DÜNYA - 23 Mart 2025 Pazar 18:26 | Son Güncelleme : 23 Mart 2025 Pazar 18:27

Gazze’de yerinden edilenler Gazze İslam Üniversitesi'ne sığındı

A
A
A
00:00
00:00
HD

Gazze Şeridi’nde İsrail saldırıları sonucu yerinden edilen Filistinliler, Gazze İslam Üniversitesi'ne ait binaların enkazları arasına kurdukları çadırlarda yaşam mücadelesi veriyor.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları sürerken, yerinden edilen Filistinliler enkazların arasına kurdukları çadırlarda yaşam mücadelesine devam ediyor. Filistinliler, saldırılar sonucu yıkılan Gazze İslam Üniversitesi'nin avlusuna çadırlar kurdu. Üniversiteye ait yıkılmış binalar arasında hayatlarını sürdürmeye çalışan Filistinliler, temel ihtiyaçlara erişemiyor. Kıtlıkla karşı karşıya olan Filistinliler, İsrail ambargosu nedeniyle içme suyu veya yakıt bulamıyor.
İsrail’in 18 Mart’tan bu yana düzenlediği saldırılarda 673 kişi hayatını kaybederken, bin 233 kişi de yaralandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının başladığı 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana ise hayatını kaybedenlerin sayısı 50 bin 21’e, yaralı sayısı 113 bin 274’e yükseldi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Fırat Üniversitesi çalışanlarına ’Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele’ konulu eğitim Fırat Üniversitesi çalışanlarına ’Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele’ konulu eğitim verildi. Fırat Üniversitesi Hastanesi Konferans Salonu’nda iki oturumda gerçekleştirilen eğitime çok sayıda sağlık çalışanı katıldı. Fırat Üniversitesi Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (FÜKÇAM) Müdürü Prof. Dr. Bahar Demirel’in açılış konuşmasını yaptığı programda, Elazığ Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünde öğretmen olarak görev yapan Dilek Tunç Akbulut bir sunum gerçekleştirdi. Akbulut, kişinin kendisine, bir başkasına, grup veya topluluğa yönelik kasten uyguladığı ve ölüm, yaralanma, gelişimsel bozukluk ve psikolojik zarara yol açan veya açması muhtemel fiziksel güç ve tehdidinin şiddet anlamına geldiğini dile getirdi. Akbulut, kadınlara yalnızca kadın oldukları için uygulanan veya kadınları etkileyen cinsiyete dayalı bir ayrımcılık ile kadının insan hakları ihlaline yol açan ve kanunda şiddet olarak tanımlanan her türlü tutum ve davranışın kadına yönelik şiddet olarak tanımlandığını söyledi. Akbulut, ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanunun şiddete uğrayan, şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlere ilişkin usul ve esasları düzenlediğini vurguladı. Akbulut, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi’nin (ŞÖNİM) şiddetin önlenmesi ile koruyucu ve önleyici tedbirlerin etkin bir biçimde uygulanmasına yönelik olarak şiddete uğramış ya da şiddete uğrama riski bulunan kişilerin başvurabileceği, gerekli tedbirlerin alınması, devamı, değiştirilmesi, kaldırılması için müracaatların yapılabileceği, koruyucu ve önleyici tedbirlerin takibinin yapıldığı, danışmanlık, rehberlik ve yönlendirme hizmetleri ile ihtiyaç duydukları konularda güçlendirici ve destekleyici hizmetleri veren, şiddet oluşmadan önlenmesine yönelik önleyici çalışmaların yapıldığı ve izleme çalışmalarının yedi gün 24 saat esası ile yürüten bir merkez olduğunu ifade etti.
Elazığ Elazığ Ticaret Borsası, STK temsilcilerini iftarda ağırladı Elazığ Ticaret Borsası yönetimi, kurum müdürleri, STK temsilcileri ve iş adamlarını geleneksel iftar programında ağırladı. Borsa bünyesinde düzenlenen geleneksel iftar programına, kentin önde gelen kurum müdürleri, STK temsilcileri, iş dünyasının değerli iş insanlarının katılımıyla gerçekleştirildi. Bu anlamlı buluşma, hem iş dünyasındaki dostlukların pekişmesine vesile oldu hem de Ramazan ayının huzur ve manevi atmosferini birlikte yaşama fırsatı sundu. Elazığ Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Dumandağ, programda yaptığı konuşmada Ramazan ayının birlik ve beraberlik ruhuna vurgu yaptı. Başkan Dumandağ, ‘’İftar davetimize katılarak bizleri onurlandıran tüm misafirlerimize ve değerli iş insanlarına gönülden teşekkür ediyorum. Ramazan ayı, yalnızca oruç tutmak değil, aynı zamanda toplumun her kesimiyle birlik ve beraberlik içinde olmanın, yardımlaşmanın, dayanışmanın önemini bir kez daha hatırladığımız, gönüllerimizi birleştirdiğimiz mübarek bir zaman dilimidir. Bugün burada, bu özel iftar sofrasında bir araya gelerek, hem manevi atmosferi hep birlikte soluyoruz, hem de şehrimize katkı sağlayacak projeler hakkında fikir alışverişinde bulunuyoruz. Ramazan ayının huzur veren atmosferiyle gerçekleştirilen bu buluşmaların, sadece bu yıl değil, önümüzdeki yıllarda da aynı sıcaklık, kardeşlik ve birliktelikle devam etmesini diliyorum. Bu anlamlı davetimize katılan herkese tekrar teşekkür ediyorum. Birlikte daha güzel yarınlara adım atacağımıza olan inancımızı yineleyerek, Ramazan ayının bizlere getirdiği huzuru her zaman kalbimizde taşımayı temenni ediyorum’’ dedi.