. Fakat ben de sekiz saniyede sahneye girdim ve seyirci ikizim var sanıyor. Çok güzel bir seyirci vardı. Umarız böyle devam eder” açıklamalarında bulundu. Canlandırdığı Şeref karakterinin biraz görgüsüz ve patavatsız olduğunu anlatan Mustafa Akyel de “Bu karakterden, bu görgüsüzlüğün ve patavatsızlığın getirdiği komedi çıkıyor. Instagram’da içerikler oluşturduk. Seyirciler yorumlar yapmaya başladı. Beni gerçekten öyle zannedenler oldu. Şeref karakteri, oyunlara gelen yorumlara yorum yapıyor. İnsanlar bunları izlemeye başladı” şeklinde vurguladı. “Seyirci de bizimle beraber oyuna dahil oldu” Aylin karakterini canlandıran Gamze Aksoy, şunları kaydetti: “Bu karakter ana karakter olan Sinan’ın eşi. Kocasının kendisini aldattığını düşünüyor. Tüm olaylar da onun bunu düşünmesiyle başlıyor. Sinirli, aldatıldığı için üzgün ve bunun intikamını almak isteyen bir kadın. Çok güzel bir oyundu. Bir ara seyirci de bizimle beraber oyuna dahil oldu. Kendi arasında konuşan, bize cevap veren, tepki gösteren. Bunu birçok oyunumuzda yaşıyoruz. Ama Bit Yeniği’nde daha çok yaşıyoruz. Biz de bu yüzden büyük bir mutlulukla oynadık.” “Sahne arkasında da çok eğleniyoruz” Oyunda ortalığı karıştıran evin hizmetçisi olan Emine’yi canlandırdığını belirten Olut Fulya Ersayan ise “Eğlenceli, fıkır fıkır bir kadın. Bağıra çağıra salona girip çıkan bir karakter. Salon çok güzel, seyircinin tepkisi çok güzel. Biz sahne önünde eğlenip, eğlendirdiğimiz gibi, aynı zamanda sahne arkasında da çok eğleniyoruz ekip arkadaşlarımızla. Herkesi bekliyoruz” sözlerine yer verdi.
Konya Karne döneminde ebeveynlerin tutumu çocukların geleceğini şekillendiriyor Öğrencilerin karnelerini alarak başladığı yarıyıl tatilinin çocuklar ve aileler için önemli bir dönem olduğunu belirten uzmanlar, bu sürecin hem dinlenmek hem de verimli zaman geçirmek açısından büyük fırsatlar sunduğu ifade etti. Sömestir tatilinin daha etkili değerlendirilmesi için ebeveynlerin, çocuklarıyla birlikte bu dönemi planlaması büyük önem taşıyor. Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Programı akademisyenlerinden Dr. Emine Arslan Kılıçoğlu, ara tatilde verimli zaman geçirme yöntemleri ve ebeveynlerin bu süreçteki rolü hakkında bilgiler verdi. “Karne döneminde ailelerin tutumu, çocukların özgüvenini ve gelecekteki başarılarını önemli ölçüde etkiler” Ailelerin karne döneminde gösterdiği tutumların, çocuklarının gelecekteki başarılarını önemli ölçüde etkilediğini söyleyen Dr. Emine Arslan Kılıçoğlu, “Karneler, çocukların akademik performansının yanı sıra çabalarını, gelişimlerini ve sosyal etkileşimlerini de yansıtır. Bu dönemde ailelerin tutumu, çocukların özgüvenini ve gelecekteki başarılarını önemli ölçüde etkiler. Dolayısıyla, çocukları takdir etme ya da eleştirme durumunda iletişime çok dikkat edilmelidir” dedi. Karne sonrası ebeveynler hangi adımları izlemeli? Karne sonrası ebeveynlerin izlemesi gereken adımlar hakkında bilgi veren Arslan Kılıçoğlu, “Karnesini alan çocuklara pozitif ve yapıcı bir tutum ile davranmalıyız. Karnede yer alan notlar, çocuklarımızın potansiyelini tam olarak yansıtamaz. Onların başarılarını takdir ederken, geliştirilmesi gereken yanlarını da yapıcı bir şekilde ele almalıyız. Bir başarının varlığı, başarı düzeyinden daha önemlidir. Bu bakış açısıyla bir yarıyıl boyunca verdiği emek ve gösterdiği fedakarlıklar için onları ödüllendirmeye odaklanmalıyız. Bu yaklaşım, çocuklarımızın motivasyonunu artırır ve gelecekteki hedeflerine ulaşmasına destek olur. Süreci yönetirken, özen gösterilmesi gereken farklı bir durum ise çocuklar arasında kıyaslama yapılmamasıdır. Onları başkasıyla kıyaslamak, kendine olan güven duygusunu zedeleyebilir. Bu nedenle çocukların kendi