DÜNYA - 20 Ocak 2025 Pazartesi 23:45 | Son Güncelleme : 20 Ocak 2025 Pazartesi 23:47

Avrupa Parlamentosu’nda Netanyahu’nun yargılanması çağrısı

A
A
A
Avrupa Parlamentosu’nda Netanyahu’nun yargılanması çağrısı

Avrupa Parlamentosu üyeleri, Gazze’deki ateşkesin tartışıldığı Genel Kurul oturumunda İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun yargılanması çağrısı yaptı. Polonyalı parlamenter Grzegorz Braun oturumda yaptığı konuşmada, “Netanyahu ve kasapları mahkemede yargılanmalı ve umarız darağacını görürler” dedi.

Fransa’nın Strazburg kentinde düzenlenen Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu’nda Gazze’deki ateşkes, esirlerin serbest bırakılması, insani krizin sona erdirilmesi ve iki devletli çözüme giden yol ele alındı. Oturumun açılış konuşmasını gerçekleştiren AP Başkanı Roberta Metsola, Gazze’deki ateşkes anlaşmasını “herkesin umut ettiği ve birçok kişinin ihtiyaç duyduğu bir dönüm noktası” olarak nitelendirdi. Metsola, “Önceliğimiz, anlaşmanın devam etmesini sağlamak ve hedeflerine ulaşmasını temin etmek olmalıdır. Bu, çatışmanın sona ermesini, yardımların ulaştırılmasını ve kalan rehinelerin kurtarılmasını mümkün kılacaktır. Ertesi gün yeni bir umut getirmelidir ve Avrupa üzerine düşeni yapmaya hazırdır” dedi.

“Avrupalı liderler, İsrail’in Gazze’deki eylemlerinde suç ortağıdır”

Genel Kurul oturumunda söz alan İrlandalı parlamenter Lynn Boylan, “Gazze’deki soykırım, 460 günü aşkın bir süredir devam ediyor. On binlerce erkek, kadın ve çocuk öldürüldü ve bir toplum yerle bir edildi. Ateşkes anlaşmasını memnuniyetle karşılıyorum fakat Filistin’in yasa dışı işgalinin İsrail açısından hiçbir yaptırımı olmadığı eski düzenimize geri dönemeyiz. Herkesin gözü önünde canlı olarak yayınlanan bu soykırıma AB’nin tepkisi utanç vericiydi. Avrupalı liderler, İsrail’in Gazze’deki eylemlerinde suç ortağıdır. Bu durum İsrail’e silah sağlayan Avrupalı silah üreticilerinden, İsrail’e diplomatik ve siyasi koruma sağlayan AB’ye kadar uzanmaktadır” dedi.

“Savaş suçluları için hesap verme zamanı geldi”

Avrupa’nın insan hakları ve uluslararası hukuku koruma açısından başarısız olduğunu ve itibarını kaybettiğini söyleyen Boylan, “Savaş suçları için hesap verme zamanı gelmiştir ve Uluslararası Ceza Mahkemesi ile Uluslararası Adalet Divanı’nın çalışmaları tam olarak desteklenmelidir” ifadelerini kullandı. Boylan, ayrıca AB’nin BM Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA) aleyhindeki İsrail yasalarının yürürlükten kaldırılması için tüm araçlarını kullanması çağrısında bulundu.

“Sorumlular hesap vermeli”

Slovenyalı parlamenter Irena Joveva, Gazze’deki ateşkes nedeniyle çok umutlu olduğunu fakat İsrail Başbakanı Netanyahu’nun ateşkesin geçici olduğu, savaşa yeni ve daha güçlü yöntemlerle dönme arzusunu ifade ettiği açıklamalarının endişe verici olduğunu ifade etti. Joveva, “Bu arada Filistinlilerin evlerine ya da evlerinden geriye kalanlara döndüklerine şahit oluyoruz. Orada yaşam izine benzer bir şey olmadığı gibi, herhangi bir şekilde yaşama imkanı da yok. Yeniden inşa süreci uzun ve dayanılmaz bir süreç olacak ve sürdürülebilir bir çözüme ihtiyacımız var. İsrail’in yasa dışı işgalinin olmadığı, gerçek iki devletli bir çözüm. Ayrıca savaşta öldürülen on binlerce insanı unutmamalıyız. Onlar adaleti hak ediyor. Sorumlular hesap vermeli ve verecek” dedi.

