GÜNDEM
24 Aralık 2025 Çarşamba - 23:52 Muğla’da Hz. Mevlana 752. Vuslat Yıldönümünde anıldı Muğla’da Hz. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin vefatının 752. yıldönümü dolayısıyla ’Şeb-i Arus’ programı düzenlendi. Muğla’da faaliyet gösteren Konya Karamanlılar Derneği’nin organizasyonuyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen anma töreninde protokol üyeleri ve sayıda vatandaş bir araya geldi. Gecede, Mevlana’nın öğretileri ve insanlığa mirası üzerine önemli vurgular yapıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Konya Karamanlılar Derneği Başkanı Erol Kütahyalı, Mevlana’nın sadece söz söyleyen değil, söylediklerini bizzat hayatına tatbik eden bir şahsiyet olduğunu vurguladı. Kütahyalı konuşmasında, "İnsan, bildiği için değil, bildiğini yaşadığı zaman insandır. Hz. Mevlana’nın asırlardır gönüllerde diri kalmasının asıl sebebi budur. O, sadece süslü sözler söyleyen biri değil, öğütlerini bizzat yaşayan bir kişi olduğu için hala aramızdadır. Geçmişte olduğu gibi, önümüzdeki asırlarda da hoşgörü timsali Hz. Mevlana’yı anmaya ve onun felsefesini içimizde yaşatmaya devam edeceğiz" dedi. Törene katılan Muğla Vali Yardımcısı İsmail Soykan ise Mevlana’nın evrensel değerlerine dikkat çekti. Soykan, Mevlana’nın 1207 yılında Belh şehrinde doğup 17 Aralık 1273’te Konya’da vuslata erdiğini hatırlatarak şunları söyledi: "Mevlana’nın insan anlayışının temelinde; nefsini arındırarak ilahi aşka ulaşmak vardır. Bu yolun temel taşları aşk, sabır, tevazu ve hoşgörüdür. Bu özellikler o dönemde olduğu gibi bugün de toplum olarak en çok ihtiyaç duyduğumuz değerlerdir. Bu felsefeyi ve Hz. Mevlana’nın ruhunu yaşatan bu güzel geceyi organize eden Konya Karamanlılar Derneği Başkanı’na ve üyelerine teşekkür ediyorum." Konuşmaların ardından programın finalinde gerçekleştirilen ve manevi atmosferin doruğa çıktığı semazen gösterisi, katılımcılar tarafından büyük bir ilgi ve beğeniyle izlendi.
Nilüfer’de 2 kaçak yapı yıkıldı
22 Aralık 2025 Pazartesi - 17:26 Nilüfer’de 2 kaçak yapı yıkıldı Nilüfer Belediyesi, kent genelinde kaçak yapılaşmayla mücadelesini kararlılıkla sürdürüyor. Özellikle tarım alanlarını tehdit eden yapılaşmaya karşı denetimlerini sıkılaştıran belediye ekipleri, Ürünlü ve Alaaddinbey mahallelerinde toplam 2 bin 250 metrekarelik kaçak depoyu yıkarak kullanılamaz hale getirdi. Nilüfer Belediyesi, kaçak yapılaşmanın önüne geçmek ve özellikle tarım arazilerini korumak amacıyla yürüttüğü çalışmalara devam ediyor. Hem vatandaşlardan gelen ihbarları değerlendiren hem de saha ekiplerinin rutin kontrolleriyle tespit edilen kaçak yapılar, yasal süreçlerin tamamlanmasının ardından birer birer yıkılıyor. Belediye ekipleri, bu kapsamda son olarak Ürünlü ve Alaaddinbey mahallelerinde iki ayrı noktada işlem gerçekleştirdi. İlk olarak Ürünlü Mahallesi’nde, tarım alanı üzerine inşa edildiği belirlenen ve depo olarak kullanılan kaçak yapıya müdahale edildi. İçerisinde çeşitli malzemelerin bulunduğu deponun yıkımı, malzemelere zarar verilmeyecek şekilde titizlikle yürütüldü. Ekiplerin bir sonraki durağı ise Alaaddinbey Mahallesi oldu. Burada da yine depo amaçlı inşa edilen 450 metrekarelik kaçak yapı, iş makineleri tarafından yıkılarak ortadan kaldırıldı. Çalışmalarda toplam 2 bin 250 metrekarelik kaçak yıkıldı. Yıkım çalışmaları sırasında polis ve zabıta ekipleri çevrede geniş güvenlik önlemleri alırken, tedbir amaçlı sağlık ekipleri de alanda hazır bulundu.