potansiyeline ve gelişim hedeflerine odaklanmasını sağlamalıyız. Çocuklarımızın güçlü yönlerinden hareketle zayıf yönlerini güçlendirmesi için destek olmalı, kendisini keşfetmesine izin vermeliyiz” şeklinde konuştu. “Yarayıl tatili çocukların kendini geliştirmesi ve keşfetmesi için bir fırsattır” Tatilin çocukların dinlenmesi, kendini geliştirmesi ve keşfetmesi için bir fırsat olduğunu belirten Arslan Kılıçoğlu, “Sömestir tatili, çocukların yorgunluklarını atmaları ve zihinsel olarak yenilenmeleri için önemli bir fırsattır. Bu süreçte, onların bazı rutinlerini sürdürmeleri ve keşifler yapmaları için alan oluşturmalıyız. Öncelikle doğada zaman geçirmeye özen göstermeliyiz. Açık hava yürüyüşleri, gözlem, doğadan toplanan materyallerle ürünler oluşturma gibi farklı deneyimler planlanabilir. Buna ek olarak, resim, müzik, spor gibi onların ilgisini çeken alanlarda vakit geçirmelerine ve yeteneklerini geliştirmelerine katkı sağlayabiliriz. Bu deneyimler, kurslar ya da kurs dışında arkadaş ve aile ortamında da gerçekleştirilebilir” diye konuştu. “Aile ziyaretleri, çocukların aile bağlarını güçlendirebilir” Aile bağlarının güçlendirilmesi için yapılan ziyaretlerin de keyifli zamanlara dönüşebileceğini aktaran Dr. Emine Arslan Kılıçoğlu, “Aile ziyaretleri yapılması, büyüklerin ziyaret edilmesi, aile bağlarını güçlendirerek, tatili daha keyifli ve anlamlı hale getirebilir. Ayrıca, çocuklarımızın da yaşam becerilerini geliştirmeleri amacıyla, ev içinde hayatın rutin akışında sorumluluklar verebiliriz. Aile olarak okuma zamanları planlayabilir, okuma alışkanlıklarını geliştirebiliriz. Bu öneriler doğrultusunda, çocuklarımızla birlikte bizleri güzel, verimli bir tatil bizi bekliyor. Tatili hem önceki dönemin değerlendirilmesi hem de yeni hedefler koymak için bir fırsat olarak görmeliyiz. Hedefleri aile olarak birlikte belirlemek, çocuğumuzun sürece aktif katılımını destekleyerek, keyifli bir tatil dönemi geçirmemize katkı sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.
Denizli Denizli Büyükşehirden Ferdi Tayfur’un anısına muhteşem gece Denizli Büyükşehir Belediyesi, geçtiğimiz günlerde hayata gözlerini yuman usta sanatçı Ferdi Tayfur’un anısına bir anma gecesi düzenledi. Ahmet Selçuk İlkan’ın sahne aldığı etkinliğe ilgi yoğun oldu. Denizli Büyükşehir Belediyesi tarafından hayatını kaybeden usta sanatçı Ferdi Tayfur’u anmak amacıyla bir program düzenlendi. Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen programa Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, Başkanvekili Ali Marım, Tavas Belediye Başkanı Kadir Tatık, davetliler ve çok sayıda vatandaş katıldı. Etkinliğe katılım yoğun olurken Özay Gönlüm Salonu’nun dolmasıyla ikinci bir salon açılarak sinevizyon sistemi ile Denizlili vatandaşlar programı izledi. Gecede, Türk müziğinin unutulmaz isimlerinden Ferdi Tayfur’un eserleri, Ahmet Selçuk İlkan’ın şiirleriyle bir araya geldi. Etkinlikte duygusal anlar yaşanırken, katılımcılar hem şarkılara hem de şiirlere eşlik ederek unutulmaz bir gece yaşadı. “Bizler sanatın ve sanatçının baş tacı olduğu bir Denizli için çalışıyoruz” Anma gecesinde konuşmalarını gerçekleştiren Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, Denizli’nin sanatın ve sanatçının şehri olması için çalıştıklarının altını çizdi. Başkan Çavuşoğlu, “Bu şehrin insanı kültürüne, geçmişine, acısına, aşkına, sevdasına sahip çıkıyor. Bu şehrin insanı geçmişi ile geleceğe köprü kuruyor. Bizler sanatın ve sanatçının baş tacı olduğu bir Denizli için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. Sanatseverler, böylesine anlamlı bir etkinlikte bir araya gelmenin mutluluğunu yaşarken, Ferdi Tayfur’un sanat mirası bir kez daha gönüllerde yaşatıldı.