POLİTİKA - 26 Ocak 2025 Pazar 16:59 | Son Güncelleme : 27 Ocak 2025 Pazartesi 12:28

Dışişleri Bakanı Fidan: “Irak'tan beklentimiz, PKK'yı terör örgütü olarak da tanımasıdır”

A
A
A

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Irak'tan nihai beklentimiz, yasaklı örgüt ilan ettiği PKK'yı aynı zamanda terör örgütü olarak da tanımasıdır” dedi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Irak temasları çerçevesinde bir araya geldiği Irak Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin ile ortak basın toplantısı düzenledi. Toplantıda sıcak ev sahipliği için Hüseyin'e teşekkür eden Fidan, “Kendisi yıllardır çok çeşitli konularda beraber çalıştığımız bir devlet adamı. Bugün iki ülkeyi ve bölgeyi ilgilendiren önemli konuları detaylı bir şekilde ele alma imkanımız oldu. Kendisi de kısmen bunu ifade ettiler” dedi.

Irak Cumhurbaşkanı Abdullatif Reşid, Irak Başbakanı Muhammed Şiya Sudani ve Meclis Başkanı Mahmut Meşhedani ile de bir araya geleceğini kaydeden Fidan, “Yine iki ülke arasındaki önemli konuları ve bölgesel konuları kendileriyle de görüşeceğiz. Değerli basın mensupları, komşumuz ve kardeşimiz Irak'la olan ilişkilerimize stratejik bir zaviyeden bakıyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz sene Irak'a tarihi bir ziyaret gerçekleştirdi. Bu ziyarette ilişkilerimizi kurumsal ve sürdürülebilir bir çerçevede ilerletmeye yönelik toplam 27 anlaşma ve mutabakat zaptı imzalamıştık. Ayrıca ortak iş birliği için stratejik çerçeve anlaşması kapsamında ortak planlama grubu ve ortak daimi komiteler tesis etmiştik” diye konuştu.

“Irak'ın daha emniyetli bir ülke olması yolunda atılan adımları destekliyoruz”

Bu mekanizmalar sayesinde hem siyasi hem teknik seviyede karşılıklı temasların ve iş birliğinin daha da yoğunlaştığını vurgulayan Fidan, “Irak ne denli güçlü ve zengin olursa, Türkiye'nin refahı da aynı oranda artacaktır. Irak daha güvenli ve daha istikrarlı olduğunda, bölgemizde barış ve huzur artacaktır. Bu çerçevede Irak'ın daha müreffeh ve daha emniyetli bir ülke olması yolunda atılan adımları destekliyoruz. Irak'ın bölgemize katkı yapmayı amaçlayan girişimlerine katkı sağlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Kalkınma Yolu Projesi'ne özel önem atfettiklerini belirten Fidan, “Sayın Cumhurbaşkanımızın ziyareti sırasında Kalkınma Yolu Projesi'ne ilişkin iki ayrı mutabakat zaptı imzalanmıştır. Bu proje bölgesel sahiplenme ve kazan-kazan anlayışı temelinde bölgemiz için çok değerli ve uygulanabilir bir işbirliği fırsatı sunmaktadır. Bugün projeyi süratle hayata geçirebilmek için atılması gereken adımları da ele aldık. İnşallah somut sonuçları en kısa sürede görmeyi hedefliyoruz. Türkiye ve Irak arasındaki ticaret hacmi 20 milyar dolara yaklaşmış durumdadır. Suni engellerin kalkması halinde ticaret hacmimizi çok daha yüksek rakamlara taşımamız mümkün. Bu konuyu da Iraklı kardeşlerimizle detaylı şekilde çeşitli platformlarda ele alıyoruz” şeklinde konuştu.

“DEAŞ'a ve PKK'ya karşı olan mücadelemiz fevkelade önemlidir”

Irak'ta kalıcı istikrar ve refahın tesisi için güvenliğin tam anlamıyla sağlanması gerektiğine vurgu yapan Fidan, “Irak'la güvenlik ve terörle mücadele alanında son dönemde ilerlettiğimiz anlayış birliği bu bağlamda çok kıymetlidir. Özellikle terörizmle iş birliği, DEAŞ'a ve PKK'ya karşı olan mücadelemiz fevkelade önemlidir. PKK terör örgütü, Irak'ın egemenliğini ihlal etmekte ve ulusal güvenliğine ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Son olarak 2 Irak askeri Dohuk'ta PKK saldırısı sonucu şehit olmuştur. Şehit askerlere Allah'tan rahmet diliyorum” dedi.