Altı Nokta Körler Derneği Kütahya Gençlik Meclisi’nden Proje Toplantısı
22 Aralık 2025 Pazartesi - 17:22 Altı Nokta Körler Derneği Kütahya Gençlik Meclisi’nden Proje Toplantısı Altı Nokta Körler Derneği Kütahya Gençlik Meclisi’nin öncülüğünde, derneğin Kütahya Şubesi ev sahipliğinde görme engelli gençlerin katılımıyla istişare toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda, gençlik meclisi üyeleri ileriye dönük projeler ve yaşadıkları sorunlara ilişkin görüşlerini paylaştı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Altı Nokta Körler Derneği Kütahya Gençlik Meclisi Temsilcisi ve Kütahya Gençlik Kolları Başkanı Murat Akkoyu, uzun bir aradan sonra gençlerle bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, toplantının amacının gençlerden gelen talepler doğrultusunda hayata geçirilecek projeleri şekillendirmek olduğunu ifade etti. Toplantıda söz alan görme engelli gençler; toplumda yeterince yer bulamadıklarını, istihdam alanındaki düzenlemelerin yetersizliği nedeniyle iş hayatına katılmakta zorlandıklarını belirtti. Ayrıca yüzme, bilgisayar, bağımsız hareket ve çağrı operatörlüğü gibi alanlarda kurslara erişimde eğitmen yetersizliği yaşandığını, ulaşımda da ciddi sorunlarla karşılaştıklarını dile getirdiler. Altı Nokta Körler Derneği Gençlik ve Spordan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Kütahya Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Barış ise organizasyona emek verenlere teşekkür ederek, dile getirilen sorunların çözümü için çalışmaların sürdüğünü belirtti. Barış, gençlerin desteğinin sorunların çözümünde büyük önem taşıdığını vurgulayarak, birlik içinde hareket edilmesi halinde seslerinin daha geniş kitlelere ulaşacağını söyledi. Samimi bir atmosferde geçen toplantı, yapılan değerlendirmelerin ardından toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.
Denetimli serbestliğin toplumdaki rolü Patnos’ta ele alındı
22 Aralık 2025 Pazartesi - 17:14 Denetimli serbestliğin toplumdaki rolü Patnos’ta ele alındı Patnos Cumhuriyet Başsavcılığı ile Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Patnos Meslek Yüksekokulu arasında yapılan iş birliği protokolü kapsamında, Türk Denetimli Serbestlik Sisteminin 20. yılı dolayısıyla kapsamlı bir konferans programı düzenlendi. "Denetimli Serbestliğin Toplumdaki Rolü ve Önemi" konulu konferans, 22 Aralık 2025 tarihinde Patnos Meslek Yüksekokulu Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Programa yargı mensupları, akademisyenler, emniyet personeli, kamu kurum temsilcileri ve öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Programın açılış konuşmasını Patnos Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Emin Çıplak yaptı. Çıplak konuşmasında, denetimli serbestlik sisteminin sadece bir denetim mekanizması olmadığını, aynı zamanda bireyin topluma kazandırılmasını amaçlayan önemli bir sosyal adalet uygulaması olduğunu vurguladı. İş birliği protokollerinin bu anlayışın sahaya yansıması açısından büyük önem taşıdığını ifade etti. Konferans kapsamında Cumhuriyet Savcısı Emin Burak Sürezli, Türk Ceza Hukukunun temel amacı hakkında katılımcılara bilgi verdi. Patnos Denetimli Serbestlik Müdürü Volkan Fırat Çoban, denetimli serbestlik sisteminin yapısı, işleyişi ve uygulamada yürütülen çalışmalar hakkında kapsamlı bir sunum gerçekleştirdi. Programda ayrıca Psikiyatrist İrem Hacısalihoğlu Aydın bağımlılık ve ruh sağlığı konularını ele alırken, Polis Memuru Mesut Bekir Nevik "Narko Gençlik" başlığı altında özellikle gençlerin korunmasına yönelik yürütülen mücadele ve farkındalık çalışmalarını anlattı. Sosyal Hizmet Uzmanı Zafer Can ise denetimli serbestlik sürecinde eğitim, iyileştirme faaliyetleri ve gönüllülük çalışmalarının bireyin yeniden topluma kazandırılmasındaki rolüne dikkat çekti. Bilgi ve deneyim paylaşımlarının yapıldığı konferans, katılımcıların sorularının yanıtlanmasının ardından sona erdi. Programın, denetimli serbestlik sistemine yönelik toplumsal farkındalığın artırılmasına önemli katkı sunduğu ifade edildi.
