DÜNYA - 28 Kasım 2024 Perşembe 10:25 | Son Güncelleme : 28 Kasım 2024 Perşembe 12:04

Güney Kore’de kar fırtınasında can kaybı 4’e yükseldi

A
A
A
Güney Kore’de kar fırtınasında can kaybı 4’e yükseldi

Güney Kore’de etkisini sürdüren şiddetli kar yağışı nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 4’e yükseldi. Wonju şehrinde buzlanma nedeniyle meydana gelen 53 araçlık zincirleme kazada ise 11 kişi yaralandı.

Güney Kore'de dünden beri etkili olan şiddetli kar yağışı hayatı olumsuz etkilemeye devam ediyor. Kore Meteoroloji İdaresi’ne (KMA) göre kar kalınlığı Seul'ün Gwanak bölgesinde 40.2 santimetreye, Seongbuk bölgesinde ise 27.1 santimetreye ulaştı. Pyeongtaek'te golf sahasında kar temizlerken çöken bir yapının altında 1 kişi hayatını kaybetti. Bir otoparkta ise tentenin çökmesi sonucu 1 kişi yaşamını yitirdi. Yoğun kar yağışı nedeniyle toplam can kaybı 4'e yükseldi. Gece boyunca bazı araçlar yollarda kalırken, bazıları ise ilerlemekte güçlük çekti. Wonju şehrinde buzlanma nedeniyle 53 aracın karıştırdığı zincirleme kaza meydana geldi, 11 kişi yaralandı.

Ulaşımı felç etti

Şiddetli kar yağışı, hava, deniz ve demiryolu ulaşımını da olumsuz etkiledi. Bugün 142 uçuş iptal edilirken, 76 güzergahta 99 feribot seferi askıya alındı. Kore Demiryolları ise bazı tren hatlarındaki seferlerde gecikmeler yaşandığını duyurdu. Seul yönetimi, kar ve buzlanma ile mücadele çalışmalarının 11 bini aşkın personelin katılımıyla sürdüğünü açıkladı.
Meteoroloji İdaresi, Seul’ün yanı sıra Gangwon eyaletindeki Chuncheon, Wonju ve Hoengseong şehirlerinin yoğun kar yağışı uyarısı altında olduğunu duyurdu.

2 kişi hayatını kaybetmişti

Güney Kore'nin başkenti Seul ve çevresinde dün rekor düzeyde kar yağışı gözlenmiş, olumsuz hava şartları nedeniyle 317 uçuş iptal edilmişti. Trafikte aksamalara neden olan şiddetli kar yağışı, elektrik kesintilerine de yol açmıştı. Şiddetli kar yağışı nedeniyle Gangwon eyaletinde 5 aracın karıştığı trafik kazasında 1 kişi hayatını kaybetmiş, Yangju'da ise kar temizleyen 1 kişi yaşamını yitirmişti.