“Bölgemizin geleceği için teröre karşı ortak bir mücadele yürütmek zorundayız”

PKK'nın Türkiye'yi, Irak'ı ve Suriye'yi hedef aldığını söyleyen Fidan, “Bölgemizin geleceği ve halklarımızın refahı için teröre karşı ortak bir mücadele yürütmek zorundayız. Tüm imkanlarımızı birleştirip, DEAŞ'ı da, PKK'yı da yok etmeliyiz. Irak'tan nihai beklentimiz, yasaklı örgüt ilan ettiği PKK'yı aynı zamanda terör örgütü olarak da tanımasıdır. Bu hususu bugünkü görüşmelerimizde ele aldık. Bugünkü görüşmelerimizle aynıca DEAŞ'a karşı ortak mücadelemizi nasıl daha da ilerletebiliriz, bu konuda Irak ve Türkiye arasındaki istihbari ve operasyonel iş birliği mekanizmaları neler olabilir, bölge ülkeleri bu konuya nasıl katılabilir, onlarla beraber nasıl işbirliği yapabiliriz, onu da ele aldık” diye konuştu.

“Irak ile Suriye'deki yeni yönetim arasında yakın ilişki tesis edilmesini arzu etmekteyiz”

Başta Suriye'deki gelişmeler olmak üzere bölgedeki durumu da ele aldıklarını kaydeden Fidan, “Bölgesel ihtilafların Irak'ın istikrar ve güvenliğine zarar vermemesi büyük önem taşımakta. Irak hükümeti bölgedeki sorunların büyümemesi için yapıcı ve dengeli bir politika izlemeye gayret gösteriyor. Irak'ın bu yöndeki çabalarına tam destek veriyoruz. Irak ve Suriye'nin güçlü bağlara sahip olması hem bu iki ülkeye hem de bölgemize büyük fayda sağlayacaktır. Bu çerçevede Irak ile Suriye'deki yeni yönetim arasında yakın ilişki tesis edilmesini arzu etmekteyiz. Türkiye olarak bu yolda üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazırız” ifadelerini kullandı.

Son olarak Gazze'deki ve Lübnan'daki durumu da ele aldıklarını belirten Fidan, “Sağlanan ateşkeslerin kalıcı olmasını ve İsrail'in saldırgan politikasının sona ermesini temenni ediyoruz. Bölgesel ve küresel sınamalar karşısında Türkiye ve Irak olarak yakın iş birliğimizi ve dayanışmamızı sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.

“İki ülkenin çevresindeki gelişmeleri de ele almış olduk”

Türkiye ile Irak arasındaki ilişkilerin iyi düzeyde olduğunu söyleyen Irak Dışişleri Bakanı Hüseyin ise, “Bu ilişkileri daha ileriye götürmek için konuyu ele almaktayız. Bugün çok yoğun bir temasımız oldu. Bu ilişkileri nasıl geliştireceğiz, nasıl daha da pekiştireceğiz. Özellikle bildiğiniz gibi Sayın Erdoğan Bağdat'a gelmişti. Geçen sene iki ülke arasındaki bir dizi anlaşma ve mutabakat zaptına imza koyulmuştu. Biz bu görüşmemizde bu mutabakat zapları, anlaşmaları nasıl uygularız, nasıl hızlı bir şekilde uygulamaya geçiririz diye konuları ele aldık” dedi.
Enerji, su idaresi ve ticari meseleleri ele aldıklarını aktaran Hüseyin, “Ve tabii ki mali ve özel sektör firmaları, özellikle Irak'ta çalışan Türk firmaları veya Türkiye'de iş yapan Irak firmalarının sorunlarını ele aldık. Siyasi konular tabii ki başlayacak konulardan biriydi. İki ülke arasında, bildiğiniz gibi bugünkü toplantıda iki ülkenin çevresindeki gelişmeleri de ele almış olduk” diye konuştu.