MİT, terör örgütü DEAŞ’ın intihar eylemcisini yakaladı
22 Aralık 2025 Pazartesi - 17:04 MİT, terör örgütü DEAŞ’ın intihar eylemcisini yakaladı Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), terör örgütü DEAŞ’ın sözde yöneticilerinden ve örgüt adına intihar eylemi yapmayı planlayan "Yahya" kod adlı Mehmet Gören’i yakalayarak Türkiye’ye getirdi. MİT, DEAŞ’ın sözde Horasan Vilayeti (ISKP) bünyesinde yönetici olan ve DEAŞ adına intihar eylemi yapmak üzere görevlendirilen Yahya Kod Mehmet Gören’i Afganistan-Pakistan alanında yakalayarak Türkiye’ye getirdi. MİT’in çalışmaları sonucunda, Afganistan-Pakistan alanına geçerek DEAŞ bünyesinde faaliyet yürüten Türk kökenli bir şahsın varlığı tespit edildi. Söz konusu şahsın, DEAŞ’a ait kamplarda aktif görev aldığı, zamanla örgüt içerisinde yöneticiliğe kadar yükseldiği belirlendi. Yapılan incelemelerde, şüphelinin geçmiş dönemde yakalanarak Türkiye’ye getirilen ve tutuklanan, Türkiye’den Afganistan-Pakistan alanına örgüt unsuru aktarımında aktif rol oynayan "Abu Yasir el Türki" kod adlı adlı Özgür Altun ile birlikte faaliyet yürüttüğü ortaya çıkarıldı. Şahsın ayrıca Afganistan, Pakistan, Türkiye ve Avrupa’da yaşayan sivil halka yönelik intihar eylemi yapmayı kabul ettiğine dair bilgilere ulaşıldı. MİT’in yürüttüğü istihbarat çalışmaları neticesinde, DEAŞ sözde Horasan Vilayeti bünyesinde yönetici olduğu ve örgüt adına intihar eylemi gerçekleştirmek üzere görevlendirildiği belirlenen şahsın Yahya kod adlı Mehmet Gören olduğu tespit edildi. Güvenlik kaynakları, Gören’in Türkiye’den Afganistan-Pakistan alanına geçtiğinin belirlendiğini, burada DEAŞ kamplarında faaliyet yürüterek örgüt içinde üst düzey bir konuma geldiğini bildirdi. Gören’in, Pakistan’da DEAŞ unsurlarına yönelik düzenlenen hava saldırılarından sağ olarak kurtulduğu, ardından yürütülen hassas çalışmalarla güncel konumunun tespit edildiği kaydedildi. Sınır ötesinde gerçekleştirilen kritik operasyonla Yahya kod adlı Mehmet Gören, Afganistan-Pakistan alanında MİT tarafından yakalanarak Türkiye’ye getirildi. Terörist Gören’in ifadesinde, Türkiye’den Afganistan-Pakistan alanına örgüt aktarımını yöneten Özgür Altun ile olan irtibatına, DEAŞ bünyesinde aldığı silahlı, dini eğitimlere ve örgüt adına intihar eylemi yapmak üzere kendisine verilen görevlere ilişkin bilgiler verdiği öğrenildi. MİT tarafından yürütülen çalışmalar sayesinde, DEAŞ’ın Türkiye’ye yönelik eylem planlamalarının engellendiği, örgütün unsur kazanımının deşifre edildiği ve planlanan eylemlere ilişkin kritik bilgilerin ele geçirildiği bildirildi.