Burak Ersoy

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Karne döneminde ebeveynlerin tutumu çocukların geleceğini şekillendiriyor Öğrencilerin karnelerini alarak başladığı yarıyıl tatilinin çocuklar ve aileler için önemli bir dönem olduğunu belirten uzmanlar, bu sürecin hem dinlenmek hem de verimli zaman geçirmek açısından büyük fırsatlar sunduğu ifade etti. Sömestir tatilinin daha etkili değerlendirilmesi için ebeveynlerin, çocuklarıyla birlikte bu dönemi planlaması büyük önem taşıyor. Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Programı akademisyenlerinden Dr. Emine Arslan Kılıçoğlu, ara tatilde verimli zaman geçirme yöntemleri ve ebeveynlerin bu süreçteki rolü hakkında bilgiler verdi. “Karne döneminde ailelerin tutumu, çocukların özgüvenini ve gelecekteki başarılarını önemli ölçüde etkiler” Ailelerin karne döneminde gösterdiği tutumların, çocuklarının gelecekteki başarılarını önemli ölçüde etkilediğini söyleyen Dr. Emine Arslan Kılıçoğlu, “Karneler, çocukların akademik performansının yanı sıra çabalarını, gelişimlerini ve sosyal etkileşimlerini de yansıtır. Bu dönemde ailelerin tutumu, çocukların özgüvenini ve gelecekteki başarılarını önemli ölçüde etkiler. Dolayısıyla, çocukları takdir etme ya da eleştirme durumunda iletişime çok dikkat edilmelidir” dedi. Karne sonrası ebeveynler hangi adımları izlemeli? Karne sonrası ebeveynlerin izlemesi gereken adımlar hakkında bilgi veren Arslan Kılıçoğlu, “Karnesini alan çocuklara pozitif ve yapıcı bir tutum ile davranmalıyız. Karnede yer alan notlar, çocuklarımızın potansiyelini tam olarak yansıtamaz. Onların başarılarını takdir ederken, geliştirilmesi gereken yanlarını da yapıcı bir şekilde ele almalıyız. Bir başarının varlığı, başarı düzeyinden daha önemlidir. Bu bakış açısıyla bir yarıyıl boyunca verdiği emek ve gösterdiği fedakarlıklar için onları ödüllendirmeye odaklanmalıyız. Bu yaklaşım, çocuklarımızın motivasyonunu artırır ve gelecekteki hedeflerine ulaşmasına destek olur. Süreci yönetirken, özen gösterilmesi gereken farklı bir durum ise çocuklar arasında kıyaslama yapılmamasıdır. Onları başkasıyla kıyaslamak, kendine olan güven duygusunu zedeleyebilir. Bu nedenle çocukların kendi potansiyeline ve gelişim hedeflerine odaklanmasını sağlamalıyız. Çocuklarımızın güçlü yönlerinden hareketle zayıf yönlerini güçlendirmesi için destek olmalı, kendisini keşfetmesine izin vermeliyiz” şeklinde konuştu. “Yarayıl tatili çocukların kendini geliştirmesi ve keşfetmesi için bir fırsattır” Tatilin çocukların dinlenmesi, kendini geliştirmesi ve keşfetmesi için bir fırsat olduğunu belirten Arslan Kılıçoğlu, “Sömestir tatili, çocukların yorgunluklarını atmaları ve zihinsel olarak yenilenmeleri için önemli bir fırsattır. Bu süreçte, onların bazı rutinlerini sürdürmeleri ve keşifler yapmaları için alan oluşturmalıyız. Öncelikle doğada zaman geçirmeye özen göstermeliyiz. Açık hava yürüyüşleri, gözlem, doğadan toplanan materyallerle ürünler oluşturma gibi farklı deneyimler planlanabilir. Buna ek olarak, resim, müzik, spor gibi onların ilgisini çeken alanlarda vakit geçirmelerine ve yeteneklerini geliştirmelerine katkı sağlayabiliriz. Bu deneyimler, kurslar ya da kurs dışında arkadaş ve aile ortamında da gerçekleştirilebilir” diye konuştu. “Aile ziyaretleri, çocukların aile bağlarını güçlendirebilir” Aile bağlarının güçlendirilmesi için yapılan