“DEAŞ, terör örgütü, Irak-Suriye sınırında da bu konudaki iş birliğimizi ele aldık”

Özellikle Suriye'deki gelişmelere değindiklerini kaydeden Hüseyin, “Bildiğiniz gibi Şam'da yeni bir yönetim var. Onlarla yapılacaklarla ilgili koordinasyon halinde çalışmalar devam ediyor. Türkiye de aynı şekilde Şam idaresi ile görüşmelerini sürdürmektedir. Bugün güvenlik meselesini de ele almış olduk. DEAŞ, terör örgütü, Irak-Suriye sınırında da bu konudaki iş birliğimizi ele aldık. Aynı şekilde bu konu ile ilgili yeni Suriye yönetimi ile de neler yapabiliriz, bu konuyu ele aldık. Bölgedeki durumu genel olarak da değerlendirdik” ifadelerini kullandı.
Önümüzdeki toplantılarla ilgili koordinasyon konularını ele aldıklarını bildiren Hüseyin, “Her iki ülke arasında tabii ki görüşmeler olacaktır. Irak ve Türkiye konuları, güvenlik konusu ve diğer ekonomik konular ele alınacaktır. Ticaret konusu ele alınacaktır. Çerçeveyi daha da genişletmek istiyoruz. Diğer ülkelerle de birlikte nasıl ortak çalışmalar yapabiliriz. Özellikle iş konusunda ortak çalışmalarımızı koordine ediyoruz” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bilim Sincan’da eğlence dolu sömestr tatili Bilim Sincan sömestr tatilinde öğrencileri bilim, teknoloji ve eğlence dolu bir serüvene çıkarıyor. Öğrenciler, çeşitli atölyelerle hem kendilerini geliştiriyor hem eğleniyor hem de öğreniyor. Sincan Belediyesinin bilim ve teknoloji üssü Bilim Sincan’da sömestr tatilinde öğrencilerin istedikleri atölyelerde bilgi ve becerilerini geliştirmesi için etkinlikler düzenleniyor. Yaş gruplarına göre belirlenen atölyelerde uzman eğitimciler öğrencilerin yeteneklerini keşfetmelerine imkan sağlıyor. Bilim Sincan’da öğrenciler teknolojik becerilerini geliştirirken eğlenerek öğreniyor Doğa Bilimleri, Matematik, Tasarım, Teknoloji Atölyelerinde çeşitli etkinlikler gerçekleştirilen Bilim Sincan’da öğrenciler 3 boyutlu modelleme ve robotik kodlama eğitimi alıyor. Öğrenciler, Mimar Sinan köprüsü mantığını kavrayıp denge ve dayanıklılık kavramlarını irdeliyor. Kemiklerim atölyesinde iskelet sistemini inceleme fırsatı bulan öğrenciler, sanatla bilimi birleştiren uygulamalı çalışmalar yapıyor. Kavanoz atölyesinde cam kavanozlarla kendi mini ekosistemlerini oluşturan öğrenciler hem yapabileceklerini keşfediyor hem de doğayla bağ kuruyor. Paleontolog oluyorum atölyesinde ise fosillerin dünyasına adım atan öğrenciler kendi fosil baskılarını yaparak temel bilgileri kavrıyor. Geleneksel Türk tiyatrosunun temel öğelerinden olan Hacivat - Karagöz ile öğrencileri buluşturan atölye; ışık ve gölge oyunlarıyla öğrencilerin hayal güçlerini geliştirerek temel fizik bilgisi kazandırıyor. Bunların yanında öğrenciler taş boyama etkinliği ile sanatsal becerilerini geliştiriyor. Basit malzemelerle kimyasal tepkimeleri deneyimleyerek kendi dekoratif lambalarını tasarlayan öğrenciler bilimi eğlenceli hale getiriyor.