(Düzeltme) Ankara’daki su kesintisine vatandaştan tepki "Hıdırlıktepe’ye 2 milyar 200 milyona kule dikeceklerine pompalarının arızalarını yaptırsalardı"
22 Aralık 2025 Pazartesi - 16:47 (Düzeltme) Ankara’daki su kesintisine vatandaştan tepki "Hıdırlıktepe’ye 2 milyar 200 milyona kule dikeceklerine pompalarının arızalarını yaptırsalardı" Ankara’nın Sincan ilçesinde yaşanan uzun süreli su kesintileri nedeniyle vatandaşlar mağdur olduklarını belirterek yetkililere çağrıda bulundu. Sincan ilçesine bağlı Yenikent Mahallesi’nde son zamanlarda yaşanan su kesintileri vatandaşların tepkisine neden oldu. Günlerdir musluklarından su akmadığını ifade eden mahalle sakinleri, hem günlük ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandıklarını hem de yetkililerden yeterli bilgilendirme alamadıklarını iddia etti. Su kesintileri nedeniyle bazı vatandaşlar bidonlarla çevre bölgelerdeki çeşmelere giderek ihtiyaçları için bidonlara su doldurdu. Öte yandan vatandaşlar, yetkililerden soruna çözüm için çağrıda bulundu. "Faturalarımızı 2 gün geç yatırdığımızda mesaj gönderiyorlar" Yaklaşık 11 yıldır Yenikent’te yaşayan Ahmet Aslan, "Bu son 2 aydır sularımızda ciddi anlamda sıkıntı var. Basınç verilmiyor. Bununla birlikte çok ciddi kesintiler var. Cuma gününden belli suyumuz yok. Arıyoruz muhatap bulamıyoruz. Çağrı merkezleri kapalı. Biz burada yaşayanlar olarak belli bir yaşta insanlarız. Halkla ilgilenin. Faturalarımızı 2 gün geç yatırdığımızda mesaj gönderiyorlar. Şimdi suyumuz 4 gündür verilmiyor, muhatap bulamıyoruz. Bizlerle ilgilenen yok. Acil bir şekilde sorunu çözmek için ilgililerin ilgilenmesi gerekiyor. Bu ne kadar sürecek? Ne zaman gelecek? Hiçbir bilgi sahibi değiliz. Ne yapacağız biz? Hayatımızı idam ettirmek için suya ihtiyacımız var. Önce dediler ki rutin bir kesik olacak. Daha sonra Çamlıdere’den gelen bir pompada bir arıza varmış, daha sonra söylüyorlar bunu. Onunla ilgiliymiş. Peki sırf burayla mı ilgili? Fatih’de, Sincan’da akıyor, hatta ve hatta Yenikent’te benim kızım 300 metre aşağıda oturuyor. Çok da az olsa akıyor. Burayı özellikle cezalandırmak mıdır, nedir, ne söyleyeyim artık? İlgilenen yok" ifadelerini kullandı. "Eğer arıza varsa Hıdırlıktepe’ye 2 milyar 200 milyona kule dikeceklerine pompalarının arızalarını yaptırsalardı" Aynı zamanda suyu parayla aldıklarını ve emekli olduklarını ifade eden Aslan, "Biz burada belli bir gelir seviyesi olan insanlarız. Ne zamana kadar karşılayacağız biz bunu? İnanın şimdi komşumdan rica ettim. Eğer bulabilirsek 50-60 kilometre uzaklıkta hayrata gideceğiz. Bidon toparladık ama kaç gün gidecek bu? Bunu kaç gün yapacağız, biz genç değiliz ki. Çoluğu çocuğu olanlar var burada. Büyükşehir’in bu sorunu çözeceğine inancımız kalmadı. Çünkü halktan kopuk hareket ediyorlar. Eğer arıza varsa Hıdırlıktepe’ye 2 milyar 200 milyona kule dikeceklerine pompalarının arızalarını yaptırsalardı. Atıl orada duruyor, bu halkın sorunlarını çözün öncelikle. Bizim bu su ihtiyacımızın bir an evvel çözülmesini talep ediyoruz" diye konuştu. "Gece uyanıp nöbet tutar gibi banyo mu edeceğim?" Yenikent’e 6 ay önce taşındığını belirten Gökhan Arslan, "Son 4 gündür bayağı sıkıntı yapmaya başladı. Çünkü sular sürekli kesiliyor. Gelip gittiği oluyor ama çok az geldiği için hiçbir şekilde kullanamıyoruz. Bize faydası yok. Mesajları takip ediyoruz ya da sosyal medyadan bakıyoruz. Saat 11.00’de gelecek diyorlar, gece 3.00’e kayıyor. Bu sefer hani gece uyanıp nöbet tutar gibi banyo mu edeceğim? Çamaşırları mı, bulaşıkları mı yıkayacağım diye bekliyor insan. Su çok az geldiği için hiçbir şeyi de yapamıyoruz. İhtiyaçlarımıza gidilemiyoruz. Takdir edersiniz ki taşıma suyuyla da değirmen dönmüyor. Marketten al, şuradan al, buradan al. Sonuçta bu mağduriyetin giderilmesi lazım. Mesajlarda ya da aradığımızda söyledikleri işte ya boru hattında sıkıntı var diyorlar. Tamirat, tadilat diyorlar ya da basıncı düşük diyorlar. Yeni taşındık, yuvamız oldu diye sevindik ama bu sefer de sıkıntılar bitmiyor" şeklinde konuştu. "Geliyoruz saatlerce burada soğukta bekliyoruz" Bidonlara su doldurmak için Sincan’ın Kesiktaş ilçesinde bulunan bir çeşmeye gelen Sultan Kayabaşı, "Buranın bahçeleri bu suyu alıyorlar. 1 ay önce geldim gürül gürül akıyordu. Bu halk böyle mağdur oluyor. Geliyoruz saatlerce burada soğukta bekliyoruz. Bir belediyenin el atmasını isterim yani. Bu suya bir bakmasını isterim. Gelemeyen işte çeşmeden kullanıyor, hep içme suyu alıyor ama biz geliyoruz. Böyle saatlerce bekliyoruz işte. Belediye başkanımız buna bir el koysun. Burada bir milleti mağdur etmesin" dedi. "15-20 bidonumuz var, bittiğinde yine geliyoruz" Ellerinde bidonlarla su doldurmak için gelmiş bir diğer vatandaş Duran Aydoğdu ise şu ifadelere yer verdi: "Cuma gününden beri suyumuz yok. Çok sıkıntıdayız. 15-20 bidon götürüyoruz. Yemek yapıyoruz, içmeye kullanıyoruz, abdest almaya kullanıyoruz. Sıkıntımız böyle. 15-20 bidonumuz var, bittiğinde yine geliyoruz. Tadilat varmış, ondan kesikmiş. Kurtboğazı’ndan şebeke gelecekmiş. Buraya 2 gün daha su gelmeyecek diyorlar."