“Soykırımda sorumluluğu olanların Uluslararası Adalet Divanı’na çıkmaları gerekiyor”

Fransız parlamenter Mounir Satouri ise, Gazze’de son 15 ay içerisinde yaşananların sadece bir savaş değil, aynı zamanda bir soykırım olduğunu söyledi. Satouri, “Bu ateşkes kalıcı hale gelmelidir. Uluslararası hukuk uygulanmalı ve saygı gösterilmelidir. Filistin ve İsrail’in bu çıkmazdan kurtulmasının yegane yolu budur. Soykırımda sorumluluğu olanların Uluslararası Adalet Divanı’na çıkmaları gerekiyor” dedi.
Satouri, “İsrail, apartheid politikalarını sürdürdüğü ve uluslararası hukuka uymadığı sürece bu ülkeye silah ambargosu uygulanması ve İsrail ile yapılan ortaklık anlaşmasının askıya alınması çağrısında bulunuyorum” ifadelerini kullandı.

“Evlerinin yok oluşuna tanık olan bu sömürgeleştirilmiş halk için adalete ihtiyacımız var”

Fransız parlamenter Rima Hassan, Gazze’de yaşanan felaketi akıllı telefonlarından izlediklerini ifade ederek, “Sadece silahların susması ve insani yardımın ulaşması yeterli değil. Evlerinin yok oluşuna tanık olan bu sömürgeleştirilmiş halk için adalete ihtiyacımız var” dedi.

“Netanyahu ve kasapları mahkemelerde yargılanmalı”

Polonyalı parlamenter Grzegorz Braun, “Gerçekleştiğini görmemiz gereken şey, İsrail devletinin Nazilerden arındırılmasıdır. Netanyahu ve kasapları mahkemede yargılanmalı ve umarız darağacını görürler. İhtiyacımız olan şey bu. Katliamdan sorumlu olan kişiler hesap vermeli. Aksi takdirde ne Filistin’de ne de dünyada barış olmaz” dedi.

“UCM ile işbirliği yapılmalı”

Hollandalı parlamenter Tineke Strik, Gazze’deki ateşkesin ihlalinin yaptırımlar dahil sonuçları olması gerektiğini söyleyerek, “Anlaşma, ancak uluslararası hukukun sağlam bir temel oluşturması halinde uygulanabilir. Cezai dokunulmazlıklara yer olmamalı. Faillerin hesap vermeleri için Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ile işbirliği yapmalı, tutuklama emirleri uygulanmalı ve AB’nin politikalarına Uluslararası Adalet Divanı’nın kararları yön vermelidir” dedi.

“Netanyahu tutuklanıp yargılanmadan barış olmayacak”

İspanyol parlamenter Jaume Asens, Gazze’deki ateşkes konusunda iyimser olmadığını söyledi. Asens, “Bu bir barış anlaşması değil. Bu şiddetin, apartheid rejiminin, etnik temizliğin ya da işgalin sonu değil. Hatta kalıcı bir ateşkes bile değil. Bu sadece cehennemin ortasında bir duraklama. Tazminat ve adalet olmadan, Netanyahu tutuklanıp yargılanmadan barış olmayacak” dedi.

Netanyahu’nun barış istemediğinin bilindiğini ifade eden Asens, “Sadece biraz popülerlik kazanmak, yeniden silahlanmak, daha fazla zaman kazanmak ve Batı Şeria’nın ilhakı ile Gazze’de soykırıma devam etmek istiyor. Orada nüfusun yaklaşık yüzde 10’unu zaten yok etti” dedi.
Asens, “ABD ve Avrupa, Netanyahu’ya mali, askeri ve siyasi destek sağlamaya devam ettiği sürece durmayacak. Uluslararası Ceza Mahkemesi ve insanlığın en temel talepleri yerine getirilmediği sürece barış olmayacak” ifadelerini kullandı.