Bolu Facia oteline ilişkin yeni ifadeler ortaya çıktı Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki otel yangınına ilişkin tutuklanan Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun ve itfaiye personeli İrfan Acar’ın ifadeleri ortaya çıktı. Bolu Cumhuriyet Başsavcılığınca 21 Ocak’ta Grand Kartal Otel’de çıkan yangına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında 19 kişi tutuklanmıştı. Tutuklular arasında bulunan Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener (44), İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun (44) ve itfaiye personeli İrfan Acar’ın (35) nöbetçi sulh ceza hakimliğindeki ifadeleri ortaya çıktı. Suçlamaları reddeden Sedat Gülener, "Tarafıma isnat edilen bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma suçunu anlamamaktayım ve 25 yıldır devlet memuru olarak görevimi başarılı olarak yerine getirmekteyim. Ayrıca evimde arama dahi yapıldı. Gerek belediye gerekse sorumlu olduğum birimler tarafından dosyaya tüm belgeler sunuldu. Tüm deliller toplandı. Delil karatma şüphem bulunamamaktadır. Bununla birlikte yakın zamanda akciğerimde pıhtı atma da dahil birçok önemli rahatsızlıktan dolayı tedavi görmekteyim. Buna dair e-nabız çıktısı sunuyorum. Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmayı talep ederim" dedi. "İhbarın yapılmasını zorunlu kılan herhangi bir yasal zorunluluğumuz da bulunmamaktadır" Sedat Gülener’in avukatı Aydan Özdemir, müvekkilinin ifadelerine katıldığını belirtti. 4483 sayılı kanun gereği soruşturma izni yapılmadan uygulanan gözaltı soruşturma ve adli süreçlerin hukuka aykırı olduğunu ifade eden Özdemir, "Müvekkilin beyanlarını özetleyecek olursam, Grand Kartal Otel için tarafımıza 12 Aralık 2024’de 3224 metrekare için başvuru yapılmış, akabinde de deneti elemanı tarafından 16 Aralık 2024’de denetime gidilmiştir. Olumsuz tutulan rapor sonrası ise 15 günlük yasal süre verilmiş. İkinci denetime gidilmeden yani 15 günlük süre bitmeden başvurucu dilekçesini geri çekmiştir. Söz konusu işlemin müvekkilim tarafından yerine getirilerek imzalanması da takdir edersiniz ki rutin bir işlem olup, idari bir işlemdir. Akabinde ise 24 Aralık 2024’e yine Mudurnu Enerji tarafından sadece 70 metrekarelik alan için uygunluk raporu talep edilmiş. Bu talepte yine denetim elamanı tarafından 28 Aralık 2024’de denetime gidilmiş, 2 Ocak 2025’de ise bu 70 metrekarelik alan uygunluk yazısı ile itfaiye müdürümüz tarafından AKOS üzerinden imzaya sunulmuştur. Yine aynı şekilde müvekkilimde rutin işlemi gereği görevini yerine getirmiştir. Yine bizim yapmış olduğumuz bu denetimler olumsuz sonuçlandıktan sonra düzeltme için verdiğimiz 15 günlük yasal süre dolmadan talep çekildiği için herhangi bir uygun ya da uygun değil belgesi düzenlenmemiş olup, yapılan denetim neticeye ulaşmadığından zaten bildirim yapabilecek bir aşamada değildir ve ihbarın yapılmasını zorunlu kılan herhangi bir yasal zorunluluğumuzda bulunmamaktadır" ifadelerini kullandı. "Hukuka aykırıdır" Özdemir, savunmasına şöyle devam etti: "Özetle, tarafımıza isnat edilen suçlamaya ilişkin bilirkişi raporu ve akabinde bir kusur bulunmadığından neyle suçlandığımızı bilmek bizim açımızdan mümkün değildir. Bu nedenle bu aşamada yapılan işlemler hukuka aykırıdır. Yine suç vasfı ortaya çıktığı takdirde beyanımız her zaman alınabilir. Kamu görevlisiyiz, yerimiz yurdumuz bellidir" Coşkun: "Onlarca insanımızın da kurtarılmasına vesile olduk" Kenan Coşkun ise "Olay yerine vardık. Tüm ekip olarak üzerimize düşen kurtarma eylemlerinde bulunduk. Onlarca insanımızın da kurtarılmasına vesile olduk. Üzerimize atılı olan bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçunu kabul etmiyorum. Zira buna dair somut bir delil ibrazı tarafıma yapılmamıştır. Bu