‘İyiliğe Kanat Aç’ projesi Elazığ’da
22 Aralık 2025 Pazartesi - 16:43 ‘İyiliğe Kanat Aç’ projesi Elazığ’da Elazığ’da ‘İyiliğe Kanat Aç’ projesi çerçevesinde Beşiktaş heyeti, 8 Mart 2010 tarihinde yaşanan depremin ardından Beşiktaş tarafından Çakırkaş köyünde yaptırılan Beşiktaş Okulunu ziyaret ederek öğrencilerle bir araya geldi. Elazığ’da ‘İyiliğe Kanat Aç’ projesi çerçevesinde Beşiktaş Kulüp Başkanı Serdal Adalı’nın eşi Eren Adalı, Beşiktaş Kulübü Genel Sekreteri Uğur Fora ve beraberindeki heyet, bir dizi ziyaretlerde bulunmak üzere Elazığ’a geldi. 8 Mart 2010 tarihinde Karakoçan ilçesinde yaşanan depremin ardından Kovancılar ilçesine bağlı Çakırkaş köyünde Beşiktaş tarafından yapılan okulu ziyaret eden heyet, burada öğrencilerle bir araya gelerek hediyeler verdi. Okulu gezen ve yöneticilerden bilgiler alan heyet daha sonra öğrencilerle hatıra fotoğrafı çektirdi. Okulda öğrencilerle bir araya geldikten sonra açıklamalarda bulunan Beşiktaş Kulübü Genel Sekreteri Uğur Fora, "Elazığ Valiliğinin daveti üzerine ‘İyiliğe Kanat Aç’ projesi kapsamında Elazığ’dayız. Amacımız Elazığ’ı hem İstanbul’da taraftarlarımıza ve buradaki kardeşlerimizle ve dostlarımızla kalplerimizin ve yüreklerimizin bir olduğunu göstermek ve onlarla beraber paylaşmaktır. Bu iki günlük bir programdı. Sağ olsun valiliğimiz ve halkımız bizleri çok güzel karşıladı. Bugün Elazığspor’un maçına katılacağız, yarın da Beşiktaş U-17 ile Elazığspor U-17 takımlarımızın dostluk maçı olacak. Bu kapsamda çeşitli söyleşiler ve paneller yapıyoruz. Beşiktaş’ı Elazığ’da temsil ediyoruz. Aynı zamanda da Elazığlı kardeşlerimize ve dostlarımıza güzel bir anı bırakıyoruz. Bu program çerçevesinde 2010 yılında yaşanan deprem sonrasında Beşiktaş Kulübü tarafından yaptırılan Okullardan birisi olan Kovancılar İlkokulundayız. Muhteşem bir karşılama oldu. Kardeşlerimiz bizi burada harika karşıladı. Burada Elazığ’ın turistik gezilecek yerlerini Beşiktaşlılara tanıtıyoruz. Bir yandan da Beşiktaşlı kardeşlerimize Beşiktaş sevgisini her zaman yaşayamadıkları için onu yaşatmaya çalışıyoruz" dedi.