“Netanyahu ve Güvenlik Bakanı, soykırım ve savaş suçlarından yargılanmalı”

İspanyol parlamenter İsabel Serra Sanchez, “Soykırım 7 Ekim’de başlamadı ve şimdi de sona ermiyor. İsrail hükümetinin amacı, Filistin halkını yok etmektir. Netanyahu ve Güvenlik Bakanı, soykırım ve savaş suçlarından yargılanmalı” dedi.

Konuşması sırasında Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in Netanyahu ile birlikte çekilmiş fotoğrafını Genel Kurula gösteren Sanchez, “Bu fotoğraf, zulmün, Avrupa değerlerinin çöküşünün ve hukukun çöküşünün bir sembolüdür. Filistin özgür olana dek Filistin’i desteklemeye devam edeceğiz” dedi.

İsveçli parlamenter Abir Al-Sahlani ise, İsrail’e UNRWA aleyhindeki yasak uygulamalarına son verme çağrısı yaptı. Al-Sahlani, “Eğer Netanyahu ve İsrail parlamentosu, İsrail halkı için barış ve güvenlik inşa etmek istiyorsa UNRWA’ya yönelik yasağı kaldırmalıdır. UNRWA, Filistinliler tarafından güvenilen ve saygı duyulan tek uluslararası kuruluştur” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir merkezli dolandırıcılık operasyonu: ’Yılın iş adamı’nın da aralarında bulunduğu 5 kişi tutuklandı İzmir’de iflas etmiş bir sigorta şirketinin hisselerini yasa dışı yollarla devralan ve şirket sermayesini zimmetine geçirerek 100 milyon liralık kamu zararına neden olan, 180 milyon lira karşılığında da kendisine ’yılın iş adamı’ ödülü verdirdiği ileri sürülen yönetim kurulu başkanı ile 4 kişi tutuklandı. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nce Ankara ve İstanbul olmak üzere 3 ilde gerçekleştirilen eş zamanlı operasyonda aralarında Paragon Holding Yönetim Kurulu Başkanı K.G.’nin de olduğu 11 şüpheli gözaltına alındı. Olayla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında K.G.’nin, borca batık durumda olan bir sigorta şirketinin çoğunluk hisselerini yaşa dışı yollarla devraldığı, şirketi yönettiği 5 ay boyunca şirkette gerçekleştirdiği tasarruflar ile maddi açıdan kötü durumda olan şirketin sermayesinin bir kısmını zimmetine geçirdiği tespit edildi. Yürütülen çalışmalar sonucunda ‘Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu’ denetiminden kaçınmak için denetime tabi olan miktarın altında çok sayıda havale yapılarak mal ve hizmet alımı bahanesiyle belli başlı firmalara sigorta şirketinin sermayesi aktarıldığı, şirketten hortumlanan miktarın daha sonra K.G.’nin özel hesaplarına aktarıldığı öğrenildi. Şirket adına düzenlenen faturaları da inceleme altına alan ekipler, K.G. ve şirketin Yönetim Kurulu üyesi ile ailelerinin otel konaklama, hastane masrafı, kıyafet, beach, ev tadilat bedelleri gibi şahsi harcamalarının da şirket sermayesi üzerinden gerçekleştirildiğini belirledi. “180 bin lira ödeyerek ödül almış” Şirket çalışanlarının IP telefon sistemi üzerinden yaptıkları görüşmelerde, konusu suç içeren ödemeleri yaparken “O yiyor stresini biz çekiyoruz” dedikleri yine teknik ve fiziki takip sonucunda tespit edildi. K.G’nin, şirket sermayesinden yaklaşık 180 bin lira ödeme yapıp kendisine ‘yılın iş adamı’ ödülü verdirttiği çalışmalar neticesinde belirlendi. Sigorta şirketi yöneticilerinin yaklaşık 15 milyon lirayı doğrudan zimmetlerine geçirdikleri, kendilerine yakın şirketlere ‘yol yardım, yedek parça, acenta masrafı’ gibi gerekçelerle, piyasa ortalamasından fazla ödemeler yaparak toplamda yaklaşık 100 milyon lira kamu zararına sebep olan yolsuzluk yaptıkları ortaya çıktı. Tutuklandı Operasyon kapsamında gözaltına alınan 11 şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden K.G. ile beraber toplam 5 kişi çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, 6 şüpheli adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.