aşamada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmamı talep ederim" diye konuştu. "Yalnızca talep edene bildirilmesi sorumluluğumuz vardır" Kenan Coşkun’un avukatı Kübra Özcan, "Meydana gelen yangında tarafımızca yapılan herhangi bir eylemin etkisi olup olmadığını, yani yangın ile yaptığımız işlemlerin illiyet bağının olup olmadığını henüz bilemiyoruz. Bunun dışında da müvekkilimiz devlet memuru olduğundan 4483 kapsamında eğer görevi ile alakalı bir kusur kendisine atfedilecek ise bu durumun soruşturma izni kapsamında olduğu açıktır. Bu süreçte tarafımıza tebliğ edilen bir soruşturma izni de olmadığından gerek 4 gündür süren gözaltı, gerekse ifade hukuka ve usule aykırıdır. Her ne kadar denetim sonunda ortaya çıkan olumsuz görüş formunun bildirilmesi zorunluluğu tarafımıza sorulmuş olsa da, düzenlenen son görüşün yalnızca talep edene bildirilmesi sorumluluğumuz vardır. Bunu talep eden ilgili idareye bildirme zorunluluğumuz yoktur. Olayda hali hazırda düzenlenen bir olumsuz görüş raporu da bulunmamaktadır" dedi. "Yangın meydana gelen alanda ruhsatı veren il özel idaresidir" diyen Özcan, "Bu alan belediye mücavir alan dışındadır. Yangın meydana gelen otel turizm işletme onayı alan bir oteldir. Bu nedenle de Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlıdır. Turizm Yatırım ve İşletme ve Kuruluşlarının Denetimi Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesi uyarınca da bu otelin denetimi Turizm Bakanlığına verilmiştir. Başkaca bir denetim yetkilisi yoktur. Kaldı ki, yangın meydana gelen otel, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 15 Aralık 2024 tarihinde denetlenmiştir" ifadelerini kullandı. Acar: "Bakmakla yükümlü olduğum çocuklarım var" Savcılıktaki ifadesini tekrarladığını belirten İrfan Acar da, "Ben bana görev tevdi edildiğinde yanlış hatırlamıyorsam 13 katlı bir binanın bütün eksikliklerini kalem kalem tespit ederek ilgili birime bildirdim. Bana bu şekilde suç isnadını kabul etmiyorum. Zira benim herhangi bir şekilde görevimi savsaklamak gibi bir durumum olmamıştır. Bakmakla yükümlü olduğum, tutuklanmam halinde telafisi imkansız zararlara uğrayacak 8 aylık bir bebeğim ile 1. sınıfa başlamış bir evladım vardır. Ailem ve eşimin yanında olmam gerekmektedir. Üzerime atılı suçlamaları reddediyorum. Tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmamı talep ederim" şeklinde konuştu. İrfan Acar’ın avukatı Ahmet Fırat Burkucu ise müvekkilinin itfaiye eri olarak görev yaptığını, inceleme ve denetleme kontrol formu düzenleme haricinde bir görevi bulunmadığını aktardı. Burkucu, "16 Aralık 2024’de otel denetimi sonucunda otelin tüm eksikliklerini ayrıntılı bir şekilde tek başına bildirmiştir ve gerekli formu düzenlemiştir. Formu da işyeri otel yetkililerine tebliğ ederek, 9207 yönetmeliğin 13. ve 23. maddesine göre 15 gün içinde eksikliklerin giderilmesini belirtmiştir. Dilekçe ile işlemin iptal edildiği kendisine belirtilmiş, bu sebeple 2. denetime gitmemiştir. Kendisinin denetim haricinde yazışma, evrak alma, evrak verme gibi bir görevi yoktur. Daha sonra şirketin farklı yetkilisi, farklı kafe için inceleme ve denetleme kontrol formu kapsamında gitmiş. 70 metrekare olan kafenin incelenmesini yapmıştır. Müvekkil itfaiye eri olarak görevini yerine getiriş. Yapmış olduğu ilk denetimde tüm eksikleri bildirmiştir" dedi.