Bilal Erdoğan’dan "Filistin yürüyüşü" çağrısı: "Bir ’İnsanlık İttifakı’na her zamankinden daha çok ihtiyacımız var"
22 Aralık 2025 Pazartesi - 16:40 Bilal Erdoğan’dan "Filistin yürüyüşü" çağrısı: "Bir ’İnsanlık İttifakı’na her zamankinden daha çok ihtiyacımız var" İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan ve TÜGVA Başkanı İbrahim Beşinci, 1 Ocak 2026 tarihinde Galata Köprüsü’nde gerçekleştirilecek Filistin’e destek yürüyüşü için vatandaşlara buluşma çağrısında bulundu. İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan açıklamasında, "Bu mesele, bir siyaset meselesi değil. Mesele siyaset üstü, insanlık vicdanını ilgilendiren bir mesele. Bu yüzden bir ’İnsanlık İttifakı’na her zamankinden daha çok ihtiyacımız var" dedi. Milli İrade Platformu tarafından, 1 Ocak’ta Galata Köprüsü’nde gerçekleştirilecek Gazze’ye destek gösterisine ilişkin Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenlendi. "Sinmiyoruz, Susmuyoruz, Filistin’i Unutmuyoruz" ve "Şehitlerimize rahmet, Filistin’e destek" sloganlarıyla 1 Ocak saat 08.30’da yapılacak yürüyüş için ortak çağrı yapıldı. Toplantıya TÜGVA Genel Başkanı İbrahim Beşinci, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan’ın yanı sıra Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Beşiktaş Başkanı Serdal Adalı, Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan, Fenerbahçe yönetim kurulu üyesi Ertan Torunoğulları ile çok sayıda sivil toplum kuruluşunun temsilcisi katıldı. "Bir ’İnsanlık İttifakı’na’ her zamankinden daha çok ihtiyacımız var" Basın mensuplarına açıklamalarda bulunan İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve TÜGVA Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan meselenin siyaset üstü olduğunu belirterek, "Bunun bir soykırım olduğunu nice kuruluşlar, çeşitli bağımsız mahkemeler söylediler. Hatta İsrail’in kendi insan hakları örgütleri dahi Filistin’de gerçekleşenin bir soykırım olduğunu şüpheye yer bırakmayacak şekilde söyledi. Dolayısıyla bu mesele, bir siyaset meselesi değil. Mesele siyaset üstü, insanlık vicdanını ilgilendiren bir mesele. Bu yüzden bir "İnsanlık İttifakı’na" her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Bu soykırımın arkasındaki İsrail Nazizm’inin yeniden hortlamaması için şu anda bir ateşkes dönemindeyiz ama bu ateşkes gerçek bir ateşkes olmadı. Gazze’de gerçek bir ateşkes olmadığı gibi Batı Şeria’daki sivillere yönelik saldırılar da hiçbir zaman olmadığı kadar artmış durumda. Bunu da bütün uluslararası kuruluşlar yerinde tespit ediyorlar. Onun için bu İsrail Nazizm’inin hortlamaması için ve bu bölgede gerçek bir barışın tesis edilmesi için, suçlunun sorumlu tutulması, bunun da savaş tazminatı ödemeye İsrail’in mahkum edilmesiyle ancak mümkün olacağını düşünüyoruz. Gazze’nin yeniden inşasının bu işin kabahatlisi konumunda olan ve bu soykırımı gerçekleştiren İsrail Nazizm’ine yaptırılmasının önemli olduğunu düşünüyoruz. Hızlı bir şekilde bu bölgede iki devletli çözümün hayata geçirilmesiyle ilgili de uluslararası toplumun hareket etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Biz Cumhurbaşkanımızın bu konudaki samimi gayretine, güçlü liderliğine çok değer veriyoruz. Gerçekten bütün İslam ülkeleri bu liderlik etrafında, bu duruş etrafında keşke durabilseydi bugüne kadar diye değerlendiriyoruz. Yine ben bütün katılan sivil toplum kuruluşlarımıza, bütün medya kuruluşlarımıza teşekkür ediyorum. 