ziyaretlerin de keyifli zamanlara dönüşebileceğini aktaran Dr. Emine Arslan Kılıçoğlu, “Aile ziyaretleri yapılması, büyüklerin ziyaret edilmesi, aile bağlarını güçlendirerek, tatili daha keyifli ve anlamlı hale getirebilir. Ayrıca, çocuklarımızın da yaşam becerilerini geliştirmeleri amacıyla, ev içinde hayatın rutin akışında sorumluluklar verebiliriz. Aile olarak okuma zamanları planlayabilir, okuma alışkanlıklarını geliştirebiliriz. Bu öneriler doğrultusunda, çocuklarımızla birlikte bizleri güzel, verimli bir tatil bizi bekliyor. Tatili hem önceki dönemin değerlendirilmesi hem de yeni hedefler koymak için bir fırsat olarak görmeliyiz. Hedefleri aile olarak birlikte belirlemek, çocuğumuzun sürece aktif katılımını destekleyerek, keyifli bir tatil dönemi geçirmemize katkı sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.
Denizli Denizli Büyükşehirden Ferdi Tayfur’un anısına muhteşem gece Denizli Büyükşehir Belediyesi, geçtiğimiz günlerde hayata gözlerini yuman usta sanatçı Ferdi Tayfur’un anısına bir anma gecesi düzenledi. Ahmet Selçuk İlkan’ın sahne aldığı etkinliğe ilgi yoğun oldu. Denizli Büyükşehir Belediyesi tarafından hayatını kaybeden usta sanatçı Ferdi Tayfur’u anmak amacıyla bir program düzenlendi. Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen programa Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, Başkanvekili Ali Marım, Tavas Belediye Başkanı Kadir Tatık, davetliler ve çok sayıda vatandaş katıldı. Etkinliğe katılım yoğun olurken Özay Gönlüm Salonu’nun dolmasıyla ikinci bir salon açılarak sinevizyon sistemi ile Denizlili vatandaşlar programı izledi. Gecede, Türk müziğinin unutulmaz isimlerinden Ferdi Tayfur’un eserleri, Ahmet Selçuk İlkan’ın şiirleriyle bir araya geldi. Etkinlikte duygusal anlar yaşanırken, katılımcılar hem şarkılara hem de şiirlere eşlik ederek unutulmaz bir gece yaşadı. “Bizler sanatın ve sanatçının baş tacı olduğu bir Denizli için çalışıyoruz” Anma gecesinde konuşmalarını gerçekleştiren Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, Denizli’nin sanatın ve sanatçının şehri olması için çalıştıklarının altını çizdi. Başkan Çavuşoğlu, “Bu şehrin insanı kültürüne, geçmişine, acısına, aşkına, sevdasına sahip çıkıyor. Bu şehrin insanı geçmişi ile geleceğe köprü kuruyor. Bizler sanatın ve sanatçının baş tacı olduğu bir Denizli için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. Sanatseverler, böylesine anlamlı bir etkinlikte bir araya gelmenin mutluluğunu yaşarken, Ferdi Tayfur’un sanat mirası bir kez daha gönüllerde yaşatıldı.
İstanbul Doç. Dr. Çakıroğlu, “Ara tatil, dijital detoks için iyi bir fırsat” Ergenlik, bireyin kimlik ve kişilik gelişiminin en hassas dönemlerinden biridir. Bu dönemde dijital dünyanın etkisi, ergenlerin düşünce ve davranışlarında derin izler bırakıyor. Doç. Dr. Süleyman Çakıroğlu, bu etkileri değerlendirerek ailelere, eğitimcilere ve politika yapıcılara önemli tavsiyelerde bulundu. Özellikle ara tatillerde "dijital detoks" yapılmasını önerdi. Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Süleyman Çakıroğlu, bu süreçte çocuklarla nitelikli zaman geçirmenin önemine dikkat çekerek "Tatil dönemleri, çocukların hem keyifli vakit geçirebileceği hem de kişisel gelişimlerini destekleyebilecekleri bir fırsat sunar. Aileler bu süreçte çocuklarıyla daha fazla vakit geçirerek birlikte çeşitli aktiviteler yapmalıdır” dedi. Dijital medya ve kimlik gelişimi Doç. Dr. Çakıroğlu, dijital dünyanın ergenler için bilgi edinme, topluluklara katılma ve kendini ifade etme açısından büyük fırsatlar sunduğunu belirtirken bu fırsatların beraberinde ciddi riskler getirdiğine dikkat çekiyor. Ergenlerin sosyal medyada "mükemmel" bir imaj oluşturma baskısıyla karşılaştıklarını ve bu durumun özgüven sorunlarına yol açabileceğini ifade ediyor. Doç. Dr. Çakıroğlu, "Ergenler, sosyal medyada sürekli bir karşılaştırma döngüsüne giriyor. Bu durum, yetersizlik hissine ve kimlik karmaşasına neden olabilir" uyarısında bulundu. Sosyal medyanın ruh sağlığı üzerindeki etkileri Sosyal medyanın ergenlerde kaygı, depresyon ve yeme bozukluklarını tetikleyebileceğini belirten Çakıroğlu, bu tür sorunların özellikle akran ilişkileri üzerinde olumsuz etkilere neden olduğunu ifade ediyor. Ayrıca sosyal medyada "Bir şeyi kaçırıyorum" korkusu (FOMO) gibi kavramların yaygınlaşmasının, ergenlerin ekran başında geçirdikleri zamanı artırdığını vurguluyor. Ara tatil için ebeveynlere öneriler: “Dijital detoks yapın” Doç. Dr. Çakıroğlu, ara tatilin hem çocuklar hem de aileler için yenilenme fırsatı sunduğunu vurgulayarak şu önerilerde bulunuyor: “Dijital detoks: Ailece dijital cihazlardan uzaklaşarak fiziksel aktivitelerle vakit geçirin. Sınırlar koyma: Teknoloji kullanımına dair yaşa uygun sınırlar belirleyin. Açık iletişim: Çocuklarınızla sosyal medyada karşılaştıkları içerikler hakkında konuşun ve etkilerini anlamaya çalışın.” Ergenlikte kendini keşfetme sürecini destekleyin Ergenlerin kimlik gelişiminde dijital dünya ile gerçek yaşam deneyimlerinin dengelenmesi gerektiğini vurgulayan Çakıroğlu, şu önerilerde bulunuyor: “Hedef belirleme: Çocukların hayalleri ve hedefleri üzerinde konuşun, plan yapmalarına destek olun. Üretkenliğe teşvik edin: Sanat, spor veya bilim gibi alanlarda ilgilerini geliştirmelerine yardımcı olun. Bağımsızlık ve sorumluluk: Çocuklarınıza, kendi kararlarını alma ve bu kararların sonuçlarını deneyimleme fırsatı tanıyın.” Dijital medyanın geleceği ve algoritmaların rolü Doç. Dr. Çakıroğlu, dijital platformların ergenlerin ruh sağlığını koruyacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini savunuyor: "Algoritmalar, bireylerin ruh sağlığını gözeterek tasarlanmalı. Sosyal medya platformları, daha kapsayıcı ve gerçekçi içerikler sunarak toplumsal fayda sağlayabilir." Ara tatilde neler yapılabilir Ara tatil, çocukların yenilenmesi için bir fırsat sunar. Bu süreçte önerilen bazı etkinlikler şunlardır: “Doğa aktiviteleri: Açık hava etkinlikleri düzenleyerek çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimini destekleyin. Sanatsal faaliyetler: Resim yapma, müzikle uğraşma veya el sanatları gibi aktivitelerle üretkenliği teşvik edin. Kitap okuma: Çocuklarınızla birlikte kitap okuma saatleri oluşturun. Aile etkinlikleri: Birlikte yemek yapma, film izleme veya oyun oynama gibi aktiviteler planlayın. Toplumsal aktiviteler: Çocuklarınızı gönüllü etkinliklere yönlendirerek empati ve sosyal becerilerini geliştirin.” Denge sağlanmalı Son olarak dijital dünyanın tamamen dışlanmasının mümkün olmadığını belirten Çakıroğlu, şu ifadeleri kullanıyor: "Dijital dünya, öğrenme, fark oluşturma ve üretkenliği artırıcı bir araç olarak kullanılmalı. Ancak ekran başında geçirilen süre sınırlı ve nitelikli hale getirilmelidir."