1 Ocak sabahı dünyaya yeniden güçlü bir ses vermek için Galata Köprüsü’nde buluşmak üzere diyorum" şeklinde konuştu. "Gazze barış planının ilk aşaması, fiilen asla uygulanamadı" TÜGVA Genel Başkanı İbrahim Beşinci ise, "Bu vatan topraklarını canı pahasına koruyan aziz şehitlerimizi rahmetle yad ediyorum. Hürriyet mücadelesi veren cesur Filistin halkını ve mazlum coğrafyaları tüm benliğimle selamlıyorum. Bugün, burada 400’e yakın sivil toplum kuruluşumuz ile Milli İrade Platformu ve İnsanlık İttifakı olarak; tarihe üçüncü kez not düşmek üzere toplandık. Filistin’de devam eden sistematik zulme karşı sessiz kalmayı, çifte standartlı açıklamaları, geciktirilen kınamaları, sessizliği, kayıtsızlığı, reddettiğimizi duyurmak üzere toplandık. 7 Ekim’den bu yana; yani 27 aydır Gazze’de yaşananlar, bütün dünyanın gözü önünde bir halkın adım adım, yavaşlatılmış bir şekilde yok edilme projesidir. O günden bugüne Gazze topraklarına; 210 bin ton bomba atıldı. 70 bin kişiyi aşkın şehit, 200 bin kişi yaralı düştü. 2 bin 600 ailenin tamamı nüfustan silindi. 5 bin aileden geriye sadece 1 kişi kaldı. 45 bine yakın Filistinli sakat kaldı. 20 binden fazla Filistinli gözaltına alındı. 12 bin Filistinli keyfi olarak tutuklandı. Konutların yüzde 92’si yıkıldı. Okulların yüzde 95’i bombalandı. Şehrin tamamının yüzde 87’si hasar gördü. Kağıt üzerinde imzalanan sözde ateşkes başladı. Sözde diyoruz çünkü ateşkes hala sürerken bile Gazze topraklarında ölüm, bir an bile durmadı, durmuyor. Sadece bu ateşkes sürecinde; 500’e yakın sivil vatandaş öldürüldü. Tıbbi tahliye bekleyen bin 92 hasta hayatını kaybetti. İnsanların yaşam alanları 413 kez bombalandı. Gazze şeridine girmesi gereken yaklaşık 42 bin yardım tırı yerine yalnızca 14 bin yardım tırı girebildi. Temel insani haklara erişimi konuşmuyoruz bile. Aslında 20 maddelik Gazze barış planının ilk aşaması, fiilen asla uygulanamadı. Çünkü görüyoruz ki katil İsrail bu süreçte; ölümü durdurmadı, yıkımı durdurmadı, kuşatmayı durdurmadı. Ve tüm bunlar yaşanırken soykırımcı, katil Netanyahu ve savaş suçluları hala bağımsız ve adil bir mahkeme önünde yargılanmadı. Sekiz aylık bir bebek, soğuktan çadırında donarak ölüyorsa hangi sistemden hangi insaniyetten hangi adaletten bahsedebiliriz. Bir tencere pilav binlerce kişiye paylaştırılmaya çalışılıyorsa hangi hakkaniyetten bahsedebiliriz. Hiçbir gerekçe olmadan binlerce insan üstleri başları soyularak tutuklanıyor ve türlerce işkenceye maruz bırakılıyorsa hangi hürriyetten bahsedebiliriz. Bunlar ve daha fazlası yaşanırken tamamına seyirci kalan hangi dünya düzeninden, hangi kurum ve kavramdan bahsedebiliriz" dedi. "Bizler adaletin temsilcisi, vicdanların sesi olmalıyız" Dünya barışının, Batı’nın kukla liderlerinin insafına, hırsına, çıkarına ve kaprislerine terk edilmemesi gerektiğini söyleyen Beşinci, "Merhametini yitirmiş bir çağda bizler adaletin temsilcisi, vicdanların sesi olmalıyız. Tam da bu yüzden; Galata Köprüsü, mazlumun feryadını ümmetin vicdanına taşıyan bir şahitlik çizgisine dönüşüyor. Farklı şehirlerden, farklı dillerden, farklı hayatlardan katılanlara, tarihin önünde kurulmuş bir vicdan kürsüsü oluyor. Bu bir etkinlik ilanı değil; bir şahitlik çağrısıdır. Galata köprüsü, iki yakayı bağlayan bir geçit değil; bir vicdan çizgisidir. O çizgide durmak ’tarafsızlık’ değil; insan olabilmek, insan kalabilmektir. Orada yürümek, kalabalık olmak değil; tarihe ’Buradayım’ diye not düşmektir. Başkaldırmaktır. Dünyaya 5’ten büyük olduğunu göstermek demektir. 1 Ocak 2026 sabahı saat 08.30 da ’Unutmayız’ demekle yetinmediğimizi; unutmadığımızı ve unutturmayacağımızı göstermek için Galata Köprüsü’ne gelin. Anneler, Babalar, Gençler. Suskunluğun duvarını yıkmaya, alışkanlığın zincirini kırmaya; Vicdanın merhametin temsilcisi olmaya gelin. Vakıflar, dernekler, cemiyetler, camialar. Kınama cümlelerinin ötesine geçin; sahaya, sokağa, şahitliğe gelin. Basın mensupları, fenomenler, sanatçılar. Bir manşet değil, bir hakikat taşıyın; mazlumun sesini satır satır dünyaya duyurmaya, tarihe vicdan kaydı düşmeye gelin. Gelin ki yeni yılın ilk mesajını tüm dünyaya hep beraber verelim. Sinmediğimizi, susmadığımızı, Filistin’i, unutmadığımızı, tüm dünyaya hep beraber gösterelim" şeklinde konuştu. 4 büyük kulüpten ortak çağrı Toplantıda konuşan Galatasaray Başkanı Dursun Özbek ise "Filistin’de yaşananların, Filistin’deki zulmün dünyaya duyurulmasında çok büyük destek olacak, bir etkinlik için buradayız. Galatasaray Spor Kulübü olarak Filistin’de yaşananların başladığı birinci gününden itibaren kulüp olarak hassasiyetimizi stattaki etkinlikte göstermiştik. Burada yaşanan insanlık dramına Galatasaray Spor Kulübü olarak duyarsız kalmamız mümkün değil. Temsil ettiğimiz kurumlar olarak da biz de Sayın Cumhurbaşkanımızın bu yöndeki çalışmalarına destek vermek zorundayız" dedi. Beşiktaş Başkanı Serdar Adalı ise, "Bu zulmün Filistin’deki soykırımın başladığı ilk günden itibaren gerek kulüp olarak gerek taraftar grubu olarak gerek derneklerimiz olarak bu konuda elimizden ne geliyorsa yapmaya çalıştık. Bundan sonrada yapmaya devam edeceğiz. Maalesef bu ateşkes sözcüğünün çok açık şekilde yerine gelmediğinin farkındayız. Bunu gündemde tutmamız lazım. Taze tutmamız lazım ve mücadeleye devam etmemiz lazım" diye konuştu. Trabzonspor Başkanı Ertuğrul Doğan, "Bu gerçek anlamda bir insanlık suçudur, yıllardır süren katliam var, dünyanın hiçbir yerinde örneği yok. Bir şekilde bu insanlık suçunun bu çağda durdurulması gerekiyor, herkesin bu tepkiyi ufağına büyüğüne bakmadan vermesi gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu. Fenerbahçe Yönetim Kurulu üyesi Ertan Torunoğulları ise, "Sayın Cumhurbaşkanımızın ve devletimizin bu konuda yapacağı bütün etkinliklerde camia olarak yanlarında olacağız. Bizler camiamız, diğer camialar hep birlikte 1 Ocak’ta dünyaya da güzel bir resim vererek gündeme getireceğiz" dedi.
Çözüm odaklı hizmet
22 Aralık 2025 Pazartesi - 16:20 Çözüm odaklı hizmet Düzce Belediyesi Destek Hizmetleri Müdürlüğü, yayınladığı 12 aylık iş raporu doğrultusunda 2025 yılında Düzce genelinde gerçekleştirilen çalışmaların detaylarını kamuoyu ile paylaştı. Düzce Belediyesi’nin öz kaynaklarını kullanarak şehre katma değer sağlamak için önemli bir görev üstlenen Destek Hizmetleri Müdürlüğü, çözü odaklı tamamlayıcı görevini 2025 yılının tamamında da sürdürdü. 1 Ocak – 312 Aralık 2025 tarihleri aralığını kapsayan süreç içerisinde belediye hizmet alanları içerisinde bulunan 63 mahalle genelinde kullanılmak üzere çeşitli mobilya imalatlarını yapan müdürlük, masa, dolap, etejer, konsoldan oluşan 90 takım mobilya imalatı, 37 adet kamelya imalatı ve montajı, 70 adet piknik masası imalat ve montajı yapılmasını sağladı. Belediyenin öz kaynakları ile üreten ve şehre katma değer sağlamaya devam eden Destek Hizmetleri Müdürlüğü ayrıca 157 adet tabela durak imalat ve montajı, 287 adet trafik tabelası imalat, tamir ve montajı, 145 adet sokak tabelası imalat, tamir ve montajı, 816 adet aydınlatma bakım onarım ve montajı, 158 adet sinyalizasyon tamir ve kontrolünü de başarılı şekilde yerine getirdi. Müdürlüğe bağlı ekipler, aynı dönem içerisinde 36 adet havuzun bakımının yanı sıra 167 adet asansörün bakımını gerçekleştirerek, sosyal hayatın sağlıklı işlerliğine destek verdi.